yazarlardan mezunu işsiz bırakmayacak öneriler

bence en önemlisi staj ve bulunduğun projeler. çünkü iş sahibi cv`ne baktımı gözüne çarpacak bir detay olması gerekiyor, bu proje olabilir veya stajını yaptığın büyük bir firma olabilir.

kaynak mühendisliği.
türkiyede böyle bir bölüm yok henüz.
odtü gibi bir kaç kurumun dönem dönem açtığı süresi ve ücreti belirli kurslara katılıp, 'kaynak mühendisi ' sertifikası alıyor ve metal imalat sektöründe, çalışmaya başlıyorsun.

belli bir tecrübe ve deneyimden, ayrıca bunun yanına katacağın tahribatsız muayene ( ndt ) uzmanlığı sertifikalarından sonra , bugün türkiyede hiç kimsenin kazanamadığı ücretler karşılığında yurt dışı, özellikle de türki cumhuriyetler ve rusya yolculuğuna başlıyorsun.

yazarları etik, ahlak dışı olmaya yöneltecek tavsiyelerdir.
efenim şimdi malumunuz olduğu üzere iğrenç bir dönemden geçiyoruz. eğer derecelik sınav puanlarınız, en iyi universitelerden derecelik mezuniyetiniz yok ise bu iğrençlikten nasibinizi alacaksınız. kamuda görev almak istiyorsanız alanına göre yanaşmanız gereken siyasi fraksiyonu belirleyip, bir şekilde biadınızı iletiniz. bu alanınız yargı ile ilgiliyse farklı, atıyorum emniyette görev almak istiyorsanız farklı olabilir. özel sektörde görev alacaksanız ise kendinizi nasıl pazarladığınızla alakalı bir durumdur. eğer olanı söylerseniz, rakibiniz arkadaş cv sine olmayan onlarca şey eklediği ve bunların birçoğu nun kontrol mekanizması olmadığı için sizden önde olacaktır. durum böyle arkadaşlar. etik, ahlak sahibi biriyseniz şimdiden kolay gelsin.
ek olarak dil çalışın. iyi seviyede en az bir tane yabancı diliniz olsun.

meslek lisesi torna tesviye bölümü. bu ülkede daha öte gitmeye gerek yok.

bence at antrenörlüğüdür. hiç boşta kalmadım bu zamana kadar. kulüplerde çalışılıyor. hipodromlarda antrenörlük yapabiliyorsunuz. üstüne birde laborant ve veteriner sağlık teknikerliği bitirdiniz mi değmeyin keyfe.*

dil bilmek bir adım öne taşır diye düşünüyorum.

sadece o alanda genel uzmanlıkla yetinmemek ancak o alanda özel bir konuda uzmanlaşmak. iletişim alanında çalışılacaksa bu kültürel iletişim, stratejik iletişim vb, gazetecilikse ekonomi, diploması, ortadoğu vb gibi.
kendini türkiye ile sınırlı tutmamak.
öğrencilik döneminden itibaren birleşmiş milletler, ngolar, büyük şirketler ve benzerleri kurum ve kuruluşlarda gönüllü çalışmalara katılmak, buralarda staj yapmak. bm'nin pek çok alanda uluslarası anlamda gönüllü çalışmayı sağlayan programları var. hem yurtdışında çalışma deneyimi kazanırsınız, hem yaz masraflarını çıkarırsınız. gittiğiniz ülkede temel geçiminizi sağlayacak kadar para ödeniyor .
üniversite diploması ile yetinmemek ve master yapmak ya da ilgili alanlarda düzenli olarak kurslarla continious education kredileri toplamaya devam etmek.
mesleki alanda bilimsel gelişmeleri, endüstri trendlerini takip etmek, günceli yakalamak.
ingilizceyi ana dil seviyesinde konuşabilmek ve mümkünse ikinci bir dili iş düzeyinde etkin şekilde kullanabilmek.
her meslek alanında rekabet var, sizi farklı kılaca ve o rekabette öne taşıyacak özellikler geliştirmeniz gerekli.

mümkünse liseyi saint joseph,saint benoit,saint michel vb. gibi okullarda okuyun.bu size +1 puan kazandırır çünkü anadiliniz gibi yabancı dil öğrenirsiniz.mümkün değilse (maddi durumdan dolayi vb.) o zaman da galatasaray lisesi,tevitöl vb.yi kazanmaya çalışın.bu okullarda eğitimin mükemmel olduğu biliniyor.

gelelim üniversiteye.birkaç istisna harici (tıp,diş hekimliği , vb.) saymazsak bölüm değil üniversite odaklı tercih yapın.yukarıdaki okullardan birine gidemezseniz eğer bu açığı iyi bir üniversite ile kapatmış olursunuz.

üniversite bitirdikten sonra da gene eğer burs vb. alabilirseniz y.dışına gidin.yurtdışına gidip geri dönenlere bu ülkede hem akademik olarak hem de sektörel olarak tapıyorlar.çünkü y.içindeki üniversitelerin durumu malum.kendimce nacizane olarak önerilerimi sıraladım.insallah istediğiniz gibi bir geleceğe sahip olursunuz.

not:geleceğin sayısal tabanlı mesleklerde olduğu malum.eğer biraz olsun yeteneğiniz varsa sayısala odaklanın.sözel ve eşit ağırlıklı bölümler bitti artık.kimse kalkıp da bana hukuk,öğretmenlik falan demesin.çok gülüyorum sonra...

iyi bir çizim programına hakim olun. autocad, catia, soldiworks gibi. gerisi gelir. bilgisever başında huzur bulamam diyenlerdenseniz benim gibi gidin sevdiğiniz yada sevebileceğiniz bir işe ehli olandan öğrenin gerekirse maaş dahi almayın bir yılın sonunda meslek sahibi olursunuz. işinizi temiz yapma ahlakından ödün vermeyin yeter. her mezun olan masa başı yada kamu kurumunda çalışacak diye birşey yok. sevdiğiniz bir işi yaparsanız başarısız olma şansınız yok.

kendinizi teknik yönden geliştirmeye zaman harcamayın. en kısa yoldan çevreyi genişletip her alanda torpil bulmaya odaklanın. dünya artık böyle bir dünya. bizim ülkede teknik bilgiye de gerek yok. kafayı minimum çalıştırın, asla mevcut düzeni sorgulamayın, yalakalığı fulleyin.

sertifika biriktirip cv'yi doldurmak ve stajı kaliteli bir kurumda yapmak yapmak.

ticarete atılın. ömrünüzü çürütmeyin. güzel bir firmanın bayiliği ile suya sabuna dokunmadan para kazanırsınız. tek derdiniz hemen hemen kargolar gecikti gecikmedi karmaşası olur.

"cash para, diploma ver bana
para yoksa ter dökmeliyim
eğitimde fırsat eşitliğini fırsata çeviren bi' üniversiteliyim
ben mezun oldum
yarattığınız sistem yüzünden bi' serseriyim
ben mezun oldum
ya kasiyer olayım, ya da sinemada sana yer göstereyim!
sokak başı üniversite ama köy okulları çok terste
başa gelenin ideolojisi neyse o anlatılır her derste
zengin, fakir ayrı
torpile ya da parasına göre kayırır
eğitim endüstridir
inşaattan rant sağlamaka aynı!
kiminin kitap alıcak bi' parası yok
öğretmen atanıcak ama "arası" yok!
milletvekili bi' tanıdık mı, wow
beni anlaman da bu mantıkla zor
bari bi' köy okulunun yardımına koş
her tarafı kaos
sen de biraz boğuş
bu gece uyudu zorla çocuk
okula gidecek
yol yap! "(...)

şanışer'in "susamam" adlı şarkısından alıntıdır, bence gerekli şeyleri yeterince söylüyor daha fazla kafa ütülemeye gerek yok, durum belli sistem böyle bu devirin getirisi bu diyerek kaçabilir veya "-ben bir malım! " diyen behçet yalın özkaya'yı dinleyerek eşşek gibi çalışarak, söz sahibi olarak işsiz kalmazsınız

sekse odaklanın, size para kazanmanızı söyleyecektir.

dayı

*toefl veya ielts yeterliliğine vakif olacaginiz en az 2 yabanci dil

*meslekle ilgili ulusal/uluslararasi gecerli sertifikalar.mesela finans okudun, spk 1-2-3 duzey yeterlilik belgesi, ek olarak segem ve bes lisansi

*direkt is bulmasa da yüksek lisans veya doktora

*gecerli kurumlarda yapilan stajlar

ama en önemlisi bnce harika bir okuldan ya vasat bir okul ama harika bir bölümden mezuniyet.galatasaraydan siyaset bilimi diplomasi ya da herhangi bir uni.den tip veya dis hekimligi diplomasi alin üsttekilerin hepsi çöp.

1000 doların altında maaşları asla kabul etmeyin. ne kadar direnirseniz işverenler çalışan bulamayacağı için, batmamak için maaşları silke silke arttırmak zorunda kalacaklar. en uzun süre direnen savaşı kazanacak.

hayatına bu ülke sınırlarında devam etmemesi yeterli olur diye düşünüyorum.

iş bulmak için mezun olmayı beklememek.

kendinizi okuduğunuz bölüme şartlandırmayın , ana uyum sağlayın. önünüze iş geldiğinde burun kıvırmayın . örneğin mühendislik okudunuz , garsonlukmu yapicam derseniz , evinizde pskolojiniz bozuk bir halde hayati kacirarak mutsuz, umutsuz is aramaya devam edersiniz. o anda hangi ise girebiliyorsaniz girin , is bakmaya oyle devam edin. tembellesmeyin , hangi alanda olursa olsun , bir isi basarmak , hic bir isi basarmamaktan binkat daha iyidir.

ve sunu umutmayin siz mukemmel olmak zorunda degilsiniz , sizler özelde degilsiniz . milyarlarin icerisindeki tek bir insansiniz.dunya size birseyler vermek zorunda degil siz ondan almak zorundasiniz.