eskiden fakirlik şimdi ise nimet sayılan şeyler
emaye ve bakır mutfak eşyaları. nenesinden kalanları çöpe atanlar şimdilerde tatlı telaşlarla korkunç paralara çeyizine alıyor.
devamını gör...
depresif kişilik
olayların hep kötü tarafını görme eğilimi gösteren kişiliklerdir. kendilerine güvenleri yoktur ve başkaları bu kişileri takdir etse bile yetersiz ve suçlu hissederler. işler yolunda da gitse hep hüzünlü bir mizaçları vardır ve mutlu olaylardan bile az zevk alırlar.
onların gözünde kendileri yetersiz, hayat zor ve haksızlıklarla dolu, gelecek ise tüm olumsuzluğu ile gelecektir. depresif kişiliğin nedeni biyolojik veya çevresel olabilir, hatta ikisi de önemli bir rol oynar.
--- alıntı ---
depresif kişilikler nasıl idare edilir?
şunları yapın:
- sorular sorarak dikkatini olumlu yönlere çekin.
- onu dikkate aldığınızı gösterin.
- onu bir psikoloğa/ psikoterapiste görünme konusunda ikna edin.
şunları yapmayın:
- ona kendine gelmesini, canlanmasını söylemeyin.
- onu azarlamayın, ahlak dersi vermeyin.
- içinde bulunduğu durgunluğa sürüklenmeyin.
alıntı için kaynakça: françois lelord, christophe andre ''zor kişiliklerle yaşamak'', sayfa: 198.
onların gözünde kendileri yetersiz, hayat zor ve haksızlıklarla dolu, gelecek ise tüm olumsuzluğu ile gelecektir. depresif kişiliğin nedeni biyolojik veya çevresel olabilir, hatta ikisi de önemli bir rol oynar.
--- alıntı ---
depresif kişilikler nasıl idare edilir?
şunları yapın:
- sorular sorarak dikkatini olumlu yönlere çekin.
- onu dikkate aldığınızı gösterin.
- onu bir psikoloğa/ psikoterapiste görünme konusunda ikna edin.
şunları yapmayın:
- ona kendine gelmesini, canlanmasını söylemeyin.
- onu azarlamayın, ahlak dersi vermeyin.
- içinde bulunduğu durgunluğa sürüklenmeyin.
alıntı için kaynakça: françois lelord, christophe andre ''zor kişiliklerle yaşamak'', sayfa: 198.
devamını gör...
bildirim gelince sevinen yazar
o kadar mutlu oluyorum ki oamxoancoanfown
devamını gör...
flood
24 saati gecmeksizin birden fazla girilen tanima verilen adlandirmadir. bu kuralin temel nedeni baslik altlarinda cikabilecek karsilikli sozlu tartismalari onlemektir. silinen tanimdaki yazilanlarin ilk tanima eklenmesi zaten yazarlara tavsiye edilir bu format disi degildir. yapilan edit ustteki alttaki, sagdaki soldaki yazara cevap/ satasma niteligindeyse " basliktan bagimsiz cevap niteliginde tanim" olmasindan oturu yine silinir.
diyelim ki yine alttaki usteki, sagdaki soldaki yazar, diger flood yapan yazarin silinen tanimini baz alip yorum yapmissa eger "ilgili tanim silinmistir, dilerseniz taniminizi duzenleyin/silin" diye bildirim gecilir.
ekstra bu kural yazarlarin belirli/belirsiz araliklarla tanim girmesiyle (uplanmasiyla) basliklari sol akisa düşürmesine, dolayisiyla akisin inorganik bir sekilde sekillenmesine dolayli yoldan engellemektedir.
sonuc itibariyla her iki koşul icin de gerekli bir kuraldir...
ayrica; (bkz: bence fikirleri var sadece geniş düşünüyorlar)
diyelim ki yine alttaki usteki, sagdaki soldaki yazar, diger flood yapan yazarin silinen tanimini baz alip yorum yapmissa eger "ilgili tanim silinmistir, dilerseniz taniminizi duzenleyin/silin" diye bildirim gecilir.
ekstra bu kural yazarlarin belirli/belirsiz araliklarla tanim girmesiyle (uplanmasiyla) basliklari sol akisa düşürmesine, dolayisiyla akisin inorganik bir sekilde sekillenmesine dolayli yoldan engellemektedir.
sonuc itibariyla her iki koşul icin de gerekli bir kuraldir...
ayrica; (bkz: bence fikirleri var sadece geniş düşünüyorlar)
devamını gör...
pontiac
pontiac, 1720 - 1769. fransa ve kızılderili savaşı'nda, fransa'nın britanya imparatorluğuna yenilmesi ve o zamanlar new france diye anılan kanadaya, ingiliz ordusu ve göçmenlerin gelmesi üzerine, 1763'te isyan başlatan ottawa kabilesinin reisidir.
büyük göller bölgesindeki ottawa, ojibwe, potawatomi, miami, shawnee, sauk, kickapoo, menominee, winnebago ve huron... kabilelerini birleştirmiş ve her kabileyi en yakın kale yada yerleşim yerlerine saldırtmıştır. pontiac'ın planı iyi uygulandı ve birçok yerde askerleri ve yerleşimcileri yok edebildiler. ama sonu gelmeyen ingiliz ordularına karşı 1766'da barış yapmak zorunda kaldı.
1769'da peoria kabilesini ziyaret ederken bir kızılderili tarafından öldürülmüştür. onu öldüren kızılderilinin, yeniden isyan edeceğine dair şüphelenen ingilizler tarafından tutulduğu söyleniyor.
büyük göller bölgesindeki ottawa, ojibwe, potawatomi, miami, shawnee, sauk, kickapoo, menominee, winnebago ve huron... kabilelerini birleştirmiş ve her kabileyi en yakın kale yada yerleşim yerlerine saldırtmıştır. pontiac'ın planı iyi uygulandı ve birçok yerde askerleri ve yerleşimcileri yok edebildiler. ama sonu gelmeyen ingiliz ordularına karşı 1766'da barış yapmak zorunda kaldı.
1769'da peoria kabilesini ziyaret ederken bir kızılderili tarafından öldürülmüştür. onu öldüren kızılderilinin, yeniden isyan edeceğine dair şüphelenen ingilizler tarafından tutulduğu söyleniyor.
devamını gör...
ciddi konulardan sıkılmak
son zamanlarda içinde bulunduğum durumdur.
siyaset, meslek, iş, insan hayatı, sosyolojik değerlendirmeler, psikolojik değerlendirmeler, ekonomi...
hepsi sıktı. duygularıma yol verip felekten bir hayat yaşamak ister duruma geldim.
eğitim hayatım, meslek hayatım, başarılarım, ailem ve daha nicesi beni bu sıkıcı hayata bağlıyor. sanırım hiçbir zaman o istediğim düzensiz, duygu yoğunluklu hayatı yaşayamayacağım.
siyaset, meslek, iş, insan hayatı, sosyolojik değerlendirmeler, psikolojik değerlendirmeler, ekonomi...
hepsi sıktı. duygularıma yol verip felekten bir hayat yaşamak ister duruma geldim.
eğitim hayatım, meslek hayatım, başarılarım, ailem ve daha nicesi beni bu sıkıcı hayata bağlıyor. sanırım hiçbir zaman o istediğim düzensiz, duygu yoğunluklu hayatı yaşayamayacağım.
devamını gör...
halkı açlıktan kırılırken durmadan saray yaptırıp uçak alan halk adamı cumhurbaşkanı
tam olarak hatırlamıyorum ama galiba uganda ya da patagonya cumhurbaşkanı. enflasyon ve işsizlik almış başına gitmiş, insanlar açlıktan, çaresizlikten intihar noktasına gelmişken, bu millet sevdalısı arkadaş ne uçağa ne de saraya doyar. kendi yaptığı israf yetmiyormuş gibi, yakın çevresinin ceplerini de halkın parasıyla doldurur. müteahhitler servetine servet ekledikçe memnuniyet duyar. neyse ki afrika ya da güney amerika ülkesi değiliz. kıymetini bilin bence.
devamını gör...
aribert heim
avusturyalı tıp doktorudur. iki tane lakabı vardır, en çok bilineni dr. death= doktor ölüm olup diğer lakabıda butcher of mauthausen=mauthausen kasabıdır.
1914 de doğmuş, 1935 yılında avusturya yerel nazi partisine üye olmuştur. 1940 da hitler'in elit waffen ss' ine katılmak için gönüllü olur. ss doktoru olarak sachsenhausen (1940), buchenwald (1941) ve mauthausen (1941) toplama kamplarında görev yapar. auschwitz toplama kampında görev yapan ss doktoru joseph mengele'ninkine benzer korkunç deneyler yapar. bunlara deney demek aslında lafın gelişidir. yaptıkları bırakın bir doktorun, bir insanın insana hatta herhangi bir canlıya yapmaya aklına bile getiremeyeceği türdendir.
anestezi vermeden yahudi mahkumları ameliyat etmek ve bu şekilde ne kadar acıya dayanabildiklerini gözlemlemek, mahkumların kalbine benzin ve diğer sıvıları enjekte ederek hangisinin daha çabuk öldürdüğünü görmek, sağlıklı mahkumların organlarını ameliyatla çıkarmak ve ardından onları ameliyat masasında ölüme terk etmek bu manyağın en büyük zevkidir. bunları yaparken sürekli elindeki kronometre ile ölüme giden sürecin zamanını tuttuğuda söylenir.
savaş boyunca yukarıda saydığım gibi insanlığa sığmayacak tıbbi deneylerde (!) bulunmuştur. savaşın sonuna doğru amerikan birliklerince yakalınır ve bir kampta esir tutulur. daha sonra hala bilinmeyen bir nedenden dolayı gene amerikalılarca serbest bırakılır. serbest bırakıldıktan sonra heim, karısı ve iki oğluyla birlikte yaşadığı alman kaplıca kasabası baden-baden'de jinekolog olarak çalışır. 1962'de, tutuklanması için bir mahkeme kararı çıkartılır, bunun haberinide (her nasılsa) önceden alır ve ortadan kaybolur.
seneler sonra kendisinin mısır'da olduğu ve tarek hüseyin farid adı ile yaşadığı, 1992' de öldüğü resmi makamlarca açıklanır. ateşi bol olsun manyağın.
sevgili ozgur1ey' in #1039162 tanımını okuyunca mauthausen toplama kampı ile ilgili olduğu için bunu yazayım dedim, umarım beğenir. kendisinin yukarıda bahsettiğim tanımını mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum, muhteşem olmuş. ikinci dünya savaşına meraklıysanız belgesel tadındaki tanımından büyük zevk alacaksınız.
zamanında yazmış olduğum şu tanımımada bakabilirsiniz. #219672
1914 de doğmuş, 1935 yılında avusturya yerel nazi partisine üye olmuştur. 1940 da hitler'in elit waffen ss' ine katılmak için gönüllü olur. ss doktoru olarak sachsenhausen (1940), buchenwald (1941) ve mauthausen (1941) toplama kamplarında görev yapar. auschwitz toplama kampında görev yapan ss doktoru joseph mengele'ninkine benzer korkunç deneyler yapar. bunlara deney demek aslında lafın gelişidir. yaptıkları bırakın bir doktorun, bir insanın insana hatta herhangi bir canlıya yapmaya aklına bile getiremeyeceği türdendir.
anestezi vermeden yahudi mahkumları ameliyat etmek ve bu şekilde ne kadar acıya dayanabildiklerini gözlemlemek, mahkumların kalbine benzin ve diğer sıvıları enjekte ederek hangisinin daha çabuk öldürdüğünü görmek, sağlıklı mahkumların organlarını ameliyatla çıkarmak ve ardından onları ameliyat masasında ölüme terk etmek bu manyağın en büyük zevkidir. bunları yaparken sürekli elindeki kronometre ile ölüme giden sürecin zamanını tuttuğuda söylenir.
savaş boyunca yukarıda saydığım gibi insanlığa sığmayacak tıbbi deneylerde (!) bulunmuştur. savaşın sonuna doğru amerikan birliklerince yakalınır ve bir kampta esir tutulur. daha sonra hala bilinmeyen bir nedenden dolayı gene amerikalılarca serbest bırakılır. serbest bırakıldıktan sonra heim, karısı ve iki oğluyla birlikte yaşadığı alman kaplıca kasabası baden-baden'de jinekolog olarak çalışır. 1962'de, tutuklanması için bir mahkeme kararı çıkartılır, bunun haberinide (her nasılsa) önceden alır ve ortadan kaybolur.
seneler sonra kendisinin mısır'da olduğu ve tarek hüseyin farid adı ile yaşadığı, 1992' de öldüğü resmi makamlarca açıklanır. ateşi bol olsun manyağın.
sevgili ozgur1ey' in #1039162 tanımını okuyunca mauthausen toplama kampı ile ilgili olduğu için bunu yazayım dedim, umarım beğenir. kendisinin yukarıda bahsettiğim tanımını mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum, muhteşem olmuş. ikinci dünya savaşına meraklıysanız belgesel tadındaki tanımından büyük zevk alacaksınız.
zamanında yazmış olduğum şu tanımımada bakabilirsiniz. #219672
devamını gör...
muharrem ince'nin yüzde elli artı bir oy alacağını söylemesi
doğu perinçek'in yüzde elli artı bir oy alma olasılığı bile daha fazladır
devamını gör...
kalbi kırılmış bir kadının yapabilecekleri
yapabileceği en ağır şey onu kıran insanı hiç var olmamış gibi yoksaymasıdır.
devamını gör...
dibe vurmuş insanlara tavsiyeler
yalnız kalmasın, anonim bile olsa konuşacak birini bulsun. yalnızlık insanı dipten daha dibe çeker.
devamını gör...
ingiltere'ye yerleşmeye karar vermek
mantıklı bir eylemdir. benim de belki de en büyük hayalimdir. çok kültürlü yapısı oldukça hoşuma gidiyor. kalifiyeli bir insan olarak gidilirse ortamlar da güzel. yani umarım güzeldir.* inşallah bir gün gerçekleşir ve bu tanımı editlerim. bir de british birini aldık mı, tamamdir.
devamını gör...
sünbülzade vehbi
ağırlıklı olarak rücû tarzı eserler vermiş, oldukça ilginç bir şiiriyle (aşağıda vereceğim şiiri) tanınan 18. yüzyıl divan edebiyatı şairi.
devletin resmi yazışmalarını düzenleme görevi, anlatım ve yazı konusundaki yeteneği nedeniyle kendisine verilen vehbi, mali işlerle ilgili görevler de yapmıştır. ı. abdülhamid tarafından iran'a elçi olarak gönderildiğinde, bağdat valisi ile bir anlaşmazlık yaşar ve idamına karar verilir. ancak daha sonra affedilir.
divan, münşeât, tuhfe-i vehbî, şevk-engiz, nuhfe-i vehbî ve lutfiye-i vehbî, bilinen eserleridir.
***
tüm bu eserlerin yanında onu tanımamızı sağlayan en önemli şiiri odur ki, rivayete göre padişahın ona "öyle bir şey yaz ki, ilk satırını okuduğumda seni öldürmek, ikinciyi okuduğumda ödüllendirmek isteyeyim." demesiyle yazılmıştır. ortaya çıkan şey budur:
azm-ü hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
kese ile sabunu, rahat etsin cism-ü can.
lal-ı şarab içirem ve ıslatıp geçirem,
parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahşan.
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
lale ile sümbülü kâkülüne nevcivan.
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
salınarak giderken arkandan ben sokayım,
ard eteğin beline, olmasın çamur aman!
kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
sahtiyandan çizmeyi, olasın yola revan.
öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
düşmanının bağrına hançerimi nâgehan.
eğer arzu edersen ben ağzına vereyim,
yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
herkese vermektesin, bir de bana versene
avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.
sen her dâim gelesin, ben vehbi'ye veresin,
esselamun aleyküm ve aleykümesselam..
devletin resmi yazışmalarını düzenleme görevi, anlatım ve yazı konusundaki yeteneği nedeniyle kendisine verilen vehbi, mali işlerle ilgili görevler de yapmıştır. ı. abdülhamid tarafından iran'a elçi olarak gönderildiğinde, bağdat valisi ile bir anlaşmazlık yaşar ve idamına karar verilir. ancak daha sonra affedilir.
divan, münşeât, tuhfe-i vehbî, şevk-engiz, nuhfe-i vehbî ve lutfiye-i vehbî, bilinen eserleridir.
***
tüm bu eserlerin yanında onu tanımamızı sağlayan en önemli şiiri odur ki, rivayete göre padişahın ona "öyle bir şey yaz ki, ilk satırını okuduğumda seni öldürmek, ikinciyi okuduğumda ödüllendirmek isteyeyim." demesiyle yazılmıştır. ortaya çıkan şey budur:
azm-ü hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
kese ile sabunu, rahat etsin cism-ü can.
lal-ı şarab içirem ve ıslatıp geçirem,
parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahşan.
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
lale ile sümbülü kâkülüne nevcivan.
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
salınarak giderken arkandan ben sokayım,
ard eteğin beline, olmasın çamur aman!
kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
sahtiyandan çizmeyi, olasın yola revan.
öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
düşmanının bağrına hançerimi nâgehan.
eğer arzu edersen ben ağzına vereyim,
yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
herkese vermektesin, bir de bana versene
avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.
sen her dâim gelesin, ben vehbi'ye veresin,
esselamun aleyküm ve aleykümesselam..
devamını gör...
dövme yaptıran insan
dövme yaptırarak cenabet, yaşlılığımda poşet ciltli bir ihtiyar olacağımı ve yine başlık sayesinde ne kadar zavallı bir insan olduğumu anladım.
insanların tercihlerine bu kadar sert eleştiri keşke yapılmasaydı.
insanların tercihlerine bu kadar sert eleştiri keşke yapılmasaydı.
devamını gör...
terapi niteliğindeki alışkanlıklar
çay + künefe.
devamını gör...
daddy (yazar)
tanımış olduğum en cömert yazardır, var olsun.
devamını gör...
normal sözlük'ün 30 yaş üstü yazar kaynaması
sözlüğün kalitesini artıran bir durumdur. keyfini çıkartın gençler.
devamını gör...
koku
eş seçiminde etkileri olan bir duyu.
`major histocompatibility complex` (`mhc`) (doku uyumu) genlerinin farklılığı insan eş seçiminde etkili. mhc genlerinin bulunduğu genetik lokusta kokuyla ilgili genler de var. bir mhc kodlanırken onun çevresindeki koku reseptörleri de kodlanıyor demek ki. paket program gibi düşünün.
erkeklere 2 gün süreyle t-shirt giydirip sonra bu t-shirtleri alıp kadınlara koklatıyorlar. kadınlardan t-shirtlerin kokusuna göre çekiciliğini puanlamasını istiyorlar. sonuç olarak kadınlar kendilerinden farklı `human leukocyte antigen` (`hla`) (mhc ile aynı şey) taşıyan erkeklerin kokusunu daha çekici buluyor. üstüne üstlük, bu kokuların sahiplerini şu anki ya da geçmişte ciddi düşündükeri partnerlerine benzetiyorlar kaynak: rspb.royalsocietypublishing....
aynı deneyi erkeklerle de gerçekleştiriyorlar. ama kadın kokusunun farklı olup olmamasının cinsel yönelimle alakası olmadığını buluyorlar kaynak: beheco.oxfordjournals.org/c...
sonuç: "bu adamdan iyi baba olur mu" sorusuna kadınlar erkekleri koklayarak ulaşabiliyor. farklı genler taşıyan bireyler birbirlerine güzel kokarken benzer genleri taşıyanlar kötü kokuyormuş. farklı genleri taşıyan insanların çiftleşmesinden ise gen havuzu çeşitlenir, genetik varyasyon artar, immün sistem daha güçlü kuvvetli olur az hasta olursunuz. altında yatan sebep özetle bu. tamamen evrimsel bir mekanizma.
`major histocompatibility complex` (`mhc`) (doku uyumu) genlerinin farklılığı insan eş seçiminde etkili. mhc genlerinin bulunduğu genetik lokusta kokuyla ilgili genler de var. bir mhc kodlanırken onun çevresindeki koku reseptörleri de kodlanıyor demek ki. paket program gibi düşünün.
erkeklere 2 gün süreyle t-shirt giydirip sonra bu t-shirtleri alıp kadınlara koklatıyorlar. kadınlardan t-shirtlerin kokusuna göre çekiciliğini puanlamasını istiyorlar. sonuç olarak kadınlar kendilerinden farklı `human leukocyte antigen` (`hla`) (mhc ile aynı şey) taşıyan erkeklerin kokusunu daha çekici buluyor. üstüne üstlük, bu kokuların sahiplerini şu anki ya da geçmişte ciddi düşündükeri partnerlerine benzetiyorlar kaynak: rspb.royalsocietypublishing....
aynı deneyi erkeklerle de gerçekleştiriyorlar. ama kadın kokusunun farklı olup olmamasının cinsel yönelimle alakası olmadığını buluyorlar kaynak: beheco.oxfordjournals.org/c...
sonuç: "bu adamdan iyi baba olur mu" sorusuna kadınlar erkekleri koklayarak ulaşabiliyor. farklı genler taşıyan bireyler birbirlerine güzel kokarken benzer genleri taşıyanlar kötü kokuyormuş. farklı genleri taşıyan insanların çiftleşmesinden ise gen havuzu çeşitlenir, genetik varyasyon artar, immün sistem daha güçlü kuvvetli olur az hasta olursunuz. altında yatan sebep özetle bu. tamamen evrimsel bir mekanizma.
devamını gör...