81.
kürtçesi ve farscasi baran dır.
devamını gör...
82.
hadi bayım.
birimiz yağmuru dansa kaldırsın
birimiz çocuk olsun yeniden
sevgilim yağmur nasıl iyi geldin..
birimiz yağmuru dansa kaldırsın
birimiz çocuk olsun yeniden
sevgilim yağmur nasıl iyi geldin..
devamını gör...
83.
devamını gör...
84.
bastığımız ıslandığımız damlaların belki de son ıslandığımız damlacıklar olduğunu bilmeden günlük hayatın koşuşturmacasında yaşamadan geçirdiğimiz ömrümüzde bizi uyandırmaya çalışan olay.
devamını gör...
85.
devamını gör...
86.
teknik olarak su döngüsünde gerçekleşen bir olaydır ancak romantik olarak farklı anlamları olan bir olaydır. şehirdeyseniz yağmur arındırıcı, kırsaldaysanız yağmur besleyicidir gibi bazı anlamlarını yaratabiliriz
devamını gör...
87.
uğruna yazı yazılabilecek bir doğa olayıdır.
yağmur yağar ve toprak çamura durur.
bir aşk hikâyesinin özetidir yağmurun toprağa kavuşması. hüzünlü bir hikâyedir aslında. toprak, üzerinde gezinen, kendisini bir köle gibi kullanan, bedenine zarar vermekten çekinmeyen milyarlarca varlığın sürekli ve döngüsel tecavüzüyle yorgundur her daim.
başkaldırıları afetlere neden olsa da kalabalık bir yalnızlığın esaretinden kurtulamaz asla. bazen onu anlayanlar çıkar gibi olsa da bir çöl yalnızlığının pençesinde anlaşılmamanın hüznüyle çırpınır. tek arzusudur sevdiğine kavuşmak. kurur ya bazen, çatlar hani; şehvetin, tutkunun son noktasıdır o anlar.
aşka özlemin en dayanılmaz olduğu, birleşme ümidinin kristalleştiği zamanlardır. toprak kendi kendine işkence eder bedenine zarar vererek. onun bedensel acıları yeryüzünün bütün sakinlerinin huzurunu kaçırır. toprağın aşkı huzur kaçırır, huzursuzdur.
bir aşk hikâyesidir toprakla yağmurun buluşması. hüzünlü bir hikâye ama. yağmur ulaşılmazlığın doruklarında dolaşırken pervasızca, toprağa zıt bir yalnızlık yaşar. cansız, fersiz bulutların içinde hapistir yağmur. kendi kendine yetmektedir o. başkasına da can vermelidir tertemiz varlığıyla. aşkla dolaşırken gökyüzünde dilinde hedefsiz bir duadır sevdası. yalvarır bulutlara çarpışsınlar diye bir ana önce. yalvarır esareti son bulsun diye. tek bir sevdiği vardır yağmurun, ona ulaşmak için kendini salar bir boşluktan diğerine mütevekkil bir tavırla. toprağa dokunmadan önce henüz doğmamış sayar kendini yağmur.
en az sevdiği kadar meyyaldir afetlere. gücünü aşkından ve buluşma ümidinden alır sevgilisi gibi ve en az onun kadar. kurumaya yüz tutan sevgilisine bir öpücük sunar ta ki gücü tükenene kadar. ve sonra her şey ilk başladığı haline döner.
işte bu aşkın sonucudur çamur. yağmurla toprağın kucaklaşmasıdır. güneşin ihanetine kadar süren bir aşk saltanatıdır çamur. ıslaklığı ölçüşünde, cıvıklığı ölçüsünde makbuldür insanın hammaddesi. o yüzden paçalarınıza sürülen çamurlara kızmayın, onlar tek şansınız aşka bulaşmak için.
yağmur yağar ve toprak çamura durur.
bir aşk hikâyesinin özetidir yağmurun toprağa kavuşması. hüzünlü bir hikâyedir aslında. toprak, üzerinde gezinen, kendisini bir köle gibi kullanan, bedenine zarar vermekten çekinmeyen milyarlarca varlığın sürekli ve döngüsel tecavüzüyle yorgundur her daim.
başkaldırıları afetlere neden olsa da kalabalık bir yalnızlığın esaretinden kurtulamaz asla. bazen onu anlayanlar çıkar gibi olsa da bir çöl yalnızlığının pençesinde anlaşılmamanın hüznüyle çırpınır. tek arzusudur sevdiğine kavuşmak. kurur ya bazen, çatlar hani; şehvetin, tutkunun son noktasıdır o anlar.
aşka özlemin en dayanılmaz olduğu, birleşme ümidinin kristalleştiği zamanlardır. toprak kendi kendine işkence eder bedenine zarar vererek. onun bedensel acıları yeryüzünün bütün sakinlerinin huzurunu kaçırır. toprağın aşkı huzur kaçırır, huzursuzdur.
bir aşk hikâyesidir toprakla yağmurun buluşması. hüzünlü bir hikâye ama. yağmur ulaşılmazlığın doruklarında dolaşırken pervasızca, toprağa zıt bir yalnızlık yaşar. cansız, fersiz bulutların içinde hapistir yağmur. kendi kendine yetmektedir o. başkasına da can vermelidir tertemiz varlığıyla. aşkla dolaşırken gökyüzünde dilinde hedefsiz bir duadır sevdası. yalvarır bulutlara çarpışsınlar diye bir ana önce. yalvarır esareti son bulsun diye. tek bir sevdiği vardır yağmurun, ona ulaşmak için kendini salar bir boşluktan diğerine mütevekkil bir tavırla. toprağa dokunmadan önce henüz doğmamış sayar kendini yağmur.
en az sevdiği kadar meyyaldir afetlere. gücünü aşkından ve buluşma ümidinden alır sevgilisi gibi ve en az onun kadar. kurumaya yüz tutan sevgilisine bir öpücük sunar ta ki gücü tükenene kadar. ve sonra her şey ilk başladığı haline döner.
işte bu aşkın sonucudur çamur. yağmurla toprağın kucaklaşmasıdır. güneşin ihanetine kadar süren bir aşk saltanatıdır çamur. ıslaklığı ölçüşünde, cıvıklığı ölçüsünde makbuldür insanın hammaddesi. o yüzden paçalarınıza sürülen çamurlara kızmayın, onlar tek şansınız aşka bulaşmak için.
devamını gör...
88.
buharlaşan suyun yoğunlaşması halinde yeryüzüne yağan doğal döngü.
devamını gör...
89.
yağmuru neden bu kadar sevdiğimi düşündüm.
sanırım benim davranışlarıma en uygun hava olayı olduğu için.
önce kasvetli bulutlar toplanıyor, gökyüzünde hararetli bir tartışma vuku buluyor. ardından zihnimde birkaç şimşek çakıyor, bazen kalbim gürlüyor.
ve en sonunda, o kaçınılmaz seçim yahut vazgeçiş, işte o her neyse sahneye çıktığında cesaretle tek bir karar sergileniyor içimde.
ve ardından, yağmur yağıyor.
kararlarım yıkanıp ruhum temizlendiğinde, cüretli bir yeni başlangıcın ışıkları süzülüyor bulutlarımın arasından.
ve toprak kokuyor içim. çünkü geçmiş yok. ne elveda var ne de merhaba. bu yepyeni bir gün artık.
sanırım benim davranışlarıma en uygun hava olayı olduğu için.
önce kasvetli bulutlar toplanıyor, gökyüzünde hararetli bir tartışma vuku buluyor. ardından zihnimde birkaç şimşek çakıyor, bazen kalbim gürlüyor.
ve en sonunda, o kaçınılmaz seçim yahut vazgeçiş, işte o her neyse sahneye çıktığında cesaretle tek bir karar sergileniyor içimde.
ve ardından, yağmur yağıyor.
kararlarım yıkanıp ruhum temizlendiğinde, cüretli bir yeni başlangıcın ışıkları süzülüyor bulutlarımın arasından.
ve toprak kokuyor içim. çünkü geçmiş yok. ne elveda var ne de merhaba. bu yepyeni bir gün artık.
devamını gör...
90.
bütün cinayetler yağmurlu havalarda işlenir, kanlar süzülerek mazgallardan aşağıya doğru akar, ceseti yağmur yıkar, gömülmeye hazır hale gelir. kimseler dışarda olmaz, insanlar ıslanmaktan çok korkarlar çünkü. cinayeti işleyen ceseti yavaşça sürükler. ormanın içine geldiğinde cesedi gömer. iyice hızlanan yağmurda kaybolur. evine geldiğinde ellerindeki eldivenleri çıkartır üstündekileri değiştirir ve balkona çıkar katil. yağmurda içemediği sigarasını çıkartır yağmuru izleyerek keyif yapar. bütün yaşananlar sadece bir hayalmiş gibi gülümser. yağmur katilin ellerini ve kalbini temizlemiştir. geriye sadece ölü bir adam ve mutlu bir katil kalmıştır.
devamını gör...
91.
yağmur darılmaz mesela,
ne şemsiye açana,ne üstüne basana.
severim yağmuru semsiyem olsa da açmam ıslanmayi tercih ederim .
sen hangisisin?
ne şemsiye açana,ne üstüne basana.
severim yağmuru semsiyem olsa da açmam ıslanmayi tercih ederim .
sen hangisisin?
devamını gör...
92.
tanrı "güzel"i yağmurlu bir günde yaratmış gibi.
devamını gör...
93.
gerçekleşmesini beklediğim hava olayı. sel felaketlerini saymazsak huzur veren bir yönü var. usul usul yağsa sesine uyuyakalsak fena olmaz.
devamını gör...
94.
yağmur yağıyor istanbul'da
üşüyorum sen olmayınca
gel artık uzaklardan
sensiz ben bir hiçim
üşüyorum sen olmayınca
gel artık uzaklardan
sensiz ben bir hiçim
devamını gör...
95.
bugün bursa'da yağmaktadır.
bu kadar rezil bir hayatta bu kadar sorunlara sahipken ilaç gibi geldi. resmen cam kenarına kuş gibi tünedim. sesine kurban olayım.
bu kadar rezil bir hayatta bu kadar sorunlara sahipken ilaç gibi geldi. resmen cam kenarına kuş gibi tünedim. sesine kurban olayım.
devamını gör...
96.
yami diye hitap ettiğim bi arkadaşımın ismi.
devamını gör...
97.
"asıl marifet buluttaydi ama herkes yağmura şiir yazdı."
devamını gör...
98.
''ben bu topraklara yeni yasalar yayacağım, buharlaşmış şarapları geri getireceğim, kızıl bir yağmur olarak...''
tol, uyurkulak.
tol, uyurkulak.
devamını gör...
99.
üç gündür dinmedi. burnumu kapıdan çıkarmama izin vermedi. göl oldu bahçem, dışarı çıkarsam boğulucam biliyorum. bütün dünya benden uzakta, bomboş kilometre kareler içinde sadece yağmurun şakırtılarını, fırtınanın uğultularını duyuyorum. elektrikler üç kesiliyor bir geliyor. iki sadık eşlikçim var; tütünüm ve şarabım. soğuk ama soğuğu hissedemeyecek kadar heyecanlıyım/gerginim. bir kuş sesi duysam, bir tane araba farı yansısa camıma, yabancılıyorum. inadına gök gürültüleri yarıyor gökyüzünü, ardı ardına çakan şimşekler altında hayalete benziyor ağaçlar. gece ağır geçecek belli, ağır ve gürültülü geçecek.
üç gündür dilimde şu var; it's a hard rain's a gonna fall
üç gündür dilimde şu var; it's a hard rain's a gonna fall
devamını gör...
100.
yağmurlu havada yürümeyi çok severim.herkesin neden yağmurdan kaçtığını anlamış değilim.her ne kadar koşsanız da o sizi mutlaka ıslatır.bu yüzden yavaş yavaş ıslanmak daha iyi bence.yağmurda çay içmeyi de severim.rahatlatır insanı yağmur. hele ki o yağmur sonrası toprak kokusu bana hem güzel gelir hem de nedenini bilmediğim ölümü hatırlatır bana.velhasıl kelam yağmur güzeldir .
devamını gör...
"yağmur" ile benzer başlıklar
yağmur sesi
51