otostopçunun galaksi rehberi
çocukluğumun ve gençliğimin en güzel yıllarını 42 kapı nolu evde geçirmiş olmam...
hayatımın aşkıyla tanıştığım ve aynı zamanda en b.ktan günlerimi geçirdiğim yerin 42 plaka nolu şehir olması.
bu şehirde küllerimden doğup , 07 plakaya sahip şehirde hayata yeniden başlamam.
7 sayısına da başka bir entryde değiniriz artık.*
hayatımın aşkıyla tanıştığım ve aynı zamanda en b.ktan günlerimi geçirdiğim yerin 42 plaka nolu şehir olması.
bu şehirde küllerimden doğup , 07 plakaya sahip şehirde hayata yeniden başlamam.
7 sayısına da başka bir entryde değiniriz artık.*
devamını gör...
filmi varken gidip sayfalarca roman okuyan tip
sinemayla kitabı karşılaştırma cehaletine düşen başlık. izlediği filmde karakterin ruh halini ne kadar anlayabilir insan. bir yerin betimlemesi ne kadar yapılabilir filmde. ama yazar öyle bir betimler ki yeri ve karakteri, birden o karakteri sen oynarsın kafanın içinde. film bütünlüğü bozar. ayrıca hiçbir edebi yanı da yoktur. sayfalarca roman okuyan tip benim.
devamını gör...
gül
bin bir şiirde, hikayede, şarkıda bülbülü üzmüş çiçektir.
çiçektir ama mazmunu odur sadece. maşuktur gül, aşık olunandır, aşka karşılık vermeyendir.
aşık bülbül, yana yakıla ulaşmak ister sevdiğine. fedakarlığından her şeyi yapar. kiminde dikenini kalbine saplar, güle kırmızı rengini verir; hepsinde vuslatı ister ama hep ölür.
en sevdiğim ise,
"gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül." dizesidir.
çiçektir ama mazmunu odur sadece. maşuktur gül, aşık olunandır, aşka karşılık vermeyendir.
aşık bülbül, yana yakıla ulaşmak ister sevdiğine. fedakarlığından her şeyi yapar. kiminde dikenini kalbine saplar, güle kırmızı rengini verir; hepsinde vuslatı ister ama hep ölür.
en sevdiğim ise,
"gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül." dizesidir.
devamını gör...
mutsuz bir ailede büyümek
tüm psikolojik sorunların temeli buradan gelir.
devamını gör...
yazarların ilk izlediği yabancı dizi
perfect strangers
devamını gör...
bir işten anlayıp çaktırmamak
işten anlayıp caktirmamak zor hatta çok zordur. bundan daha zor olan şey ise; “dünyanın en güç işi bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir”. terence hanbury white.
devamını gör...
andımız
ilkokulda okumak için biribirimizle yarışırdık. sonra da gururla sıramıza dönerdik. ne güzel günlerdi.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği
şaşırmamak.
bu +50 yaş özelliğe kavuşmamda katkısı olan, en başta sevgili ülkeme ve hayatıma giren insanlara teşekkür ederim.
bu +50 yaş özelliğe kavuşmamda katkısı olan, en başta sevgili ülkeme ve hayatıma giren insanlara teşekkür ederim.
devamını gör...
meja (yazar)
el üstünde tutulması gereken ender yazarlardan.
devamını gör...
edvard munch
çığlık isimli eseri ile tanınan norveç asıllı ekspresyonist ressamdır. (bkz: ekspresyonizm) (bkz: dışa vurumculuk)
dışa vurumculuk akımının gelişimine önemli katkıları olmuştur.
dışa vurumculuk akımının gelişimine önemli katkıları olmuştur.
devamını gör...
hayatınızın mottosu olan sözler
denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin.
sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin.
uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
nietzsche
sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin.
uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
nietzsche
devamını gör...
şebnem ferah şarkılarında geçen etkileyici sözler
beni sevmesen, yağmurları sev
bulutlar ağlasın, sen gül güneş doğsun yeniden
gidiyorum gözüm yaşlı, hatıran har yüreğime
sen sev yağmurlari, yağmurlar yagsin uzerime
gidiyorum gözüm yaşli (gözüm yaşlı) ah yine yol, yol üstüne
sen sev yağmurları, yağmurlar yağsın yüzüme
bulutlar ağlasın, sen gül güneş doğsun yeniden
gidiyorum gözüm yaşlı, hatıran har yüreğime
sen sev yağmurlari, yağmurlar yagsin uzerime
gidiyorum gözüm yaşli (gözüm yaşlı) ah yine yol, yol üstüne
sen sev yağmurları, yağmurlar yağsın yüzüme
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
hayatım olan bir defter. o deftere her baktığımda onları hangi hislerle yaźıp çizdiğimi hatırlıyorum ve bu kendimi daha da motive etmeme sebep oluyor. ne yaşarsan yaşa geçmiş geri gelmiyor. ama gelecek senin ellerinde
devamını gör...
yazarları en çok süründüren hastalık
sayesinde dünyada bir başıma kaldığım iki derece astigmat+miyop olan gözümün nazı cilvesi.
istinaden; #934400.
istinaden; #934400.
devamını gör...
sözlük yazarlarını şaşırtan şeyler
ırkçılık hastalığından muzdarip malların arazide sağa sola pislemesine müsamaha gösterilmesi.
malın mallık yapması normal de arazi sahipleri neden izin verir ki beyindeki irinlerini sağa sola saçmalarına. trajikomik.
malın mallık yapması normal de arazi sahipleri neden izin verir ki beyindeki irinlerini sağa sola saçmalarına. trajikomik.
devamını gör...
moderatör olduğum halde istediğim rozeti alamamam rezaleti
saksı değilim ben,en çok bana soracaksınız!isyanını sezdiğim başlık.
devamını gör...
affetmiş gibi yapıp o insandan uzaklaşmak
bu hayatta yaşanmışlıklardan sonra gelinen bir evredir. affetmeyip/affedemeyip, kendini, kırgınlığını, kızgınlığını defalarca anlatmaya çalışıp, anlaşılamamak sonucu, artık anlatmaktan vazgeçip, bir nevi he he diyiştir.
devamını gör...
mutluluk
mutluluk hakkında söylenen çok güzel bir hikaye vardır;
--! spoiler !--
bir gün tanrılar kendi aralarında mutluluğun ne kadar güzel, ne kadar parıltılı bir duygu olduğu hakkında konuşuyorlardı. herkes ondan övgüyle bahsediyor, mutluluk ışıltıyla parlıyordu. sonra onu saklamaya karar verdiler, böyle bir güzelliğe herkes ulaşamamalıydı. nereye saklayacaklarına dair konuşmaya başladılar.
poseidon dedi ki; "denizin en dibine gömelim, kimse erişemez."
ardından güneş tanrısı helios dedi ki; güneş'e saklayalım, ulaşılmasın ona."
en güzel karar tanrılar kralı zeus'tan geldi. "mutluluğu," dedi "insanların içine saklayalım. nasıl olsa oraya bakmak akıllarına gelmez."
--! spoiler !--
böylece mutluluk kalplerimizde kalan, aklımıza gelmeyen bir duygu olarak kaldı.
edit: imla.
--! spoiler !--
bir gün tanrılar kendi aralarında mutluluğun ne kadar güzel, ne kadar parıltılı bir duygu olduğu hakkında konuşuyorlardı. herkes ondan övgüyle bahsediyor, mutluluk ışıltıyla parlıyordu. sonra onu saklamaya karar verdiler, böyle bir güzelliğe herkes ulaşamamalıydı. nereye saklayacaklarına dair konuşmaya başladılar.
poseidon dedi ki; "denizin en dibine gömelim, kimse erişemez."
ardından güneş tanrısı helios dedi ki; güneş'e saklayalım, ulaşılmasın ona."
en güzel karar tanrılar kralı zeus'tan geldi. "mutluluğu," dedi "insanların içine saklayalım. nasıl olsa oraya bakmak akıllarına gelmez."
--! spoiler !--
böylece mutluluk kalplerimizde kalan, aklımıza gelmeyen bir duygu olarak kaldı.
edit: imla.
devamını gör...
