yoksul kadına abla zengin kadına hanımefendi biçiminde hitap edilmesi

şimdi farkettiğim ve farketmemle birlikte çarpıldığım gerçek.

fakat ben zengin kadına da, yoksul kadına da "hey dostum" diye hitap ettiğim için bir sorun yok.

acaba o kişiye, yoksul dediğimiz daha mı samimi bizden geliyo da zengin bi okadar uzak.. diye düşündüm bi an.
nolursa olsun aynı saygı gösterilmeli.

paranın statü getirdiğinin kanıtıdır.

görünmeyen kast sistemi kafası. tüm dünyanın yarışa girdiği şey ne? bir kağıt parçası. uğruna insanlar toprak oluyor. para=put. kendi ürettikleri şeye tapmaları ve buna göre insan sınıflandırmaları? rezillik.

bu durumda orta şekerliye de "hamfendi" denir.

koy yerlerinde ki zenginlerede hanim ağa derler.

bir gün biz de hanımefendi olur muyuz.

nasreddin hocanın da dediği gibi "ye kürküm ye!".

giyim kuşam, hal tavırla ilgili bir durum. doğrudan zenginlikle değilse bile görgü ve nezaketle alakalı ki bu da hayatın hiç olmazsa bir döneminde belli bir maddi güç gerektiriyor.
o değil de, insanlar nasıl kolaylıkla "abla, abi" diyorlar, çok garipsediğim bir durum. ben asla söyleyemem, dilim yadırgar, tuhaf durur.

sınıf farkının en çok hissedildiği an.

normal bi durum aslında. sıradan insanların böyle bi takıntısı yok. zengin insanlarda (tabi hepsinde değil) böyle bi kompleks var. kendilerinin daha hanım hanımcık görüyorlar sanırım.

benim için hepsi ikinci çoğul şahıs veya hanımefendidir. akraba değiliz. tanımadığım insanlara abla, teyze, yenge filan demem.

bu entryi görene kadar fark etmediğim durum

bana herkes abla diyor o zaman fakir miyim? doğru tespit.

yoksul zengin fark etmiyor, tanımadığım insanlara "siz" diye hitap ediyorum. yaşıtım erkeklere "abi" diyorum, yaşıtım kadınlara "kardeşim" diyorum.
he bana genelde kıyafetten dolayı "hocam" diyorlar, "estağfurullah, hocalık makamında görmüyorum" deyince de iş abla ya da teyzeye dönüyor.
27 yaşında teyze mi olur vicdansızlar

hayatın gerçeğidir. hep bir sınıfsal farklılık vardır. hayatın her alanına sirayet etmiştir

toplumsal eşitlik ilkesine aykırı bir durum . maalesef her zaman karşılaşıyoruz bu şekilde hitap seçimi yapan çanak yalayicilarla.

çanak yalayıcılıkla falan alakası yoktur.
insanlar karşısındakiyle ilgili anlık çıkarımlarda bulunur ve profilleme yapar. esnaf olanlar iyi bilir; bazı insanlara hanımefendi, beyefendi dendiğinde bönbön bakarlar, çoğu zaman bunu samimiyetsiz ve mesafeli bulurlar. esnaf olarak malınızı/hizmetinizi satın almaları için samimi ve güvenilir bulmaları gerekir sizi.siz de bu samimiyeti sağlamak için abla/abi dersiniz. bazı insanlar ise abla/abi şeklinde hitaptan hoşlanmaz, ciddiyetsiz bulurlar, çoğunlukla hizmet/mal kalitesiyle ilgilenir, işleri bitince giderler.peki bunu nasıl anlayacağız? kullandığı dilden, sen mi diyor siz mi diyor buna bakacağız.ki ayrıca hayatında ne kendisi hanımefendiyi/beyefendiyi kullanmış ne de kendisine hanımefendi/beyefendi diye hitap edilmiş milyon tane insan var bu toplumda ve çoğunluğu maalesef fakir. yani insanlara fakir olduğu için abla denmiyor, abla denmesi gerekenlerin çoğu fakir.ben şahsen esnaf olarak hanımefendi ya da ablayı kullanmıyorum çoğunlukla. sen diye hitap edene sen, siz diye hitap edene siz diyorum. kullandığımda da insanlar bunu yadırgamıyorlar.

mahalle kuaforünde başta olmak üzere bir çok yerde kullanılan argümanlardır.
ınsanımızın kendi özgüven eksikliğinin yansımasıdır ve bu yüzden illa ki birilerini yerip birilerinin önünde el bağlarlar. aciziyettir

tamamen dış görünüşe aldananların yaptığı iştir. eşitsizliği açıkça gözler önüne serer.