kürtleri sevmemek
şimdi bu yazarı muhatap alsam, bana yakışmaz, almazsam çokta tın olduğundan haberi olmayacaktı.
git kinini başka yere kus, ne yaran varsa artık.
git kinini başka yere kus, ne yaran varsa artık.
devamını gör...
nuri bilge ceylan sineması
8 uzun metraj*, 1 kısa metraj* filme sahip olan sinemadır. yansıttığı dilin temel ögeleri; fotoğraf ve gerçekçilik üzerine kurulan hikâyelerdir.
nuri bilge ceylan sinemasını anlamak için bilinmesi gereken en önemli nokta; çehov’dur.
zira yönetmen dünyayı rus yazarın filtresinden görür. çehov edebiyatı’nda odak; sıralı şekilde cereyan eden olaylardan çok, kahramanın durağan ve sıradan dünyasındaki halet-i ruhiyesinin aktarımıdır. işte bu edebiyat, nuri bilge ceylan’ın sinema dilini oluşturan en önemli yapı taşıdır.
fotoğrafçılıkla başlamıştır mesleğe nuri bilge ceylan. fotoğraf sanatından geldiği, filmlerindeki üstün sinematografiden rahatça anlaşılır. filmlerinde karşımıza çıkan her kare; gerek açısı, gerek rengi, gerek işlediği kompozisyonla bir tablo gibi bakar bize. ona göre; en çirkin ortamda bile kameranın konulacağı altın bir nokta vardır. filmografisinin her parçasında bu üstün meziyetini bize gösterir.
sinema yaparken en çok senaryo zorlar onu. senaryo yazım sürecini, çok sancılı diye niteler. hikâyelerinde; taşrada sıkışan*, şehir-taşra ikileminde ezilip izole bir yalnızlık yaratan*, somutsal ihtiyaçlar üzerine ilişkiler kuran* insanlardır kahramanlar.
kahramanlar diyorum çünkü; tek bir karakterin filmi değildir onun filmleri. her figürün; bir diyeceği, bir derdi vardır. çokça duyduğumuz bir tabirle örnek vermek gerekirse, hikâyenin olmazsa olmazı diye hep bahsettikleri bir senaryo klişesi; kahramanın köklü amacı. işte filmlerinde, her kahramanın bir köklü amacı vardır. ama bu amacı; dünyayı kurtarmak, düşmanından intikam almak gibi bir amaç sanmayın. daha sade, daha sıradan, hayatın içinden; bir kitap yazmak, şehirde iş bulup çalışmak, köyüne dönüp hayvancılık yapmak gibi küçük küçük ve sonsuz amaçlar.
durağan yaşamlardan film yapmak, çok riskli ve zor bir iştir. hikâye akışının nabzını düşürerek, izleyiciyi filmden kopartabilir. işte tam da burada, nuri bilge’yi herkesten ayıran, onun üstün yeteneği devreye girer; diyalog yazımı.
edebi derinliği hat safhada olan nakış gibi işlenerek yazılmış diyaloglar, sıradanlığın boğucu atmosferi arasında sürükler götürür izleyiciyi. her kelimenin, her tonlamanın hatta bağlacın bile çok önemi vardır nuri bilge’nin gözünde. obsesif bir tavırla yaklaşır bu alana. karşılığını da bir sanat eseri yaratarak alır.
oyuncu seçimine gelecek olursak; alaylılarla çalışmayı daha çok tercih eder. onlarla doğallığı koruyacağını düşünür. tiyatro geleneğinden gelen mekteplilerin, okulda öğrendiği kalıplaşmış jest ve mimiklerin hikâyenin doğallığına zarar vereceğinden çekinir. fakat geçmişe nazaranla, filmlerindeki diyaloglar daha uzun ve edebidir. bu durum; nuri bilge’yi, mekteplilerle* çalışmaya yöneltmiştir. endüstriyelleşen sinema da yönetmenin oyuncu seçiminde etkin rol oynamıştır.
sözün özü; her sahnesi, her planı büyük bir titizlikle çekilmiştir. sinematografisi, sanat eseri ciddiyetiyle resmedilmiştir. hayatın içinden gelen, film olamayacak kadar gerçekçi senaryolara sahiptir.
bizi, bize en iyi anlatan bir sinemadır, nuri bilge ceylan sineması.
nuri bilge ceylan sinemasını anlamak için bilinmesi gereken en önemli nokta; çehov’dur.
zira yönetmen dünyayı rus yazarın filtresinden görür. çehov edebiyatı’nda odak; sıralı şekilde cereyan eden olaylardan çok, kahramanın durağan ve sıradan dünyasındaki halet-i ruhiyesinin aktarımıdır. işte bu edebiyat, nuri bilge ceylan’ın sinema dilini oluşturan en önemli yapı taşıdır.
fotoğrafçılıkla başlamıştır mesleğe nuri bilge ceylan. fotoğraf sanatından geldiği, filmlerindeki üstün sinematografiden rahatça anlaşılır. filmlerinde karşımıza çıkan her kare; gerek açısı, gerek rengi, gerek işlediği kompozisyonla bir tablo gibi bakar bize. ona göre; en çirkin ortamda bile kameranın konulacağı altın bir nokta vardır. filmografisinin her parçasında bu üstün meziyetini bize gösterir.
sinema yaparken en çok senaryo zorlar onu. senaryo yazım sürecini, çok sancılı diye niteler. hikâyelerinde; taşrada sıkışan*, şehir-taşra ikileminde ezilip izole bir yalnızlık yaratan*, somutsal ihtiyaçlar üzerine ilişkiler kuran* insanlardır kahramanlar.
kahramanlar diyorum çünkü; tek bir karakterin filmi değildir onun filmleri. her figürün; bir diyeceği, bir derdi vardır. çokça duyduğumuz bir tabirle örnek vermek gerekirse, hikâyenin olmazsa olmazı diye hep bahsettikleri bir senaryo klişesi; kahramanın köklü amacı. işte filmlerinde, her kahramanın bir köklü amacı vardır. ama bu amacı; dünyayı kurtarmak, düşmanından intikam almak gibi bir amaç sanmayın. daha sade, daha sıradan, hayatın içinden; bir kitap yazmak, şehirde iş bulup çalışmak, köyüne dönüp hayvancılık yapmak gibi küçük küçük ve sonsuz amaçlar.
durağan yaşamlardan film yapmak, çok riskli ve zor bir iştir. hikâye akışının nabzını düşürerek, izleyiciyi filmden kopartabilir. işte tam da burada, nuri bilge’yi herkesten ayıran, onun üstün yeteneği devreye girer; diyalog yazımı.
edebi derinliği hat safhada olan nakış gibi işlenerek yazılmış diyaloglar, sıradanlığın boğucu atmosferi arasında sürükler götürür izleyiciyi. her kelimenin, her tonlamanın hatta bağlacın bile çok önemi vardır nuri bilge’nin gözünde. obsesif bir tavırla yaklaşır bu alana. karşılığını da bir sanat eseri yaratarak alır.
oyuncu seçimine gelecek olursak; alaylılarla çalışmayı daha çok tercih eder. onlarla doğallığı koruyacağını düşünür. tiyatro geleneğinden gelen mekteplilerin, okulda öğrendiği kalıplaşmış jest ve mimiklerin hikâyenin doğallığına zarar vereceğinden çekinir. fakat geçmişe nazaranla, filmlerindeki diyaloglar daha uzun ve edebidir. bu durum; nuri bilge’yi, mekteplilerle* çalışmaya yöneltmiştir. endüstriyelleşen sinema da yönetmenin oyuncu seçiminde etkin rol oynamıştır.
sözün özü; her sahnesi, her planı büyük bir titizlikle çekilmiştir. sinematografisi, sanat eseri ciddiyetiyle resmedilmiştir. hayatın içinden gelen, film olamayacak kadar gerçekçi senaryolara sahiptir.
bizi, bize en iyi anlatan bir sinemadır, nuri bilge ceylan sineması.
devamını gör...
ikizler burcu
yazılanları okudukça üzüldüm.* hâlbuki ne kadar şirin bir insanımdır. tamam efsane kararsızlık var doğrudur. ama karaktersiz falan alınıyorum.*
devamını gör...
128 milyar dolar nerede sorusuna akp'nin yanıtı
akp'li nurettin canikli'nin 20 maddeyle verdiği yanıt.
en evvela belirtmek gerekiyor ki, bu cevap 128 milyar doların artık olması gerektiği yerde olmadığının itirafı, kanıtı.
bakın soru çok açık: 128 milyar dolar nereye gitti, kime gitti, vurgunu kim vurdu, milyarları kim götürdü, listeyi niye gizliyorsunuz, bu dövizi kime sattınız, kime sağladınız bu avantajları?
el cevap özetle: - 36 milyar doları ile altın ithal edilmiştir ve bu altınlar cumhuriyet altını, bilezik ve benzeri yatırım aracı olarak türk halkının evindedir.
- 75 milyar doları türkiye’deki bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin hesaplarında durmaktadır.
vb. laf kalabalığı
yukarıdaki soruya yukarıdaki yanıtı vermek ya türkçede ya da olayın algılanmasında sorun olduğu göstergesidir.
özetin özeti:
soru: 128 milyar dolar nereye gitti, kime gitti, vurgunu kim vurdu, milyarları kim götürdü?
yanıt: türkiye’deki bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin hesaplarında.
başka sözüm yok.
detay .
en evvela belirtmek gerekiyor ki, bu cevap 128 milyar doların artık olması gerektiği yerde olmadığının itirafı, kanıtı.
bakın soru çok açık: 128 milyar dolar nereye gitti, kime gitti, vurgunu kim vurdu, milyarları kim götürdü, listeyi niye gizliyorsunuz, bu dövizi kime sattınız, kime sağladınız bu avantajları?
el cevap özetle: - 36 milyar doları ile altın ithal edilmiştir ve bu altınlar cumhuriyet altını, bilezik ve benzeri yatırım aracı olarak türk halkının evindedir.
- 75 milyar doları türkiye’deki bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin hesaplarında durmaktadır.
vb. laf kalabalığı
yukarıdaki soruya yukarıdaki yanıtı vermek ya türkçede ya da olayın algılanmasında sorun olduğu göstergesidir.
özetin özeti:
soru: 128 milyar dolar nereye gitti, kime gitti, vurgunu kim vurdu, milyarları kim götürdü?
yanıt: türkiye’deki bankalarda gerçek ve tüzel kişilerin hesaplarında.
başka sözüm yok.
detay .
devamını gör...
osmanlı'da eş cinselliğin yaygın olması
dönem şartlarında (bkz: oğlancılık) olarak adlandırılır. osmanlı sınırları içerisinde yaşamış eşcinsellerin yaşam biçimidir. eski adlandırmada (lûtîlik), pasif gay erkekler (lûtî) olarak tanımlanmış, yine bireyler arasındaki ilişkiden gulâmperestlik olarak bahsedilmiştir.
osmanlı imparatorluğu'nda seks işçisi erkeklere "hîz oğlanı" denir ve "hîz"ler devlet tarafından kayıt altına alınırlardı.
hayatını bu işten kazanan erkekler "(bkz: defter-i hîzán)" adlı kütüğe yazılırlardı. (bkz: murat bardakçı)’nın araştırmasına göre “gay’ler eskiden esnaftan sayılır ve padişahın huzurunda yapılan resmi geçitlere bile katılırlardı.”
osmanlı'da oğlancılığın (bkz: orhan gazi) döneminde başladığı sanılmaktadır. osmanlılara esir düşen bizans imparatorluğu'nun selanik başpiskoposu gregory palamas osmanlı'da eşcinsel ilişkinin çok yaygın olduğunu, özellikle hristiyan esirlere yönelik tacizlerin çok olduğunu söylemiştir.
konu hakkında dönemden kalan minyatüre (+18) buradan bakabilirsiniz.
osmanlı'da askerlik yaşı gelen eşcinsellerden cinsel yönelimine dair gerekçe ispatlaması istenmiyor, askerlik yapmaları için eşcinsellik bir engel olarak görülmüyordu. osmanlı ordusunda eşcinseller yeniçerilere hizmet eden "civelek" olarak tanımlanmış, savaşlarda ihtiyacı karşılamak üzere civelekler taburu oluşturulmuştu. civelek taburunda yer alan askerlerin her birini bir yeniçeri sahiplenmiştir.
konu hakkında dönemden kalan minyatüre buradan bakabilirsiniz.
deli birader olarak bilinen (bkz: mehmet gazali), ıı. beyazıt’ın (1481-1512) oğlu şehzade korkut için hazırladığı dafi‘ü ’l-gumum ve rafi‘ü’l-humum (gamları yok eden ve kaygıları kaldıran kitap) adlı bahnamede erkekler için ideal seks partneri olarak oğlanları önerir.
gazali’ye göre kadının tutkusu tehlikelidir ve oğlana göre erkek egosu için tehdittir. benzer şekilde (bkz: nevizâde atayî) (1583-1635) hamse’de kadınlara ilgi duymanın şehveti getireceğini, asıl sevginin civanlara yani oğlanlara duyulan cinsellikten arınmış aşk olduğunu söyler.
osmanlı imparatorluğu'nda seks işçisi erkeklere "hîz oğlanı" denir ve "hîz"ler devlet tarafından kayıt altına alınırlardı.
hayatını bu işten kazanan erkekler "(bkz: defter-i hîzán)" adlı kütüğe yazılırlardı. (bkz: murat bardakçı)’nın araştırmasına göre “gay’ler eskiden esnaftan sayılır ve padişahın huzurunda yapılan resmi geçitlere bile katılırlardı.”
osmanlı'da oğlancılığın (bkz: orhan gazi) döneminde başladığı sanılmaktadır. osmanlılara esir düşen bizans imparatorluğu'nun selanik başpiskoposu gregory palamas osmanlı'da eşcinsel ilişkinin çok yaygın olduğunu, özellikle hristiyan esirlere yönelik tacizlerin çok olduğunu söylemiştir.
konu hakkında dönemden kalan minyatüre (+18) buradan bakabilirsiniz.
osmanlı'da askerlik yaşı gelen eşcinsellerden cinsel yönelimine dair gerekçe ispatlaması istenmiyor, askerlik yapmaları için eşcinsellik bir engel olarak görülmüyordu. osmanlı ordusunda eşcinseller yeniçerilere hizmet eden "civelek" olarak tanımlanmış, savaşlarda ihtiyacı karşılamak üzere civelekler taburu oluşturulmuştu. civelek taburunda yer alan askerlerin her birini bir yeniçeri sahiplenmiştir.
konu hakkında dönemden kalan minyatüre buradan bakabilirsiniz.
deli birader olarak bilinen (bkz: mehmet gazali), ıı. beyazıt’ın (1481-1512) oğlu şehzade korkut için hazırladığı dafi‘ü ’l-gumum ve rafi‘ü’l-humum (gamları yok eden ve kaygıları kaldıran kitap) adlı bahnamede erkekler için ideal seks partneri olarak oğlanları önerir.
gazali’ye göre kadının tutkusu tehlikelidir ve oğlana göre erkek egosu için tehdittir. benzer şekilde (bkz: nevizâde atayî) (1583-1635) hamse’de kadınlara ilgi duymanın şehveti getireceğini, asıl sevginin civanlara yani oğlanlara duyulan cinsellikten arınmış aşk olduğunu söyler.
devamını gör...
kızlık zarı
kadınlar marketlerden aldığınız yiyecekler değildir ki paketi yırtık olanı iade edesiniz. namusu 2 bacak arasına sığdıranlar kusuru kendilerinde aramalılar bence çünkü asıl namus zihniyettedir.
devamını gör...
yazarların kötü olduklarında aradıkları ilk kişi
rehberimde kayıtlı şekliyle ahretliğim:))
can dostum, can yoldaşım, rahmetli annemden sonra hayattaki tek sırdaşım, sanki aynadaki yansımam. çok değil birkaç saat önce yine bir derdime koşturdu, derman oldu sağolsun.
dostluk zaman, emek, çaba ve karşılıklı fedakarlık gerektiren bir bağ. ve ben de özellikle bu devirde böylesine zorlu ama güçlü bir bağ kurabildiğim bir dostum olduğu için çok şanslı hissediyorum kendimi .
hayat benden çok şey aldı götürdü ama sanırım teselli olarak da onu verdi.
can dostum, can yoldaşım, rahmetli annemden sonra hayattaki tek sırdaşım, sanki aynadaki yansımam. çok değil birkaç saat önce yine bir derdime koşturdu, derman oldu sağolsun.
dostluk zaman, emek, çaba ve karşılıklı fedakarlık gerektiren bir bağ. ve ben de özellikle bu devirde böylesine zorlu ama güçlü bir bağ kurabildiğim bir dostum olduğu için çok şanslı hissediyorum kendimi .
hayat benden çok şey aldı götürdü ama sanırım teselli olarak da onu verdi.
devamını gör...
kedilere verilmiş ilginç isimler
2 adet ismi var. evde onunla eğlenirken kuddusi. normalde kullandığım yani; 2,5 aylıkken bana geldiğinde 3 kere kulağına fısıldadığım ise shakespeare (kısaca şeks)(uzunca şekopello). hiç bir isme de bakıp tepki vermiyor o ayrı. *
devamını gör...
otobüste giderken uyuyakalıp ineceği durağı kaçırmak
hayatımda sadece 1 defa yaşadığım durumdur.
neyse ki o otobüs sık sık geçiyordu da bir sıkıntı olmadı.
neyse ki o otobüs sık sık geçiyordu da bir sıkıntı olmadı.
devamını gör...
seni seviyorum sözünün anlamını yitirmesi
insanların dilinde sakız olmasından kaynaklanan durum. daha ilişkiye adım atmadan söylüyoruz sonrası malum her saat kalpli vıcık vıcık emojilerle süslüyoruz. sözün o kutsal anlamını basitlleştiriyoruz ya da işimize geliyor anlamını idrak etmeden tüketmek.çünkü söylemesi çok basit. ağzı olan kurar bu cümleyi . uygulması ise çok zordur.
can yücel, ‘’seni seviyorum ‘’ demek değil ki marifet, marifet önemli olan o kelimenin tüm sorumluluklarını alabilmek.
(bkz: behlül kaçar)
can yücel, ‘’seni seviyorum ‘’ demek değil ki marifet, marifet önemli olan o kelimenin tüm sorumluluklarını alabilmek.
(bkz: behlül kaçar)
devamını gör...
donut
homer simpson'un çok sevdiği yiyecek.
aynı zamanda ingilizce öğrenenlere yardımcı olabilecek yapay zeka destekli bir uygulama/web sitesi. şöyle ki, websitesinde yazdığınız ya da konuştuğunuz cümledeki hatayı bulup düzeltiyor. android uygulamasında ise dilbilgisi, kelime bilgisi ve telaffuzla ilgili alıştırmalar, belli konularda kullanabileceğiniz sözcük öbekleri ve cümle kalıpları bulunuyor. uygulamayı konuşarak ya da yazarak da kullanmak mümkün. sınavlara yönelik pratik imkanları gibi farklı özellikleri de var, bir deneyip görülebilir.
donutlanguage.com/
aynı zamanda ingilizce öğrenenlere yardımcı olabilecek yapay zeka destekli bir uygulama/web sitesi. şöyle ki, websitesinde yazdığınız ya da konuştuğunuz cümledeki hatayı bulup düzeltiyor. android uygulamasında ise dilbilgisi, kelime bilgisi ve telaffuzla ilgili alıştırmalar, belli konularda kullanabileceğiniz sözcük öbekleri ve cümle kalıpları bulunuyor. uygulamayı konuşarak ya da yazarak da kullanmak mümkün. sınavlara yönelik pratik imkanları gibi farklı özellikleri de var, bir deneyip görülebilir.
donutlanguage.com/
devamını gör...
fatsa
terzi fikri ile anılan ancak günümüz türkiyesinde pek de bir ilgisinin kalmadığı görülen, karadeniz'de doğal güzelliğiyle ön plana çıkan bir ordu ilçesidir.
gariptir, buranın insanları asla ordulu olduğunu kabul etmiyorlar.
ayrıca yıllardır hünkar restaurant'ta çekilen tikleri ve zaafları olan insanların yemek yemeye çalıştığı videoyu hafızamdan silmeye çalıştığımdır. buradan izleyebilirsiniz.
gariptir, buranın insanları asla ordulu olduğunu kabul etmiyorlar.
ayrıca yıllardır hünkar restaurant'ta çekilen tikleri ve zaafları olan insanların yemek yemeye çalıştığı videoyu hafızamdan silmeye çalıştığımdır. buradan izleyebilirsiniz.
devamını gör...
rehberde konuşacak insan aramak
pişman eder yapma! eylemidir. soğuk samimiyetsiz bir iki temenni ve kapanış ile sonuçlanacaktır.
devamını gör...
petting
“to pet” kalıbından olan kelime. anlamı trafiksiz seksüel aktivite. genelde gençlerin ilk seks deneyiminden önce yaptıkları çıplak sarılmak, debelenmek, yuvarlanmak, öpüşmek gibi eylemlerden oluşur.
devamını gör...
nickaltına tanım gelince korkmak
"acaba tanımımı beğenmeyen yazar beni bombardımana mı tuttu? " korkusudur.
devamını gör...
bozuk düzende sağlam çarık olmaz
16. yüzyılda pir sultan abdal tarafından söylenmiş olan ve doğrusu "bozuk düzende sağlam çark olmaz" olan söz.
devamını gör...
evlenmek için sebepler
tabi ki çocuk.
devamını gör...
patates baskısı
patatesleri kalın kalın dilimleyip, ortasından kurabiye kalıplarını bastırip , kenar kısımlarıni da çıkarırsanız bıçakla oymaya gerek kalmaz.
yarım kesilmiş soğan, bamya, limon ve biber ile de baskı portföyünuzu genişletebilirsiniz.
yarım kesilmiş soğan, bamya, limon ve biber ile de baskı portföyünuzu genişletebilirsiniz.
devamını gör...
19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı
kimin kayığına binse, onun küreğini çeken herkese inat; biz hala bandırma’dayız.
kutlu olsun!
kutlu olsun!
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
devamını gör...