3821.
özlemenin önemli olmadığı bir noktada olmak, sandığın ile aslolanın başka çıkması, hayal kırıklığına uğramak, haksız olmama durumun, hak etmediğin her şeye maruz kalmak hayatın en kötü tecrübeleri.
devamını gör...
3822.
asla tam bilmediğim bir cok seyi cok biliyormus gibi anlatıp, herkesin beni dinlemesini sağlayabiliyorum, müthiş bir hitabet yeteneği ama bunu sadece yakın olmadığım insanlara yapabiliyorum
devamını gör...
3823.
benden soğumasını istediğim insanlara farklı yollarla kötüymüşüm gibi göstermeye çalışıyorum. çünkü birini direkt kıramıyorum ben daha fazla üzülüyorum kırılınca. ama farklı yollarla soğumasını sağlamaya çalışıyorum. çok yorucu oluyor ama kalp kırmamak, iyi olmak esastır gözümde.
tam açıklayamadım ama neyse.
devamını gör...
3824.
kalbim çok acıyor, nasıl yaşanır böyle? seven niye gider neden mecbur kalır? her bir zerrem öyle ağır ki kaldıramıyorum bunu, nasıl dayanacağım allahımmm nasıl
devamını gör...
3825.
valla iyiyim sözlük. dümdüz ot gibi yaşıyor. seviyorum sizi.öptüm.
devamını gör...
3826.
başaramadık bu hayat denen mevzuyu yaşamayı. hiçbir şeyin öneminin kalmadığı bir raddedeyim. toplayamıyor ve halledemiyorum. her şeyi bıraktım ve savruluyorum. bazı şeylerin eksikliklerini daha çok hissediyorum bu süreç adına.
devamını gör...
3827.
bir prenses olabilirdim lakin içimdeki trol buna müsaade etmedi
devamını gör...
3828.
- bir espri yaptıktan sonra çevremde gülen insanlarla beraber gülmekte zorlanıyorum. bunu yapmak sitcomlarda kahkaha efekti eklemekle benzer bir dilencilikmiş gibi hissettiriyor. sonra "çok mu kasıntı duruyorum böyle de" diye kendimi zorlayıp gülmeye başlıyorum. büyük ihtimalle de ruh hastası gibi gözüküyorum o esnada.

- lisedeyken üst sınıflardan bir çocuk futbol maçı yaparken istemeden edebiyat öğretmenimizin kafasını nişanlamıştı. bir önceki dönem sözlü notuma anlamsızca düşük not vermiş insanı afallamış, yere çömelmiş, çevresindekiler tarafından kolonya tutulur halde görünce üzülmekte zorlandığımı hatırlıyorum. empati, o güne kadar kendimle gurur duyduğum bir beceri olduğu için bu beni rahatsız etti. "acaba kötü bir insan mıyım" diye sorguladım kendimi baya bi. hala da cevap veremedim. öyleyim belki de. başkalarının kafasına abanan değil de yalnızca mağdura üzülmekten aciz olan taraf olduğum sürece çok da kafama takmıyorum. o sınırı aştığım an yeni bir sorgulamaya girerim herhalde.

- üst madde ile ilgili; aktif kötülüğün her koşulda, her yerde, ama'sız ve belki'siz bir şekilde pasif kötülükten daha kötü olduğunu düşünüyorum. bu ikisini bir tutan, "kötülüğe karşı konuşmayan da kötülük yapanla aynı oranda kötüdür" diyen insanlar feci saçmalıyor bence. hayır abi, değildir. biri benim derimi yüzse ve başka biri kenarda onu izleyip gülümseyerek bu ortamın resmini çizse, elim ayağım tutmaya başlayınca o ressam aklıma bile gelmez. ha gelirse de "o herif ne ayaktı lan" diye gelir, asla derimi yüzenle aynı kefeye koymam.

- ekim ayında kendi çizimimi bastırdığım bir tişörtü giydiğim için gömleğimin önünü kapatasımın gelmediği soğuk bir eskişehir gecesinde hasta olmaya çok yaklaştım. olmadım, ama bu utanç bana yetti. marka yüzü müyüm ne bokum, hayret bişi.

- saçlarını maviye boyatan insanlara karşı irrasyonel bir ön yargıya sahibim. başka hiçbir renkte yok bu. fosforlunun fosforlusu bir pembe bile bu kadar rahatsız etmiyor. mavi rengiyle insan saçı dışında gördüğüm herhangi bir yerde sorunum da yok, gayet severim. garip bir fenomen benim için. acaba küçükken mavi saçlı bir büyüğümden dayak falan mı yedim? aklıma gelen tek açıklama bu.

- puro içmenin "ciğere çekmiyoz ya, sıkıntı yok" kandırmacasını kendime daha ne kadar yutturabilirim bilmiyorum. her tarafa da siniyo kokusu. aşmam lazım.

- son birkaç gecedir sözlükteki radyo yayınlarını dinliyorum (kısmen). formatsız, plansız bir sisteme göre baya başarılı yayınlar çıkıyor ortaya. hayretle karışık takdir ediyorum. bir şeyler yazarak katılmaya çekiniyorum ama. yazdığım bir şeyin radyoda okunmasının kıkır kıkır güldürmesinden, sonra o halime bakıp "pü yaşından başından utan" diye kendime çıkışmaktan korkuyorum.

\end{document}
devamını gör...
3829.
evde taramalı tüfek gibi hiç susmadan konuşan sürekli bir şey anlatan insana ve bu gürültüye tahammül edemiyorum. insanlar çokça susmalı. midem bulanıyor. bünyem kaldırmıyor çok konuşan insanı. kimle bir ömür geçiremezsin deseler, konuşan insan derim.
devamını gör...
3830.
sen de iyi ki girdin hayatıma,seni de tanıdığıma mutlu oldum. niye mutlu olmayacam ki. sonuçta senin de bir faydan oldu bana. sen de bana iyi bir ders oldun. hatta en iyisinden.
devamını gör...
3831.
hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. hayatımdaki hiçbir şey yolunda değil ve nasıl yoluna sokacağımı ilk kez, hiç bilmiyorum.
devamını gör...
3832.
yazdıklarımın hepsi sana. bir gün kendini, sayfa sayfa okuyup ve beni, satır satır dinleyeceğin güne hazırlanıyorum sadece.
devamını gör...
3833.
c2 seviyesinde ingilizcem var. ana dili ingilizce olan birileriyle konuşurken benim türk olduğuma inanmıyorlar ekseriyetle. bu konuda yalan söylediğimi düşünenler bile çıktı hatta sınav kolejleri'nin ingiliz müdiresi, öğretmen arkadaşıma sormuş, "o arkadaşınız gerçekten türk müydü?" diye ki o kadına 2 defa "evet, türk'üm." demiştim ingilizce olarak; genelde de sayısız iltifat aldım ingilizcem konusunda.

gel gör ki...

ingilizce şarkı sözlerini anlamada tam bir... malım mı desem. yani ders çalışır gibi, analiz yapar gibi dinlersem müziği anlayabilirim ama öylesine dinlerken ingilizce şarkı sözlerinin ciddi kısmını anlayamıyorum sözlük. nedenini hiç bilmiyorum. oysaki alt yazı bile kullanmam ingilizce filmlerde, dizilerde falan.

üstelik kendim de senelerce ingilizce şarkı söyledim. amatördüm, yani para kazanmıyordum ama profesyonelce şarkı söyledim diyebilirim.

vallahi bunun sebebini bilemiyorum...
devamını gör...
3834.
yaklaşık bir buçuk aydır yaşadığım şeyleri düşününce hayata karşı fiziksel ve ruhsal sağlığımı koruma meydan okuması içerisinde olduğumu görmekteyim. bugün ise 'niçin meydan okuyor ve uğraşıyorum' düşünce döngüsüne girmiş bulunmaktayım. intihar adeta farklı elbiseler içerisinde gelip beni cezbetmeye çalışıyor.
devamını gör...
3835.
çocukken yaşamanın bu kadar zor bir şey olduğunu tahmin edemezdim.
çok üzgünüm. ne yaptıysam, ne ettiysem, nereye gittiysem. ne denediysem hiçbir şey düzelmedi.
hep kötüleşti. bana zayıflığımı, güçsüzlüğümü, acizliğimi gösteren hayata,
beni içten içe bir kanser gibi kemirip, içimdeki yaşam enerjisini tüketen hayata teşekkür ederim.
zormuş be!
devamını gör...
3836.
içime ağlama korunmuyorum.
aklımda karışık düşünceler var.
olmayan sebeplerden iç sıkılmam var.
ilgi dilenen insan tipi, saçma şarkı sözleri.
pis kokuyormuş gibi duran ünlüler.
hayvanları koruma derneği’nde horoz dövüşü.
ekonomik kriz.
6 li masanın adayı.
bir anda ölüp gitsem yarım kalacak şeylerin düşüncesi.
mesaj atsam mı atmasam mı tereddütü.
aşırı çıplaklığın tahrik edici olmaması.
kendime saygım yok davranışları.
her şeye ve herkese rağmen yalnız hissetmek.
nebati'nin türk lirası değerlenirse işsizlik olur açıklaması.
ve en önemlisi 'keşke'ler. ah bu keşkeler.
".. bilmiyorum asuman, bilmiyorum.. kalbim bir kuyunun dibindeki suda nefes almaya çalışan bir gariban.yukarı tırmanmaya çalışıyor..ama ne yapsın? kuyunun duvarları düz..kuyunun duvarları ıslak.."
devamını gör...
3837.
çok fazla sorumluluk almaya başladım ve taşımakta zorlanıyorum. üstesinden geliyorum ama artık gelmek istemiyorum. kendimden ödün vere vere benden geriye bir şey kalmayacak yakında. tüm bu olanları tersine çevirme şansım var ama bunu yaptığım an herkesle ters düşeceğim. bu şekilde ne zamana dek devam edecek belirsiz lakin en kısa zamanda her şeyden uzaklaşmam gerekiyor..
devamını gör...
3838.
sevgili ben bir köpüşün olacak ve her şeyden çok korkuyorsun suan biliyorum. bunca yoğunlukta o canla nasıl ilgileneceksin hem kedilerin hem köpüşün mamasını veterinerini ilgisini alakasini nasıl yetiştirecek ve karsilayacaksın bilmiyorsun. dev gibi bir stk ile bağlantıya geçip deli gibi lokasyon üyeliği almaya çalışırken derslerinden kaldın iş yeri küçülmeye gidiyor ney nasıl ilerleyecek hepsinden çok korkuyorsun biliyorum ama şu var "umut"un bir kıpırtısı, sakirin gece uyurken aldığı o nefes sesi, esilanın cirtlak cirtlak bagrinmalari, tosbigin "çok şaşkınım gerçekten bakislari" oğlunun durmadan kari kız peşinde koşması seni çok mutlu ediyor. korkma.
devamını gör...
3839.
erkeklerin ekseriyetle şikayetçi olduğu (bkz: kadın dırdırı) konusunda çoğu zaman haklı olduklarını düşünüyorum. özellikle yapmak zorunda oldukları işler, görev ve sorumlulukları hakkında mütemadiyen söylenen, şikayet eden, mızmızlanan kadınlara tahammül edemiyorum. kafamı sallayıp "evet canım, anlıyorum seni" derken içimden "eşşek gibi yapacaksın, evlenmeseydin o zaman tatlım!!" diye söyleniyorum. görevi olmadığı işleri yapmak istemediği zaman dırdır ederek işi kocasına yıkan kadınların ise tamamiyle aptal olduğunu düşünüyorum. bu kadınların kendilerini eşlerinden uzaklaştırıp soğuttuklarını gördükçe "senin mercimek beynine tüküreyim" diyerek kiziyorum. çünkü kadın dediğin zeki olmalıdır. zeki kadın dırdır ederek çevresini de kendisini de strese sokmaz. yeri geldiğinde sakinliği ve kararlı duruşu ile yeri geldiğinde açık sözlülüğü ve cesareti ile yeri geldiğinde saf ve cahili oynayarak, yeri geldiğinde şefkat ve yardıma muhtacım mesajı vererek yeri geldiğinde soğuk yenecek bir intikam yemeği için yenilgiyi kabul ederek amacına ulaşır. kadın her zaman yönetir. mükemmel bir evlilikte kadın organizatördür.
not : evliliğimde mükemmel falan değil. sadece çıkış kapısının ne tarafta olduğunu biliyorum. *
devamını gör...
3840.
tanıdığım hayatında bulunduğum çoğu insanı dönüştürebildiğimi hayatına bu amaçla dahil olduğumu düşünüyorum. hatta bazen değişime ve dönüşüme direnç gösterenlere maruz kalabiliyorum. süreç içinde beni kırmasına izin verdiğim için üzülüyorum. karşısına geçip bu özelliklerin kötü burada yanlışsın hadi değiş demiyorum tabi. hayat akışında olaylar yaşanıyor. o kendini bulmaya, nerede nasıl davranması gerektiğini öğrenmeye çalışıyor. ya da kim olduğunu, neleri sevip nelerden hoşlanmadığını çözmeye çalışıyor. bunları yaşarken şayet konu benim üzerimden de gidiyorsa ben çok tepkisiz olduğum için kendini görüyor tamamen. tepkileri benim tepkime göre şekillenemiyor çünkü. insanlar çok alışmış karşısındaki nasıl davranıyorsa ona göre şekil almaya. ben onu kışkırtmam ya da egosunu okşamam. iki uçta da yaşamadığım için ortada salt bir gerçeklik oluyor. gerçek hisler açığa çıkıyor. kendini tanımak, bu kadar çıplak görmek bahsettiğim dönüşüme sebep oluyor. gerçek kendisiyle yüzleşmek çünkü benimle vakit geçirmek.
aslında adım gibi biliyorum; onun kendini ifade etmeyi bilmediği için berbat davrandığını, kırıcı olmak istemediğini ama böyle gördüğü, böyle öğrendiği için öyle yaptığını. başka bir yolunu bilmiyor çünkü. bazen anlatıyorum bazen değişmeye zorluyorum. belki de o da olmak istediği kişiye dönüşmeye çalışıyor ama zorlanıyor. fark ediyorum çabasını veya niyetini. bana zaten o amaçla demedim o niyetle yapmadım demesine gerek bile yok. farkındayım. değişen kendi için değişiyor. benimle pek de bir ilgisi yok. o yüzden mutlu oluyorum dönüşüm yaşadığı için. birlikte büyümek gibi bir şey çünkü bu. eski halimizi hatırlayıp gülümsediğim insanlar olması çok güzel.
tabi bazıları da yerinde saymaya devam ediyor. bakıyorum ki davranışlar, tavırlar değişmiyor. neyi nasıl ifade etmesi gerektiğine çaba sarf etmiyor, bırakıyorum. çünkü kırılmam daha önemli oluyor. sen kendin olmaya devam ederek belki haklı bir yolda yürüyorsundur. belki keskin olmaya ve böyle kaba olmaya devam etmen gerekiyordur. belki bazı insanlar gelişime direnç göstererek aynı rolü oynamaya devam etmelidir. ben de bir insanı sürekli niyeti kötü değil ama diyerek kendime savunamam ki.
yalan söylüyor veya değersizlik hissi yüklüyorsa bana onun için üzülüyorum. o çok yaralayıcı bir boyut çünkü. kötü biri olmasına gerek yoktu diye düşünüyorum. daha güzel şeyler yaşamaya onun da hakkı olabilirdi. kendi seçimi deyip geçiyorum. insanlar gelişir, değişir ve dönüşür. 'bilmiyorum, anlamıyorum' hayatımda duyduğum en çabasız kelimeler. bunları kullanan insanlardan kaçıyorum.
kendini tanımak ve anlamakla başlıyor her şey. sonrası sana kalmış.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim