senden bir şey olmaz.
öyle de bir oldu ki, hiçbirisinin hayal dahi edemeyeceği bir konumdayım ve durmaya da niyetim yok, hep daha ileriye hep daha iyiye doğru gideceğim.
devamını gör...

kalabalık bir ortamda sevgiliyi tahrik etmek.
devamını gör...

anadolu topraklarında bir salgın hastalık.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şahsen 2020 ye girerken çok eğlenmiştim, hatta en eğlendiğim yılbaşı olmuştu. sağolsun 2020 de intikamını kat ve kat fazlasıyla aldı. artık 2021 ve sonraki senelere salondaki koltuğumun üzerinde sızmış bir vaziyette girmeyi planlıyorum.
hepsi insanlık için :d
devamını gör...

bugün günlerden abur cubur serbest günü efendim. basit ama bana iyi geliyor. arada insan kendini ödüllendirmeli zira hayat bu sıra ödüller konusunda çok cimri. *
devamını gör...

estetik cerrahinin varlığını bilen kızdır aferin ona. çocuğu kafalamaya yemin etmiştir.
devamını gör...

kadın erkek eşitliğini savunan kadınlar topluluğu.ama eşit sorumluluklara ne kadar yanaşırlar orası soru işareti işte.eşitsek eğer aynı şeyleri yapabilmemiz gerekiyor değil mi?yoksa sen feminist değilde feminazi misin?
devamını gör...

özellikle siyah beyaz efekt ile çekilmiştir.
buradan
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

2020 yapımı netflix'te yayınlanan komedi, dram ve cinsel içerikli +18 dizisidir. şimdilik iki sezon 8, 8 şeklinde 16 bölüm yayınlanmış ve izleyenlerin dikkatini çekmeyi başarmıştır.

dört yakın arkadaşın yaşadığı her şeyi tüm detayıyla izleyiciye yansıtıyor dizi. başrolde valeria (diana gomez) olmak üzere lola, (silma lopez) carmen (paula malia), nerea (teresa riott) isimli bu dört kadın acısı, tatlısı, kahkahası, sevgisi, aşkı, seksiyle yansıyor ekranlara.

valeria'nın etrafında dönüyor konular. onun iç buhranı, yaşadıkları, yaşayamadıkları, evliliği, tutunamadığı işi... arkadaşlarının ona desteği ve kendi yaşam örgüleri...

valeria ne istediğini bilmeyen 29 yaşında evli ama evliliği iyi gitmeyen bir yazar. yazar ama ne yazacağını bilmeyen kısır bir döngüye düşmüş tıkanmış bir yazar. kocası
adrian'ın (ıbrahim al shami j.) ilgisizliği ve onu desteklemeyişi aksi gibi onunda işlerinin ters gitmesiyle evliliği de aynı döngünün içinde erimeye başlar. onu başka bir kola iter başka bir aşka sürükler. gizli bir aşka. victor'a. (maxi ıglesias) bir insan önce kendini kaybetmeli midir bulması için? valeria karakteri bu bağlamda bize bunu düşündürür.

lola, uçarı, seks düşkünü, özgürlük delisi fakat bunları geride bırakmayı göze alabilecek kadar aşık. evli bir erkeğe gönlünü kaptırmış bir kadın. onu yok sayması, her defasında 2. 3. plana atmasına rağmen yinede onsuz olamayışı. eski lola ve yeni lola arasında sıkışıp kalan bir kadın. eskiyi özleyen ama yeniden vazgeçemeyen bir kadın. ailesinin özellikle annesinin kendini seçmesi kendi yoluna gitmesiyle arada sıkışmış kalmış. aile hayatına özlem duyarken bir yandanda yaşadığı travmalar sonucu ben 'tek ve özgür bir kadınım' mottosuna sığınıyor. onda da başarılı olamadığı bir gerçek. evli bir erkeğe takıntısı yine bunun eseri. peki ya lola'yı neler bekliyor?

carmen için başarılı bir iş kadını diyebiliriz. hayatında eksik olan, yakalayamadığı bir duygu var. aşk. onu da iş arkadaşı borja'da (juanlu gonzalez) arıyor. düz bir hayatı var gibi görünen carmen kendi eksikliklerini ve isteklerini biliyor ama her istenilenin olmamasının karmaşasında boğuluyor.

nerea, buzlar kraliçesi. aralarında en soğuk en mesafeli en kontrollü gitmeye çalışan. ailesinin zoruyla avukat olmuş onların kanatları altında ama dik bir şekilde hayata tutunmaya çalışmış bir kadın. cinsel tercihi, hayata bakışı, aile şirketini bırakıp kendine yeni bir hayat kurma çabası hepsi bir çelişki hepsi bir muamma. kontrolü bir bıraksa bir akışın tadına varsa belki her şey daha güzel olacak. aşk hayatından iş hayatına elinde tutmaya çalıştığı yücelerini artık yıkma vakti ama bunu yapacak cesaret var mı?

bu dize size olaganüstü bir kurgu, olay örgüsü sunmuyor. sunduğu şey şu, 'içimizdeki kadın şuan ne istiyor ve ne yapıyor?' bize içimizdeki kadını sunuyor dizi. bize sorgulama şansı veriyor. 'hepimiz valeriayız, hepimiz lolayız, hepimiz carmeniz, hepimiz nereayız' diyor bize.

ilk sezon 8 kısımdan oluşuyor ve bu kadınların iç buhranlarının tüm sancılarını yansıtıyor bizlere. kendinizi bile sorgulatabilir eğer izlediğiniz, duyduğunuz, gördüğünüz kesitler sizi içine çekiyorsa.

ikinci sezon biraz daha başka. karakterler ne istediğini bulmaya başlıyor ve bu yolda kendileri olmak için kendilerinden vazgeçiyor ya da kendilerini yeniden inşa etme çabasına girişiyorlar.

ikinci sezon 5. bölüm çok sinir bozucu ama çok güzel bir şekilde başlıyor. ben izlerken hem kendim hem tüm kadınlar adına üzülmüştüm. 'evdeyim, merak etmeyin, evdeyim şimdi kapıdan girdim, evdeyim sıkıntı yok, tamam geldim öpüyorum, sağ salim vardım öptüm...' mesajları uçuşuyor havalarda ve bir not beliriyor ekrana 'bir kadın daha eksilmeyeceğiz'

bu dizi kadınların hayatına kadınca değiniyor. yaşadıkları zorlukları, yaptıkları hataları, çektikleri acıları, sorumluluklarını, sorumsuzluklarını, hüzünlerini, sevinçlerini yansıtıyor. her kadın kendinden bir şeyler bulabiliyor. mükemmel mi hayır ama hayatın o kadar içinden ki. tabi bunu yazdığım için şuan şu tepkiyi alabilirim 'hangi hayatın yahu burası türkiye' diye. biraz daha evrensel bir kadın hayatı bu anlatılan. ben kendimi buldum zaman zaman ama tabi bizim ülkemiz mevzu bahisse sorunlarımız ve acılarımız daha başka tabi. farklı bir bakışla izlenebilir ve yorumlanabilir.

iyi seyirler...
devamını gör...

ince düşünen insanların en sık yaptığı hata;
kişiliği küçük insanlara,
büyük anlamlar yüklemektir.
aldous huxley
devamını gör...

'o öyle bir şey yapmaz' denilen insanların yapmadığı şey kalmaması.
devamını gör...

hayatımda hiç sigara içmedim (on sekiz yıllık bir hayatım var, farkındayım uzun bir zaman değil) ama geri kalan ömrümde de içeceğimi düşünmüyorum ve evde içecek biri olursa evden kovuyorum. sigaraları köşeden köşeye saklamaya çalışıyorlar. bu durum hoşuma gidiyor aslında ne yalan söyleyeyim.
devamını gör...

animenin tamamı bir parodi aslında. shonen serilerden bildiğimiz önce dayak ye sonra kendini geliştir rakibini yen sonra daha güçlüsü gelsin mevzusuna tepki olarak yazılmış.
senaryo gereği ana karakter üzerinden çok fazla ilerle şansı yok çünkü onun üzerinden aksiyon çok yazılamıyor. saitama genelde komedi unsuru olarak var. saiki komedisini çok farklı alanlara kaydırma şansı da yok. mecbur diğer karakter üzerinden aksiyon ilerliyor gerekirse saitama çıkıp son noktayı koyuyor. bu nedenle hikayenin çok fazla uzun olma şansı yok. he inanılmaz hikaye yazılır bir olaylar olur bu yazdıklarım elimde patlar belki bakalım umarım da öyle olur benim de çok sevdiğim serilerden biri çünkü.
devamını gör...

nickim gibi bir şeydir. bu durum o kadar üzüyor ki beni. yahu ben o şeyi binbir emekle öğrenmişim, sen neden onu gidip zihnimin arka köşelerine saklıyorsun. evet sana söylüyorum beynim, bu sitemim sana!
devamını gör...

çağdaş ve antik dönemde olmak üzere ikiye ayrılır. çağdaş yunanca alfabesi 24 harften oluşur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yukarıda ki görsel wikipediadan alıntıdır.
kaynağı belirttiğime göre artık nasıl okunduğunu daha detaylı anlatabilirim.

α α = alfa
β β=vita
γ γ= gama
δ δ=delta
ε ε ϵ=epsilon
ζ ζ=zita
η η=ita
θ θ=tita
ι ι= iota
κ κ= kappa
λ λ= lambda
μ μ=mi
ν ν=ni
ξ ξ=ksi
ο ο= omikron
π π=pi
ρ ρ=ro
σ σ ς=sigma (sonda bulunan sigma yalnızca kelimelerin sonlarında kullanılır.)
τ τ= taf
υ υ= üpsilon
φ φ=fi
χ χ= hi
ψ ψ= psi
ω ω= omega

birleşik harfler ise şu şekilde okunur;
αı = e
εı=i
oı=i
uı=i
ou=i

mπ=b
tζ=c
tc=ç
vt=d
yk=gg

au= av yada af
εu= eu yada ef
devamını gör...

birine kitap hediye etmek..dünyanın en güzel olaylarından biri..kapağı açtıktan sonraki sayfaya not bırakılmışsa,yahut not kağıdına...aşırı mutlu eder böyle şeyler beni.
devamını gör...

duygusal ilişkiler bağlamında ilişkinin giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine göre ayrı ayrı tavsiyeler gelecek benden kendilerine. naçizane.

giriş bölümü için;

- umursamaz takılmayın, arkadaş ortamlarında sık bulunun ve mutlaka sohbet ettiğiniz arkadaşlarınıza onu takdim edin.
- sık aramayın ama ihmal da etmeyin, birçok erkek bunun dengesini kuramıyor, işin sırrı kendinizi özletmek ama unutturmamakta.
- onu dinleyin, anlattıkları ilginizi çekmese bile en azından dinliyormuş gibi yapın. özenli ve dikkatli olun. anlattığı bir konuya kayıtsız kalıp konuyu değiştirmeye çalıştığınızda kadın da erkek de kendisini salak gibi hissediyor arkadaşlar. aman diyeyim.
-bir gün programlayın, sıradan olmayan, buluşma yeri ve saatinden öteye giden bir program olsun. bugün için düşündüğüm, planladığım bir şeyler var, umarım senin de hoşuna gider şeklinde satın planınızı. yaptığınız program çok sıra dışı olmasa bile oturup düşündüğünüzü, emek verdiğinizi göreceğinden muhtemelen yanaklarınızı sıkmak isteyecektir. sonrasını bilemem.
- güzel kokun, temizlik önemli.

evet, geldik gelişme bölümü tavsiyelerine;

- arkadaşlarınızla arasındaki dengeyi düzgün kurun. arkadaşlarınızı asla ihmal etmeyin ancak arkadaşlarınızı ona tercih ettiğinizi düşünmesine de müsaade etmeyin, öyleyse bile durum bunu ona hissettirmeyin demek istiyorum, eğer siz oyunu kuralına göre oynarsanız sizin özel alanınıza müdahale etmeyecektir.

bu konuyu detaylandırmak istiyorum müsaadenizle.

şimdi duygusal ilişki dediğimiz müessese kurulum aşamasında, temelleri sağlam atılmış bir dostluğun, taşlar yerine oturduktan sonra ihtiyaç duyduğundan çok daha fazla emek ve zaman isteyen bir yapı. haliyle bu yapının da hali yoluna koyulması için geçen ilk evresinde arkadaşlarınızla olan görüşmelerinizde bir seyrelme oluyor. bunun normalliğinde mutabık olmakta fayda var. bu süreç bittikten sonra, yani sevgilinizle bazı şeyleri yoluna koyduktan, ilişkinizi rayına oturttuktan sonra bir yol ayrımına geliyorsunuz, bu noktada dikkatli olmak lazım, çünkü uzunca bir süredir zamanınızın çoğunu sevgilinizle geçirdiğiniz için bu süreçte daha seyrek görüştüğünüz arkadaşınızı özlemiş olmanıza rağmen, birden sevgilime ayırdığım zaman azalırsa yanlış şeyler düşünebilir korkusunu duyuyorsunuz ve hayatınızın son dönemlerindeki akışında sürmesini tercih edebiliyorsunuz. arkadaşınıza -ben burada en yakın, tek bir dost örneği üzerinden gideceğim- daha çok güveniyorsunuz çünkü, o beni nasıl olsa çok iyi tanıyor, bendeki yerini, anlamını iyi biliyor, bundan şüphe duymaz nasıl olsa'nın arkasına sığınıyorsunuz. zaman geçmeye devam ediyor, eğer o yol ayrımında yanlış bir tercih yapmışsanız (az önceki satırlarda betimlenen) arkadaşınızın kendini ihmal edilmiş hissetme dönemi başlıyor, bunu hissediyorsunuz, siz hissedince sevgili de durumu anlıyor. bunun üzerine önce gizliden gizliye bir süre sonra da gayet aleni bir şekilde bir kutuplaşma yaşanıyor gözleriniz önünde. bir tarafta yanında mutlu olduğunuzu bildiğinden sevgilinizden çok hoşlanan arkadaşınız öbür tarafta sizi çok sevdiği her halinden belli olduğundan "çok tatlıymış ya, çok sevdim arkadaşını" diyen sevgiliyi görüveriyorsunuz. görüşler tam tersine dönüyor birden. arkadaşınız "kuzguna yavrusu" düsturundan hareketle sevgilinizi suçluyor sürekli, "o giriyor aramıza, o zorluyor seni" diyor, sevgiliniz "manasız bir çekememezlik bu" diyor vs vs.. ve olaylar gelişiyor...

şimdi yukarıda anlatılanda arada kalan kişiye müstahaktır yaşananlar, çünkü fitili kendisi ateşlemiştir, dengeyi iyi kuramamıştır. ve akıllı bu kutuplaşmada genelde sevgilisinin tarafını tutup arkadaşını anlayışsızlıkla suçlamayı seçer. sorunun kendinde olduğunu bile fark etmediğinden, arkadaşından kendisini uzaklaştırmak için sevgilinin somut bir şeyler yapmamış olduğunu bildiğinden... unutur hayata dair her şeyi paylaşabileceği bir sevgilisi olsa bile onunla yaşadığı sorunları ancak ve ancak arkadaşıyla paylaşabileceğini... arkadaşının kıymetini...

dikkat; bakın burası çokomelli.

devam ediyorum;

- sorunlarından, sıkıntılarından bahsediyorken onu sadece dinlemekle kalırsanız güçsüz biri olduğunuzu düşünecektir, bir şeyler yapmaya gayret gösterin, yollar arayın, bu yollarda da ona eşlik edin, alenen sizden yardım istemeyebilir ama aslında istiyor, bunu aklınızdan çıkarmayın.
- size güvenebileceğini bilsin, ama ona tam olarak teslim olursanız, dünyadaki tek kadınmış gibi davranırsanız çekiciliğinizi kaybedersiniz unutmayın.
- paylaşın, bu çok önemli, acı/tatlı, iyi/kötü başınıza gelen günlük olaylardan sık bahsedin. onunla konuşmaktan keyif aldığınızı hissettirin. kadınların çoğu iletişimin sürekliliğini/kesintisizliğini önemser.
- ciddi bir şeyler düşünüyorsanız bu evrede ailenizle tanıştırmanız gerekecektir, şayet tanıştırmazsanız ciddiyetinizden şüpheye düşmesi an meselesidir.
- o ne kadar yaparsa yapsın, ailesi, çok yakın arkadaşları, hele hele de eski sevgilisi ile ilgili olumsuz görüş beyan etmeyin, bu konularda sessiz kalmak, yalnızca dinlemek lazım. nefret dahi ediyor olabilir, siz kötü sözler söylemekten yine de uzak durun itici olmak istemiyorsanız.
- arada şaşırtın, monoton, sıkıcı bir adam olduğunuzu düşünmesine izin vermeyin, ama çok uçarı bir adam imajı çizerseniz yine uzaklaşacaktır sizden. dengeyi iyi kurmak lazım.
- çok klişe gelecek ama sürpriz yapın, onu sevdiğinizi söyleyin, yemeğe falan götürün ara ara. bunlar gerekli sahiden.

sonuç bölümü içinse söyleyeceklerim şöyle;

şimdi öncelikle sonuçtan kastettiğimiz ilişkinin sonlanması ya da bir üst level'a taşınması. o yüzden her ikisi için de ayrı ayrı konuşmak lazım.

1. ilişkinin sonlanması
a. sonlandırmak istiyorsanız,

- gidin ve bitti, ben artık sana karşı bir şey hissetmiyorum deyin. hissediyorsanız hala ama bir sebepten ayrılmak zorunda iseniz bile en kısa yol budur, böyle yapmanızı tavsiye ederim. anlar ve kabul ederse ne ala, şayet anlamazsa biriyle birlikte görünmeniz gerekecek gözüne. bir ilişki içinde değilseniz bile öyleymiş gibi görünün, böyle olursa sizden çabuk vazgeçecektir.

b. şayet ayrılık size acı veriyorsa, onu geri istiyorsanız,

- hayatında biri yoksa ısrarcı olun, ilişkiniz esnasında yaşanan duygusal anları hatırlatın sık sık, ve pişman olduğunuzu söyleyin, sizin bir hatanız yoksa bile ayrılığa sebep olabilecek, bunu söylemekte fayda var çünkü kadınların bir çoğu "en iyi erkek pişman erkektir" mottosuna inanır. kesin yol değildir, ama hemen hemen denenebilecek tek yol budur. şayet hayatında biri varsa, sessiz olmanızda fayda var, tek bir kere (ya da duruma bağlı olarak ara ara hatırlatılabilir) onu bekleyeceğinizi belirtin. eğer bıçkın anadolu delikanlısı pozları takınırsanız muhtemelen sizden nefret edecektir. gerçi hayatında biri olmasına rağmen siz onu hala istiyorsanız kendinize hakim olmanız zor olabilir hafiften sıyırmış olduğunuzdan da bilemedim ben, orası benim alanıma girmiyor...

2- ilişkinin bir üst level'a taşınması (nişanlanma, evlenme kararsı vs..)

- kadın delirecek, bridezilla olacak, düşünmeyin, he he deyip geçin. düşünürseniz kararınızdan vazgeçebilirsiniz ama karşınızda gördüğünüz kişinin takındığı tavır ve hareketlerinin gerçek karakterini yansıtmadığını bilerek umursamazsanız zafer sizin olacak, düğünden sonra sizin tanıdığınız tatlı sevdicek olacak yine.

ay sonrasını da başka bir gün yazayım. olur mu öyle?
çok eğleniyorum.

esen kalın millet.
devamını gör...

kullana kullana anlamını yitirmiş, tamamen farklılaşmış bir deyiştir. misafirliğin kısası derken "kısa süreli olanı" değil, "kısas edileni" anlatılmaktadır.

yani aslolan iade-i ziyarettir. her anlamda. ama ne daha az, ne daha çok...

unutulmuş bir deyiş olarak:
(bkz: nickaltına girilen tanımların kısası makbuldür)
devamını gör...

kozmetik sektörünün ve deneylerin arka yüzünü çarpıcı bir şekilde ortaya koyan kısa film.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim