tatlı dille konuşmak
katılmıyorum. insanlarla iletişimde en önemli şey usluptur. uslubunu bilirsin, gerektiğinde tatlı, gerektiğinde otoriter, gerektiğinde sadece haddini bilir susarsın.
devamını gör...
ön yargı
dünya üzerinde yıkılması imkansız tek duvar.
sahi bunun yıkılamaz olduğunu düşünmek ile de bir ön yargı oluşturuyorum.
imkansız değil de zor mu demeli?
belki de yıkmak gerekmiyordur. belki sadece parmak uclarına yükselip dünyaya o duvarın ardından bakmalı sadece.
sahi bunun yıkılamaz olduğunu düşünmek ile de bir ön yargı oluşturuyorum.
imkansız değil de zor mu demeli?
belki de yıkmak gerekmiyordur. belki sadece parmak uclarına yükselip dünyaya o duvarın ardından bakmalı sadece.
devamını gör...
eski kafa radyo yayını
canlar dostlar nasılsınız?
yine bir pazar günü yine bir ben. değişikliğe hazır mısınız?
bugün değişik 90'lar türkçe yayını olacak dinleyince cidden bu da vardı ya diyeceksiniz. arada hunili şarkılar ile....
bu haftalık sadece 90'larda takılacağız sonra tekrar 70'ler 60'lar ve daha eskiler ile devam edeceğiz.
saatlerinizi 20.15'e ayarlayınız.
yine bir pazar günü yine bir ben. değişikliğe hazır mısınız?
bugün değişik 90'lar türkçe yayını olacak dinleyince cidden bu da vardı ya diyeceksiniz. arada hunili şarkılar ile....
bu haftalık sadece 90'larda takılacağız sonra tekrar 70'ler 60'lar ve daha eskiler ile devam edeceğiz.
saatlerinizi 20.15'e ayarlayınız.
devamını gör...
danger zone
1986 yapımı top gun filminin gaz şarkısı olup giorgio moroder ve tom whitlock tarafından yazılmış, kenny loggins tarafından seslendirilmiştir.
devamını gör...
mustafa kemal'in ne işi var burada diyen şey
yine bir soru ekini ve de da yı doğru yazamayan, 90 yıllık milli bayramın “1982 yılında darbeciler tarafından” (ki darbe 80 yılında oldu 80in darbecileri dese yine bir nebze ama o kadar cahil ama bunun tam aksini düşünüyor ki kesinlikle kabul etmez bunu) getirildiğine inanan bir kardeşimizden şaşırtmayan beyanlar.
zaten linkte yer altan en alttan 3. mesaj bu zihniyetin özeti işte.
allah vere de kendisinin yetiştirdiği çocuk öz bilinç kazandığında biatçı değil araştırmacı olsun.
zaten linkte yer altan en alttan 3. mesaj bu zihniyetin özeti işte.
allah vere de kendisinin yetiştirdiği çocuk öz bilinç kazandığında biatçı değil araştırmacı olsun.
devamını gör...
indie rock
indie, independent* kelimesinin kısaltmasıdır.
indie rock*; ticari bir amaç uğruna güçlü plak şirketleri tarafından üretilmeyip, bir şirket bünyesine dahil olmadan kendi yöntemleriyle deneysel müziklerini yapan, nispeten küçük ve bağımsız rock oluşumlarının kayda aldıkları müzikleri için kullanılan bir tarz adıdır.
aslında indie sözcüğü tarzdan ziyade bir tavrı sergilemektedir ve özgün bir stile sahiptir. bu anlamda bazen alternatif müzik ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
plak şirketlerinin, yaratıcı ve enteresan müzikleri ticari bir risk olarak görmesinden dolayı bu tip gruplara albüm çıkarma ilgileri düşüktür. bunun sonucu olarak bu tarz müzik çalışması yapan kişilere yönelik albüm yapacak plak şirketleri oluşmak zorunda kalmıştır.
adı marka olmuş firmalardan bir proje dahilinde albüm çıkartıp, tv'lerde ve festivallerde boy gösterip sonradan yaptıkları müziğe indie diyen grupların yaptıkları müziği bu akımdan saymak reddedilmelidir.
the cure, sonic youth, the killers, blonde redhead, arcade fire, uh huh her, two door cinema club, arctic monkeys, the strokes bu akımdan bazı yabancı gruplardır.
türkiye'de bu müziği icra ederek akımı sürdürmeye çalışan ve sözlük radyosunda kafadandeniz arkadaşımızın yaptığı kafa rock programında dinlemek istediklerimden bazıları; büyük ev ablukada, sakin, yasemin mori, nekropsi, replikas, gevende, ceylan ertem, cenk han alkaya, kırmızı ve peximet şeklindedir..
indie rock*; ticari bir amaç uğruna güçlü plak şirketleri tarafından üretilmeyip, bir şirket bünyesine dahil olmadan kendi yöntemleriyle deneysel müziklerini yapan, nispeten küçük ve bağımsız rock oluşumlarının kayda aldıkları müzikleri için kullanılan bir tarz adıdır.
aslında indie sözcüğü tarzdan ziyade bir tavrı sergilemektedir ve özgün bir stile sahiptir. bu anlamda bazen alternatif müzik ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
plak şirketlerinin, yaratıcı ve enteresan müzikleri ticari bir risk olarak görmesinden dolayı bu tip gruplara albüm çıkarma ilgileri düşüktür. bunun sonucu olarak bu tarz müzik çalışması yapan kişilere yönelik albüm yapacak plak şirketleri oluşmak zorunda kalmıştır.
adı marka olmuş firmalardan bir proje dahilinde albüm çıkartıp, tv'lerde ve festivallerde boy gösterip sonradan yaptıkları müziğe indie diyen grupların yaptıkları müziği bu akımdan saymak reddedilmelidir.
the cure, sonic youth, the killers, blonde redhead, arcade fire, uh huh her, two door cinema club, arctic monkeys, the strokes bu akımdan bazı yabancı gruplardır.
türkiye'de bu müziği icra ederek akımı sürdürmeye çalışan ve sözlük radyosunda kafadandeniz arkadaşımızın yaptığı kafa rock programında dinlemek istediklerimden bazıları; büyük ev ablukada, sakin, yasemin mori, nekropsi, replikas, gevende, ceylan ertem, cenk han alkaya, kırmızı ve peximet şeklindedir..
devamını gör...
lord of the portakals miğfer dibi
“örnek vatandaş ve armsuzy bile trolluk yapıyor.”
“sela mı okunuyor?
“bismillah de”
“onlar bismillah dediklerinde bile beş bin kelime iteliyorlar.”
“lucifer geri dönmüş.”
en çok güldüğüm ve ilk aklıma gelenler bunlar. bu harbiden çok iyi olmuş ama ya. elinize sağlık (bkz: mellisho)
“sela mı okunuyor?
“bismillah de”
“onlar bismillah dediklerinde bile beş bin kelime iteliyorlar.”
“lucifer geri dönmüş.”
en çok güldüğüm ve ilk aklıma gelenler bunlar. bu harbiden çok iyi olmuş ama ya. elinize sağlık (bkz: mellisho)
devamını gör...
vaka kontrol çalışması
latent dönemi uzun, toplumda seyrek görülen hastalıklarda ideal olan araştırma yöntemidir.
öldürücülüğü yüksek hastalıkların neden-sonuç ilişkilerinin incelenmesine dayanır.
bu araştırma yönteminin dezavantajı ise araştırma yapan kişinin taraf tutma ihtimalinin yüksek olmasıdır.
bu çalışmayla tahmini rölatif risk hesaplanır.
öldürücülüğü yüksek hastalıkların neden-sonuç ilişkilerinin incelenmesine dayanır.
bu araştırma yönteminin dezavantajı ise araştırma yapan kişinin taraf tutma ihtimalinin yüksek olmasıdır.
bu çalışmayla tahmini rölatif risk hesaplanır.
devamını gör...
ebeveynlerin kabullenemedikleri gerçekler
belki ebeveyn olunduğu zaman anlaşılan gerçeklerdir. bu konuda söyleyebileceğim tek şey, birbiriyle anlaşamayan ebeveynler sırf çocukları için boşanmamakta/ayrılmamakta ısrar ediyorlar ya burada yanlış yapıyorlar. onlar çocuklarına iyilik yaptıklarını zannedip ve kendilerini kandırıyorlar. birbiriyle anlaşamayan anne ve babayla ve sürekli tartışma ortamında bir çocuğun büyümesi ona yapılacak en büyük kötülüktür. çocuğun hem sosyal hem de özel hayatında yaşayacağı bir çok iletişim sorunlarının en büyük nedenlerinden biri budur.
devamını gör...
direkt samimileşen insan
samimi bir yapınız varsa kaçınılmazdır. insanlarla iletişim kurabilmek gayet hoş ve güzel fakat zaman zaman direkt samimileşince karşınızdaki insan, bu duruma alışkın olmadığından sanırım hadsizleşebiliyor.beni bulma yiğidim seni tanımak istemiyorum! sizinle fikir veya anı paylaşan insanlara ahkam kesmek gibi gaflete düşmeyiniz.
en nihayetinde hepimiz insanız ve konuşarak/yazışarak güzel fikirler ve insanlar kazanırız. hinliklerinizi samimi insanlara karşı kullanmayınız, lütfen.
en nihayetinde hepimiz insanız ve konuşarak/yazışarak güzel fikirler ve insanlar kazanırız. hinliklerinizi samimi insanlara karşı kullanmayınız, lütfen.
devamını gör...
marmaray
küçükçekmece tarafında oturup karşıya geçmek isteyenler için büyük nimettir. diğer türlü otobüse bin metrobüse aktar, orada turşu bidonunda gibi 1 saatte yol al falan, işkence.
devamını gör...
birini hayatın merkezine koymak
hata olduğunu bile bile yaptığımız eylem.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
diyorum ya sayfalarca şiirlerce anlatmak istiyorum seni
ama yetmiyor kelimeler dökmeye içimdekileri
sahi ne var benim içimde ?
yahu söylüyorum ya işte
"ben de bilmiyorum "diye
insan anlatabilir mi bilmediğini?
bilmediğini nasıl hissediyor o zaman?
hissettikçe öğreniyor demek ki.
kafam karışık altan
sanırım biliyorum artık bazı şeyleri
diyorum ya " garip her sey"
bunu sen de biliyorsun
sen görüyorsun en çok beni
tüm çıplaklığımla hem de
en çok maaleseflerimi
bir de keşkelerimi
tutup kolumdan dans ettiriyorsun
bak görüyor musun?
artık daha da kafam karışık
neyse susmalıyım artık
biraz sana izin.
ama yetmiyor kelimeler dökmeye içimdekileri
sahi ne var benim içimde ?
yahu söylüyorum ya işte
"ben de bilmiyorum "diye
insan anlatabilir mi bilmediğini?
bilmediğini nasıl hissediyor o zaman?
hissettikçe öğreniyor demek ki.
kafam karışık altan
sanırım biliyorum artık bazı şeyleri
diyorum ya " garip her sey"
bunu sen de biliyorsun
sen görüyorsun en çok beni
tüm çıplaklığımla hem de
en çok maaleseflerimi
bir de keşkelerimi
tutup kolumdan dans ettiriyorsun
bak görüyor musun?
artık daha da kafam karışık
neyse susmalıyım artık
biraz sana izin.
devamını gör...
aşırı mutluluğun huzursuz edici bir yanı olması
içinde kendini kaptırıp gitmemen için seni yoklayan bir şeylerin olmasıdır. mutluluğuna gölge düşürür. 'ne olur ne olmaz ya, biz çok da şey yapmayalım şimdi' diyordur. ya da içten içe huzursuz eden bir şeyler vardır. aşırı mutluluk kronik değildir sonuçta. öyle olmana sebep olabilecek bir şey yaşadıysan o anın içerisinde arka planda seni rahatsız eden şeyler gelir gözünün önüne. duygularımı yüksek yaşayan bir insan olarak normal mutluyken bile aşırı mutlu gözükebiliyorum. kafamda bin tane şey döndüğü için de anda kalamıyor, mutlaka huzursuz edecek bir şeyler buluyorum.
devamını gör...
bir erkeğin en tehlikeli cümlesi
1: biz de ayrılmak diye bir kelime yoktur.
2: sana bi kere sevdiğim demişim başkasına yar etmem.
3: telefonunu ver mesajlarına bi bakacam.
4: ben bitti demeden bitmez.
5: benim ayarımı bozma ...
6: sen bilirsin görüşecez...
vs vs vs....
2: sana bi kere sevdiğim demişim başkasına yar etmem.
3: telefonunu ver mesajlarına bi bakacam.
4: ben bitti demeden bitmez.
5: benim ayarımı bozma ...
6: sen bilirsin görüşecez...
vs vs vs....
devamını gör...
misafirin çok az yemek yemesi üzerine hissettiğim
allah'tan az yediler. çok yeselerdi de bir kase daha çorba isteyene yok demek zorunda kalsaydım. fazlasıyla kötü. *
devamını gör...
steve ırwin
timsah avcısı olarak da bilinen avustralyalı vahşi doğa belgeselcisi. televizyon karşısında izlerken bile tırstığımız timsahlara korkusuzca yaklaşarak yaşamlarına dahil oluyordu.
ama kaderin garip cilvesi olsa gerek, o kadar tehlikeli timsahı dize getirmeyi başaran maceracı, okyanus altında çekim yaptığı sırada basit bir vatoz balığının zehirli iğnesinin göğsüne isabet etmesi sonucu hayatını kaybetmişti.
ama kaderin garip cilvesi olsa gerek, o kadar tehlikeli timsahı dize getirmeyi başaran maceracı, okyanus altında çekim yaptığı sırada basit bir vatoz balığının zehirli iğnesinin göğsüne isabet etmesi sonucu hayatını kaybetmişti.
devamını gör...
mini etekli hakime güvenilir mi sorunsalı
hakime hanımlar mini etek mi giyiniyormuş.
şaka mısınız siz? devlet kurumlarında bırakın etek boyu tartışmasını, giyilen ayakkabının topuk ve burun kısmının açık olması bile yasak.
millet ne cigaralar içiyor değil, bu.
bu fikir tartışması da değil.
bu açıkça mal beyanıdır.
kılık kıyafetin, insanların iradeleri ve fikirleri ile alakalandırılması ve aklınızda sinsi niyet okumalarınızdan bıktık.
ülke son 20 yılda zaten perdeli ablalarla doldu, biz saygımızı gösteriyoruz. ama fakat lakin bence perdeli ablaları savunmalar bitsin artık savunulacak bir taraf yok, bu bir tarzdır, inanç şekline göre yaşam şekildir. ulan herkes kabul ediyor ama ülkede bir kesim var ki hep ağlak hep mağduriyet. irite ediyorsunuz ki ben perdeli ablalar derken sinirimi ifade ediyorum. bıktık çünki bıktık bu edebiyattan….
şimdi sıra sizde, beyninize oksijenin fazlaca gitmesini temenni ediyor, hakkın ve hukukun olmadığı bu ülkede belki de mini etekli hakimeler olursa belki tecavüzle yargılananlar indirime tabi tutulmaz.( haaa bu bir ütopyadır, asla mümkün değildir, ama fikir tartışacaksak gelin bir de böyle düşünelim).
şaka mısınız siz? devlet kurumlarında bırakın etek boyu tartışmasını, giyilen ayakkabının topuk ve burun kısmının açık olması bile yasak.
millet ne cigaralar içiyor değil, bu.
bu fikir tartışması da değil.
bu açıkça mal beyanıdır.
kılık kıyafetin, insanların iradeleri ve fikirleri ile alakalandırılması ve aklınızda sinsi niyet okumalarınızdan bıktık.
ülke son 20 yılda zaten perdeli ablalarla doldu, biz saygımızı gösteriyoruz. ama fakat lakin bence perdeli ablaları savunmalar bitsin artık savunulacak bir taraf yok, bu bir tarzdır, inanç şekline göre yaşam şekildir. ulan herkes kabul ediyor ama ülkede bir kesim var ki hep ağlak hep mağduriyet. irite ediyorsunuz ki ben perdeli ablalar derken sinirimi ifade ediyorum. bıktık çünki bıktık bu edebiyattan….
şimdi sıra sizde, beyninize oksijenin fazlaca gitmesini temenni ediyor, hakkın ve hukukun olmadığı bu ülkede belki de mini etekli hakimeler olursa belki tecavüzle yargılananlar indirime tabi tutulmaz.( haaa bu bir ütopyadır, asla mümkün değildir, ama fikir tartışacaksak gelin bir de böyle düşünelim).
devamını gör...
şifa niyetine (vitamin değil)
ercan saatçi ve ufuk yıldırım’ın 1992 yılında çıkardığı tuhaf albümdür.

grup vitaminin kurucularından biri olan ve grupla uzun süre çalışan ercan saatçi bir süre sonra erken yaşta hayatını kaybeden ve bence grup vitamin’in her şeyi olan gökhan semiz ile anlaşamadığı için gruptan ayrılır ve ufuk yıldırım ile uf-er grubunu kurar. bu grupla çalışmaya devam ederken aynı zaman izel-çelik-ercan grubu ile de albüm çıkarmaya devam etmektedir. ercan saatçi grup sevdiği için daha sonra çelik erişçi’nin bu gruptan ayrılmasıyla müzik çalışmalarına uf-er ve izel-ercan gruplarıyla devam eder.
uf-er grubunun ilk albümüdür şifa niyetine ve vitamin değil denilerek de grup vitamini yok saydıklarını göstermişlerdir. ancak albüm başarılı olmaz ve grup vitamin kalitesine de asla ulaşamaz.
albümde bulunan futbol, hebelüp ve maganda şarkıları bir dönem ilgi görse de asla kalıcı olamamış ve kaybolup gitmişlerdir. müzikler bir yere kadar katlanılır olsa da sözlerde grup vitamin kalitesine yaklaşamamış ve sulu birer şakadan ibaret kalmıştır bu şarkılar.

grup ikinci albümleri olan ebabil bir kuştur’dan sonra dağılmış ve üyeler solo olarak müzik hayatlarına devam etmiştir.

grup vitaminin kurucularından biri olan ve grupla uzun süre çalışan ercan saatçi bir süre sonra erken yaşta hayatını kaybeden ve bence grup vitamin’in her şeyi olan gökhan semiz ile anlaşamadığı için gruptan ayrılır ve ufuk yıldırım ile uf-er grubunu kurar. bu grupla çalışmaya devam ederken aynı zaman izel-çelik-ercan grubu ile de albüm çıkarmaya devam etmektedir. ercan saatçi grup sevdiği için daha sonra çelik erişçi’nin bu gruptan ayrılmasıyla müzik çalışmalarına uf-er ve izel-ercan gruplarıyla devam eder.
uf-er grubunun ilk albümüdür şifa niyetine ve vitamin değil denilerek de grup vitamini yok saydıklarını göstermişlerdir. ancak albüm başarılı olmaz ve grup vitamin kalitesine de asla ulaşamaz.
albümde bulunan futbol, hebelüp ve maganda şarkıları bir dönem ilgi görse de asla kalıcı olamamış ve kaybolup gitmişlerdir. müzikler bir yere kadar katlanılır olsa da sözlerde grup vitamin kalitesine yaklaşamamış ve sulu birer şakadan ibaret kalmıştır bu şarkılar.

grup ikinci albümleri olan ebabil bir kuştur’dan sonra dağılmış ve üyeler solo olarak müzik hayatlarına devam etmiştir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği
durduk yere derin nefes alıp allah diyerek vermek
devamını gör...