alexandre dumas
tanınan iki alexander dumas vardır. biri monte kristo kontu (kitap) isimli eserin yazarı olarak ünlenmişken diğeri kamelyalı kadın (kitap) eserinin yazarıdır. kamelyalı kadın'ın yazarı olan alexander, monte cristo kontu'nun yazarı olan alexander dumas'nın gayrı meşru çocuklarından biridir ve kendisine babasının ismi verilmiştir. oğul alexander'ın tiyatro eserleriyle bilinirliği artmıştır.
bu iki isim genellikle ya aynı kişi sanılmakta ya da birbirine karıştırılmakta fakat oğul alexander'ın genellikle tiyatro eserleri vermiş olmasının yanında türkçeye çevrilmiş tek eseri de kamelyalı kadın'dır.
bu iki isim genellikle ya aynı kişi sanılmakta ya da birbirine karıştırılmakta fakat oğul alexander'ın genellikle tiyatro eserleri vermiş olmasının yanında türkçeye çevrilmiş tek eseri de kamelyalı kadın'dır.
devamını gör...
nickaltı
yazmaya başladım. uygulmada zaman geçirdikçe 'bizim mahallenin yazarları' artıyor. biraz da düğünde çeyrek altın takmaya benzetiyorum.
devamını gör...
uzak durulması gereken insanlar
sevgisiz, sevgiyi bir çıkar ilişkisiyle örtüştürmüş insanlardan uzaklaşmak gerekir.
devamını gör...
90'ların özel şarkıları
devamını gör...
regl ağrısı
erkekler olarak bunu her ne kadar anlıyoruz desekte şekspirin sözü aklıma gelir 'hissedemediğin bir şeyi anlayamazsın'
devamını gör...
tablolarını satamayan ressam
hedef kitlesi yanlıştır belki. lily aldrin gibi.
devamını gör...
sözlük kültürü
bünyesinde var olan farklı tip yazarları aynı potada eritemediği sürece varlığını sürdüremeyecek olan sözlüklerin sahip olması gereken kültürdür.
99 senesinde deneysel denilebilecek bir platform olarak kurulan ekşi sözlük bu konuda örneği bulunmaz bir platformdur. kişilerin bilgi ve tecrübelerini anonim olarak aktarması ve gündeme dair gelişmeleri yine anonim olarak yorumlamasına izin veriyor oluşuyla ciddi bir ihtiyaca karşılık geliyordu. kişilerin yazdıklarını arşivleme ve daha sonrasında arayan kişiye ulaştırma imkanı tanıyordu. tabi bu tür bir hizmeti sağlarken var olan sosyal medya sitelerinden ayrılması için bir takım düzenlemeler ve oluşuma özel format gerekiyordu. zaman içerisinde kervanı yolda düzerek yazılanları bir standarda bağlamaya başardılar. bu format sonraları kurulan sözlükler içinde güzel bir örnek teşkil ederken bu kadar farklı insanı bir arada bulunduran ortamı izlerken iştahı kabaran büyük reklam şirketlerini peşinden sürükledi zira muhteşem bir gücü ellerinde barındırıyorlardı; halkın adamı kemal sunal edasıyla yazarlar tarafından övülen ürünler tüketiliyor, yerilen ürünler talep görmüyordu. hala bir çok kişi en ufak alış verişinde dahi ürünle ilgili bilgi sahibi olmak için ''tarafsız'' , ''senin benim gibi'' yazarların girdilerine şöööyle bir göz gezdiriyor. bu reklam şirketlerinin yada grupların gerek sunduğu imkanlarla gerek maddi yatırım ve ödediği reklam ücretleriyle oluşum başta bahsettiğimiz; ''kişinin anonim olarak kendini ifade edebileceği bir platform olma'' kaygısı ile bu grup ve büyük reklam şirketlerinin manipülasyon aracı olması arasında ezilmeye başladı. geldiğimiz noktada kişinin kendini ifade edebileceği bir ortamdan ziyade tahakküm kurmak isteyen grupların birbirini mızraklarla kovaladığı bir noktaya geldi. tabi ki oluşumun bu noktaya gelmesinin tek sebebi grupların manipülasyon çabaları olmadı; siyasi iklimin yarattığı ''o'' kişiler ve gruplara karşı yarattığı tahammülsüzlük ve hayali düşmanla savaşma politikasının tabanda nasıl karşılık bulduğunun bir göstergesi halini aldı. (bkz: imam osurursa cemaat sıçarmış)
bu zamanlarda bu mizojinik, manipülatif ve bipolar havadan bunalan kişilerce farklı bir soluk getirmek amacıyla farklı sözlükler kurulmaya başlandı. her birinin kuruluşunda alternatif oluşturma çabası yatıyordu ancak başta şikayetçi oldukları yukarıda bahsettiğim negatif durumlar karşısında ya kurucu ekipler mevzileri terk etti yada bu manipülatif grup ve reklam şirketlerinin baskısı altında seslerini çıkaramaz hale geldiler.
bugünlerde yine tüm bunlara muhalif ve yine benzer kaygılarla kurulmuş bir başka sözlükte yazıyor/okuyoruz. bu sözlüğünde akıbetinin öncekilere benzemesini istemiyoruz. elbette ayça_22'nin oturum açmadığını bildiğimiz gibi bu oluşumunda sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyoruz ancak var olduğu sürece daha okunabilir kalması için okunan girdileri yazan kişiler olarak elimizi önce vicdanımıza sonra taşın altına koymamız gerekiyor zira; ''armut piş ağzıma düş'' ile olmasını beklemek rüyadan öte gitmeyeceğini bilecek bilince sahip olduğumuzu umuyorum.*
peki sözlük kültürünü yaşatmak ve okunabilir bir sözlük için yazarlar ne yapabilir?
kafa sözlük formatı ve kuralları bakın burada gayet yazılmış şurayı bir okumak buranın nasıl bir oluşuma dönüştürülmek istendiği ile ilgili fikir veriyor. okumaktan üşenerek yazmak mümkün değil arkadaşlar okuyacağız ancak önce bulunduğumuz ortamın kurallarını okuyacağız sonra başlıkların altına öptün formatı eyledin viran şeklinde bakınız vermek zorunda kalıyoruz hoş olmuyor.
dipnot olarak ekleyeyim bu girdiyi moderasyonu övmek için falan yazdığım yok hee yanlış anlaşılmasın yoksa ''bugün en büyük düşmanım sensin yoldaş benjamin franklin'' şeklinde nickaltı girmem gerekir yazık. kendisinden pek hazzetmediğim doğrudur ama düşman değiliz, yoksa?*
bir diğer hususta 99 yılından itibaren kurulan sözlüklerin tamamında farklı gruplara ayırabileceğimiz yazar grupları oluşmaya başladı. bu yazarların oranları ve girdiği entrylerin nitelikleri kurulan sözlüklerin dinamiklerini ve jargonlarını oluşturmaya hizmet etti. başlıca yazar gruplarını şöyle kısa kısa incelemeye çalışırsak;
bilgi içerikli entry giren yazarlar ilk saflara katılan yazarlar oluyorlar ve genelde şuan okuduğunuz gibi manas destanı yazma konusunda bir miktar tecrübe sahibi oluyorlar ve her daim; ''format elden gideyah'', ''troller geliyeeh'' , ''sözlük bozuyeeh'' şeklinde ilk kurulduğu günden itibaren nazi subayı edasıyla gerek zaman zaman yazmayı bırakarak gerek uzun uzun entryler döşerek sözlükleri protesto ediyor. #597018 bakın aynısından bende yazdım mesela; ''format elden gidiyeh'' temalı. bu arkadaşlar genellikle zararsızdır ancak sözlükten el çekmeleri durumunda birçok sözlükte görülen kalitesiz troll istilaları ve mizojini daha fazla yer bulur oluyor. girdinin en başında bahsettiğim; bilgi ve tecrübelerini aktarma kısmını genellikle bu gruba dahil yazarlar üstleniyor. bu sebeplerle mevzileri terk etmemeleri oluşumların geleceği açısından önem arz ediyor. buradan ayrılan kafa sözlük yazarlarına bir çağrım olsun bu girdi; ''tülaaaaayy geri dön tülaayy''
troll yazarlar, bakın bunlar benim en sevdiğim yazar grubu çoğunu evime alıp içli köfteyle, lahmacunla, kebapla beslerim o derece* bu arkadaşlar stresli bunaltıcı gündem içerisinde bize nefes alacak, yer yer gülümsetecek yada sözlüğün kendi jargonunda yer alacak ifadeleri üretecek girdiler yazıyorlar. yer yer ''cahiller'' diyebilme potansiyelinde kibrinden gözü dönmüş farklı gruplarda ki yazarlara amiyane tabirle haddini bildirmekten çekinmiyorlar kaldı ki girdileri silinince banlanınca falanda ağlamıyorlar adamlar eğleniyor/eğlendiriyor. toplumun ikiyüzlülüğünü ayna gibi suratına çarpacak tespitlerini kahkaha attırarak okutuyorlar bu sebeple bu grup kıymetlidir sözlüklerden uzaklaştırılmaları ortamı bir anda buz wikipedia'ya dönüştürüyor. bu sebeple feed troll diyor ve kendilerinin kafalarına kalp fırlatıyorum.
bir diğer grup ise kimseye dalaşıp bulaşmayan hikaye/şiir yazan tayfa. bunlar usul usul yazarlık becerilerini geliştirip aynı zamanda yazdıklarını farklı insanlara sunma imkanı bulan kıymetli bir kitledir sözlüklere renk katarlar. sol frameden, trollerden, entellerden, fuları sararmışlardan, bomontisine sigara külü düşen kadıköy bebelerinden bunaldığınızda profillerini bir ziyaret eder bambaşka dünyalara yelken açarsınız. güzel etkileşim kurarsınız.
bak bunlar beni en yoran grup horasan'da otlayan keçiyle ilgili bile gündem başlığı açma potansiyeli olan arkadaşlar aynı zamanda bu arkadaşlar sismik g.tlü olduğu için hissettikleri 1.1 büyüklüğünde deprem ile ilgili bile başlık açabilirler, düşünün kandilli rasathanesinin haberi yok, öyle bir g.tten bahsediyoruz ancak üzerine konuşulması gereken, toplumu kutuplaştıran ve negatif olaylar karşısında insanların fikir alışverişi yapabileceği başlıkları açan arkadaşlarda yine bu gruba dahildirler. sözlüklerin olmazsa olmazı mihenk taşlarının öncülerindendir. yüksek duyarlılıkları sebebiyle zaman zaman bir sma hastalı çocuk için gerekli bağış toplanır yada bir başka sosyal sorumluluk projesi desteklenir bu kıymetli katkıları sebebiyle sismik g.tlü oluşları tölare edilebilmelidir.*
yukarıda elimden geldiğince anlatmaya çalıştım konunun özüne gelirsek; sözlüklerden bahsi geçen grupların birini dahi çıkarmak oranın sözlükten ziyade belirli bir amaca hizmet eden platforma yada foruma dönüşmesine sebebiyet verir. sözlüğü sözlük yapan temel prensip bu çok seslilikten gelir. bu sebeple tüm bu olumsuz iklime rağmen bir birimize anlayış göstermeye özen göstermek bu oluşumların devamlılığı ve niteliği açısından önem arz ediyor.
hep beraber ponçik ponçik yazalım, gitmeyelim, hepinizi seviyorum sözlük ***
evet, eyyorlamam bu kadar addio!
99 senesinde deneysel denilebilecek bir platform olarak kurulan ekşi sözlük bu konuda örneği bulunmaz bir platformdur. kişilerin bilgi ve tecrübelerini anonim olarak aktarması ve gündeme dair gelişmeleri yine anonim olarak yorumlamasına izin veriyor oluşuyla ciddi bir ihtiyaca karşılık geliyordu. kişilerin yazdıklarını arşivleme ve daha sonrasında arayan kişiye ulaştırma imkanı tanıyordu. tabi bu tür bir hizmeti sağlarken var olan sosyal medya sitelerinden ayrılması için bir takım düzenlemeler ve oluşuma özel format gerekiyordu. zaman içerisinde kervanı yolda düzerek yazılanları bir standarda bağlamaya başardılar. bu format sonraları kurulan sözlükler içinde güzel bir örnek teşkil ederken bu kadar farklı insanı bir arada bulunduran ortamı izlerken iştahı kabaran büyük reklam şirketlerini peşinden sürükledi zira muhteşem bir gücü ellerinde barındırıyorlardı; halkın adamı kemal sunal edasıyla yazarlar tarafından övülen ürünler tüketiliyor, yerilen ürünler talep görmüyordu. hala bir çok kişi en ufak alış verişinde dahi ürünle ilgili bilgi sahibi olmak için ''tarafsız'' , ''senin benim gibi'' yazarların girdilerine şöööyle bir göz gezdiriyor. bu reklam şirketlerinin yada grupların gerek sunduğu imkanlarla gerek maddi yatırım ve ödediği reklam ücretleriyle oluşum başta bahsettiğimiz; ''kişinin anonim olarak kendini ifade edebileceği bir platform olma'' kaygısı ile bu grup ve büyük reklam şirketlerinin manipülasyon aracı olması arasında ezilmeye başladı. geldiğimiz noktada kişinin kendini ifade edebileceği bir ortamdan ziyade tahakküm kurmak isteyen grupların birbirini mızraklarla kovaladığı bir noktaya geldi. tabi ki oluşumun bu noktaya gelmesinin tek sebebi grupların manipülasyon çabaları olmadı; siyasi iklimin yarattığı ''o'' kişiler ve gruplara karşı yarattığı tahammülsüzlük ve hayali düşmanla savaşma politikasının tabanda nasıl karşılık bulduğunun bir göstergesi halini aldı. (bkz: imam osurursa cemaat sıçarmış)
bu zamanlarda bu mizojinik, manipülatif ve bipolar havadan bunalan kişilerce farklı bir soluk getirmek amacıyla farklı sözlükler kurulmaya başlandı. her birinin kuruluşunda alternatif oluşturma çabası yatıyordu ancak başta şikayetçi oldukları yukarıda bahsettiğim negatif durumlar karşısında ya kurucu ekipler mevzileri terk etti yada bu manipülatif grup ve reklam şirketlerinin baskısı altında seslerini çıkaramaz hale geldiler.
bugünlerde yine tüm bunlara muhalif ve yine benzer kaygılarla kurulmuş bir başka sözlükte yazıyor/okuyoruz. bu sözlüğünde akıbetinin öncekilere benzemesini istemiyoruz. elbette ayça_22'nin oturum açmadığını bildiğimiz gibi bu oluşumunda sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyoruz ancak var olduğu sürece daha okunabilir kalması için okunan girdileri yazan kişiler olarak elimizi önce vicdanımıza sonra taşın altına koymamız gerekiyor zira; ''armut piş ağzıma düş'' ile olmasını beklemek rüyadan öte gitmeyeceğini bilecek bilince sahip olduğumuzu umuyorum.*
peki sözlük kültürünü yaşatmak ve okunabilir bir sözlük için yazarlar ne yapabilir?
kafa sözlük formatı ve kuralları bakın burada gayet yazılmış şurayı bir okumak buranın nasıl bir oluşuma dönüştürülmek istendiği ile ilgili fikir veriyor. okumaktan üşenerek yazmak mümkün değil arkadaşlar okuyacağız ancak önce bulunduğumuz ortamın kurallarını okuyacağız sonra başlıkların altına öptün formatı eyledin viran şeklinde bakınız vermek zorunda kalıyoruz hoş olmuyor.
dipnot olarak ekleyeyim bu girdiyi moderasyonu övmek için falan yazdığım yok hee yanlış anlaşılmasın yoksa ''bugün en büyük düşmanım sensin yoldaş benjamin franklin'' şeklinde nickaltı girmem gerekir yazık. kendisinden pek hazzetmediğim doğrudur ama düşman değiliz, yoksa?*
bir diğer hususta 99 yılından itibaren kurulan sözlüklerin tamamında farklı gruplara ayırabileceğimiz yazar grupları oluşmaya başladı. bu yazarların oranları ve girdiği entrylerin nitelikleri kurulan sözlüklerin dinamiklerini ve jargonlarını oluşturmaya hizmet etti. başlıca yazar gruplarını şöyle kısa kısa incelemeye çalışırsak;
bilgi içerikli entry giren yazarlar ilk saflara katılan yazarlar oluyorlar ve genelde şuan okuduğunuz gibi manas destanı yazma konusunda bir miktar tecrübe sahibi oluyorlar ve her daim; ''format elden gideyah'', ''troller geliyeeh'' , ''sözlük bozuyeeh'' şeklinde ilk kurulduğu günden itibaren nazi subayı edasıyla gerek zaman zaman yazmayı bırakarak gerek uzun uzun entryler döşerek sözlükleri protesto ediyor. #597018 bakın aynısından bende yazdım mesela; ''format elden gidiyeh'' temalı. bu arkadaşlar genellikle zararsızdır ancak sözlükten el çekmeleri durumunda birçok sözlükte görülen kalitesiz troll istilaları ve mizojini daha fazla yer bulur oluyor. girdinin en başında bahsettiğim; bilgi ve tecrübelerini aktarma kısmını genellikle bu gruba dahil yazarlar üstleniyor. bu sebeplerle mevzileri terk etmemeleri oluşumların geleceği açısından önem arz ediyor. buradan ayrılan kafa sözlük yazarlarına bir çağrım olsun bu girdi; ''tülaaaaayy geri dön tülaayy''
troll yazarlar, bakın bunlar benim en sevdiğim yazar grubu çoğunu evime alıp içli köfteyle, lahmacunla, kebapla beslerim o derece* bu arkadaşlar stresli bunaltıcı gündem içerisinde bize nefes alacak, yer yer gülümsetecek yada sözlüğün kendi jargonunda yer alacak ifadeleri üretecek girdiler yazıyorlar. yer yer ''cahiller'' diyebilme potansiyelinde kibrinden gözü dönmüş farklı gruplarda ki yazarlara amiyane tabirle haddini bildirmekten çekinmiyorlar kaldı ki girdileri silinince banlanınca falanda ağlamıyorlar adamlar eğleniyor/eğlendiriyor. toplumun ikiyüzlülüğünü ayna gibi suratına çarpacak tespitlerini kahkaha attırarak okutuyorlar bu sebeple bu grup kıymetlidir sözlüklerden uzaklaştırılmaları ortamı bir anda buz wikipedia'ya dönüştürüyor. bu sebeple feed troll diyor ve kendilerinin kafalarına kalp fırlatıyorum.
bir diğer grup ise kimseye dalaşıp bulaşmayan hikaye/şiir yazan tayfa. bunlar usul usul yazarlık becerilerini geliştirip aynı zamanda yazdıklarını farklı insanlara sunma imkanı bulan kıymetli bir kitledir sözlüklere renk katarlar. sol frameden, trollerden, entellerden, fuları sararmışlardan, bomontisine sigara külü düşen kadıköy bebelerinden bunaldığınızda profillerini bir ziyaret eder bambaşka dünyalara yelken açarsınız. güzel etkileşim kurarsınız.
bak bunlar beni en yoran grup horasan'da otlayan keçiyle ilgili bile gündem başlığı açma potansiyeli olan arkadaşlar aynı zamanda bu arkadaşlar sismik g.tlü olduğu için hissettikleri 1.1 büyüklüğünde deprem ile ilgili bile başlık açabilirler, düşünün kandilli rasathanesinin haberi yok, öyle bir g.tten bahsediyoruz ancak üzerine konuşulması gereken, toplumu kutuplaştıran ve negatif olaylar karşısında insanların fikir alışverişi yapabileceği başlıkları açan arkadaşlarda yine bu gruba dahildirler. sözlüklerin olmazsa olmazı mihenk taşlarının öncülerindendir. yüksek duyarlılıkları sebebiyle zaman zaman bir sma hastalı çocuk için gerekli bağış toplanır yada bir başka sosyal sorumluluk projesi desteklenir bu kıymetli katkıları sebebiyle sismik g.tlü oluşları tölare edilebilmelidir.*
yukarıda elimden geldiğince anlatmaya çalıştım konunun özüne gelirsek; sözlüklerden bahsi geçen grupların birini dahi çıkarmak oranın sözlükten ziyade belirli bir amaca hizmet eden platforma yada foruma dönüşmesine sebebiyet verir. sözlüğü sözlük yapan temel prensip bu çok seslilikten gelir. bu sebeple tüm bu olumsuz iklime rağmen bir birimize anlayış göstermeye özen göstermek bu oluşumların devamlılığı ve niteliği açısından önem arz ediyor.
hep beraber ponçik ponçik yazalım, gitmeyelim, hepinizi seviyorum sözlük ***
evet, eyyorlamam bu kadar addio!
devamını gör...
herkes mahlasına yakışanı yapsın
mordor kapılarına dayanıp sauron diye bağırayım mı ne yapayım anlamadım ki.
tanım: çok büyük beklentileri olan başlık
tanım: çok büyük beklentileri olan başlık
devamını gör...
tatlı hayat
"bunaa inanabiliyor musun sevinç"
"allahım çıldıracağım, yetmeyecek üzerine delireceğimmm"
repliklerini bize kazandırmış, haluk bilginer'in yine harika olduğu, zaman zaman açıp izleyip bir doz neşe alarak hayata devam edilesi dizidir.
"allahım çıldıracağım, yetmeyecek üzerine delireceğimmm"
repliklerini bize kazandırmış, haluk bilginer'in yine harika olduğu, zaman zaman açıp izleyip bir doz neşe alarak hayata devam edilesi dizidir.
devamını gör...
yazarların unutamadığı film replikleri
karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyor ama sen, öldüğünün farkında değilsin.(bkz: ıssız adam)
devamını gör...
aşık olma isteği
bazen öyle esip gelen, sonra çekeceğim derdi, kederi, tribi düşününce geri giden istek.
devamını gör...
her insanla her yerde her konuyu konuşabilen insan
her konu her insanla konuşulmaz ki.
yahu bir insan bunu nasıl becerebilir?
ayrıca (bkz: herkesle aram iyi olsun insanı) gibi insanlar olabilir.
yahu bir insan bunu nasıl becerebilir?
ayrıca (bkz: herkesle aram iyi olsun insanı) gibi insanlar olabilir.
devamını gör...
alt üst soy bilgisindeki tuhaf isimler
küçük ala hasan *
her gördüğümde pamuk gibi oluyorum. size saçma gelebilir ama sanki bob ross resim yaparken "işte şuraya da küçük ala bir hasan resmedelim" diyormuş gibi zihnimde canlandırıyorum.
her gördüğümde pamuk gibi oluyorum. size saçma gelebilir ama sanki bob ross resim yaparken "işte şuraya da küçük ala bir hasan resmedelim" diyormuş gibi zihnimde canlandırıyorum.
devamını gör...
erkeklerin zeki kadın sevmemesi
sorsanız hepsi zeki kadın sever. fakat gerçek şu ki yönetemeyeceği, yanında ezileceği kadını hiçbir erkek istemez. zeka, egonun altında eziliyor.
devamını gör...
kadın kadın kadın kadınn kadın kadın kadın kadınn
beynin ön frontal lobunda sebebi belirsiz bir hasar sonucu bireyin diline kadın sözcüğünün her konuda pelesenk olması durumu. henüz herhangi bir tedavisi bulunamamıştır. enteresan şekilde hepimizin şap diye bildiği kimyasalın semptomları biraz hafiflettiği gözlemlenmiştir.
devamını gör...
çocukların yarattığı kelimeler
kızımdan gelsin.
çüpet - pipet
manaka - makarna
muduv - noodle
sırçalamak - fırçalamak(dişleri)
yaya - niloya(ç.film karakteri)
minimoş - micky mouse
yiğdo - unicorn(bunu 2 yıl anlamadık)
yine kızımdan geliyor.
fıstık, ama bu fıstık çekirgeden geliyor. biz çekirge deyince çekirdek anlıyor, çekirdekte çerez fıstıkta çerez hep birbirine karıştırıyor. çekirgeler hep fıstık oluyor
çüpet - pipet
manaka - makarna
muduv - noodle
sırçalamak - fırçalamak(dişleri)
yaya - niloya(ç.film karakteri)
minimoş - micky mouse
yiğdo - unicorn(bunu 2 yıl anlamadık)
yine kızımdan geliyor.
fıstık, ama bu fıstık çekirgeden geliyor. biz çekirge deyince çekirdek anlıyor, çekirdekte çerez fıstıkta çerez hep birbirine karıştırıyor. çekirgeler hep fıstık oluyor
devamını gör...
kadınlardaki erkekle arkadaş olma bağımlılığı
haydaaaa!
yıktın perdeyi eyledin viran!
bak sevgili yazar. erkek arkadaşlarım var çünkü muhabbetlerini seviyorum. çünkü beğenilerimiz yakın. asla öyle tipiyle falan alakası yok. ne arkadaşların var nice kadının beğeneceği tipleri ve kariyerleri var lakin benim için onlar sadece arkadaş hepsi bu...
yıktın perdeyi eyledin viran!
bak sevgili yazar. erkek arkadaşlarım var çünkü muhabbetlerini seviyorum. çünkü beğenilerimiz yakın. asla öyle tipiyle falan alakası yok. ne arkadaşların var nice kadının beğeneceği tipleri ve kariyerleri var lakin benim için onlar sadece arkadaş hepsi bu...
devamını gör...
4 aralık 2020 devlet bahçeli'nin açıklaması
bahçeli: "türk ordusuna hakaretin tevili mümkün değildir"
bahçeli: "chp’li bir milletvekili türk ordusuna alenen hakaret etmiş, katar’a satıldığını açıkça ifade ve iddia etmişti. bu düşman üslubunun tavzihi ve tevili elbette mümkün değildir." dedi."
bahçeli: "şerefli ve kahraman türk ordusuna satılmış diyenleri unutmayacağız, bu iğrençliğe paravanlık ve payandalık yapanları unutturmayacağız. demokrasinin ardına saklanıp türkiye’yi devirmeye azmetmiş kan içici kenelere, önemle ifade ediyorum ki, müsaade etmeyeceğiz. bu hesabı soracağız."
kaynak
edit: (bkz: bahçelinin haklı olması)
bahçeli: "chp’li bir milletvekili türk ordusuna alenen hakaret etmiş, katar’a satıldığını açıkça ifade ve iddia etmişti. bu düşman üslubunun tavzihi ve tevili elbette mümkün değildir." dedi."
bahçeli: "şerefli ve kahraman türk ordusuna satılmış diyenleri unutmayacağız, bu iğrençliğe paravanlık ve payandalık yapanları unutturmayacağız. demokrasinin ardına saklanıp türkiye’yi devirmeye azmetmiş kan içici kenelere, önemle ifade ediyorum ki, müsaade etmeyeceğiz. bu hesabı soracağız."
kaynak
edit: (bkz: bahçelinin haklı olması)
devamını gör...
pingu
ilk kez 1986 yılında yayımlanmış olunan isveç yapımı stop-motion çizgi film.
çizgi filmde kullanılan dile grammerlot deniyor. referans olarak "penguence"nin referans alındı söylendi. buna rağmen internette yaptığım kısa araştırmada insanlar günümüz dillerinden kelimeler de duyduklarını söylemişler. pingunun sürekli söylediği "noot! noot!" sesi ile ünlenmiştir.
ingilizce- brother, mother
türkçe- dikkat et, al*
fransızca- bonjour, monsieur
almanca- photographen
çizgi filmin orjinal serisi 4 sezon sürdü. 2003 yılında bbc'ye satılmasıyla bölüm yayımlanmaya devam etti. en son 2017 yılında japonlara
satıldı ve "pingu şehirde" adlı yapımla seri devam etti. toplamda 156 bölüm çekildi. orijinal seri avrupada birçok ödüle layık görüldü.
çizgi filmde ise günümüz çizgi filmlerinden farklı olarak çocukları topluma hazırlamak, insanlara saygılı olmak gibi konular işlenir. çizgi film 1990'lı yıllarda yapılmıştır. bu da bize o dönemde avrupadaki toplum yapısının nasıl olduğuyla ilgili fikirler veriyor. pingu'nun annesi ev hanımı babası ise postacıdır. çizgi filmin neredeyse %80'ninde pingu'nun annesi ev işleriyle, temizlik, yemek yapma gibi işlerle uğraşır. babası ise işten eve geldiğinde anneye yardım eder. çocuklar yaramazlık yapar. çocukların sürekli yaramazlık yapmasına rağmen anne ve baba çocuklara hiçbir şekilde kızmaz veya şiddet uygulamaz. bunun yerine onları da ev işlerine dahil etmeye çalışırlar.
pingu'nun bir adet de kız kardeşi vardır. üstte bahsettiğim şeylerin neredeyse hepsini beraber yaparlar. pingu bazen kız kardeşini kıskansa da genelde yaptıkları herşeyi beraber yaparlar ve birbirlerine sahip çıkarlar.
ayırca pingu'nun birçok arkadaşı ve bir adet kız arkadaşı vardır. ayırca çizgi filmdeki tek penguen olmayan karakter de pingunun en yakın arkadaşıdır. birçok bölümde beraber gezmeye giderler. kız arkadaşı çok fazla görünmese de pingunun ona ara ara hediye götürdüğünü görürüz. ayrıca pingu'nun bir adet dedesi ve teyzesi de vardır. dedesini ilk kez akordiyon çalmayı öğrendiği bölümde görürüz. teyzesini ise teyzesini ziyaret etmeye gittiği bölümde gördük.
bu atarlı ergen 35 yaşına bastı. kendisine sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum.
çizgi filmde kullanılan dile grammerlot deniyor. referans olarak "penguence"nin referans alındı söylendi. buna rağmen internette yaptığım kısa araştırmada insanlar günümüz dillerinden kelimeler de duyduklarını söylemişler. pingunun sürekli söylediği "noot! noot!" sesi ile ünlenmiştir.
ingilizce- brother, mother
türkçe- dikkat et, al*
fransızca- bonjour, monsieur
almanca- photographen
çizgi filmin orjinal serisi 4 sezon sürdü. 2003 yılında bbc'ye satılmasıyla bölüm yayımlanmaya devam etti. en son 2017 yılında japonlara
satıldı ve "pingu şehirde" adlı yapımla seri devam etti. toplamda 156 bölüm çekildi. orijinal seri avrupada birçok ödüle layık görüldü.
çizgi filmde ise günümüz çizgi filmlerinden farklı olarak çocukları topluma hazırlamak, insanlara saygılı olmak gibi konular işlenir. çizgi film 1990'lı yıllarda yapılmıştır. bu da bize o dönemde avrupadaki toplum yapısının nasıl olduğuyla ilgili fikirler veriyor. pingu'nun annesi ev hanımı babası ise postacıdır. çizgi filmin neredeyse %80'ninde pingu'nun annesi ev işleriyle, temizlik, yemek yapma gibi işlerle uğraşır. babası ise işten eve geldiğinde anneye yardım eder. çocuklar yaramazlık yapar. çocukların sürekli yaramazlık yapmasına rağmen anne ve baba çocuklara hiçbir şekilde kızmaz veya şiddet uygulamaz. bunun yerine onları da ev işlerine dahil etmeye çalışırlar.
pingu'nun bir adet de kız kardeşi vardır. üstte bahsettiğim şeylerin neredeyse hepsini beraber yaparlar. pingu bazen kız kardeşini kıskansa da genelde yaptıkları herşeyi beraber yaparlar ve birbirlerine sahip çıkarlar.
ayırca pingu'nun birçok arkadaşı ve bir adet kız arkadaşı vardır. ayırca çizgi filmdeki tek penguen olmayan karakter de pingunun en yakın arkadaşıdır. birçok bölümde beraber gezmeye giderler. kız arkadaşı çok fazla görünmese de pingunun ona ara ara hediye götürdüğünü görürüz. ayrıca pingu'nun bir adet dedesi ve teyzesi de vardır. dedesini ilk kez akordiyon çalmayı öğrendiği bölümde görürüz. teyzesini ise teyzesini ziyaret etmeye gittiği bölümde gördük.
bu atarlı ergen 35 yaşına bastı. kendisine sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum.
devamını gör...