yaz

iş ortamında isteksizlik, dikkatsizlik, mesai saatleri dışında çayır çimene masa sandalye atıp bira içmek şeklinde tezahür eden, kendisiyle aşk nefret ilişkisi yaşatan mevsim.
yaz mevsimindeki tecrübelerden edinilen anılar, diğer mevsimlerden olanlara kıyasla çok daha flu hissettiriyor bana. pozitif detayları hatırlamaya daha meyilli oluyorum yazlardan kalma hatıralarıma dair. kötü detaylar daha silik. şöyle ya da böyle kötü denecek tecrübelerimi geriye dönüp hatırlarken, o dönemlerde yaşadığım iyi şeyleri de zihnimin bir köşesinde canlandırmaya meylediyorum. keyifsiz bir rüyanın iyi niyetli bir yorumlaması, okumasına benziyor bu yaklaşımım. çok kötü tecrübelere ise diyecek bir şey yok. azap verici kâbuslara iyi niyetli bir okuma yapmak imkansızdır zaten.

benim gibi hayati bitmis adamlar icin, hicbir sey ifade etmeyen mevsim.
ne yaz ne bahar. tadi yok.

tek adam rejimi gibi bir şey. bitmeye gitmeye niyeti yok. sonbahar ve ilkbaharı zaten yok etti. karşısında bir tek garibim kış kaldı. o da chp gibi muhalefet yapıyor. geçen sene, kışı max bir hafta hissettim misal.

dünyanın en güzel şeyi.
bazen insanlığın onu hak etmediğini düşünüyorum.
öyle yüce, öyle özel.

valla burda bitti coktan. hatta suan o kadar soguk ki ruzgarin sesi bile duyuluyor, yagmur yagiyor.

bitecek inşallah.
kışyarına kış gelsin artık gerçekten!

tamam yazıyorum. sen de oku.

haziran, temmuz ve ağustos

o, ben ve biz...

mevsimlerin en güzeli. sıcak iyidir.

hic sevmem

bir emir kipi. emir kiplerine karşı mesafeliyim!

mevsim olarak da çok sevmem. sıcak ve nem hoşlandığım şeyler değil.

yaziyom abi. evet.

son üç gün kaldı.

sinekler, böcükler, nem, ter, deodorantın ve duş almanın varlığından haberi olmayan mahluklar, her daim duşa girme isteği, sinekler, daha fazla sinekler, sivrisinekler, sivrisinek sesleri, sivri olmayan sinekler...

kusasım geliyor düşününce.
mümkünse beni dört beş ay sonrasına fırlatın.
yaz mevsimini yaşamak istemiyorum, popişim dona dona sokaklarda ve yağmurda yürümek istiyorum.

son olarak o sinekler ve sivrisinekler bana yaklaşmasın mümkünse.

son iki gün itibariyle sezon açılmıştır.

yaz, delikanlı gibi yaz olsa sorun yok ama son yıllarda yaz, yaz değil cehennem fragmanı gibi çalışıyor. bu şekilde olmaz.

sevmiyoruz elhamdülillah!

sonbahar, kış gibi mevsimlerin yanında yaz; istenmeyen misafirdir. "bitse de gitsek." denilen sıkıcı bir şeydir.

bu kış o kadar üşüdüm o kadar üşüdüm ki nolur yaz gelsin diye portakal kurban ettim bir tepeye çıkıp
ama zaten yaz istemesem de gelecekti
ve geldi
bahar aylarında beni kandırdı
yaz geldi diye mutlu olduğumu sandım
yaz nefreti kusanlara sakin olması gerektiklerini söyledim
ama haklilarmis
hayat damarlarımın en az üçü koptu
ne uyanabilmek mümkün ne de herhangi bir şey yapmak
dün mutfağa su içmeye gittiğim için çok terledim ve pişman oldum
telafi etmek için fazladan su içtim ama nafile
yaz git kardeşim seni istemiyorum
bahar uzasın kış gelsin
imkanım olsa rusya'ya taşınıp putin'le ayıya binerdim