özellikle son bir kaç gündür zaman çabuk geçiyor, günler yetmiyor diyordum. sebebini öğrendiğim haber.

uzmanlar, dünyanın son 50 yılda güneş etrafındaki dönüş hızının artması nedeniyle 2021 yılının normalden daha kısa olacağını bildirdi.

--- alıntı ---
bilimsel hesaplamalara göre, 2021’de ortalama bir gün, 24 saatlik (86 bin 400 saniye) normal bir güne göre 0,05 milisaniye daha kısa olacak. kısalmanın küresel iklim değişikliğinden kaynaklandığını belirten prof. delaney, eriyen buzulların dünya üzerindeki kütlenin konumlanma şeklini değiştirdiğini ve suların dünyanın dönüş eksenine yaklaştıkça onun dönme hızını arttırdığını ifade etti. delaney, dünya'nın bu durumunu daha hızlı dönebilmek için kollarını bedenine yaklaştıran bir patenciye benzetti. söz konusu kısalmanın saniyeden çok daha az olacağından insanların günlük faaliyetlerini etkilemeyeceğine dikkati çeken delaney, iklim değişikliği nedeniyle buzulların erimesinin zaman içinde küresel zaman dilimini ve günlerin belirlenmesini etkileyebileceği uyarısında bulundu. delaney, bu durumu önlemek için “artık saniye” uygulamasına geçilebileceğini kaydetti.
--- alıntı ---

buradan
devamını gör...

y: aparatif
d: (bkz: aperitif)

y: orjinal
d: (bkz: orijinal)

y: harfiyat
d: (bkz: hafriyat)

y: insiyatif
d: (bkz: inisiyatif)

y: rütüş
d: (bkz: rötuş)

y: acıtasyon
d: (bkz: ajitasyon)

y: dinazor
d: (bkz: dinozor)

y: iddaa
d: (bkz: iddia)
devamını gör...

sözlükte sıkça gördüğüm olaydır.

bunu ilk kez kim yaptı niye çıkardı bilmiyorum.
yeşilçam filminde gibi hissediyorum kendimi.
devamını gör...

gözyaşlarım süzülürken yanaklarımdan, solgun gecenin hiddetli rüzgarı yüzüme çarpıyor. inanın hanımlar, baylar. insan hayatında bu kadar kötü durumda olamaz. ha bire içiyorum. canım felaket sıkılıyor. dünya bana dar geliyor. ama tuhaftır ki üzüldüğüm, ağladığım ölçüde de keyifleniyorum. diş ağrısından çekilen zevk vardır ya, o mesele benimki de. ben de zevk alıyorum. fakat bundan zevk aldığımı anımsadığım an da kendime lanetler ediyorum. niçin? bunun nedenini de kestiremiyorum. bazı noktalarda tıkanıveriyor akıl etme yetim.

oh, kaçıncı kez karalıyorum! gerçi karalayıp karalamadığım da şüpheli. aslında bakarsanız her şey şüpheli.

insan acıdan zevk alamaz. en azından bize söylenen bu, öyle değil mi? acıdan zevk alamayacağımız söylenir, teolojik bir kökeni bile var denebilir bu işin. bakın, kimse acıyı övmüyor. deliliği övmüyor. hüznü övmüyor. ölümü övmüyor! niye!

illaki hayat ve neşe mi övülecek?

insan doğası deyip duruyorum nice zamandır. insan olmak, insan doğasından sıyrılmaktır, diyorum. kendi kendime aforizmalar üretip sefa içinde yaşıyorum. ama benliğimin bir parçası insan doğasından ayrılarak ne kadar yabanileştiğimi kanıksıyor gittikçe. bu ne demek biliyor musunuz? siz anlayamazsınız. eğer kendinize insan diyorsanız, anlayamazsınız. ayrımı anlayabildiniz mi? asıl insan kim? biliyorsunuz artık.

ve nokta nokta nokta. uzunca bir üç nokta! siz doldurun!
devamını gör...

kısa cümleler kurması..
erkeklere çok konuşmak yakışmıyor bence, onlar dinlesin ve anlasın, o zaman çok çekici oluyorlar..
devamını gör...

problemler dışındaki her konu güzel.
devamını gör...

tüm hayatını etkiler.. ve bununla da kalmaz ilerdeki çocuğunun falan da.. tabi kimse istemez elinden de bişey gelmez ama..
devamını gör...

üşümüş olan kafa sözlük oluşumlarıdır.
devamını gör...

hala yeni bölümleri yayınlandığını bildiğim, bir dönem deli gibi izlediğim çizgi dizidir. dizinin alfası bloom olmak için sayısız ilkokulda sayısız kavga çıkmış ve ben de bu kavgalardan yeterince nasiplenmişimdir. şimdi düşününce keşke dönebilseydim dediğim zamanlardır.
devamını gör...

"saçlarını hangi şampuanla yıkıyorsun veya peruk mu takıyorsun?" sorularına maruz kalmış beştaşlı futbol yorumcusu.
devamını gör...

bazı öğretmenler için geçerli önerme. öğretmen demeye bile şahit ister bu tipler için. adam sırf rahatı bazulmasın diye her ders çocuğa boyama verip, çizgi film izletiyor. azıcık bir şey katayım diyen öğretmene de 'aman hocam ne uğraşıyorsun bunun alacağı sınırlı zaten hahaha' deyip moral bozmaya çalışıyor, uğraşan öğretmen hem öğrenciler, hem veliler, hem idare tarafından sevilince de başlıyor bi' çekememezlik. tam diyorsun hay ben senin öğretmenliğini, seni öğretmen yapan sistemi seveyim hem de duvardan duvara vura vura ama diyemiyorsun, niye? çünkü küfür yasak bebelerin önünde.
devamını gör...

harbiden de kocaman alkış dedirten yenilik. o zaman gelsin üstadım:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hürriyet gazetesinin kurucusu, gazeteci yazar. 1896'da doğmuş ve 1953'te ölmüştür.

aristokrat bir türk ailesine mensup olan sedat simavi'nin dedesi, sadrazamlık yapmış saffet paşa'dır. birçok türk aydını gibi galatasaray lisesi'nde okur, kısa bir süre tarih öğretmenliği yapsa da 1916'dan ölümüne değin muhtelif gazete ve dergiler çıkarır. mesela mütareke basınında ankara'yı destekleyen tek karikatür dergisi olan güleryüz veya uzun yıllar yayınlanan, hayat mecmuasından önceki fenomen yedigün; simavi tarafından çıkarılan belli başlı dergiler... ama en çok hatırlanan yatırımı, şüphesiz 1 mayıs 1948'de ilk sayısı bayilere verilen hürriyet gazetesidir.

uzun yıllar, 14 mayıs 1948'de ilan edilen israil cumhuriyeti'ni kutlamak için hürriyet'in çıkarıldığı, manşetindeki "ürdün ve ırak orduları filistin'e girdiler" başlığının bununla alakalı olduğu, hatta türk bayraklı logosu ve "türkiye türklerindir" sloganının da paravan olduğu, zira sedat simavi'nin yahudi dönmesi olduğu dincilerce anlatılagelmiştir. bunlar muhtemelen balon, ama uzun yıllar türk basınının amiral gemisi olarak önemli bir hizmet gördüğü, ayrıca tsk'ya en bağlı gazete olması sebebiyle fox'a veya turgut özal tasavvutuyla ingiltere'den gelerek türk basınına giren asil nadir'e satışına genelkurmay'ın taş koyduğu sabahattin önkibar'ca da iddia edilen şeyler (önkibar malum, türkiye gazetesinde de çalışsa da yandaşlıkla ön plana çıkmamış bir gazetecidir, herhalde duydukları sıfırdan temelsiz değil).

simavi'nin iki çocuğu da medya sektöründeydi. büyük oğlu haldun simavi (ki rahmi koç'un çocuklarının annesi çiğdem meserretçioğlu'nu kaçırmıştı) uzun yıllar hürriyet gazetesinin en büyük rakibi günaydın gazetesini çıkardı. küçük oğlu erol simavi ise hürriyet'i 1994'e değin devam ettirdi.

kaynak: genel olarak şu site, ayrıca sabahattin önkibar'ın "imamlar ve haramiler medyası" kitabı.
devamını gör...

has mısır unundan* has trabzon tereyağından, has trabzon telli peynirinden, ehil elden yenince tadından doyulmayan, tok tutan, zinde tutan kahvaltılık.
aslında çok kolaydır.
bir kaşık yağ, bir kaşık un, az tuz, puding kıvamı olacak kadar su karıştırılacak. kaynayınca 5 dakika pişecek ardından 1 kaşık için yaklaşık 50 gr telli peynir eklenecek, karıştırılacak, sonra ocak kapanacak. az soğuyunca yenilecek.
kaşık sayısı artırılıp miktarı artırılabilir. peynir miktarı da arzuya göre artırılabilir.
devamını gör...

özgürlük ve kendinizi ifade edebilme imkanı sağlar. kısaca benim gibi paranoyak biri için bulunmaz bir nimettir.
devamını gör...

seçmeli astronomi dersinde fizik işlendiğini, seçmeli sanat tarihi dersinde hocanın serbest bıraktığını gören bu gözler için çok da şaşırtıcı gelmeyen karardır.
devamını gör...

menderes'i astınız.
özal'ı zehirlediniz.
kirmizipisi'yi yedirtmeyiz! swh
devamını gör...

büyük varlık yüce kişilik tayyip erdoğan'ın sözü.
kesinlikle katılıyorum ama telefonla iş sahibi olanlar varken kendini ıspatın yolu acaba akp teşkilatlarından mı geçiyor diye insan soramadan edemiyor.


akp'li cumhurbaşkanı erdoğan, twitter hesabından “kütüphane söyleşileri” ismiyle gençlerin sorularına verdiği yanıtları paylaştı.

üniversite mezunlarının işsiz kalmasına yönelik bir soruya da yanıt veren erdoğan, yüzde 13 olan işsizlik oranının ekonomik sıkıntıların yaşandığı böyle bir dönemde iyi bir nokta olduğunu ifade ederek, pandemi döneminin turizmde yarattığı sorunların işsizliğin bir nedeni olduğunu söyledi.

erdoğan, sözlerinin devamında "kalifikasyon noktasında kendini ispatlayan genç iş bulur" ifadesini kullandı.


buradan
devamını gör...

sonra başkalarının başına bela oldu..
devamını gör...

bugün, hemen her kitapçının raflarında görebileceğiniz kitap. türkçe karşılığı küçük prens. yazarı, 1944 yılında çıktığı keşif uçuşundan dönemeyen fransız antoine de saint exupery olan ve ilk baskısı 1943 yılında yapılmış olan ünlü eser. 1943 yılında yayınlandıktan çok kısa süre sonra dünya çapında en çok okunan kitaplar arasına girmiştir.

fabl ve fantastik içerikli kurgusu olan 96 sayfalık bir kitaptır. 12 kere sinemaya uyarlanmış. fransızca ve ingilizce'den başlayarak yavaş yavaş bütün dillerde yayınlanmıştır. şimdiye dek toplam 450 dil ve lehçeye çevrilmiştir. çocukluktan beri ismini duyduğumuz ve içeriği de en çok merak edilen kitap. çocuk kitabı gibi görünse de büyüklere hitap eden bir eser. küçük prens kitabında , kendi galaksisinde tek bir gül ile yaşayan küçük prensin, başka galaksilerde gezebilmek için tek gülünü yalnız bırakıp tek başına gezmesini konu ediniyor.

yazarın ölümünün üzerinden 70 yıl geçmesi ile telif hakkı gibi bir meselenin bitmesi ve eserlerinin kamuya mal olması ile bizde popüler oldu. kitabı artık her yayınevi, canı istediği kadar basıp çıkarabiliyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim