21.
izmir'de zaman ilk etekler açılsa yürürdüm. saatin kaç olduğu önemli değil. eğer ilk dişiye denk geldiysem aynı güzergahı takip ederek, bir votka ısmarlayarak yürüyüşü tamamlardım.
yürümek benim için yaşamakla eşdeğer bir eylem. ne zaman yaşama amacımı sorgulatacak bir şeylerim olsa yürürüm. sanırım bir bukowski kitabında okumuştum ( kendisinden hiç hoşlanmasam da çünkü erkek) insanlar bir şeyi hatırlamak istediklerinde bir umuttur yaşamak dermiş.
nazım hikmet yürümeyi o kadar çok severmiş ki daldan dala süren yürüyüşleri esnasında yalnız kalmak ve sadece düşünmek istermiş. hatta bu konuyu anlatan piraye'ye mektuplar isimli hacimsiz ama nefis bir kitap da yazmıştır.
ibrahim tatlıses ise bambaşka bir şey yapmış. dam üstünde un eler isimli şarkısında kar kış demeden kilometrelerce yürümüş ve bunun hikayesini anlatmış bize. çok abazan olan arkadaşının yanına saldıray abi misali giderse onun kurtulacağına inanmış büyük imparator.
yürümek yukarıda saydığım her şey demek benim için. yaşama amacı, neslin devamı, yalnız kalmamak, harekete geçmek, hayatta kalmak ve elbette kırmızı şarap ve günlük kiralık daire.
yürüyorum o halde varım.
yürümek benim için yaşamakla eşdeğer bir eylem. ne zaman yaşama amacımı sorgulatacak bir şeylerim olsa yürürüm. sanırım bir bukowski kitabında okumuştum ( kendisinden hiç hoşlanmasam da çünkü erkek) insanlar bir şeyi hatırlamak istediklerinde bir umuttur yaşamak dermiş.
nazım hikmet yürümeyi o kadar çok severmiş ki daldan dala süren yürüyüşleri esnasında yalnız kalmak ve sadece düşünmek istermiş. hatta bu konuyu anlatan piraye'ye mektuplar isimli hacimsiz ama nefis bir kitap da yazmıştır.
ibrahim tatlıses ise bambaşka bir şey yapmış. dam üstünde un eler isimli şarkısında kar kış demeden kilometrelerce yürümüş ve bunun hikayesini anlatmış bize. çok abazan olan arkadaşının yanına saldıray abi misali giderse onun kurtulacağına inanmış büyük imparator.
yürümek yukarıda saydığım her şey demek benim için. yaşama amacı, neslin devamı, yalnız kalmamak, harekete geçmek, hayatta kalmak ve elbette kırmızı şarap ve günlük kiralık daire.
yürüyorum o halde varım.
devamını gör...
22.
yıllar önce sokaklarında yürüdüğün bir şehre yeniden gitmişsen iyice körüklenen bir sevgi. insan, kendi yaşamının içinde hem o günkü sen gibi yürüyor hem bugünkü ben gibi. hem kendindesin hem kendinden epeyce uzakta bir sendesin her bir adımda. yaşlanmışsın ve yoruluyorsun ama gençlikte attığın o adımlardan atılmayan kalmasın istiyorsun bir yandan. o zaman geleceğe yürüyordun şimdi geçmişe. yollar orada; yıllar da orada. seni ve adımlarını seyreyliyor bambaşka bir sema.
devamını gör...
23.
hele de en sevdiğim play list açıksa...
devamını gör...
24.
kalp sağlığı açısından oldukça yararlıdır.
devamını gör...
25.
uzun uzun yürümeyi seviyorum özellikle akşamları içindeki tüm üzüntüler sanki yurudugun yollara karisiyi ve biraz olsun yükün. azaliyo
devamını gör...
26.
heybeliada, kadıkoy, beşiktaş ve istediğim kadınlara denk geldiysem ok. ama onun dışında bana eziyet.
devamını gör...
27.
(bkz: yengeç burcu) genel olarak sever. yürümek de nereye diye sormam.
devamını gör...
28.
zamanında anneme doktor "teyze senin derdinin dermanı yürüyüş." dedi diye çocukluğum saatlerce annemin peşinde yürümekle geçti. bu yüzden alıştım. bir nevi bağımlılık haline geldi. zaten bir kez alişirsaniz birakamiyorsunuz. arkadaşlar arasında da ismim mobilize olarak kaldı. ben mesafeleri otobüs duraklarına göre ölçerek yürüyorum. örneğin pek çok tanıdığım 2 durak için araca binmeyi tercih ederken benim için 5 durak ve sonrasi icin araç aranır o da zaman kısıtlı ise. hele ki pandemi yasakları sürecinde yürümenin beden ve ruh sağlığı için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. gel gör ki, son gittiğim iki ortopedi uzmanı da; sağlıklı insan için 20 dk yürüyüş yeterlidir. daha fazlası hamalliktir dizlere gereksiz yük biner. günde kaç kez yürüyüş yapmak istersen yap, orasına karışmam ama 20 dk'yi geçmesin. dediği için daha sık ve daha kısa süreli yürüyüşler yapıyorum.
eskiden ankara'da bahcelievler'den emek'e kadar her gün yürürdüm. kulağımda kulaklık, ankaray hattını takip ederdim..hey gidi günler...
izmir'de uckuyular'dan alsancak liman'a defalarca yürümüşlüğüm de vardır ama o günler çok eskide kaldı. şimdi eşim yine düşüp ayağımı kırarım diye elimden tutup yürütüyor *
eskiden ankara'da bahcelievler'den emek'e kadar her gün yürürdüm. kulağımda kulaklık, ankaray hattını takip ederdim..hey gidi günler...
izmir'de uckuyular'dan alsancak liman'a defalarca yürümüşlüğüm de vardır ama o günler çok eskide kaldı. şimdi eşim yine düşüp ayağımı kırarım diye elimden tutup yürütüyor *
devamını gör...
29.
sevmediğim eylem.
bir yerden bir yere gideceksen, herhangi bir araç kullanırım.
işin sağlık noktasındaysak, koşmayı tercih ediyorum.
koşmak ve nabzı tavana vurdurmak varken yürümek falan yavaş geliyor.
neyim ben emekli dayı mı?
bir yerden bir yere gideceksen, herhangi bir araç kullanırım.
işin sağlık noktasındaysak, koşmayı tercih ediyorum.
koşmak ve nabzı tavana vurdurmak varken yürümek falan yavaş geliyor.
neyim ben emekli dayı mı?
devamını gör...
30.
yürümeyi sadece avm'de tercih ediyorum. alışveriş biter bitmez de hemen ayaklarıma kara sular iniyor. yürümeye tahammül edebildiğim tek yer avm.
devamını gör...
31.
okuma listemin ilk sıralarında bekleyen bir kitap: yürümenin felsefesi / frederic gros, çevirmen: albina ulutaşlı, kolektif kitap
"yürümek iki mesafe arasında gidip gelmek değil yaratıcı bir eylemdir. hem kendi yalnızlığımıza çekildiğimiz hem de toplum olarak bizi dönüştürecek bir ayağa kalkıştır. iki büklüm vücudun karşısında dikilmeye çalışan, attığı her adımda yeryüzünün gerçek bir parçası olduğunu fark eden homo viator’un eylemidir. çünkü yürüyen insan kendi üzerine çöken kaygı, haset ve korku yumaklarını çözer, varlığını yeryüzünün ebediyen yeni olan kalbine düğümler. yürüyoruz, işte bu düğümü atmak için." (kitaptan)
tarih boyunca pek çok felsefeci, bilim insanı ve hekimin kafa yorduğu bir aktivitedir.
olayı yalnızca bir 'dayı faaliyeti' sananların cehaleti, kırklarına varmadan basurla taçlanacaktır.
"yürümek iki mesafe arasında gidip gelmek değil yaratıcı bir eylemdir. hem kendi yalnızlığımıza çekildiğimiz hem de toplum olarak bizi dönüştürecek bir ayağa kalkıştır. iki büklüm vücudun karşısında dikilmeye çalışan, attığı her adımda yeryüzünün gerçek bir parçası olduğunu fark eden homo viator’un eylemidir. çünkü yürüyen insan kendi üzerine çöken kaygı, haset ve korku yumaklarını çözer, varlığını yeryüzünün ebediyen yeni olan kalbine düğümler. yürüyoruz, işte bu düğümü atmak için." (kitaptan)
tarih boyunca pek çok felsefeci, bilim insanı ve hekimin kafa yorduğu bir aktivitedir.
olayı yalnızca bir 'dayı faaliyeti' sananların cehaleti, kırklarına varmadan basurla taçlanacaktır.
devamını gör...
32.
yürümek her zaman çok rahatlatıcı gelmiştir bana. özellikle yüksek tempolu yürürken beynimde düşüncelerin uçuşması çok hoşuma gidiyor.
sohbet ederek yürümenin yeri de ayrı ama maalesef insanlar yürümeyi pek sevmiyor. özellikle uzun yürüyüşlere eşlik edecek insan bulmak baya zor. lise zamanlarımda vardı ama benim gibi seven arkadaşlarım saatlerce yürürdük. özellikle yüksek tempolu yürürken zor konuşmak çok güzel bir his.
koşmanın da yeri ayrı ama şehir içinde koşmaya bir türlü alışamadım.
sohbet ederek yürümenin yeri de ayrı ama maalesef insanlar yürümeyi pek sevmiyor. özellikle uzun yürüyüşlere eşlik edecek insan bulmak baya zor. lise zamanlarımda vardı ama benim gibi seven arkadaşlarım saatlerce yürürdük. özellikle yüksek tempolu yürürken zor konuşmak çok güzel bir his.
koşmanın da yeri ayrı ama şehir içinde koşmaya bir türlü alışamadım.
devamını gör...
33.
merdiven ve yokuş çıkmak haricinde sevilir. bakın merdiven çıkmak insanüstü bir iştir. 2 kattan sonrası eziyettir. insanı nefes nefese bırakır.
hâlbuki düz yolda hafif tempoda yürümek öyle mi? eller yanda sallanırken müzik eşliğinde yürümenin keyfi bir başka. hatta yanınızda sevdiğiniz biri olacak sohbet ede ede kaç kilometre yürüdüğünüzü bilemezsiniz.
yalnız elleri asla cebe koymayın. düşme anında dengeyi sağlamanız gerek. eller cepte yürünmez.
ruh haline göre yürüme hızı değişir. tabii bir de ortama göre.
hâlbuki düz yolda hafif tempoda yürümek öyle mi? eller yanda sallanırken müzik eşliğinde yürümenin keyfi bir başka. hatta yanınızda sevdiğiniz biri olacak sohbet ede ede kaç kilometre yürüdüğünüzü bilemezsiniz.
yalnız elleri asla cebe koymayın. düşme anında dengeyi sağlamanız gerek. eller cepte yürünmez.
ruh haline göre yürüme hızı değişir. tabii bir de ortama göre.
devamını gör...
34.
sohbet ederek yürümek hoştur.
devamını gör...
35.
belki 50 kez hic dinlenmeden 8-10 saat yurumusumdur. sevmem ben. ama bilmem yurudum iste hayat yuruttu aga.
devamını gör...
36.
bir yere varma amacı yoksa harika
devamını gör...
37.
kızlara yürüyorum ben.
o da gayet sağlıklı.
o da gayet sağlıklı.
devamını gör...
38.
(bkz: yavşak) olmaktir. evet.
devamını gör...
39.
sabah yürüyüşü candır.
devamını gör...
40.
hiç sevemediğin eylemdir. hele ki istanbulun yokuşu bol bir semtindeyseniz nefessiz bırakır.
devamını gör...