yazarların hayalindeki ilişki

birbirimize yaslayalım gitsin sırtımızı istiyorum ben.
açık olalım, samimi olalım. tıpkı sevdiğimiz zamanlarımızda olduğu gibi. olur da birgün artık sevmez isek birbirimizi, sevmediğimiz zamanlarımızda da.
birbirimize yaslanırlen yük gibi değil de, dost gibi yaslanalım mesela. yorulmuştur belki deyip, arada ayaklarımızın üzerinde duralım istiyorum ben.
rahatsız olduğumuz şeyleri bilelim ve rahatsız etmeyelim birbirimizi. hafiyelik etmeyelim mesela. elimize telefonlarımızı alınca kurdeşen dökmeyelim istiyorum!
güvenelim istiyorum, o yapmaz diyelim istiyorum. o'nu sevmek eziyet olmamalı bana ve tabi ki o'na da!
ben dinlenmek istiyorum zira. çünkü çok yorgun hissediyorum kendimi. savaşmak istemiyorum ben hiçbirşey ve hiç kimse ile. inatlaşmak istemiyorum, saçma sapan kavgalar etmek istemiyorum. yorulursam ve kafam dolarsa o"na yer kalmasından korkarım çünkü.
nasıl rüya ama?

durun size bir şey anlatacağım. bizim atölyeye bir çift gelmişti. orta yaşlı diyebileceğim bir çift ama kadın tam bir hanımefendi erkek de tam bir beyefendi.
o kadar ince düşünceli insanlar ki anlatamam. biz bunlarla kaynaştık, onlar daha fazla atölyeye gelmeye başladı. bunlar sürekli birbirine x hanım y bey şeklinde hitap ediyor.
dışarılarda buluşmaya başladık, evlerine yemeğe davet ettiler gittim. bu kadar modern, aşk dolu, saygılı, çılgın insanlar görmedim.
tanıdıkça, kaynaştıkça daha çok hayran oldum onlara…

sonra öğrendim ki adam eski akp belediye başkanıymış. şok olmuştum öğrendiğimde ama gram soğumadım onlardan.
az önce instagram hikayelerine baktım, bir yerde dans ediyorlar. ordan aklıma geldi, benim hayalimdeki ilişki bunlar dedim.
olm bu insanlar 60 yaşında falan o kadar tatlılar ki anlatamam ya.
yicem onları yaaaa. sürekli kalp atıyorum hikayelerine.
nazar boncuğu da atıyorum. hayalimdeki ilişki onlarınki gibi.

bir keresinde bununla alakalı hayal kurma girişiminde bulundum...sadece bulunmaya yeltendim... bak cümle bile bitmiyor.

sessiz.

tok-sik ilişki.
yani daima tok ve daima seks.

not-erkeğin kalbine giden yol midesinden ve şeyinden geçtiği için.

ulan anlatayım mı heh anlatıyorum anasını satayım. bu tür konular benim için niye bu kadar ilginçleşti bilmiyorum ama anonim kimliğimle bile anlatırken bi kızarıp bozarıyorum anasını satayım.

size hayalimdeki ilişkinin nasıl olduğunu zamanında aşık olduğumda gördüğüm bir rüyayı anlatarak başlayayım:

hanımefendiyle çok güzel bir evimiz var. odundan, en fazla 3-5 odalı, şöminesi var, ve irlanda'da yeşillik bir ormanın içinde bulunuyor. ama bizim evimizin olduğu yerde ağaç yok, etrafı düzlük bir de evin sırtı bir yamaca bakıyor on numara yani. efendim ben tabi hehe erkek olduğum için odun toplamaya gitmişim. oldum olası doğa yürüyüşü yapmayı pek bir severim, neyse baltayla ağaç falan kesmişim ama baltanın titremesinden ellerim patlamış yani, eve dönüyorum kız görüyor. "aaa" diyor, "goblinciğim eline ne olmuş?" hiç sorma yauv. kolonya döküyor bez sarıyor şevkat gösteriyor.
hığaaaaaaa. nasıl mutlu bir rüyaydı, öyle kaldı tabi.

kız da hiç beklediğim gibi biri çıkmadı o hevesleri de saldık gitti, öyle yani.