1621.
yüzümüzün güldüğünü düşünmeniz ne kadar güzel.
devamını gör...
1622.
azıcık aşım kaygısız başım. daha ne olsun? daha ne isteyebilirim ki şu hayattan?
"mal da yalan mülk de yalan gel biraz da sen oyalan."
"mal da yalan mülk de yalan gel biraz da sen oyalan."
devamını gör...
1623.
yarın bu vakitte evimde olacağım.
devamını gör...
1624.
sağ ayak başparmağım kırık değilmiş. çatlak da değilmiş. eklem biraz ezilmiş. on güne geçermiş.
"peki niye şiş doktorcum" dedim. "çünkü kebap yapcaz" dedi. "bize şiş lazım. çöp şiş olmaz"
"okay o zaman" diye cevap verdim ben de.
şişlik yüzünden ayak üstündeki kılcal damarlar belirginleşmişti. soğuk kompres sonrası kılcal damarlar kayboldu, yerini damarcal kıllar aldı.
"peki niye şiş doktorcum" dedim. "çünkü kebap yapcaz" dedi. "bize şiş lazım. çöp şiş olmaz"
"okay o zaman" diye cevap verdim ben de.
şişlik yüzünden ayak üstündeki kılcal damarlar belirginleşmişti. soğuk kompres sonrası kılcal damarlar kayboldu, yerini damarcal kıllar aldı.
devamını gör...
1625.
klâsik otomobillerin geneline, ama özellikle 1964 ımpala ve 1974 beetle (vosvos)' a ayrı bir ilgim ve sevgim vardır yıllardır. neredeyse hiçbir teknolojik donanım barındırmaması, oldukça sade ve her şeyin ihtiyaç kadarına karşılık vermesiyle ve ince güzel işçilikleriyle çok güzel, duygusu olan araçlar gibi gelir bana.
son dönemde behzat ç. dizisinin 2010-2013 yılları arasında yayınlanan bölümlerinde sıkça ekranda görünen kırmızı vosvos, uzun yıllar iş yerimde bilgisayarıma masa üstü arka planı olarak her gün karşımda durdu. yine o aracı andıran kırmızı bir 1:36 ölçek model vosvos edinip kendimce hazırladığım plakalarını bile üzerine yapıştırmış masamda karşımda tutmuştum işsiz kalana kadar.
dün akşam, gecenin karanlığında evimin yoluna dönen son virajı geçince ileride en uzak sokak lambasının altında kırmızı bir vosvos gördüm. işte dedim kendi kendime "dizideki arabanın aynısı, tam aklımdaki model".
biraz daha yaklaşınca yol kenarında park halindeki kırmızı araca dönüp gayr-ı ihtiyarı plakasına baktım ki 06 ur 653... hemen durdum, neredeyse emin olmama rağmen internetten tekrar plakayı kontrol ettim o. "bu kadar olur" dedim kendi kendime. birkaç fotoğraf çektim oradan uzaklaştım, ama gece boyunca içinde aracın olduğu birçok sahneyi tekrar izledim internetten. saçma bir mutluluk sebebi belki ama evimin sokağına kadar gelmiş, zamanında çok sevdiğim bir dizinin önemli bir figürü gecemi güzelleştirdi.
son dönemde behzat ç. dizisinin 2010-2013 yılları arasında yayınlanan bölümlerinde sıkça ekranda görünen kırmızı vosvos, uzun yıllar iş yerimde bilgisayarıma masa üstü arka planı olarak her gün karşımda durdu. yine o aracı andıran kırmızı bir 1:36 ölçek model vosvos edinip kendimce hazırladığım plakalarını bile üzerine yapıştırmış masamda karşımda tutmuştum işsiz kalana kadar.
dün akşam, gecenin karanlığında evimin yoluna dönen son virajı geçince ileride en uzak sokak lambasının altında kırmızı bir vosvos gördüm. işte dedim kendi kendime "dizideki arabanın aynısı, tam aklımdaki model".
biraz daha yaklaşınca yol kenarında park halindeki kırmızı araca dönüp gayr-ı ihtiyarı plakasına baktım ki 06 ur 653... hemen durdum, neredeyse emin olmama rağmen internetten tekrar plakayı kontrol ettim o. "bu kadar olur" dedim kendi kendime. birkaç fotoğraf çektim oradan uzaklaştım, ama gece boyunca içinde aracın olduğu birçok sahneyi tekrar izledim internetten. saçma bir mutluluk sebebi belki ama evimin sokağına kadar gelmiş, zamanında çok sevdiğim bir dizinin önemli bir figürü gecemi güzelleştirdi.
devamını gör...
1626.
ders çalışmaya ve yıllar sonra tekrar kitap okumaya başladım. kitap okuma alışkanlığımı bırakmıştım ve artık hiçbir şeye odaklanamaz hâle geldim ki zaten öyleydim, yani işler benim için daha da zorlaştı. bu durumu düzeltmek için defalarca kitap okumaya başladım ama ilk 5 sayfadan hiçbir hatırlamayınca pes ediyordum. bugün geri başladım, anlamayınca, hatırlamayınca tekrar tekrar okuyorum. başka alemlere dalıyorum bazen, hayal kurmaya başlıyorum, bir sürü şey düşünüyorum. pes etmeyip aynı paragrafı birçok kez okudum. başaracağıma inanıyorum.
devamını gör...
1627.
söyleyemem çok gizli.
devamını gör...
1629.
fındık toplama olayını bitirdim bugün...
bunun nasıl bir duygu olduğunu ancak fındık bahçesi olan bilir.
bunun nasıl bir duygu olduğunu ancak fındık bahçesi olan bilir.
devamını gör...
1630.
hem çok mutluyum hem de çok mutsuzum. 9 adet kitap aldım. hepsi de çok istediğim kitaplar. mutsuz olduğum konu bunların fiyatları. ah ah, çocuğumun rızkını nerelere yatırıyorum. olmaz olsun böyle ana. püü.
devamını gör...
1631.
seninle uğraşırım keyfim yerine gelir
basit bir cümle gibi duruyor ama benim için anlamı büyük.
basit bir cümle gibi duruyor ama benim için anlamı büyük.
devamını gör...
1632.
bugün acayip mutluyum. ama sebebini bilmiyorum. şarkı mırıldanarak dans ettim bulaşıkları yerleştirirken. bulaşıklarla aşk yaşadım resmen. aşık mı oluyorum? hayır. eee bu sevinç neden? bilmiyorum. inan bilmiyorum. belki de gelecek günlerin vaatleri beni heyecanlandırıyor. savaşa hazır mısın kızım? hazırım galiba.
devamını gör...
1633.
hem mutluyum bir yanım da mutsuz.
tükettiniz beni ibişler.
tükettiniz beni ibişler.
devamını gör...
1634.
uzun yıllardır görmediğim eski arkadaşlarımla bu hafta sonu için sözleştik. cuma gecesi, oldukça güzel bir mekanda masa kurduk. hatırı sayılır miktarda rakı tükettik. aynı ekip, cumartesi gecesi de başka bir mekanda vodka eşliğinde sabahladık. bugün öğleden sonra ancak ayılıp kendime gelebildim. bu iki gece toplamında ciddi bir servet ödemiş olsam da aşırı keyifli bir hafta sonu oldu benim için.
devamını gör...
1635.
tam gün nötr bitecek derken yastık olarak eşlik etti, dertleştik de biraz. çok çekmiş insanlardan, konuştukça arttı ortak noktalar..
devamını gör...
1636.
yurt dışına çıkmama sadece günler kalması.
devamını gör...
1637.
sözlükten bir hıyar daha gitti çabalarım sayesinde. kim abuk subuk hareketler yapar ben oradayım. keyiflendim.
devamını gör...
1638.
çoğu yerde ateş yakmak yasak olduğu için mangal yeri sıkıntı biliyorsunuz. hazır anneme gitmişim, babam bize bir mangal yaptı, üff. hem mangalda pişmiş et yediğim için hem de ormanın en içinde mis gibi havayı ciğerlerime çektiğim için çok mutluyum. şehirde dilediğimiz gibi çıldıramadığımız için avazım çıktığı kadar da bağırdım ve tüm negatif enerjimi boşalttım. yürüyüşe çıkan babam da uzaktan bu nasıl çakal sesi demiş. ha ha ha babacım, çok komiksin. neeyse, mükemmel ve şahane ve muazzam ve harikulade bir gündü. günün sonunda leş istanbul'a dönmek de vardı ama olsun. orayı düşünmüyoruz.
devamını gör...
1639.
hiç hediye notlu kitap hediyesi almadım diye serzenişte bulundum üstüne bir sürü yazar yazdı "istersen biz gönderelim"diye. anlık da olsa mutlu oldum, teşekkür ederim sevgili kalbî güzel yazarlar.
işte bu kadar küçük birinin tebessüm sebebi olmak
işte bu kadar küçük birinin tebessüm sebebi olmak
devamını gör...
1640.
tebdil-i mekanda ferahlık vardır diye boşuna dememişler. memleketimde birkaç liseden dostla edilen dertleşmeler, sohbetler, yürüyüşler, aradan geçen onca zaman karşı devam eden neşe keyfimi yerine getirdi. mutlu olmak ne kadar da kolay değil mi..?
devamını gör...