yağmur

yağmur komünisttir herkese eşit yağar. rüzgar kapitalisttir güçsüzü yıkar geçer.

kapalı olan havası bir başka güzel olandır. hiçbir mevsime değişilmez. çok şükür geri gelmiştir.

ayna grubu şarkısı.

güzel bir kadın ismi.

şahsımdan ziyade istabul’un çok ihtiyacı vardı.
pazartesiye diner umarım.

yağmur bir doğa harikası. çok mantıklı bir doğa olayı. sanki dünyada sadece böyle şeyleri tek ben düşünüyorum yok yağmur yok müzik ne bilim işte çiçek ve bitkiler .(başlığındaki yazım vs)
bak olaya bak. aşağıda toprak var ve bunun sulanması gerek. toprakta bir seylerin yetişmesi için su gerek. ee suyu nasıl vereceksin. yağmurla.
aşağıdaki su yukarı çıkıyor geri aşağı iniyor. başka başka yerlere gidiyor. sürekli böyle bir döngü var.
yukarda bazen bulut yok mavi gökyüzü ve sular akıyor. sanki o hafif pamuk şekeri gibi şeylerden bu kadar su nasıl geliyor.
hani birden şak diye de düşebilirdi.
yağmur yağması için dua ediyorlar ya. neredeyse tüm dinlerde kültürlerde var bu durum. kar için dolu için dua eden var mı yok.
bir nurullah genç şiiri .
yücel arzen şarkısı.

yarımadamıza*121 gün sonra gelen bereket mutlu etti.

1991-1994'te de 120 gün civarı bu yaz ki kadar uzun kuraklık yaşanmıştı. ama rekor 2007 yazında yaşanmıştı: 128 günlük yağışsız kuru periyod olarak. rekor olarak kayıtlı tarihte bu 2007 yazı geçiyor.

2007 yazını rekorunu egale etmediğmiz için seviniyoruz. bu arada her şeyin kötüye gitmediğini de örneklemiş olayım* daha kurak yıllar olmuştu. döngüsel kuru yazlar oluyor böyle. geçirdiğimiz kış kar yağdı, önümüzdeki kış büyük yağacak görürsünüz. enseyi karartmayın. dünya düzenini korur. sevin onu, güvenin ona...

romatizmam sebebiyle bazı yerlerde ilah sayılabileceğim doğa olayı.
4. sınıfta falan romatizma tanısı konmuştu. kemal sunal'ın böyle bir filmi vardı. hep o olmak istemiştim çocukken. * hala öyle midir acaba? net inanan çıkar. azcık insanlardan da anlıyorum. doğa olayı bilen medyum medyum (kola mola gibi).
bana ne kadar uyuşukluk ve ağrı verse de çok seviyorum çünkü güneşi ve sıcağı sevmiyorum. mesela niçe romatizma sebebiyle yer değiştirmiş ama ben değiştirmezdim. yeşili o kadar seviyorum ki buna rağmen karadeniz'e yerleşme hayallerim var. evrim mi geçiremedim ne olduysa artık yeşilde bozuk gözlerim bile daha iyi görüyor. ilk gözü bozuk kimdi acaba? bir de 1,75. ama yok yani göremiyorum.

kendisiyle bir derdim yok ama yağması için gerekli olan bulutların güneşi kapatması minnoş kalbimi kırıyor. ünlü türk düşünürü serdar ortaç'ın dediği gibi yaz yağmuru olacaksa severim. kış yağmurunu sevemiyorum. eziyetten başka bir şey getirmiyor bana.

manavgat ve alanya'ya an itibirariyle yağmakta ve sonbaharın geldiğini müjdelemekte olan doğa olayı.

şu an felaket bir şekilde yağan şey. gök gürültüsü/şimşek de ona eşlik ediyor.

güneşi sevmem karı sevmem rüzgarı sisi sevmem ama yağmur çok severim üzerime yağmasını ıslanmayı çok severim
yağmur yağınca yağmurdan koşan insanları hiç anlamam kendimi de anlamıyorum ya ama yağmuru sevdiğimi biliyorum

şu an itibarıyla avrupa yakası'nda kendini birden gösteren olay, kabataş'a gelene kadar sırılsıklam oldum.

bir cem adrian şarkısıdır:


ilk kez tv ekranında canlı dinlemiştim ve çok sevmiştim. sonra yıllarca çok dinledim bu şarkıyı.
bugün aklıma gelince bir bakayım dedim de; bu performans youtube'a yükleneli 18 sene olmuş...

zaman nasıl da geçiyor yahu...

sabahtan beri şehri esir almış halde.
yağıyor, coşuyor, duruyor ama göz kırpıyor namussuz, sonra bir daha...
aslında romantizm için ortam çok uygun.
hava serin, yağmur rüzgar olmadığı için serpme şeklinde değil.
ortam tam da sıcacık kahveni ellerinin arasına alıp, balkonda ıslanan sokakları izlerken arka planda güzel bir şarkıyla keyiflenecek ortam.
ben de öyle yaptım...
aldım kahvemi, çıktım balkona.
üzerimde kalın ama seksi bir hırka.
dudaklarımdan döküldü:
yağmur yağıyor
seller akıyor
arap kızı camdan bakıyor

yani demem o ki, her zaman romantizm olmuyor işte.*
olmuyorsa zorlamamak, istemiyorsan susmak lazım.
susanlar, size de yağsın bugün.
belki biraz ıslanmak size de iyi gelir.*