yarım bırakılan diziler
başlık "ilkokuldamasaaltındaunutulanresimcantasi" tarafından 20.11.2020 22:33 tarihinde açılmıştır.
41.
genelde iki karakter arasından aşk başladı mı bırakıyorum romantizm sarmıyor beni bana aksiyon lazım
devamını gör...
42.
yarım bırakılan kitap etkisi yaratmadığını düşünüyorum.
devamını gör...
43.
(bkz: pera palas'ta gece yarısı)
bir bucuk bolum dayanabildim. konu eh idare eder ama oyunculuk cok kotu.
hazal kaya rolu yasayayim derken olayi abartmis sacma sapan hareketler yapiyor ne bilim tahammul edemedim. oldukca basarisiz.
bir bucuk bolum dayanabildim. konu eh idare eder ama oyunculuk cok kotu.
hazal kaya rolu yasayayim derken olayi abartmis sacma sapan hareketler yapiyor ne bilim tahammul edemedim. oldukca basarisiz.
devamını gör...
44.
wednesday.
16 yaşında kendini agatha christie sanan, suçu legalleştirme çabasında ve renklere alerjisi olan gotik bir kıza 5 bölüm dayanabildim.
16 yaşında kendini agatha christie sanan, suçu legalleştirme çabasında ve renklere alerjisi olan gotik bir kıza 5 bölüm dayanabildim.
devamını gör...
45.
3 bölüm daha dayansan bitiyormuş kardeş zaten.
devamını gör...
46.
sadakatsiz'de asya, derin'in ensesine şaplağı attıktan sonra izlemeyi bıraktım. küçük ali'den devamlı bahsedilmesi, karakterlerin telefon galerisindeki her fotoğrafa bakarak o an hakkında geçmişe gitmesi vs. sıkmıştı artık.
devamını gör...
47.
büyük konuşmak istemem ama yarım bırakacaksam hiç başlamam başladıysam mutlaka bitmiştir. biraz bakıp bana uymadığını düşündüğüm çok fazla izlenmesine rağmen uzak durduklarım hariç tabii.
devamını gör...
48.
-you
-good girls
-friends
-outlander
-breaking bad
liste uzar gider ama ilk aklıma gelenler bunlar.
-good girls
-friends
-outlander
-breaking bad
liste uzar gider ama ilk aklıma gelenler bunlar.
devamını gör...
49.
pera palas'ta gece yarısı (hazal kaya'nın oyunculuğunu beğenmedim.)
yeşilcam ( konular karmaşık geldi. )
yeşilcam ( konular karmaşık geldi. )
devamını gör...
50.
manifest.
dexter.
merlin.
chuck.
breaking bad.
supernatural.
smallville.
ve daha bir sürüsü.
miss you cnbc-e.
dexter.
merlin.
chuck.
breaking bad.
supernatural.
smallville.
ve daha bir sürüsü.
miss you cnbc-e.
devamını gör...
51.
(bkz: unbreakable kimmy schmidt)
işin kötü yanı neden yarıda bıraktığımı da bilmiyorum, güzel gidiyordu oysaki.
sanırım meslek gereği dikkat sürem 0,7 saniyeye indiği için olabilir...
işin kötü yanı neden yarıda bıraktığımı da bilmiyorum, güzel gidiyordu oysaki.
sanırım meslek gereği dikkat sürem 0,7 saniyeye indiği için olabilir...
devamını gör...
52.
hiç başlamadım ki kdhdkdjsskk
devamını gör...
53.
güney kore dizileri; hepsi olmasa da pek çoğunu yarım bıraktığımı itiraf ediyorum. genelde diziler güzel başlıyor, sonlara doğru biraz çizgisini bozuyor...kore dizilerinde ortalarına kadar izlemişsem yeterli oluyor benim için.
gerçi amerikan dizilerinde de yarım bıraktıklarım var. mesela;
manifest; bu dizinin konusu ilgimi çektiği için izlemeye başlamıştım. sanırım üç dört bölüm izledikten sonra diğer diziler gibi sonunu nasıl bağlayacaklarını tahmin ettiğim için bıraktım.
wednesday (dizi); açıkçası biraz absürt olması dolayısıyla birinci bölümden sonrasını izlemedim.
alman dizisi olandark (dizi) ; bilim kurgu türünde olması itibariyle ilgimi çeken bir diziydi. başlarda yavaş ilerlese de
konusu hoşuma gittiği için izliyordum; ancak kaçıncı bölüm bilmiyorum. kasabadaki pek çok kişi birbirinden habersiz geçmişe gittiğini görünce bu ne ya dedim. oysa güzel ilerliyordu. geçmişe açılan kapı iki yıl için söz konusudur. 80'ler iyi de daha eskiye gidilmesi biraz kafamı karıştırsa da hangi karakter hangisi çıkarabilsem de yine de çok yorucu geldi bana.
açıkçası geçmişe giden karakterlerin fazlalığı diziye olan tüm ilgimi bitirdi.
ingiliz dizisi olan life on mars (dizi); aslında bu dizinin güney kore uyarlamasını çok beğendiğim için ingiliz versiyonunu da izleyeyim diyerek başlamıştım, diziye devam edemedim. tabii ileride bir şans daha verebilirim.
gerçi amerikan dizilerinde de yarım bıraktıklarım var. mesela;
manifest; bu dizinin konusu ilgimi çektiği için izlemeye başlamıştım. sanırım üç dört bölüm izledikten sonra diğer diziler gibi sonunu nasıl bağlayacaklarını tahmin ettiğim için bıraktım.
wednesday (dizi); açıkçası biraz absürt olması dolayısıyla birinci bölümden sonrasını izlemedim.
alman dizisi olandark (dizi) ; bilim kurgu türünde olması itibariyle ilgimi çeken bir diziydi. başlarda yavaş ilerlese de
konusu hoşuma gittiği için izliyordum; ancak kaçıncı bölüm bilmiyorum. kasabadaki pek çok kişi birbirinden habersiz geçmişe gittiğini görünce bu ne ya dedim. oysa güzel ilerliyordu. geçmişe açılan kapı iki yıl için söz konusudur. 80'ler iyi de daha eskiye gidilmesi biraz kafamı karıştırsa da hangi karakter hangisi çıkarabilsem de yine de çok yorucu geldi bana.
açıkçası geçmişe giden karakterlerin fazlalığı diziye olan tüm ilgimi bitirdi.
ingiliz dizisi olan life on mars (dizi); aslında bu dizinin güney kore uyarlamasını çok beğendiğim için ingiliz versiyonunu da izleyeyim diyerek başlamıştım, diziye devam edemedim. tabii ileride bir şans daha verebilirim.
devamını gör...
54.
galiba ruhsar dizisi. dizinin tatmin edici bir finali olmadığına dair polemikler oldu. buna dertlenen bazı insanlar, alternatif final senaryoları yazdılar.
devamını gör...
55.
bitirdiğim dizilerin listesinin daha kısa olduğunu fark ettiren başlık.
devamını gör...
56.
(bkz: suits)
harvey sürekli şener şen’in canlandırdığı maho karakteri gibi dört ayak üstüne düşüyor.
gerçekçi değil. he öyle bir kaygıları da yoktur belki ama ukala adamların aşırı yüceltildiği yapımlara tahammül edemiyorum.
orda burda gençler narsistliği bir marifet sanıyor sonra.
harvey sürekli şener şen’in canlandırdığı maho karakteri gibi dört ayak üstüne düşüyor.
gerçekçi değil. he öyle bir kaygıları da yoktur belki ama ukala adamların aşırı yüceltildiği yapımlara tahammül edemiyorum.
orda burda gençler narsistliği bir marifet sanıyor sonra.
devamını gör...
57.
devamını gör...
58.
monk, mr. robot ve ozark dizileri yarım bıraktığım dizilerdir. monk dizisi zaten eski olması sebebiyle ilk sezondan birkaç bölüm izleyip bırakmıştım. fakat mr. robot ve ozark dizileri daha farklı oldu. onlarda mesela sezonları bitiriyordum, yeni sezonları çıkınca izlemek yerine izlememeyi tercih ederek yarım bırakmış oluyordum. açıkçası içten içe bir devam etme arzum var fakat kim izleyecek şimdi.
devamını gör...
59.
o sırtına hapishanenin krokisini çizen bir eleman vardı. abisini hapisten çıkartmak için yapıyordu. o diziyi hapisten çıkma muhabbetine kadar izlesim. sonra saçmaladılar.
devamını gör...
60.
lucifer 6-7 bölüm sonra çok sıktı. sosyopat karakterli iş adamı görünümünde sözde şeytanın biri böyle burnundan kıl aldırmayan namıslı polis kadına aşık oluyor sanki kenan yarar'ın hilal karakteri gibi..
altered carbonu iki bölümden sonra bıraktım. ghost in the shell'in çakması bildiğin..
supernaturalın 5 sezonun sonuna kadar hastaydım herkes gibi, 8.sezonda eahh deyip bıraktım.
gothamı 4.sezonda bıraktım. o kadar güzel konseptin nasıl böyle bokunu çıkarmışlar hiç anlayamadım.
daredevilı 3.sezonda bıraktım bir ara devam edeceğim onu ama ilk 2 sezon gibi güzel değil. bunun yanı sıra luke cage jessica iron fistin 2.sezonlarına hiç bakmadım bile.
lost'u 4. sezonda bıraktım inanılmaz bozmuşlardı ve zaten o dönem amerika'da senaristler greve falan çıkmıştı.
breaking bad hastası olmama rağmen better call saul 4.sezonda bıraktırdı bb'de 1 bölümde işlenen konu bunda 4 bölümde ancak sonuca ulaşıyodu. bilmiyorum belki devam ederim. el camminoyu izlemiştim bıraktıktan sonra o da bariz hayal kırıklığıydı.
la casa de papel keşke 2 sezonla son bulsaymış cidden.. 4.sezon sjw ilişkileri gibi olmuştu banka mı soyuyorsunuz birbirinizi nasıl götürdüğünüzü mü soruyorsunuz belli değildi zaten 5. sezon inanılmaz olumsuz değerlendirilmiş o sezona hiç bakmadım bile 4.sezon ortası bıraktım.
squid game the challenge tam bir fiyaskoydu herkes zaten klasik dizinin 2. sezonunu beklerken dizi evreninde geçen survivor gibi salak bir şey yapmışlardı amerikan insanının halini tavrını anlatan.. tamamen klasik dizinin ruhunu bozuyordu zaten yeteri kadar boku çıkartıldı buna hiç gerek yoktu 2 bölümden fazlasına dayanamadım.
bu başlıktaki çoğu kişinin bıraktığı dizilerden biri olarak ben de dark'ı 4.bölümlerde falan bıraktım çok yavan ve ne zaman geçmiş zaman şimdiki zaman hiç anlaşılmıyor. arada intro müziğini açıp dinliyorum o bayağı hoşuma gitmişti silent hill müzikleri tadında tam.
under the dome'u 1.sezon sonlarına doğru bıraktım oyunculuk ve gidişat inanılmaz başarısızdı. simpsonsın filmindeki konunun suyunun suyunu çıkarmışlar.
türk dizilerine gelince hayat bilgisi ezel alef sokağın çocukları avrupa yakası öyle bir geçer zaman ki gibi dizileri hep 2.sezonlarda bıraktım. börünün ilk serisini 2 defa izledim ama gelecekte geçen serisini 3.bölümde bıraktım gerçi kaliteli bir şey yapmışlardı da ilk serideki samimiyeti alamadım futuristik konsept olarak özgün olamıyoruz anlaşılan. kurtlar vadisi pusu serisini 4.sezon ortasında bıraktım olmasa da olur bir seriydi çoğunlukla. baba diye bir dizi vardı haluk bilginer'in oynadığı onu da 1.sezondan sonra bıraktım ki keşke hiç başlamasaydım demiştim o kadar vakit kaybıydı. ha bir de iffet'in dizisini yapmışlardı offf onu da izlemiştim bıraktım nerede hatırlamıyorum da keşke ilk bölümün sonunda olan o meşhur tecavüz göndermeli sahnede bıraksaymışım.
daha aklıma gelirse yazarım birkaç tane daha vardı.
altered carbonu iki bölümden sonra bıraktım. ghost in the shell'in çakması bildiğin..
supernaturalın 5 sezonun sonuna kadar hastaydım herkes gibi, 8.sezonda eahh deyip bıraktım.
gothamı 4.sezonda bıraktım. o kadar güzel konseptin nasıl böyle bokunu çıkarmışlar hiç anlayamadım.
daredevilı 3.sezonda bıraktım bir ara devam edeceğim onu ama ilk 2 sezon gibi güzel değil. bunun yanı sıra luke cage jessica iron fistin 2.sezonlarına hiç bakmadım bile.
lost'u 4. sezonda bıraktım inanılmaz bozmuşlardı ve zaten o dönem amerika'da senaristler greve falan çıkmıştı.
breaking bad hastası olmama rağmen better call saul 4.sezonda bıraktırdı bb'de 1 bölümde işlenen konu bunda 4 bölümde ancak sonuca ulaşıyodu. bilmiyorum belki devam ederim. el camminoyu izlemiştim bıraktıktan sonra o da bariz hayal kırıklığıydı.
la casa de papel keşke 2 sezonla son bulsaymış cidden.. 4.sezon sjw ilişkileri gibi olmuştu banka mı soyuyorsunuz birbirinizi nasıl götürdüğünüzü mü soruyorsunuz belli değildi zaten 5. sezon inanılmaz olumsuz değerlendirilmiş o sezona hiç bakmadım bile 4.sezon ortası bıraktım.
squid game the challenge tam bir fiyaskoydu herkes zaten klasik dizinin 2. sezonunu beklerken dizi evreninde geçen survivor gibi salak bir şey yapmışlardı amerikan insanının halini tavrını anlatan.. tamamen klasik dizinin ruhunu bozuyordu zaten yeteri kadar boku çıkartıldı buna hiç gerek yoktu 2 bölümden fazlasına dayanamadım.
bu başlıktaki çoğu kişinin bıraktığı dizilerden biri olarak ben de dark'ı 4.bölümlerde falan bıraktım çok yavan ve ne zaman geçmiş zaman şimdiki zaman hiç anlaşılmıyor. arada intro müziğini açıp dinliyorum o bayağı hoşuma gitmişti silent hill müzikleri tadında tam.
under the dome'u 1.sezon sonlarına doğru bıraktım oyunculuk ve gidişat inanılmaz başarısızdı. simpsonsın filmindeki konunun suyunun suyunu çıkarmışlar.
türk dizilerine gelince hayat bilgisi ezel alef sokağın çocukları avrupa yakası öyle bir geçer zaman ki gibi dizileri hep 2.sezonlarda bıraktım. börünün ilk serisini 2 defa izledim ama gelecekte geçen serisini 3.bölümde bıraktım gerçi kaliteli bir şey yapmışlardı da ilk serideki samimiyeti alamadım futuristik konsept olarak özgün olamıyoruz anlaşılan. kurtlar vadisi pusu serisini 4.sezon ortasında bıraktım olmasa da olur bir seriydi çoğunlukla. baba diye bir dizi vardı haluk bilginer'in oynadığı onu da 1.sezondan sonra bıraktım ki keşke hiç başlamasaydım demiştim o kadar vakit kaybıydı. ha bir de iffet'in dizisini yapmışlardı offf onu da izlemiştim bıraktım nerede hatırlamıyorum da keşke ilk bölümün sonunda olan o meşhur tecavüz göndermeli sahnede bıraksaymışım.
daha aklıma gelirse yazarım birkaç tane daha vardı.
devamını gör...