banyo yaparken depreme yakalanmak, karanlık, örümcek.
devamını gör...

pinhani, dön bak dünyaya.
devamını gör...

ocak 2017 - şaşkınbakkal

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

o da bişey mi, regl kanıyla tablo yapan sanatçılar var onedio linki

buna alışsanız iyi olur. çünkü dünya'da feminizm akımı giderek güçleniyor. dalgalara karşı yüzemezsiniz, tek yapacağınız şey kendinizi dalganın akışına bırakmaktır. çünkü bütün dalgalar kıyıya vurur.

kadınların bir mesajı var: tarih boyunca hep kanlı savaşlar oldu. kan hep şiddetin, çatışmanın, zulmün sembolü oldu. oysa barışı ve doğumu simgeleyen tek kan regl kanı'dır. bu, sizin soyut ideal düşüncelerinizden farklı. bu gerçek.

ne o? gerçeklerle yüzleşmek istemiyor musunuz? kafanızı istediğiniz yere çevirin. kadınlar regl olur. çocuk doğurmak için bu biyolojik bir gerekliliktir. bunu kabullenmekten başka çareniz yok. çünkü mutsuz çocuklar mutsuz toplumlar demektir.

regl kanı politik bir mesajdır. artık barışın sembolü beyaz değildir. artık beyaz yenilginin, mağlubiyetin, yozlaşmanın, yobazlığın sembolü olmuştur. ak olan her şey kirlenecektir, kirlenir.

yüz yıllardır erkeklerin yönetimi altında yaşadık. hanedanlık dönemlerinde ülkelerin en parlak yılları çoğunlukla kadınların iktidarında olmuştur. feminizm erkek düşmanlığı değildir. kadınlara fırsat eşitliği sunulmasıdır. anayasa'da kadın erkek eşit yazsa da uygulamada böyle değil.

atatürk bunu 100 sene önce gördü. "ey kahraman türk kadını sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."

bütün dünya atatürk'e niçin hayran biliyor musunuz? o her zaman 100 sene sonrasını görebiliyordu. bunu nasıl yapıyor bilmiyorum ama araştırdığım her konuda her literatürde mutlaka atatürk'ün bir fikri, bir görüşü, bir sözü karşıma çıkıyor. genetik ıslah teknikleri dersindeyim pat atatürk'ün anadolu sığırları ıslahı fikri karşıma çıkıyor. agustus comte okuyorum gene atatürk. kadın hakları araştırıyorum yine atatürk. komünist çin'in kuruluşunu araştırıyorum konu bir şekilde yine atatürk'e geliyor.

feminizm, kadınlara fırsat eşitliği yaratılmasını savunur. reklamlara inanmayın, erkek düşmanı değil kimse. kadınlar erkekleri anlamıyor, erkekler de kadınları. erkek düşmanlığı sorunun kaynağı bu. feminizm politik birşeydir, çükü var diye bir insana kin kusanlar aptal. onu kabul ediyorum. ama her ideolojide kraldan çok kralcı vardır. atatürk bile bu yalaka ve menfaatçi insanlarla çok uğraşmıştır. sanki şimdi durum farklı.
devamını gör...

pandeminin bize kaybettirdiklerindendir. dağılmış olan ingiliz doom metal grubu.
devamını gör...

guillermo del toro'nun 2006 yılında gösterime giren, ''büyülü gerçeklik'' tarzının başyapıtlarından birisi olan filminin türkçe adı.

orjinal adı ise''el laberinto del fauno''...

film ispanya iç savaşının henüz yeni bittiği ve franco rejiminin ispanyol halkının tepesine kabus gibi çöktüğü bir dönemi, küçük bir kız çocuğunun gözünden anlatıyor. bunu öyle bir şekilde yapıyor ki, bir yandan ''ay carmelo''nun tüm melodisi kulaklarınızın içerisinde dans ederken, öte yandan ''küçük prens''in gözünden yıldızlara bakıp, yine onun gözünden yıldızların çiçek açtığını görüyorsunuz.

fantastik bir dünyayı baz alarak, gerçek bir dünyanın politik taşlaması nasıl yapılır sorusunun beyaz perdedeki yanıtı tartışmasız ''pan'ın labirenti''dir.

filmi izlemeyenler de olduğunu düşünerek, mümkün mertebe ipucu vermekten uzak durmak iyi olacak. o yüzden karakterleri ve karakterlerin kimi/neyi temsil ettiği kısmına hiç girmeyeceğim.

zira herkes, kendi dünya penceresinden bakıp, gerekli eşleştirmeleri yapacaktır diye düşünüyorum.

onun yerine filmle ilgili bir kaç anekdot aktarmak daha isabetli olacaktır sanırım.

filmin ismiyle başlayalım. yönetmen'in de altını çizdiği üzere filmin adının, ingilizce ''pan’s labyrinth'' olarak çevrilmesi aslında bir çeviri hatası.

filmin orjinal isminde geçen ''fauno'' esasen roma mitolojisindeki ''faun''. pan ile benzerlikleri olsa da, onu yunan mitolojisinde karşılayan karakter ''satir''ler. filmi izlerken bu nokta göz önünde bulundurulmalı zira filmi ilk izleyişimde ben de aynı yanılgıya düşmüştüm ve bu durumu filmdeki bir açık olarak değerlendirmiştim. tabi baltayı taşa vurduğumuzu sonrasında öğrenmiş olduk. ***

filmin müziklerini javier navarrete yapmış ki, filmden sonra dinlediğinizde bile sizi farklı diyarlara götürüyor.

''pan'ın labirenti''ni izlediyseniz, ''şeytan'ın belkemiği''ni de izlemenizde fayda olacaktır. her iki filmi izlememiş olanlar içinse mantıklı olan önce ''şeytan'ın belkemiği''ni izlemek olacaktır. böylece hem ''pan'ın labirenti'' hakkında bir sürü teori üretebilme fırsatı elinize geçecek, hem de dost meclislerinde tartışacak güzel bir mevzunuz olacaktır.

şu güzel görseli de ekler kaçarım... herkese iyi seyirler **

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

başka gezegende yaşam ihtimaliyle başka gezegende zeki yaşam formu olması ihtimali çok farklı mevzular. yaşam ile zeki yaşam formunu eşleştirebiliyor olmamız bu konuda ufkumuzun ne kadar gelişmiş olduğuna ayna tutuyor zaten.
devamını gör...

herkesin tercihine sonsuz saygı duyuyorum ama kendi tercih ve fikrime göre de çok büyük aptallık. elbette interaktif sözlükler bu işler için ideal gibi görünüyor. neticede insanlar bilgi birikimlerini, düşüncelerini, hislerini döküyorlar buraya. ama çok büyük bir sorun var: bütün bunlar anonim bir kimlik arkasında yapılıyor. yani o her bir girisinden ayrı ayrı etkilendiğiniz, her satırına aşık olduğunuz, tatlı yanaklarından bir buse almak istediğiniz o yazarın ansızın gür sakalları, pala bıyıkları batıverirse ne yapacaksınız? ya da birdenbire böbrekleriniz uçup gidiverirse? peki siz canım kadınlar; ya o kültürlü bey nargile tiryakisi, mahallenin bıçkın delikanlısı, asabi hanzo çıkıverirse?

yapmayın. keyifle okuyun, beğeniyle takip edin, her bir girisinin tiryakisi olun ama gönül işlerine girmeyin. demedi demeyin.

bir de kusura bakmayın ama çok büyük öküzlük ya. "ahaha canım ne güzel bahsetmişsin kafka'dan, bu arada üstünde ne var?" bu ne be?
devamını gör...

bir de senin klavyenden çıkanla monitörde gördüğünün aynı olmadığının farkında değil misin acaba? şekli vardır.

ismail abinin meşhur "senin ağzından çıkanla kulağının duyduğunun aynı olmadığının farkında değil misin acaba?" sözünün sözlükçesidir.
devamını gör...

mutlu bir gelecek.
devamını gör...

dedem(annemin babası) kanser hastası olduğu için annemin evlenmesini istiyormuş. o sıralar teyzemin yanında annemi gören babam, ilk görüşte işte bu demiş...istemeye gelmiş.
gezmeye çıktıkları ilk gün bir fotoğraf çekilmişler, başlarda istemeyen annem, fotoğraftan çok etkilenmiş.
evlenmişler, bir yıl sonra dedem vefat etmiş.
gözü arkada kalmadı. 32 yıl olmuş.
devamını gör...

katılmadığım başlık. "nickini renklendirmek için deli gibi 5000 puan" toplayanların değil, zaten toplamış olduğu puanları "bari şuna yatırayım" diye düşünenlerin yaptığı, üstünlükle ilgisi olmayan bir eylem çünkü bu.

ben de almıştım, süresi bitti. hevesimi aldığımdan bir kez daha "yeşermeyi" düşünmüyorum.

kendini bunu yaparak (hatta herhangi bir şey yaparak) üstün gören de varsa, bir doktora görünsün derim.
devamını gör...

(bkz: allah)
devamını gör...

ilk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan.*
oğuz atay-tutunamayanlar
devamını gör...

insanların tutunması için konulan direklere, bütün vücudunu yaslayan tiplerdir.
devamını gör...

sanatsız kalan milletlerin damarları üst üste binince olan fıtık türü.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir mide hastalığının belirtilerinde artışa neden olan yiyecek ya da hareketler.

mesela herhangi bir yiyeceği yatmadan en az 2 saat önce yemezseniz, mide yanmasıyla uyanabilirsiniz gecenin köründe. çok yağlı, çok baharatlı, çok gazlı yiyecek ve içecekler, kızartmalar, kafein gibi, birçok rahatsızlıkta ilk olarak yasaklanan gıdaların tamamı reflüyü de azdırır.

yemek esnasında su ya da başka sıvıların alımı reflüyü azdırır.

stres de bir faktör tabi. her yerden çıkmasa olmaz zaten.

midenize iyi bakın çünkü proton pomba inhibitörleri denen ilaç grubunun uzun vadeli kullanımı kansere yol açıyor.
devamını gör...

makas alıp kaşlarımı kesmiştim.
devamını gör...

iş ve trafik kazalarındaki darbeler, çığ düşmesi ile kar kitlesinin altıda kalmak crush sendromuna yol açsa da en sık ve yaygın neden deprem sebebiyle göçük altında kalmaktır. vücudun bir kısmı bir yere sıkışır ve kaslar kan gitmediği için ölmeye başladıkça toksik madde salgılar, daha sonra toksinler vücuda yayılır.
crush sendromu ilk olarak 1909 yılındaki messina depremi'nde tanımlanmış, depremden sağ kurtulan kişilerin halsizlik ve ödem gibi belirtiler ile öldükleri izlenmiştir.
devamını gör...

o kadar da pahalı değil, zaten indirimdeydi.
kendime en çok söylediğim yalan olur kendisi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim