ben kötü bir insan değildim. ne aksi bir adamım, ne de uysal biriyim. ne alçağın biriyim, ne de namuslu, ne onurlu biriyim, ne bir kahramanım,ne de bir korkak. ben hiçbir şey olamadım.
devamını gör...
"dünya mı yıkılsın yoksa bir bardak çay mı içersin?" deseler...
"ben çayımı içtikten sonra dünyanın canı cehenneme" derdim.*
devamını gör...
ben gerçekten kötü bir insan değilim. ne aksi bir adamım, ne de uysal biriyim. ne namuslu, ne alçak, ne de onurlu biriyim. ne bir kahramanım, ne de korkak. ben hiçbir şey olamadım.
devamını gör...
bir kere kabadayılık etmeye kalkışanlar, sakın bu davranışları için kendileriyle övünüp böbürlenmesinler, çünkü nasıl olsa bir başka durumda boyun eğeceklerdir.
devamını gör...
bugünün insanı pek çok bakımdan barbarlık çağı insanından daha üstün görüşlü olduğu halde, aklın, bilginin gösterdiği yoldan gitmeye bir türlü alışamamıştır.
devamını gör...
"bazıları, kızlarını onurlu şekilde evlendirmektense satmaktan memnuniyet duyarlar."
devamını gör...
" insan bütün ömrünü iki kere iki peşinde geçirir, bu uğurda denizler aşar, hayatını harcar fakat yemin ederim, arayıp gerçekten elde etmekten korkar. çünkü onu bulur bulmaz artık erişecek şeyi kalmayacağını bilmektedir. "

(bkz: fyodor mihayloviç dostoyevski)
devamını gör...
"şunu bilmelisiniz ki, abartılı sözlerden ve bu sözleri kullananlardan, el etek öpenlerden nefret ediyorum.

ikincisi; ahlaksızlıktan ve özellikle ahlaksızlardan nefret ediyorum.

üçüncüsü; gerçeği, içtenliği, dürüstlüğü seviyorum."

dostoyevski
devamını gör...
"öfkeden ağzım köpürmüşken biri biraz gönlümü alsa ya da önüme bir bardak çay sürse hemen yelkenleri suya indirirdim. bununla da kalmaz, ona karşı bir yakınlık duyardım; ama sonra kendime kızar, utancımdan birkaç ay uykularımdan olurdum. yaratılışım böyleydi işte."
devamını gör...
şu hayatta korktuğum tek şey çektiğim acılara değecek bir insan olamamaktır.
devamını gör...
beni en etkileyen kısım şurasıydı :

“ bakın, yağmur yağarken köşk yerine bir kümes görsem, ıslanmamak için belki kümese girerim, ama beni yağmurdan korudu diye de şükran borcumu ödemek için kümese köşk gözüyle bakmam. bana gülüyorsunuz, hatta kümesle köşk arasında bir ayrım olmadığını haykırıyorsunuz. biz, eğer yalnızca ıslanmamak için yaşıyorsak, sizin dediğinize seve seve katılırım. ancak yaşamın yalnız bu olmadığına, yaşadıktan sonra bütün ömrümün köşklerde, saraylarda geçmesi gerektiğine kafam saplanmışsa, yapacağım başka bir şey yoktur. bütün isteğim, emelim bundadır artık. beni bu saplantıdan kurtarmak için içimdeki isteği değiştirmelisiniz. peki, gönlümde yatanı değiştirip bir başkasıyla gözümü kamaştıran, bana başka bir ülkü verin! ama şimdilik benden kümesi sırça köşk olarak görmemi istemeyin! varsın sırça köşk uydurma olsun; doğa yasalarına göre aslı-astarı olmayan bu düşü, aptallığımdan, soyumuza özgü birtakım köhne, akıldışı alışkanlıklara kapıldığım için ben uydurmuş olayım. sırça köşkün gerçekte olmamasından bana ne? onu isteklerimde yaşatıyorsam, daha doğrusu, isteklerim var oldukça o da varsa ötesi beni ilgilendirir mi? yoksa gene mi gülüyorsunuz? istediğiniz kadar gülün, ben bütün alaylara katlanırım, karnım açken gene de tok olduğumu söyleyemem. uzlaşmayla avunamayacağımı, doğa yasalarına göre var olması gereken, gerçekten de var olan kısır döngüyle yetinemeyeceğimi biliyorum. bin yıllık sözleşmeli yoksul kiracılarla dolu, her olasılığa karşı, kapısında dişçi wagenheim'in tabelası bulunan bir apartmanı, baş tacı ettiğim asıl isteğim, emelim sayamam. isteklerimi ortadan kaldırıp ülkülerimi yok ettikten sonra bana daha iyi bir amaç gösterin, seve seve peşinizden koşayım: “uğraşmaya değmez!” derseniz benden de aynı karşılığı alırsınız. şurada ciddi konular üstünde kafa patlatıp duruyoruz, ama siz benim sözlerime kulak asmazsanız, öyle olsun, yalvarmaya hiç niyetim yok. benim yeraltım bana yeter. ”
devamını gör...
dostoyevski ne yazsa okunması gereken yazar ve yeraltından notlar; gerçek dünyadan kendini soyutlamış bir kişinin iç çatışmalarını ve hezeyanlarını konu alan kitap.
devamını gör...
"inanın bana baylar fazla bilinçli olmak bir hastalıktır"
devamını gör...
ben hasta bir adamım.
devamını gör...
hiç rüşvet yemediğim için kendimde kaba olma hakkını buluyor ve kendimi bununla ödüllendiriyordum.


sayfa/ 9
devamını gör...
baylar, yemin ederim, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; hem de tam anlamıyla, gerçek bir hastalık. normal bir insanın anlayış gücü çok olmamalıdır.
devamını gör...
kürk mantolu madonna ile birlikte vıcık vıcık ettiğiniz kitaptan alıntılardır.
yazarı (adı bilerek yazılmamıştır) eğer bilseydi, yazdığı bu metin bu kadar sömürülecek, laçkalaştırılacak, kesinlikle kendi yok ederdi.
zaten kendisi zamanında yazarlara yazdıkları kelime başına ödeme yapıldığından, söz konusu kitapta neredeyse bir hikaye kitabı inceliğinde olduğundan, büyük bir zararı olmazdı.
zaten bu kitaptan alacağı paranın katbekat fazlasını bir gecede kumar masasında bırakan birinden bahsediyoruz.
lanet ettirip, mide bulandırdınız.
devamını gör...
"her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık."

"bir kere kendini duygularına kaptır, bir anlığına şuurunu susturup, düşünmeden, esas aramadan hakaret et, nefret et, birini sev, daha doğrusu boş durmamak için bir şeyler yap bakalım. en geç öbür gün bu bilinçli kandırmaca yüzünden kendi kendini küçümsemeye başlarsın."

"evde en çok okumakla vakit geçiriyordum. böylece içimde kabaran duyguları dış etkilerle bastırmak istiyordum. okumak bana uygun tek dış etkiydi. okumaktan şüphesiz çok faydalanıyordum: kitaplar bana zevk, heyecan, ıstırap veriyordu."

"okumaktan başka yapılacak işim, gidecek tek yerim yoktu, çünkü çevremde saygıya layık, beni kendine çekebilecek bir meşguliyet bulamıyordum."
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yeraltından notlar alıntıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim