yeni neslin tüm bilgilere çabucak ulaşabilmesi

hemen herkesin birer recep ivedik haline gelmesine yol açmıştır.

akla gelebilecek ne varsa, hepsi hakkında son derece yüzeysel bilgiye sahip ama bunun verdiği yanıltıcı özgüvenle bir santim derinliğini bilmedikleri konularda büyük ukalalıklar yapan, uzmanlara laf yetiştiren insanlar.

yanlış bilgileri yanlış bilgi ile savunan nesilin çoğunluğunu oluşturur.

gogıl amcamın sayesinde olandır.
bir şey soruyorum çocuklara, gogıldan bak diyorlar.
başta kızıyordum ne var sanki anlatsanız diyordum, şimdi aklıma geleni bende gogılcığıma soruyorum.
kendisi bu zamanın en bilgili erkeği.

bilginin kıymeti olmuyor bu yüzden. fotokopi makinesi olmayan kütüphanelerde saatlerce defterime kitap kopyaladığımı hatırlıyorum.

bilginin değerini düşüren bir durumdur. çok fazla bilgi kirliliğine neden olmuştur.

tüm bilgiler içerisinde yanlış bilgiler de vardır ve ne yazık ki çoğu genç tek bir kaynağa baktığı için yanlış bilgileri öğrenme oranı yüksektir.

güzel birşey fakat bilgiyi bu kadar hızlı elde edip karşılığında kısa zamanda iş sahibi olma ve güzel mevkiler elde etme gibi arzuları doğuyor. bu talebin karşılığını hızlı bir şekilde alamadıklarında bunalım ve buhrana kapılıyorlar.

ulan google vardı da biz mi tıklamadık be. yani var gibiydi ama ev telefonu 56k modemden sebep meşgul çalardı sonra erotik sitelere doğru evrildik winamp çıktı derken windows 95-98'e evrildi ms-dos falan kaldı tabi derken 2000 nt sonrası xp zaten.

doğru bilgiye ulaştığını göstermez.

yanlı kaynaktan, yanlı kişiden, yanlı haber sitesinden, yanlı köşe yazarından, yanlı…

bundan 10 sene öncesine kadar kısmen katılabileceğim bir görüştü. gelgelelim günümüzde internet demek; yanlışlıkla tıklamak üzerine kurulu bir bubi tuzağı demek. bu her konuda böyle.

göz göre göre söylenen yalanlar, taraflı ürün-hizmet reklamları, organize karalama kampanyaları…

evet. doğru bilgiye ulaştığını göstermez.

ama genelinin kültürsüz, bilgisiz oluşu. önemli olan bilgiye ulaşmak değil, bilgiyi kullanabilmektir.

maalesef bilginin bu denli kolay ulaşılabilir olması bir rehavete, hatta tembelliğe sebep oluyor.

hani bir şehrin denizi meşhurdur da şehirde yaşayanlar pek tadını çıkaramazlar ya, işte tam da öyle bir şey.

nasılsa oradadır ve istendiğinde gidilir o denize. işte o kadar da basit değildir o iş. bir süre sonra bir bakmışsın mevsimi geçmiş.

tıpkı o şehirde yaşayanların yaşadığı o rehavet gibi bir hal var gençlikte. o denize koskoca deniz mevsiminde ancak bir iki kez gidir ya hani!

bir bakmışsın kış gelmiş… artık gitsen de tadı yoktur sahilin. ne yüzebilirsin ne de güneşlenebilirsin…

ben derim ki; zihniniz açıkken alabildiğine bilgi doldurun, okuyun, yazın çizin. çokluğunun yanında nasıl kullanılacağına dair de taktikler edinin.

verimli ve işlevsel hale getirin bilginizi. getirin ki o bilgi size sonradan kazandırsın. fark yaratsın emsallerinizle aranızda.

çok felsefik oldu sanıyorum. ama o öyle işte… dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. ha bide son olarak sevin sevilin köftehorlar!

ıskalamayın hayatı, dibine kadar yaşayın, keyif alın, eğlenin ve eğlendirin. geri gelmeyecek bu güzel çağınız.

unutmayın ki geri kalan hayatınızın en genç yaşında ve en sağlıklı halindesiniz. zaman geçtikçe hiç bir şey eskisi gibi olmayacak…

aslında müthiş bir olay. tabii doğruyu yanlışı ayırtedebilecek yapıda olurlarsa.

her turlu bilgiye bu kadar cabuk ulasabilip de bu kadar kendini gelistiremeyen baska bir nesil yoktur heralde. ozellikle z kusagi pismanliktir.

#199959 geçen yıl bu tanımı bırakmıştım bu başlığa. konu tekrar açıldığı için birşeyler daha eklemiş olalım madem.

bilgi, bilge yetiştirmediği müddetçe kısırdır.

peki kısır bilgi nedir?

kısır bilgi; toplumsal açıdan, toplumu şekillendiremeyen, ileriye taşıyamayan dökümanlardan başka birşey değildir. ne topluma faydası vardır, ne de bilge olma yolunda, yola çıkan yolcuya.

çünkü; öğrenmek ayrı şeydir, özümsemek ayrı şeydir.

bu durum bizi entelektüel yapar, ancak aydın yapmaz. toplumun ihtiyacı olan entelektüel insan değil, aydın insandır.

entelektüel insan ; toplumun eksik olduğu noktaları görebilir, ancak toplumun ihtiyacı olan teşhisi koyma noktasında eksik kalır. aydın insan ise; hem toplumun eksiğini görür. hem de toplumun ihtiyacı olan şeyi teşhis eder.

nitelik/nicelik dediğimiz olgu, aydın ve entelektüel arasında en büyük farkı ortaya koyar.

bilge olma yolunda her yolcu yola çıkar. nereden gelip nereye gittiğini görebilen aydındır. yola çıktığının farkında olan ise entelektüel. eğer tek mesele yola çıkmak ise; aydın ve entelektüel arasında bir fark yoktur. ancak yola hakim olmak söz konusu olur ise; aydın insan, entelektüel insandan daha öndedir.

çok fazla bilgi kirliliği var. doğru kaynaklara ulaşmak zor olabiliyor, bu yüzden belki de olması gerektiği kadar faydalı değil internet.

"ya napalım sayın x, y, a, b, c, d kuşağı napalım telefonları tabletleri patlatıp mağaraya çekilip küçük ibrahim tatlısesler mi doğuralım (bkz: ibrahim tatlıses'in ciddi ciddi mağarada doğması)" diyerekten cevap vereceğim sorunsaldır.

gerizekalılığa sebeptir. bu beyin bedava diyen adam bu işin ucunu biraz yakalamıştı. normalde bilgiye ulaşmanın zor olduğu durumlarda, o bilgiyi alkınızda tutmak için daha fazla çaba harcayakken, şimdi bilgiye ulaşmak kolay olduğu için, böyle bir çaba gerekmiyor. bu yüzden zihinsel yetenekleriniz köreliyor.

yeni nesil bilgilere çabucak ulaşabileceğini bildiğinden araştırmaya vakit ayırmıyor, tiktok, instagram gibi sosyal medya sitelerinde daha fazla vakit harcıyor. e bir de araştırma işlerinde fazla para olmadığı için çoğu influencer, youtuber gibi meslekler* seçiyor.

kolaylık ve hız bazen pek yararlı değildir.

eski nesil olarak bizde yapıyoruz. google var google.

129 yaşında el necdetül masur dayı bile bulur.