21.
“eskilerden pek bir şey kalmadı
zira hatırlayandan yaşayan yok artık”
allahım sana geliyorum şu repliklere bak.
zira hatırlayandan yaşayan yok artık”
allahım sana geliyorum şu repliklere bak.
devamını gör...
22.
23.
bu düzende olan fok başlıklarına olmuştur. çok yalnızlar.
devamını gör...
24.
2050'den sonraki süreçte netleşecek düzendir.
gerek iklim anlaşmaları, gerekse dünyadaki içilebilir su rezervi için kritik sene o çünkü.
arap baharının yükselişte olacağını düşünüyorum. deniz suyundan biraz maliyetli de olsa içme suyu üretebiliyorlar ve patentini de kimseye satmıyorlar. (dubai)
zaten parayla onları kandırmak hayal olur.
türkiye 2050'de sıfır karbon sözü verdi.
bence çok cesurca bir karar, uygulayamayacağımız da çok açık.
o dönem nasıl yaptırımlar uygulanacak, göreceğiz.
muhtemelen güçlünün çok güçleneceği, zayıf olanın tamamen kaybolacağı bir düzen oluşacaktır.
çünkü dünyanın buna* çok ihtiyacı var.
yoksa insan yaşamı sürdürülebilir bir hal almaktan çıktı bile.
gerek iklim anlaşmaları, gerekse dünyadaki içilebilir su rezervi için kritik sene o çünkü.
arap baharının yükselişte olacağını düşünüyorum. deniz suyundan biraz maliyetli de olsa içme suyu üretebiliyorlar ve patentini de kimseye satmıyorlar. (dubai)
zaten parayla onları kandırmak hayal olur.
türkiye 2050'de sıfır karbon sözü verdi.
bence çok cesurca bir karar, uygulayamayacağımız da çok açık.
o dönem nasıl yaptırımlar uygulanacak, göreceğiz.
muhtemelen güçlünün çok güçleneceği, zayıf olanın tamamen kaybolacağı bir düzen oluşacaktır.
çünkü dünyanın buna* çok ihtiyacı var.
yoksa insan yaşamı sürdürülebilir bir hal almaktan çıktı bile.
devamını gör...
25.
yirmi birinci yüzyılın ilk yarısı, yirminci yüzyılda gördüğümüz her şeyden daha güç, daha düzen bozucu, ama aynı zamanda daha açık olacak bence. bunu, hiçbirini burada tartışamayacağım, üç öncülden yola çıkarak söylüyorum. birinci öncül şu: bütün sistemler gibi tarihsel sistemler de ölümlüdür. bir başlangıçları, uzun bir gelişmeleri ve dengeden uzaklaşıp çatallanma noktalarına ulaştıkça yaklaştıklan bir sonları vardır. ikinci öncül, bu çatallanma noktalarında iki şeyin geçerli olduğudur: küçük girdiler büyük çıktılar yaratır (oysa sistemin normal
gelişme zamanlarında, büyük girdiler küçük çıktılar yaratır) ve bu tür çatallanmaların sonucu bünyevi olarak belirsizdir.
üçüncü öncül ise modern dünya sisteminin, tarihsel bir sistem olarak ölümcül bir krize girmiş olduğu ve varlığını elli yıl daha sürdürmesinin pek muhtemel olmadığıdır. gelgelelim, sonucu belirsiz olduğu için, sonuçta ortaya çıkacak sistemin şu an içinde yaşadığımız sistemden daha iyi mi yoksa daha kötü mü olacağını bilmiyoruz, ama geçiş döneminde ortaya sürülen peyler son derece yüksek, sonuç son derece belirsiz ve küçük girdilerin çıkacak sonucu etkileme yeteneği son derece büyük olduğu için, geçiş döneminin ağır sorunlarla dolu korkunç bir dönem olacağım biliyoruz.
komünizmlerin 1989'daki çöküşünün liberalizmin büyük bir zafer kazandığına işaret ettiği düşünülüyor genellikle. halbuki ben bunun, dünya sistemimizin tanımlayıcı jeokültürü olarak liberalizmin nihai çöküşüne işaret ettiğini düşünüyorum. liberalizm esasen, tedrici reformların dünya sisteminin içerdiği eşitsizlikleri ıslah edip keskin kutuplaşmaları azaltacağını vaat ediyordu. modern dünya sistemi içinde bunun mümkün olduğu yanılsaması, devletleri halklarının gözünde meşrulaştırması ve onlara öngörülebilir bir gelecekte bir yeryüzü cenneti vaat etmesi bakımından aslında büyük bir istikrar unsuru olmuştu.
komünizmlerin çöküşü. üçüncü dünya'daki ulusal kurtuluş hareketlerinin çöküşü ve batı dünyasında keynes modeline duyulan inancın çöküşü; bunların hepsi de halkın, her birinin savunduğu reformist programların geçerliliği ve gerçekliğinden hayal kırıklığına uğramasının eşzamanlı yansımalarıydı. ama bu hayal kırıklığı, ne kadar haklı olursa olsun, devletlerin halkların gözündeki meşruiyetini dayanaksız bırakır ve söz konusu halkların dünya sistemimizin gittikçe artarak süren kutuplaşmasına tahammül etmesini sağlayan her türlü gerekçeyi ortadan kaldırır.
ben bu yüzden 1990'larda gördüğümüz türden epeyce kargaşalık çıkmasını, söz konusu kargaşalıkların şu anki dünyanın bosna ve ruandalarından dünyanın (abd gibi) daha zengin (ve daha istikrarlı olduğu ileri sürülen) bölgelerine yayılmasını bekliyorum.
bildiğimiz dünyanın sonu - immanuel wallerstein, 1999
*** *** ***
devletlerin, şirketlerin, mafya yapılanmalarının, terör örgütlerinin ve ortaya çıkacak yeni organizasyonların aralarındaki farkların belirsizleşeceği bir süreç yaşanacak ilerleyen yıllarda. ordusu, silahı olmayan devletler vardı günümüze kadar, silahlı kuvvetleri olan şirketler göreceğiz yakın zamanda.* içimden bir ses elon musk bu konuda öncü olabilir diyor.
devamını gör...
26.
düzülen biz olacağız orası aşikar.
devamını gör...
27.
kurallara dayalı düzenin abd başta olmak üzere batılı ülkeler tarafından artık yok sayıldığı söyleniyor son birkaç aydır. bunu söyleyenler de kendi kurallarını, batılı gözden baktığımızda kuralsızlığı, kural diye dayatmaya çalışan doğulu güçler. ne kadar da tutarlı öyle değil mi? göz yaşartıcı...
türkiye'de seküler kentli kesime bunu yapan taşralı islamcı-milliciler yalnız değiller. çin, rusya, iran, katar gibi ülkeler ve onların etkisi altındakiler de benzer ajandalarla aksiyon alıyorlar ve zorbaladıkları kesimlere benzer şeyleri yapıyorlar. küresel çapta hem de...
abd'deki trump yönetiminin sıkıntılı olduğunu söyleyenler de çoğalıyor bu arada. diğer tarafa benzemeye başladıklarını söylüyorlar, ama belki de çok önemli bir detayı kaçırıyorlardır: böyle rezil ve çirkef bir zihniyetle başa çıkabilmek için onlardan daha sert olmak zorundasındır, buna göre davranmak, prensip ve kurallarını bir süreliğine askıya almalısındır. atom fiziğine ve profesörlüğe lanet etmeden biraz itlik, hergelelik, saykoluk yapmalısındır.
yeni: trump ve vance'in son haftalardaki eylemleri, yeterince takdir edilmeyen bir şeyi vurguluyor.
amerikan sağı artık ideolojik olarak batı'nın geri kalanından (hatta muhafazakar batı'dan) çok rusya, türkiye ve bazı açılardan çin gibi ülkelere daha yakın
bayram başaran

şu yukarıdaki görselde abd'nin yer aldığı konumda sıkıntı yok aslında. ayıyla ayı olunması gerektiğini, sana tokat atana kafayı gömmezsen karşındakinin seni daha çok baskı altına alacağını sezinleyemeyenler eski dünyanın minnoş batılı ezberleriyle düşünmeye devam ediyorlar. sana, senin dünyana, senin zihniyetine savaş açan ve her yolu mübah gören bir düşman var ve sen hala ruşen amcanın oğlu sedat olmaya çalışıyorsun. üzerler adamı, fena üzerler hem de...
olağandışı koşullar kaçınılmazsa olağandışı yöntemlere başvuracaksın. hayatın gerçekliğidir bu. biz babadan böyle görmedik ama roma'dan böyle öğrendik.
türkiye'de seküler kentli kesime bunu yapan taşralı islamcı-milliciler yalnız değiller. çin, rusya, iran, katar gibi ülkeler ve onların etkisi altındakiler de benzer ajandalarla aksiyon alıyorlar ve zorbaladıkları kesimlere benzer şeyleri yapıyorlar. küresel çapta hem de...
abd'deki trump yönetiminin sıkıntılı olduğunu söyleyenler de çoğalıyor bu arada. diğer tarafa benzemeye başladıklarını söylüyorlar, ama belki de çok önemli bir detayı kaçırıyorlardır: böyle rezil ve çirkef bir zihniyetle başa çıkabilmek için onlardan daha sert olmak zorundasındır, buna göre davranmak, prensip ve kurallarını bir süreliğine askıya almalısındır. atom fiziğine ve profesörlüğe lanet etmeden biraz itlik, hergelelik, saykoluk yapmalısındır.
yeni: trump ve vance'in son haftalardaki eylemleri, yeterince takdir edilmeyen bir şeyi vurguluyor.
amerikan sağı artık ideolojik olarak batı'nın geri kalanından (hatta muhafazakar batı'dan) çok rusya, türkiye ve bazı açılardan çin gibi ülkelere daha yakın
bayram başaran

şu yukarıdaki görselde abd'nin yer aldığı konumda sıkıntı yok aslında. ayıyla ayı olunması gerektiğini, sana tokat atana kafayı gömmezsen karşındakinin seni daha çok baskı altına alacağını sezinleyemeyenler eski dünyanın minnoş batılı ezberleriyle düşünmeye devam ediyorlar. sana, senin dünyana, senin zihniyetine savaş açan ve her yolu mübah gören bir düşman var ve sen hala ruşen amcanın oğlu sedat olmaya çalışıyorsun. üzerler adamı, fena üzerler hem de...
olağandışı koşullar kaçınılmazsa olağandışı yöntemlere başvuracaksın. hayatın gerçekliğidir bu. biz babadan böyle görmedik ama roma'dan böyle öğrendik.
devamını gör...
28.
buna 'ulus-devlet modeline geri dönüş' deniyor
şurda bahsetmişim #3426244
meraklısı okusun meraksıza koyyim
şurda bahsetmişim #3426244
meraklısı okusun meraksıza koyyim
devamını gör...
29.
the arrivals belgeselinde şöyle demişti birisi:
a new world order rises!
a new world order rises!
devamını gör...
30.
ydd ösymenin belirleyemediği tek sınav
devamını gör...
31.
yeni bir çağ geliyor. bunu her insan iliklerine kadar hissediyor. bu yeni çağda koltuk kapmak için herkes hamlesini yapıyor. ama bilmedikleri şey şu ki; ve mekeru ve mekarallah.
devamını gör...
32.
bi gelemeyen düzendir.
akşama kadar youtube'da komplo teorisyenleri, evde beyaz tv izlerseniz beyniniz erir.
akşama kadar youtube'da komplo teorisyenleri, evde beyaz tv izlerseniz beyniniz erir.
devamını gör...
33.
aslında "2025 yeni dünya düzeninin kuruluyor olması" şeklinde başlığı hakeden yeni vaziyettir.
ekonomik anlamda savaş başladı ve kılıçlar göstere göstere çekildi. umarım anladığımız anlamda bir savaşa uzanmaz.
herkesin iki kutuplu zannettiği mevcut sistem aslında kısa bir süre önce üç kutba ayrıldı bile.
bundan sonrasının ne olacağını görebilenler önlemini alır.
çok da eyyorlamaya gerek yok. gündemi adam akıllı takip edenler zaten biliyorlar.
geri kalanı dublör mü değil mi diye goygoya devam etsin.*
ekonomik anlamda savaş başladı ve kılıçlar göstere göstere çekildi. umarım anladığımız anlamda bir savaşa uzanmaz.
herkesin iki kutuplu zannettiği mevcut sistem aslında kısa bir süre önce üç kutba ayrıldı bile.
bundan sonrasının ne olacağını görebilenler önlemini alır.
çok da eyyorlamaya gerek yok. gündemi adam akıllı takip edenler zaten biliyorlar.
geri kalanı dublör mü değil mi diye goygoya devam etsin.*
devamını gör...
34.
kaostan ibaret her şey
devamını gör...
35.
dünya mı? dünya çürüyor, şükürler olsun!
-jacques lacan
-jacques lacan
devamını gör...
36.
ne düzeni düzen mi kaldı bir kaç tane deli dünya kendilerinin sanıyor ve her şey daha fazla saçma sapan bir hal alıyor olan bu.
devamını gör...