z kuşağının genellikle dinsiz olması

sahte teisti oynamıyorlar.

memleketin 20 yıllık allahsızı olarak buna katkım yok.
günde beş vakit destursuz kocaman bir patlama sesi gibi evlere dalarsan insanlar buna tepki koyar. bir zamanlar tüm dünyaya örnek olan cami mimarisini bu hale getirirsen gençler de tiksinir bundan.

gençlerin bu durumu makul ve anlaşılırdır. ateizme sindirerek yol alıyorlar. hoş geliyorlar. ama 40 yaş üzeri de bir ateizme meyil var. yapmasınlar diyorum. bu yaşınıza kadar sığındığınız iradeden kopuş kolay değildir. yeterince bilgiyle yürümezseniz bu yolda kendinizi daha derin çelişkiler ve lumpenlikler cenderesinde bulursunuz.

müslüman olmasından iyidir. ateizm tavan yaptıkça mutlu oluyorum, yetmez ama evet be.

çoğu gene cahildir bir şey okuyup araştırıp ateist falan olmuyorlar.

korku eksikliğidir. şimdi olaya şöyle bakalım bugün müslüman olduğunu iddia edenlerin imanı, içinde doğup büyüdüğü ortamın taklidinin bir ürünüdür. anket yapalım elimize mikrofon alalım sokağa çıkalım ve müslüman olduğunu iddia edenlere soralım. yüzde kaçı acaba temel dini kaideleri bilebilir. tahmin yürütecek olursak çok az bir oranda tahminlerimiz
birleşir. buradan hareketle z kuşağı denilen nesil diğer kuşaklar aksine annesinden babasından korkmuyor, geleneklerle harmanlanmış bir çocukluk geçirmiyor, zorla bir şey yaptırılamıyor, (bu durum iyi midir kötü müdür bilemiyorum) dolayısıyla onlarda da bir alışkanlık oluşmuyor. (şahsen herkesin okuyarak öğrenerek ve çocuklarına zorla değilde sevdirerek din vs. ne anlatacaksa anlatmasını, bilgi edindirmesini çok isterdim) tabi bunun yanında popülarite de oldukça önemli. (o kadar önemli ki bugün netflix dizisi squid game de giyilen ayakkabının satışı %7800 -yanlış okumadın, yanlış yazmadım- artmış) ateist veya deist olduğunu iddia eden z kuşağının bir çoğuna sorsanız söyleyeceği şey "yani inanmıyorum abi bana saçma geliyor bir yaratıcı falan"dan öteye de geçmeyecektir. yani onlarda bir çeşit taklit vari bir inanış içindedirler. ateist, deist olan da müslüman veya bir dine inanan da veya bunlar haricinde inandığı peşinde yuvarlanan
- yuvarlandığı diyorum çünkü insan bilmediğinin peşinde giderken anca yuvarlanır- neye inandığını bilmiyor aslında.(araştırıp öğrenenler neye inandığını bilenler başka) öylece inanıyor. inandığını sanıyor. nihayetinde kandırılmış oluyor. aldanıyor. enteresan.

aklın dinden çıkarılmasıyla doğan realite. oysa allah, kuran'da insanlara birçok ayette "düşünmez misiniz? hiç akletmez misiniz?" diye seslenir. bunlar ilk bakışta soru cümlesi gibi gelse de aslında allah'ın emir cümleleridir. yani allah, kuran'da insanlara "düşünün. akledin. sorgulayın." der. ancak günümüzün yobaz müslümanları "aman sorgulama. günahtır. vardır bunda da allah'ın bir hikmeti." diyerek sorgulamayı dinden çıkarmıştır. bu yüzden sorgulayan nesil dinden uzaklaşmıştır.

normaldir.

insanların anlamadığı ve anlamak istemediği şey şudur: inanç ispat gerektirmez.

herkes bir şeyleri ispat etmenin derdinde. ülkemizde yaşayan insanların çoğunluğunu müslümanlar oluşturuyor ve çoğu allah'ın varlığını, peygamberin gerçekliğini, dinlerinin ve kitaplarının bozulmamış olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar. bence yanlış yapıyorlar. çünkü onların ispatlamak amacıyla kullandığı argümanları çürütmek bazen saniyeler alabiliyor.

aynısını ateistler ve deistler de yapıyor. sürekli bir yokluk ya da bozulmuşluk ispatı peşinde koşuyorlar. onların argümanlarının da çürütülme hızı aşağı yukarı aynı.

inanmak isteyen inanır, istemeyen inanmaz. neden inanıyorsun ya da inanmıyorsun minvalindeki sorulara da "sana ne" diyerek cevap vermek gerekir.

"yani inanmıyorum abi bana saçma geliyor bir yaratıcı falan" diyen kişi muhtemelen samimi bir şekilde aklına yatmadığını, öyle hissetmediğini ifade ediyordur, yüklenmeyin hemen. bunun bir benzeri de "şu evrenin mükemmelliğine, şu çiçeğin yapraklarının güzelliğine bir bak, allah'ın hikmeti işte" diyen kişidir, onun da aklına yatmış, içine sinmiştir. iki çiçeğe bir böceğe tav olur, inanır hemen yaratıcıya.

not: agnostikspor

eğer iman ederlerse saf duru düzgün bir inanca sahip olma ihtimalleri var

en azından kendim için söyleyeyim benim dini inancımı tamamen vicdanım oluşturuyor. ailem daha dindar insanlar ve zamanında bunun için yeterince baskı kurdular. bu baskıyı ne kadar desteklemesem de bana insanlara iyi davranmayı, kimsenin hakkını yememeyi yiyenlerede sessiz kalmamayı, yardımsever ve nazik olmayı öğrettiler. bende böyle bi insan olmaya çalışıyorum ancak sırf başım kapalı değil, 5 vakit diz çökmüyorum diye cehennemde yanacaksam benim için hiçbir sorun yok.

islam'a değil insanlara göre karar vermelerinden dolayı ortaya çıkan durum.

yabancı bir ateistin ya da başka din mensubunun kitabı okuyup müslüman olma süreciyle bizimkilerin kitabı okuyuşu arasında çok fark olduğunu gördüm. bizimkilerin sorgulamak dediği şey hep çürütmeye çalışmaktan ibaretken onlarınki gerçekten cevap bulmaya yönelik.

ve yine bizde, kişilerin davranışlarına bakarak karar vermek gibi yanlış bir huy var. bunu hep partilerle ilişkilendiririm. parti tüzükleri hep harikadır. hepsi vatan millet adalet vurgusu yapar. peki ya siyasetçiler? kaç tanesi uyguluyor bunları? bu durum da bir parça ona benziyor işte. müslümanım diyerek insan öldüren, hırsızlık yapan ya da adaletsiz işlere imza atanların bu davranışlarının karşılıksız kalacağı ya da bunların mutlaka cennetlik oldukları gibi bir beyan yok ama öyle zanneden çok. diyanete, tarikatlara falan bakarak bu işlerin kararını vermek doğru değil. bunlar avrupa'nın ruhban sınıfından farklı durumda değil şu an.

yusuf islam adını alan cat stevens ne demişti; "müslümanları müslümanlıktan önce tanısaydım bu dini seçmezdim."

mevcut iktidarın eseridir. dinden herkesi soğuttular. 17 yaşıma kadar kuran kursuna giden ben bile soğudum. siz düşünün gerisini

sadece ülkemizde değil, dünyanın çoğu yerinde teknolojinin gelişmesi ve bilgi kaynaklarının artmasıyla gözlemlenen bir durumdur.

demek ki insanlar artık dini olguları sevmiyorlar. bu güzel bir şey. din dediğimiz olgu, bir yerde insanların özgürlüğünü elinden alan bir pranga sayılıyor.

fakat bizim ülkede sorgulamadan dinden çıkma olayı var. yani bazı tipler vardır sırf arkadaş ortamında "yeah ateistin ben moruq" diyenler. bu insanlar mesela türbanı direkt gericilik olarak görürler. bunlara göre çağdaş olmak çırılçıplak dolaşmaktır. ben ülkede bu zihniyetin artmasından korkuyorum.

bu arada türban sadece bir örnekti. bunu dinin normal gördüğü veya emrettiği başka bir konuya da uyarlayabiliriz.

kolaya geliyor tabi. düşünsene 5 vakit abdest yok ,namaz yok, oruç yok . tercih biraz tembellikten midir acep diye düşündürür.

sadece z kuşağının değil, şimşeklerin ve depremlerin sebebini tanrıya, gece odasına giren ağaç gölgesinin sebebini şeytana veya cinlere bağlamayı bırakan her insanın ulaşacağı sonuçtur.

yıldızlar var. dünya çok büyük ve güzel. canlılar çok muazzam. işte bu sebeple peygamberin eşlerine yan gözle bakmayın, diyen bir kitaba sorgusuz iman edenin aklından şüphe ederim.

din insanın soru sorma yeteneğini törpüleyen bir olgudur. bu sebeple dini hayatının merkezine koyan toplumlar gelişemez.

din, insanlık tarihinde önemli bir yer işgal eder. bu sebeple tamamen silmek pek mümkün de değil, doğru da değil. bunu tıpkı bir insanın çocukluk anılarını tamamen silememesi gibi düşünebiliriz.

''din, sosyal bilincin belirli bir biçimi, insanlara egemen doğal ve sosyal güçlerin, onların kafalarında doğaüstü hayali bir kılığa bürünmesidir. öyle çokça söylendiği gibi ne ezeli, ne ebedidir din. toplumun gelişmesinde belli bir anda ortaya çıkmış, bu gelişmeyle beraber, çeşitli nedenlerle biçimden biçime girmiştir: tarih planında geçicidir, kendisini yaratan sosyal koşulların ortadan kalkmasıyla da bir gün kaybolacaktır."
(bkz: karl marx) )

dinsiz değiller dini konuda araştırma yapmaya bile üşengeç olmaları temel sebep. izledikleri reelslardan hayat felsefelerini belirlemeleri sivrilen yanları. e reels da ne dönüyor yok efendim ateist şengör, hadisler yalan, allah niye bir kız çocuğunun tecavüz edilmesine göz yumuyormuşmuş, deistm ha bi de agnostisizim, götünü kaldırmayan stoacılar, hiçbir şeyi s*k*ne takmayan nihilistler. diğer bir kısmı da teknofestte emekleri zayii olan ve kendince dünyayı kurtarmış yeni yetme. her neyse bu başka konu. zaten araştırmayan adam "neden sana verdiğim aklı kullanmıyorsun? " diye sorgulanacağı için çok da şaaaapmayın

y kuşağı bir dinsiz olarak teessüf ederim.

imam adamın ateist çocuğu olur. (bkz: ters kimlik)

zorunlu din eğitimi, pedagojik yetersiz insanların din öğretme çabası.. nur topu gibi bu durum.

ne ekersen onu biçersin aga.

dinlileri gördükçe en akıllıcasını yaptıklarını düşündüğüm ve bunlarda umut var dediğim ,geleceğe emin bakmamı sağlayan gençlik.

yobazlar dışında kimsenin iplemeyeceği durumdur.