mary and max
mükemmel ötesi bir animasyon film. avustralya'da yaşayan küçük kız mary'nin neredeyse hiç arkadaşı yok. anne babası da sorumsuz bir aile ve gerçekten var olduğunu bile hissedemeyen mutsuz bir çocuk. mary mektup arkadaşlığı yolu ile sosyal ilişkiler kurmakta ve sadece 1 tane mektup arkadaşı vardır. bir gün ülke dışına bir mektup arkadaşlığı kurmak ister. ve max ile mektup arkadaşlığı başlar.
gelelim max'e. max ise manhattan'da yaşayan, otizmli, kimsenin arakdaşlık kurmadığı/kuramadığı, sosyal problemleri olan, obez ve yalnız bir kişidir. tahmin edersiniz ki max de en az mary kadar yalnız ve mutsuzdur. bir gün ona da ülke dışından bir mektup gelir. ve böylece mary ve max'in mektup arkadaşlığı başlar. film boyunca bu mektuplaşmalarda hayatı, acıları, mutlulukları, yalnızlığı birlikte hissediyorsunuz. açıkçası ben çok ağlamıştım ilk izlediğimde. filim görüntü yönetmenliği ve sinematografisi müthiş. karakterlerin resmedilişi harika. yönetmen adam elliot bize olan biteni mükemmel bir şekilde hissettirmiş. filmin bir diğer özelliği stopmotion olması.
filmi izleyip etkilenmemek, üzüntüyü yaşamamak mümkün değil. depresyon meyilli arkadaşlara tavsiye etmiyorum. film sonunda dostluk, özür dilemek, affetmek, yalnızlık üzerine uzuca süre düşündürüyor. ve animasyon olmasına bakmayın kesinlikle çocuk filmi değildir. yine bir başka özelliği de yaşanmış bir olaydan alıntı olması.
gelelim max'e. max ise manhattan'da yaşayan, otizmli, kimsenin arakdaşlık kurmadığı/kuramadığı, sosyal problemleri olan, obez ve yalnız bir kişidir. tahmin edersiniz ki max de en az mary kadar yalnız ve mutsuzdur. bir gün ona da ülke dışından bir mektup gelir. ve böylece mary ve max'in mektup arkadaşlığı başlar. film boyunca bu mektuplaşmalarda hayatı, acıları, mutlulukları, yalnızlığı birlikte hissediyorsunuz. açıkçası ben çok ağlamıştım ilk izlediğimde. filim görüntü yönetmenliği ve sinematografisi müthiş. karakterlerin resmedilişi harika. yönetmen adam elliot bize olan biteni mükemmel bir şekilde hissettirmiş. filmin bir diğer özelliği stopmotion olması.
filmi izleyip etkilenmemek, üzüntüyü yaşamamak mümkün değil. depresyon meyilli arkadaşlara tavsiye etmiyorum. film sonunda dostluk, özür dilemek, affetmek, yalnızlık üzerine uzuca süre düşündürüyor. ve animasyon olmasına bakmayın kesinlikle çocuk filmi değildir. yine bir başka özelliği de yaşanmış bir olaydan alıntı olması.
devamını gör...
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
--- alıntı ---
osmanlıda lezbiyen kadınlar birbilerini taktıkları beyaz fulardan tanırlarmış, lezbiyenlere de zarif denirmiş. zarifin çoğulu olan zürefa sözcüğünü barındıran çok yaygın bir atasözümüz vardır zürefanın düşkünü beyaz giyer kış günü diye. kar kış dinlemeden beyaz fularıyla yaren aramaya çıkan zarif bireyler için söylenegelmiş bir atasözüdür.
--- alıntı ---
osmanlıda lezbiyen kadınlar birbilerini taktıkları beyaz fulardan tanırlarmış, lezbiyenlere de zarif denirmiş. zarifin çoğulu olan zürefa sözcüğünü barındıran çok yaygın bir atasözümüz vardır zürefanın düşkünü beyaz giyer kış günü diye. kar kış dinlemeden beyaz fularıyla yaren aramaya çıkan zarif bireyler için söylenegelmiş bir atasözüdür.
--- alıntı ---
devamını gör...
sözlük yazarlarının garip özellikleri
çok fazla sayıda takı kullanıyorum. küpe, kıkırdak küpesi, en az 3-4 yüzük, bileklik(ler), halhal, ayak parmağı yüzüğü... spora bile çıkarken daha sportif tipte küpe takarım ve yüzüklerim olur. en olmazsa olmazım küpedir. onsuz yüzümü eksik hissediyorum.
devamını gör...
normal sözlük instagram hesabı
herkese önerirken benim takip etmediğim hesapmış.
ulen ne tuhaf insanım yahu, hemen koydum takibi.
tanım : buradan ulaşılabilen.
ulen ne tuhaf insanım yahu, hemen koydum takibi.
tanım : buradan ulaşılabilen.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
"insan yalnız olunca neler neler düşünür.. gerçekleşmemiş hayallerini, uçup giden yıllarını, ilk aşk maceralarını.."
beyaz gemi, cengiz aytmatov.
beyaz gemi, cengiz aytmatov.
devamını gör...
libido ve narsisizm
uzatmamaya çalıştım..*
insanın fizyolojik ve ruhsal enerjisini yansıtan bir terim olan libido ile kişinin idealize edilmiş öz imajına ve niteliklerine egoist bir hayranlıkla tatmin olma arayışı olarak nitelendirilebilen narsisizm arasındaki ilişkiyi ortaya koymaya çalıştığım bir başlıktır.* biraz da melankoliye girebilirim.* sizden gelecek fikirleri sabırsızlıkla bekliyor olacağım.*
şimdi siz de diyeceksiniz ki, taktı bu lanet tutankamonun libido da libido. her şeyle libido arasındaki ilişkiyi yazıp duruyor*. ee ne yapayım, yaşamımızı ve benliğimizi yönettiğimiz nükleer enerji kıvamında bir şey değil mi bu libido?* nevrozların* kaynağı, iyilik ve kötülüklerin temeli gibi bir şey.*
ego denen kavram, id* ile superego* arasındaki bir mekanizma gibi. heh şimdi, içimizdeki enerji dediğimiz libidoyu bir ahtapot gibi düşünelim. bunun kolları var. nereye sararsan oraya yönlendiriyor egoyu. bu yönlendirilen libidoya da obje libidosu deniyor.* mesela #361144 no'lu tanımda bahsettiğimiz bilim insanları obje libidolarını buluşlarına, eserlerine yönlendirmişler. benim gibi sıradan insanlar da bunu bazı özel insanlara ve eh biraz da işine yönlendiriyor. işte bunu bir insana yönlendirdiğimizde bunun adı aşk oluyor. amaa bu kolları kendi egomuza gönderdiğimizde bunun adı narsisizm oluyor. narsisistik kişilik bozukluğu olan kişiler libidolarını diğer kişilere yöneltemiyor. o yüzden aşık olmazlar. enerjilerini sürekli egolarını beslemek için kullanırlar.* onları beslemeyi bırakırsanız aslında onlar için hiçbir anlam ifade etmediğinizi anlarsınız. gerçekten çok tehlikeli kişilikler olduğunu düşünüyorum.
melankolide de şu şekilde oluyor mesela. kişi, obje libidosunu birine yönlendirmiştir ama o kişiyi kaybettiğinde bu sefer o insana yönelttiği kollarını kendi egosu içine yönlendiriyor. değer görmediğini düşünüyor. böylece aşık olduğu objenin kendisini kendi egosu içinde yapılandırmaya başlıyor ve ortaya depresyon, intikam ve belki intihar gibi düşünceler çıkmaya başlıyor. yani kişi egosu yüzünden kendine zarar veriyor.
ooooo çok uzatmışım. sonunu bağlayamadım şimdi heheh. eğer buraya kadar okuduysanız teşekkür ediyorum.*
insanın fizyolojik ve ruhsal enerjisini yansıtan bir terim olan libido ile kişinin idealize edilmiş öz imajına ve niteliklerine egoist bir hayranlıkla tatmin olma arayışı olarak nitelendirilebilen narsisizm arasındaki ilişkiyi ortaya koymaya çalıştığım bir başlıktır.* biraz da melankoliye girebilirim.* sizden gelecek fikirleri sabırsızlıkla bekliyor olacağım.*
şimdi siz de diyeceksiniz ki, taktı bu lanet tutankamonun libido da libido. her şeyle libido arasındaki ilişkiyi yazıp duruyor*. ee ne yapayım, yaşamımızı ve benliğimizi yönettiğimiz nükleer enerji kıvamında bir şey değil mi bu libido?* nevrozların* kaynağı, iyilik ve kötülüklerin temeli gibi bir şey.*
ego denen kavram, id* ile superego* arasındaki bir mekanizma gibi. heh şimdi, içimizdeki enerji dediğimiz libidoyu bir ahtapot gibi düşünelim. bunun kolları var. nereye sararsan oraya yönlendiriyor egoyu. bu yönlendirilen libidoya da obje libidosu deniyor.* mesela #361144 no'lu tanımda bahsettiğimiz bilim insanları obje libidolarını buluşlarına, eserlerine yönlendirmişler. benim gibi sıradan insanlar da bunu bazı özel insanlara ve eh biraz da işine yönlendiriyor. işte bunu bir insana yönlendirdiğimizde bunun adı aşk oluyor. amaa bu kolları kendi egomuza gönderdiğimizde bunun adı narsisizm oluyor. narsisistik kişilik bozukluğu olan kişiler libidolarını diğer kişilere yöneltemiyor. o yüzden aşık olmazlar. enerjilerini sürekli egolarını beslemek için kullanırlar.* onları beslemeyi bırakırsanız aslında onlar için hiçbir anlam ifade etmediğinizi anlarsınız. gerçekten çok tehlikeli kişilikler olduğunu düşünüyorum.
melankolide de şu şekilde oluyor mesela. kişi, obje libidosunu birine yönlendirmiştir ama o kişiyi kaybettiğinde bu sefer o insana yönelttiği kollarını kendi egosu içine yönlendiriyor. değer görmediğini düşünüyor. böylece aşık olduğu objenin kendisini kendi egosu içinde yapılandırmaya başlıyor ve ortaya depresyon, intikam ve belki intihar gibi düşünceler çıkmaya başlıyor. yani kişi egosu yüzünden kendine zarar veriyor.
ooooo çok uzatmışım. sonunu bağlayamadım şimdi heheh. eğer buraya kadar okuduysanız teşekkür ediyorum.*
devamını gör...
trofik düzey
besin piramidindeki basamaklara verilen ad.
devamını gör...
arkadaş
şarkısı bir klasik olan film.
devamını gör...
anadolu üniversitesi
ambalajı güzel ama tadı kötü çikolataya benzer.
eskiden belki iyi bir okuldu ama şuanki hali her türlü berbat. öğrenci kitlesiyle, hocalarıyla sıradan bir taşra üniversitesinden farkı yok. eskiden bugüne kalan tek güzel şey kampüsüdür sanırım.
eskiden belki iyi bir okuldu ama şuanki hali her türlü berbat. öğrenci kitlesiyle, hocalarıyla sıradan bir taşra üniversitesinden farkı yok. eskiden bugüne kalan tek güzel şey kampüsüdür sanırım.
devamını gör...
piknik tüpü
balık,köfte,kızartma gibi kokan ve ocağı batıran yiyecekleri balkonda yapmamı sağlayan nesne.
pikniklerde bunu taşıyan hep aynı kişidir istisnasız.ucuz ve taşınması kolay olduğundan vazgeçilmezdir.
pikniklerde bunu taşıyan hep aynı kişidir istisnasız.ucuz ve taşınması kolay olduğundan vazgeçilmezdir.
devamını gör...
dini inancın zayıflama nedenleri
şimdi size dünyanın en salak hikayesini anlatacağım.
ben liseye yeni başladığımda bir arkadaşım sayesinde metal müzik dinlemeye başlamıştım. önceden de biliyordum tabi metal müzik nedir diye fakat dinlediğim bir müzik tarzı değildi. bu arkadaşım beni viking/folk/pagan metal müzik tarzıyla tanıştırdı ve ben deli gibi pagan metal dinlemeye başladım. benim dini inancımın zayıfladığı dönem de bu dönemle kesişmiş oldu. bende bu durumun dinlediğim müzik tarzının bilinç altıma etkisiyle alakası olabilir mi diye düşünmeye başladım. tamam hiç dini vecibelerini yerine getirme gayreti olan biri olmamıştım ama inanırdım yani. bunu test etmek için pagan metal dinlemeye ara verdim ve ilahi dinlemeye başladım, ciddiyim baya ilahi dinlemeye başladım. bir süre kulağıma güzel gelen ilahileri dinledikten sonra fark ettim, inancımda herhangi bir değişiklik olmadı. inancımı etkileyen şey dinlediğim müzik türü değildi. mitim de bu şekilde çürümüş oldu. geriye sadece pagan metal ve tasavvuf müziğiyle karışmış bir müzik zevki kaldı.
en sevdiğim pagan metal şarkı powerwolf'un sanctified with dynamite'ı.
en sevdiğim ilahi yarkın ve bilal demiryürek'in düeti olan bülbül kasidesi.
ben liseye yeni başladığımda bir arkadaşım sayesinde metal müzik dinlemeye başlamıştım. önceden de biliyordum tabi metal müzik nedir diye fakat dinlediğim bir müzik tarzı değildi. bu arkadaşım beni viking/folk/pagan metal müzik tarzıyla tanıştırdı ve ben deli gibi pagan metal dinlemeye başladım. benim dini inancımın zayıfladığı dönem de bu dönemle kesişmiş oldu. bende bu durumun dinlediğim müzik tarzının bilinç altıma etkisiyle alakası olabilir mi diye düşünmeye başladım. tamam hiç dini vecibelerini yerine getirme gayreti olan biri olmamıştım ama inanırdım yani. bunu test etmek için pagan metal dinlemeye ara verdim ve ilahi dinlemeye başladım, ciddiyim baya ilahi dinlemeye başladım. bir süre kulağıma güzel gelen ilahileri dinledikten sonra fark ettim, inancımda herhangi bir değişiklik olmadı. inancımı etkileyen şey dinlediğim müzik türü değildi. mitim de bu şekilde çürümüş oldu. geriye sadece pagan metal ve tasavvuf müziğiyle karışmış bir müzik zevki kaldı.
en sevdiğim pagan metal şarkı powerwolf'un sanctified with dynamite'ı.
en sevdiğim ilahi yarkın ve bilal demiryürek'in düeti olan bülbül kasidesi.
devamını gör...
mono alfabetik şifreleme
düz bir metni şifrelemek için, metindeki tüm harflerin sırayla sabit şekilde belirli başka bir harfle değiştirildiği şifreleme yöntemi. sezar şifrelemesi gibi yöntemler bu kategoriye girer.
kısaca açayım. elinizdeki metindeki mesela tüm a harflerini u ile değiştirebilirsiniz. yine aynı metindeki tüm e harflerini m ile değiştirebilirsiniz vesaire...
örnek cümle:
akşam akşam ağlıyorum.
şifrelenmiş hali:
upyub upyub udtzoğeib.
iki cümledeki harfleri karşılıklı olarak eşleştirirseniz, aynı harfin hep aynı harfler yer değiştirdiğini ve bunun metin boyunca tekrarlandığını görürsünüz.
a yerine u
k yerine p
ş yerine y gibi...
eğer bu cümleden sonra upuzun bir metin varsa elinizde, o metin boyunca a her zaman u ile, k her zaman p ile değişecektir ve tüm metinde prensip bu olacaktır.
bu tür şifreleme yöntemlerinde metni şifrelemek için de şifreyi çözmek için de aynı anahtarlama yöntemi kullanıldığından bu bir simetrik şifrelemedir.
mono alfabetik şifreleri kırmak kolaydır. özellikle bilgisayar yardımıyla çok daha çabuk çözebilirsiniz şifreleri. bu nedenle çok güvenli bir şifreleme yöntemi değil.
kısaca açayım. elinizdeki metindeki mesela tüm a harflerini u ile değiştirebilirsiniz. yine aynı metindeki tüm e harflerini m ile değiştirebilirsiniz vesaire...
örnek cümle:
akşam akşam ağlıyorum.
şifrelenmiş hali:
upyub upyub udtzoğeib.
iki cümledeki harfleri karşılıklı olarak eşleştirirseniz, aynı harfin hep aynı harfler yer değiştirdiğini ve bunun metin boyunca tekrarlandığını görürsünüz.
a yerine u
k yerine p
ş yerine y gibi...
eğer bu cümleden sonra upuzun bir metin varsa elinizde, o metin boyunca a her zaman u ile, k her zaman p ile değişecektir ve tüm metinde prensip bu olacaktır.
bu tür şifreleme yöntemlerinde metni şifrelemek için de şifreyi çözmek için de aynı anahtarlama yöntemi kullanıldığından bu bir simetrik şifrelemedir.
mono alfabetik şifreleri kırmak kolaydır. özellikle bilgisayar yardımıyla çok daha çabuk çözebilirsiniz şifreleri. bu nedenle çok güvenli bir şifreleme yöntemi değil.
devamını gör...
31 yaşındaki yazarlardan genç kardeşlerine tavsiyeler
3 yıl sonra tavsiye verebileceğim başlık, şimdilik genç yazar olarak kendimi sayıyorum ona göre.
devamını gör...
ahmet hamdi tanpınar
1901 yılında istanbul'da doğmuş, 24 ocak 1962 yılında vefât etmiştir. babası batum'lu hüseyin fikri efendi kadılıktan emekli olmuştur. annesi ise trabzonlu nesime bahriye hanım'dır. babasının memuriyeti sebebiyle memleketin muhtelif şehirlerinde yaşamış, kerkük'te de bulunmuştur. tanpınar, edebiyat öğretmeni olarak yurdun çeşitli şehirlerinde görev yapmış, görev yaptığı şehirleri ''beş şehir'' adlı kitabında tanıtmıştır. yahya kemal beyatlı'nın da öğrencisidir. şiirde muhakkak surette veznin gerekliliği üzerinde durmuştur. ''gençlerimiz vezinle alâkalarını kesmiş gibidir ve hiç olmazsa istidatlıları... halbuki avrupa şiiri, vezni hiç bırakmadı. sazsız bir millet olmaz....'' ayrıca tanpınar, şiirde harc-ı âlem fikirlerin konu edilmesini de doğru bulmamış, bu mânâda orhan veli kanık'ı eleştirmiştir: ''...dil herşeyin üstüne çıktı. haklı veya haksız söylenecek olanın yerini , söyleme tarzına ait endişeler aldı. orhan veli'den beri bir çeşit yârenlik , şiirin büyük üslûp işi olduğunu bize unutturdu...'' sözleri o'na aittir. ahmet hamdi tanpınar'ın ; ''19. asır türk edebiyatı tarihi'', ''beş şehir'', ''huzur'', ''saatleri ayarlama enstitüsü'', ''sahnenin dışındakiler'', ''abdullah efendi'nin rüyaları'', şiirlerinin toplandığı ''bütün şiirleri'', ''mahur beste'' gibi eserleri meşhur olmuştur.
devamını gör...
mutlu eden basit şeyler
sabah uyandığımda kuş seslerinin,
süzülen perdenin arasından bana ulaşması
ve gözlerimi,
gülümseyerek tekrar kapatmak..sadece dinlemek.
süzülen perdenin arasından bana ulaşması
ve gözlerimi,
gülümseyerek tekrar kapatmak..sadece dinlemek.
devamını gör...
dahi anlamındaki de'yi ayrı yazamayan insan
yazar “direkt” yerine “direk” dediği için kalpleri fethetmekten uzak düşmüştür.
devamını gör...
öğretmen fetişizmi
çok üzüldüm, bugüne kadar bir öğretmen bile kalbine dokunamamış. birçok öğrencisiyle hala iletişimde olan biri olarak üstüme alınmıyorum.
ayrıcalık meselesine gelirsek, öğretmenler bu ülkenin şımarık çocuklarıdır.
ayrıca genellemelerin hepsi yanlıştır.
ayrıcalık meselesine gelirsek, öğretmenler bu ülkenin şımarık çocuklarıdır.
ayrıca genellemelerin hepsi yanlıştır.
devamını gör...
uzat sarı saçlarını rapunzel
orijinal versiyonda rapunzel hapsedildiği kulede şarkı söylerken sesini duyan bir prens onun muhteşem güzelliğini görüp aşık olur. prens sarmaşıklı kuleye tırmanır ama cadı tarafından kör edilir. prens sevdiği kızdan vazgeçmez ve rapunzel’in kadife sesini takip ederek sarmaşıklara tutuna tutuna ona ulaşır. rapunzel gözyaşlarını prensin gözlerine sürerek onu iyileştirir. sonrasında ise iyilik perisi olup kafa sözlük’e gelmeye karar verir. uzat sarı saçlarını rapunzel nicki ile gelmek için altın sarısı saçlarını uzatır. amacı bizi cadılardan, trollerden, orklardan koruyup sihirli sözleri ile ruhlarımızı iyileştirmektir.
sihirli tanımların ile sözlüğü çoşturuyorsun rapunzel. hoş geldin güzel yazar.
sihirli tanımların ile sözlüğü çoşturuyorsun rapunzel. hoş geldin güzel yazar.
devamını gör...
kitap kulübü hakkında her şey
"nerede lütfen söyleyin?"
devamını gör...