normal sözlük'e giriş serüveni
youtube günlüğüm kanalının sahibi, göksu sayesinde geldim. iyi ki gelmişim. mahlaslardan hangisi göksu olabilir diye tahmin etmeye çalıştım ama çok zor. buradaysan ses ver göksuuuuğğ.
devamını gör...
islamda kadına verilen değer
ayağının altına cenneti koyacak kadardır. tabi saliha bir ana olabilenin.
devamını gör...
ilkokuldan akılda kalanlar
-sınıf öğretmenimizin her hafta en çok çalışan derse katılan kişiye özel ‘haftanın prensesi/prensi’ gibi yazılar bastırıp sınıfa asması
-okuldan çıkıp eve gitme hevesiyle koşarken düşüp sol el bileğimi kırmam
vee en unutamadığım:
-en yakın 2 arkadaşımın ve benim aynı çocuktan hoşlandığımızı aynı anda söylememiz*.
-okuldan çıkıp eve gitme hevesiyle koşarken düşüp sol el bileğimi kırmam
vee en unutamadığım:
-en yakın 2 arkadaşımın ve benim aynı çocuktan hoşlandığımızı aynı anda söylememiz*.
devamını gör...
konstantinopolis
konstantinos’un seçtiği bu şehir o zamanlarda 20.000 kişinin yaşayacağı büyüklükte bir yerleşim yeri olarak geçmekteydi. şehrin inşasına muhtemelen 324 yılında başlanıldı. konstantinos, şehri düşmanlara karşı korumak için kara tarafını marmara’dan haliç’e kadar uzanan bir surla çevirtmiştir.
yeni başkente saray, senato binası, hipodrom ve forum yapılmıştır. sanat eseriyle süslenen şehir 11 mayıs 330’da kırk gün süren eğlenceler sonunda resmen açılmıştır. başkent, yeni roma (nea roma), ikinci roma (secunda roma) veya kurucusunun adını alarak konstantinopolis geçmektedir.
yeni başkente saray, senato binası, hipodrom ve forum yapılmıştır. sanat eseriyle süslenen şehir 11 mayıs 330’da kırk gün süren eğlenceler sonunda resmen açılmıştır. başkent, yeni roma (nea roma), ikinci roma (secunda roma) veya kurucusunun adını alarak konstantinopolis geçmektedir.
devamını gör...
onmadık hacıyı deve üstünde yılan sokar
günümüzde "bahtsız bedeviyi çölde kutup ayısı şey eder" versiyonuyla kullanılan, şanssız insanın her işinde karşısına bir engel çıkacağını ifade eden atasözü.
devamını gör...
köpeksiz sokaklar istiyoruz
bence de doğru dürüst yerleri belli olsun köpeklerin.
ben köpeklerden fazlasıyla çekinirim bu çocukluktan kalan bir fobi belki ama tatlı yumuşak huylu köpeği bile sevemem ben. var bizim mahallede iki tane köpek yumuşak huylular ekmek versem ayaklarıma dolanırlar ve ben o an bayılabilirim.
sevmek zorunda değil herkes seven bakımını ve sorumluluğunu güzelce alıp baksın.
ben köpeklerden fazlasıyla çekinirim bu çocukluktan kalan bir fobi belki ama tatlı yumuşak huylu köpeği bile sevemem ben. var bizim mahallede iki tane köpek yumuşak huylular ekmek versem ayaklarıma dolanırlar ve ben o an bayılabilirim.
sevmek zorunda değil herkes seven bakımını ve sorumluluğunu güzelce alıp baksın.
devamını gör...
yazarların küçükken yapmak istediği meslekler
öğretmenlik.
devamını gör...
martin luther
dinden aforoz, idam cezası ve bir makine
filmi biraz geri saralım. martin luther henüz doğmadan 40 yıl kadar öncesine gidelim. almanya’nın başka bir coğrafyasında meraklı ve yetenekli biri, bir makine geliştirir ve şöyle söyler; “bundan kelli düğün olsun, sünnet olsun basarım davetiyeleri parama bakarım bea.” ancak bu kişi martin luther’i idamdan kurtaracak kişi olacağını hiçbir zaman bilemeyecektir. johannes gutenberg matbaayı icat eder yıl 1440.
bizim keşiş martin 1483 yılında doğar, tüm hayatı din işleriyle geçer. teolog, üniversitede profesördür. incili almancaya çeviren kişidir. o döneme kadar incil, ibranice/aramice ve yunancadır. “anlamadığınız kitaba, inanamazsınız ü’len.” der. kiliselerin incili yanlış yorumladığını söyler ve papa ile görüşür. “sen bizden daha mı iyi bileceksin la?” der papa ve luther’i ciddiye almaz.
bunun üzerine bizim kuzen marti, biz ona hep marti deriz, o ünlü tezlerini yazar. 95 maddeden oluşan görüşleri papa’ya yazılı olarak iletir. papa dellenir tabi ve luther’i dinden aforoz eder. o dönem dinden çıkarılmak son derece onur kırıcı bir durumdur. toplum tarafından dışlanır, işinizden olur, hint fakiri kıvamında yaşamaya mecbur kalınırdı. ancak bizim marti, çevresinde görüşleri nedeniyle saygı duyulan biridir. öğrencileri ve halk ona destek olurlar.
papa’dan azarı yiyen marti, görüşlerini anlatmak için 95 tezini kiliselerin kapılarına asar ve halktan destek bulur. ancak bu sefer de imparator 5. karl’ın canını sıkar ve hakkında idam kararı verilir.

halk, luther’i saklar ve adeta bağrına böğrüne böbreğine basar. o dönem bizim marti durmadan yazar, matbaalar tıkır tıkır çalışır ve görüşleri tüm avrupa’ya yayılır. dini derinden sarsan bu olay karşısında papa ve kral çaresiz kalır. artık reform başlamış ve protestanlık doğmuştur. kiliseler ayrışır. bugün avrupa’da luther kiliselerinin doğuşu bu olay ile başlar.
gutenberg bir makine geliştirdi. reformu tetikledi, rönasansı uçurdu, martin luther’i ölümden kurtardı. matbaa olmasaydı, luther görüşleri çok dar çevrede kalacaktı ve reform belki de hiç başlamayacaktı. makine deyip geçmemek gereng efendim.
sözlerimizi sevdiğim bir luther sözü ile bitirelim;
“yalan kartopuna benzer, yuvarlandıkça büyür.”
kaynak: 17 yaşlarında bir genç, almanca dersinde bir sunum yapar. sunum konusu martin luther’dir. sunum, prof tarafından çok beğenilir. “otur! sehr gut.”
öyle işte.
filmi biraz geri saralım. martin luther henüz doğmadan 40 yıl kadar öncesine gidelim. almanya’nın başka bir coğrafyasında meraklı ve yetenekli biri, bir makine geliştirir ve şöyle söyler; “bundan kelli düğün olsun, sünnet olsun basarım davetiyeleri parama bakarım bea.” ancak bu kişi martin luther’i idamdan kurtaracak kişi olacağını hiçbir zaman bilemeyecektir. johannes gutenberg matbaayı icat eder yıl 1440.
bizim keşiş martin 1483 yılında doğar, tüm hayatı din işleriyle geçer. teolog, üniversitede profesördür. incili almancaya çeviren kişidir. o döneme kadar incil, ibranice/aramice ve yunancadır. “anlamadığınız kitaba, inanamazsınız ü’len.” der. kiliselerin incili yanlış yorumladığını söyler ve papa ile görüşür. “sen bizden daha mı iyi bileceksin la?” der papa ve luther’i ciddiye almaz.
bunun üzerine bizim kuzen marti, biz ona hep marti deriz, o ünlü tezlerini yazar. 95 maddeden oluşan görüşleri papa’ya yazılı olarak iletir. papa dellenir tabi ve luther’i dinden aforoz eder. o dönem dinden çıkarılmak son derece onur kırıcı bir durumdur. toplum tarafından dışlanır, işinizden olur, hint fakiri kıvamında yaşamaya mecbur kalınırdı. ancak bizim marti, çevresinde görüşleri nedeniyle saygı duyulan biridir. öğrencileri ve halk ona destek olurlar.
papa’dan azarı yiyen marti, görüşlerini anlatmak için 95 tezini kiliselerin kapılarına asar ve halktan destek bulur. ancak bu sefer de imparator 5. karl’ın canını sıkar ve hakkında idam kararı verilir.

halk, luther’i saklar ve adeta bağrına böğrüne böbreğine basar. o dönem bizim marti durmadan yazar, matbaalar tıkır tıkır çalışır ve görüşleri tüm avrupa’ya yayılır. dini derinden sarsan bu olay karşısında papa ve kral çaresiz kalır. artık reform başlamış ve protestanlık doğmuştur. kiliseler ayrışır. bugün avrupa’da luther kiliselerinin doğuşu bu olay ile başlar.
gutenberg bir makine geliştirdi. reformu tetikledi, rönasansı uçurdu, martin luther’i ölümden kurtardı. matbaa olmasaydı, luther görüşleri çok dar çevrede kalacaktı ve reform belki de hiç başlamayacaktı. makine deyip geçmemek gereng efendim.
sözlerimizi sevdiğim bir luther sözü ile bitirelim;
“yalan kartopuna benzer, yuvarlandıkça büyür.”
kaynak: 17 yaşlarında bir genç, almanca dersinde bir sunum yapar. sunum konusu martin luther’dir. sunum, prof tarafından çok beğenilir. “otur! sehr gut.”
öyle işte.
devamını gör...
performansı düşük diye kocasına dava açan kadın
bu kararlar iki taraf içinde geçerli olsa lafım yok ama tersi bir durumda buradaki yazarların alayı "kadın cinsel obje değildir, sevgi yeterlidir" vs gibi saçma salak şeylerle erkeği suçlayacaktı yine. maalesef artık toplumsal konularda tepki kimin haklı olduğuna göre değil kimin sözde dezavantajlı gruptan olduğuna göre veriliyor.
edit: adam hak etmiş, bu ülkede evlenen her erkek başına geleni hak ediyor. bu yasalar ve bu kadınların mentalitesi göz önüne alınırsa bu ülkede evlenmek kerizliktir.
edit: adam hak etmiş, bu ülkede evlenen her erkek başına geleni hak ediyor. bu yasalar ve bu kadınların mentalitesi göz önüne alınırsa bu ülkede evlenmek kerizliktir.
devamını gör...
benim gibi tuval resimleriyle uğraşan biri işin bir cennetir. en az yarım saatimi burada geçirmekteyim.
devamını gör...
forrest gump
-forrest, sen büyüyünce ne olacaksın?
+nasıl yani? ben büyüyünce ben olmayacak mıyım?
+nasıl yani? ben büyüyünce ben olmayacak mıyım?
devamını gör...
klasikleşmiş muhteşem yüzyıl replikleri
hürrem yine gebe.
devamını gör...
yalnız çok yalnız yapayalnız biri olmak
katlanılmasi zor bir yazgidir. duygu ve düşünceler paylaşılamaz. kendi kendine konuşmalar başlar. mutlu görünen bir grup fark edilince başka yana bakılır. ruh eşi başka galakside olsa gerek şeklinde düşünülür. yalnızlık tanrıya değil bu insanlara mahsustur. kimse tarafindan anlasilmazlar. sürüden kovulmuş lanetli varlıklardir. yitik bir ruh olarak hayalet gibi sürüklenirler. cemiyet bunlara uzaylı muamelesi yapar.
devamını gör...
hayaldi gerçek oldu
hayal ettiğim hiçbir şey gerçekleşmez, kesin bir şeyler olur, ben hayal ettiģimle kalırım. o yüzden bu başlığa yazabilecegim bir seyim yok dostlar.
devamını gör...
at martini debreli hasan dağlar inlesin
bu kişi için söylenen türküde geçen "de, bre!" sözü sonradan yanlış anlaşılarak "debreli"ye dönüşmüş ve "galat-ı meşhur" haline gelmiştir. hasan, osmanlı dönemi yunanistan'ın drama kazasındandır ve "dramalı hasan" olarak bilinmektedir. türküde adı geçen drama köprüsü de bunun kanıtıdır. yunanistan'da "debre" diye bir yer yoktur. "bre" ünlemi türkçe'de de kullanılan "be!" ünlemi ile aynı anlamdadır ve onun trakya ağzıyla söylenişidir. rumlar da aynı ünlemi "vre" olarak kullanmaktadırlar. türküde "de bre!, hasan" denilerek cesaret duygusu aşılanmaktadır.
"at martinini de "bre!" hasan dağlar inlesin" türkünün doğru söylenişidir.
(bkz: galat-ı meşhur)
"at martinini de "bre!" hasan dağlar inlesin" türkünün doğru söylenişidir.
(bkz: galat-ı meşhur)
devamını gör...
en aşık hissettiğiniz an
yaşamadım , bilmiyorum, teşekkürler.
devamını gör...
normal sözlük için öneriler
** sayın yönetim. stop. rica ediyorum. stop. rozet önerilerini inceleyiniz. stop.
devamını gör...
sorunlu aile hayatı
hep kırılıp bazen kırıp en fazla odana çekilmek ve haklı olsan da kimsenin gelmeyeceğini bildiğin halde gelmesini beklemek
devamını gör...
bayan yanı
konu sıkıntılı,isim manidardır.
geçen birisi yazmıştı en ilginç otobüs yolculuğu şoförün sen şuraya sen buraya geç demesiydi diye..
yer:köy otobüsü,şehir mühim değil.
otobüse binen amca:ya kadınlar yanına kimseyi almıyor ama böyle oturmayın dedi.
başka bir adam: hanımlara laf söyleme abi alınıyorlar sonra.
beriki: tamam demeyeyim ama olmaz ki böyle.
...
sonra şoför devereye girer.
yav kızım sen şu ablanın yanına geç.(sessizce itaat edildi)
kadınlar rahat etmiyor özellikle belli bir yaşı geçmiş belirli bir kesim..o yüzden siz kadınlar:yanyana oturunuz.*
geçen birisi yazmıştı en ilginç otobüs yolculuğu şoförün sen şuraya sen buraya geç demesiydi diye..
yer:köy otobüsü,şehir mühim değil.
otobüse binen amca:ya kadınlar yanına kimseyi almıyor ama böyle oturmayın dedi.
başka bir adam: hanımlara laf söyleme abi alınıyorlar sonra.
beriki: tamam demeyeyim ama olmaz ki böyle.
...
sonra şoför devereye girer.
yav kızım sen şu ablanın yanına geç.(sessizce itaat edildi)
kadınlar rahat etmiyor özellikle belli bir yaşı geçmiş belirli bir kesim..o yüzden siz kadınlar:yanyana oturunuz.*
devamını gör...
eski sevgilinin evlenmesi
adı üstünde "eski sevgili" o yüzden mutluluklar dile geç. çok da şey edilecek bir konu değil.
devamını gör...