“mean corpuscular hemoglobin” ifadesinin kısaltması olan mch, “ortalama eritrosit hemoglobini” değeri olarak çevrilebilir. mch değeri, eritrosit hücrelerindeki hemoglobin miktarı hakkında bilgi verir. bu sayede kırmızı kan hücrelerinde yeterli oranda hemoglobin olup olmadığı ve vücuttaki toplam hemoglobin miktarı gibi bilgiler sağlar.

sağlıklı bireylerde mch değeri 27 – 31 pg olarak hesaplanmıştır. bu değer temelde kemik iliğinde üretilen kırmızı hücre boyutuna, kırmızı hücre miktarına ve vücuttaki toplam demir miktarına bağlı olarak oluşur.

mch değeri belirtilen referans aralığından düşükse, kişide kırmızı kan hücresinin üretiminden veya vücuttaki demir miktarıyla alakalı bir sorunun varlığından bahsedilebilir. mch düşüklüğü vücutta birtakım belirtiler gösterir. bu belirtiler şu şekildedir:
-ciltte solukluk
halsizlik – yorgunluk
çarpıntı
huzursuzluk
iştahsızlık
saçlarda dökülme
çocuklarda dikkatsizlik ve konsantrasyon güçlüğü
özellikle çocuklarda, çok ağlama ve katılma nöbetleri
tırnaklarda kırılmaya yatkınlık veya şekil bozukluğu

mch düşüklüğü gibi, referans değerin üzerindeki mch değerleri de çeşitli sağlık sorunlarına işaret edebilir. bu durumda kırmızı kan hücrelerinde olması gerekenden daha yoğun şekilde hemoglobin miktarı tespit edilir. mch yüksekliğinde görülen belirtiler şu şekildedir:
-halsizlik – yorgunluk
ciltte solukluk
iştahsızlık ve kilo kaybı
tırnaklarda kırılganlık
çarpıntı
ishal
nefes darlığı
konsantrasyonda azalma ve dikkat eksikliği
unutkanlık
devamını gör...

iki adet dünyanın yedi harikası listesi vardır. ikincisi #710640'lu tanımda geçen listedir. listedeki en olmaması gereken yapı kurtarıcı isa heykelidir. ama eleştiriyi yapma amacım dini inancım değil. sebebi 1922–1931 yılları arasında yapılmış bir heykel olması. bu dönemde böyle bir heykel yapılmasının ilginç bir tarafı bana kalırsa yoktur. diğerlerinin yapımı çok eski zamanlara dayanırken ( en yeni zamanlısı tac mahaldir. onun yapımı da 1631-1654 yılları arasındadır.) bu yapı 100. yılını bile doldurmamıştır. tarihi bir liste değil tabii ki ancak listenin niteliğine bakılırsa o dönemlerde böyle eserlerin olması onları harika yapıyor zaten. ilk listedeki keops piramidi buraya alınabilir veya illa dini propaganda için bu eser listeye girmişse veya benim bu sebeple eleştirdiğim düşünülüyorsa en azından la sagrada familia kilisesi bari bu listede onun yerine yer almalıdır. illa heykel koyacağız diyorlarsa abd'deki özgürlük heykeli bile bu heykelden daha mantıklıdır.(bu bile değil de illa heykel olacak diyorlarsa) çünkü 1875–1886 yılları arasında yapılmıştır ve 93 metredir. kurtarıcı isa heykeli ise 38 metredir. ilk listeye gelecek olursak. antik zamanda inşa edilmiş ve günümüzde sadece keops piramidi'nin ayakta kaldığı listedir. bunlar;

- keops piramidi - mısır
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

- babil'in asma bahçeleri - mezopotamya
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

- zeus heykeli - yunanistan/olimpos dağı
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

- rodos heykeli - rodos adası
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

- iskenderiye feneri - mısır
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

- kral mausollos'un mezarı (halikarnas mozolesi) - türkiye/bodrum
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

- artemis tapınağı - türkiye/izmir
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çok şaşkınım 2 haftadır kimse küfür etmiyor ölcem mi ya doğru söyleyin.
devamını gör...

tatil dönüşü yoldan 20 kiloluk bir bal kabağı almıştım. iyiki almışım. canım sıkıldıkça o balkondan bu balkona, mutfaktan salona yuvarlamak suretiyle yer değiştirip duruyorum. banada eğlence oluyor. olmadı pikniğe götürür fotoğraf çekerim daha olmadı bir kazan kabak çorbası yapar konu komşuya veririm daha olmadı kabak tatlısı yapar hayrıma dağıtırım.
devamını gör...

ben canlandım da hep yanlış canlandım:)

t: canlansa da yanlış canlanabilecek yazardır.
devamını gör...

vapura binmek..
devamını gör...

arkadaşlar video bu..
akp’li dayının trajikomik videosu

“bu hükümete ben kellemi veririm.” derecesinde sorgulamıyor.

izlerken sinirden gülebilirsiniz, aklı kullanmanın ne kadar önemli bir potansiyel davranış olduğunu fark edebilirsiniz.

nasıl beyni yıkanmışsa artık
1800₺ maaşın hayli yettiğini çocuk okutup 350₺ kira ödediğini,
12 yıllık kazak 20 yıllık pantolon giyip sen de böyle yapacaksın ne gereği var demesi,
donundan atletinden yırttığı şeyle mendil yapıp (kim bilir ne kadar bakteri vardır.)
bununla övünen bir adet itaatkar akp’ye biat eden koyun bir dayıdır.

ülkede hukuk yok. adalet yok. torpil var.
kadına şiddeti caydıran önlemli (bkz: istanbul sözleşmesi) nedir?
halktan o kadar destek görmesine rağmen bir gece yarısı tek bir adamın emriyle feshedilmesi..

ülkede kadın, çocuk, hayvan, ağaç olmak; ezilmenin, hor görülmenin, mal olarak görülmenin, öldürülmenin en kolay yolu.

ataerkil zihniyetle bazı anneler(!) tarafından yetiştirilen erkeklerin(bkz: oğlum amcana göstersene. kızını dövmeyen dizini döver. kol kırılır yen içinde kalır.)

benim dediğim olmalı sadece benim egom tatmin olmalı, her dediğimi yapıp bana itaat etmeli cinsel ilişkiye kocası istediği zaman girmezse bu günahtır dine uymaz haindir fetöcüdür.
tek işi yemek bulaşık temizlik mutfak robotluğu ve kocasının istekleri yerine getirmek olan kadın
benim sözüme karşı gelirse yaşamasının ne anlamı var? ‘zihniyetinde’ olan erkeklerin öldürdüğü kadınlar, kadınlarımız..

1 yılda türkiyede 500ü aşkın kadın öldürüldü.
kadınlar gününde 8 martta bile öldürüldü taciz edildi şiddete uğradı.

katiller nerde? cezalarını çektiler mi?
ders aldılar mı? yoksa neredeyse hepsi serbest mi?
serbestler değil mi?(bkz: ümitcan uygun)
ülkede hukukun olamadığının bir diğer örneği daha.

eğitim yok. öğrenme yok. gelişme yok.ezber var.
(fetö dönemi ne kadar soruların çalındığını ve kendi adamlarını istediği dereceye yerleştirdiklerini internetten bakabilirisiniz.)

yenilik yok. üretim yok. tüketim çok var hatsafada zaten

50 binlik arabayı 200 bine satmak, ötv vergileri..
gerçek fiyatının hep bilmem kaç katı fiyatına satılan çoğu şey.

para kaçakçılığı kendi adamlarına inşaat yerlerine hep o 5 firmaya ihale vermek
sadece kendi adamlarını zengin etmek.
düzgün olan yolu bozmak ranta açmak.
ülkeyi satmak ülkenin doğal güzelliklerini kaz dağını vs vs vs..diğer ülkelerde olmayan güzellikleri özellikle katarlara ve diğerlerine satmak hemde onlara göre çok ucuz meblağlara.

tarıma destek vermemek kendi tuzum kuru olsun başka hiçbir şey umrumda değil düşüncesi.

yüksel ithalat dışardan alma oranı ve yerlerde olan ihracat oranı dışarıya mal satımı.

sarayım 1500 odalı onun günlük masrafları zaten 1 milyon karımın da çantası 140 bin dolarlık hermes çanta ama müslümanlar zor zamanlarda sabredenlerdir o yüzden sabredin diyen

bu yılda yeni 48 makam aracı (mercedes yine galiba) alıp 2 yeni saray yaptıracak biri kışlık bir yazlık olucak bak çok önemli ülkenin en büyük ihtiyacı!

türk dizilerinin hepsinin aşk üçgeninde ve aynı mantıkla döndüğü genelde çoğunu koredeki dizilerden ya da amerika dizilerinin senaryolarından arak copy paste 18 dizi var bildiğim yabancılardan gavur dediğiniz kişilerden uyarlanmış.

dikkat çekmek istediğim şey: türk dizilerin hepsinde kadına şiddetin normal olduğu onu ezmek gerektiği sübliminal olarak işleniyor
toplum normu haline getiriliyor.
sanki normal bir şeymiş ve bu olabilirmiş gibi.

(bkz: sen anlat karadeniz, zorla evlendirilen zorla tecavüz edilen başka biriyle göz teması kurduğu için parmakları kırılan kadının reyring rekorları kırdığı dizi)
(bkz: masumiyet, daha 18 yaşındayken yasak ilişki yaşayıp hamile kalıp zengin iş adamı onu istemeyince şiddet uygulayıp bebeğini düşürmesine rağmen hala adamın peşinden koşan kadın. bu da çok izleniyor)
(bkz: sadakatsiz, doktor karısını aldatan adamın normal bir şeymiş gibi yine eski karısına asılması her gün 3 ününde birbiriyle içli dışlı olması entrikalar dedikodular gereksiz havalanmalar bir sürü mantık hatası ve metres kızın hikayesinin malum partinin yaşamını ve görüşlerini iyi yansıttığını düşünüyorum.)


19 yılda ülke 50 yıl geriye gitti.
bunun hesabını kim ödeyecek?
bunca geleceği mahvetmenin hesabını kim verecek?

kuran okuyor eşinin başı kapalı siyasal islamcı diye oy verdiğiniz adeta taptığınız adam islama gerçekten inansaydı o kadar kul hakkı yer miydi?

17 aralık kaç yıl önce çalma olayları sızdı bilal paralı aldın mı konuşmalar..
bilmem kaç lüks uçağı var ithal olarak alınmış
fetöyle dini tarikatla kurulan bağlantılar beyni yıkanan çocuklar imamların küçücük erkek çocuklarına bile tecavüz etmesi

berat albayrak 128 milyar dolar kaçırılması yabancı bankalarda saklanması
instagramdan istifa eden maliye bakanı..
muhammed alinin amerikada evinin dublex havuzlu villanın kaç milyon dolarlık birkaç ay önce alınması,

yurt dışında yapılan aşırı lüks toplu tatiller.

hiçbir iş yapmazken 4 yerden maaş alan ilkokul mezunu ama üni mezunu iddia eden yobaz çomar dinci biatçı kesim..

lebableb kongrelerinde erdoğanın ‘soğuk virüsü öldürüyormuş’ ciddi şekilde dediği herkesi güldürdüğü batıl saçma düşünce

milletin erdoğan love tshirtüni giyip birbiriyle dip dibe girip kongre otobüslerinde ickili eğlence yapan yurdun dört bir yerinden giden insanlar.

ama okulları açmayan kafelere insanlara hep gereksiz yere yüksek ceza kesen polisler(!)

dışarıda para çeken maskesi hafif burnuna gelen babasını gören poliselerin kızına, babana söyle 900₺ daha çeksin demesi iki yüzlü egolu polis denen şahıslar
ki ailenin durumu her halinden kıyafetinden anlaşılıyor. ve bunun gibi bir sürü öylesine kesilmiş fakir kesime yüksek meblağlı cezalar..

ama akp lebaleb ve diğer olağan kongrelerinde ve
o torpilli insanların yapılan şaşalı gösterişli düğünlerinde bir tane cezaya rastlayamazsınız.

kongre çıkışı çoğu kongre üyelerinin corona olması sonucu yine sokağa çıkma yasağı gelmesi.
milletin düzgünce balkon haricinde belli saatlerde çıkıp hava alabileceği zamanlarının da elinden alınması.

kürşat ayvatoğlununun lüks arabasında kokain çekip (çok yüksek maliyetli bir uyuşturucu)
ben pudra çekiyordum demesi (çocuk kandırıyo sanırım)
sonradan ağlayıp arkadaş kurbanıyım diye özür dilemesi.

bitmeyen yolsuzluklar rantlar alınan onca kul hakkı..

türk halkını bunca olan şeye sesini çıkarmaması.
bana ne ben mi değiştircem demesi.
umutsuzluk fakirlik yokluk ..

bunlar bir imtihan deyip
allah hangi kulunu daha çok severse ona daha çok zorluk daha çok imtihan verir.
müslüman sabredendir.
allah bana dayanamayacağım yükü vermez ilkesiyle..

kemiğine kadar sömürülen türk halkı..
yani ben yani sen hepimiz..

ne zaman gözünüzü açacaksızın,
size verilen aklı kullanacaksınız?
koyun gibi boyun eğmek hoşunuza mı gidiyor?

(arkadaşlar çok dolmuşum umarım sizi de yaşanananlarla sıkmamışımdır.
yorumlarınızı ve düşüncelerinizi çok merak ediyorum lütfennn alta yazın.)

hoşçakalın.
devamını gör...

9 ay 10 gün içerde yattım. psikopatım diyorum kızım! nesini anlamıyorsun bunun?
devamını gör...

kadınların...yine bir genelleme.bazı kadınlar olsun. kişilerin kendi beğendikleri,tanıdıkları,karşılarına çıkan kadınlara ortak özellik yükleyip öyle sunması doğru değil. belki de hep maço seven kadınlara denk gelmiştir o da onun kismetsizliği diyelim.

maço kelimesine bile tahammül edemeyen biri.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


hollywood ve oyun dünyası sektörü tarafından bize lanse edilenin aksine pazuzu kötü bir iblis değil, bilâkis babil'in ateş perisidir. yarı kuş, yarı insan şeklinde tasvir edilmiştir. iyileştirici gücü olduğu varsayildigindan, hasta çocukların boyunlarına "pazuzu"yu temsilen kolyeler asılırmış.

exorcist'te pazuzu tamamen çarptırılmıştır. çocukların ruhlarını ele geçiren bir iblis olarak lanse edilmiştir.

hatta pazuzu'yu az evvel oynanışını izlediğim "house of ashes" adlı korku oyununda, kötü bir sümer iblisi olarak lanse edilmiş gördüğümden mütevellit, işin aslını anlatmak istedim.

mısır mitolojisinde, kötü tanrı "lamaştu"ya karşı savaşan hamile kadınlar, kendilerine güç vermesi için pazuzu'yu tasvir eden kolyeler takarlarmış. lamaştu doğum yapan kadınları tehdit edermiş, kadınlar bebeklerini emzirdiği sırada bebekleri kaçırırmış.

aynı şekilde mezopotamya mitolojisinde lilith'e benzer özellikleri de vardır.

bu anekdot anadolu'da halen bile devam eden bir geleneği canlandırdı gözümde. anadolu'da alkarısı, doğu anadolu'da meyrem isimleriyle bilinen, lohusalı kadınlara musallatiyla nam salmış bir cinvâri varlığa karşı, bu lohusalı kadınlar, bakırdan yapılma bir bileklik takarlar. bu bilekligin alkarısı denen varlığı uzak tuttuğu söylenir.

mevzu bahis bu mitolojik hadise ile bizdeki bu geleneği karşılaştırınca, bizdeki tecellisinin rastlantı olduğunu pek zannetmiyorum.

şöyle ki; pazuzu kolyeleri anadolu'da bakır bileklige, lamaştu ise alkarısı'na evrilmiş.

komşu coğrafyalar, binlerce yıllık kadim bir gelenek.

ne kadar da güzel, öyle değil mi?

lamaştu hakkında görsel olarak sadece wikipedia' da temsili bir resim var fakat o resim urartu tanrısı teişaba ve aslan şivini'ye ait. lamaştu ile alâkası olduğunu sanmıyorum. buyrun;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sanırım yazar yer gök bitişikliğinden bahsederken gök olarak uzayı seçmiş ve uzayda bir gezegeniz, oturduğumuz yerden uzaya kadar dersek zaten uzayda olduğumuzu unutmuş oluruz gibi bir bakış getirmiş. ancak belli ki katı zemin ile atmosfer sınırından bahsediliyor burada. geçersiz bir argüman, veya 'gök'ten ne anladığınıza bakar.
devamını gör...

yaşım çocuk.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kızın yaptığı yanlış tamam ama çocuklar neden ailelerine bir şey anlatmaktan korkuyorlar? hataysa hata. herkes hata yapar.
onlardan geçti artık ama bizim (y ve z kuşağının) bilinçli bir şekilde aile kurması gerekiyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...


bildiğiniz üzere 800 tanıma ulaşan 100 yazar d&r 50 tl hediye çekine sahip oldu.


benim neden haberim yok yahu? kime verdiniz hakkımı ey sevgili sözlük? mail adresimde falansa söyleyin, bakayım, anlık heyecanlarla olmuyor.
devamını gör...

elalem ne der diye yapılan tüm adetler saçma.
devamını gör...

sağlığımla yakından ilgilendiği için helios gibi bendeki yeri her zaman farklı olacak.
devamını gör...

ayakkabıyı aynı sıkılıkta bağlamalıyım yoksa yürüyemiyorum. kapıları kilitlemeden uyuyamam. evdekilerin başına kötü bir şey gelmiş olabileceğini düşününce uykuya dalmak üzere bile olsam kalkıp kontrol ederim. kalkıp bakmazsam sabaha çok büyük pişmanlıklar yaşayacakmışım gibi geliyor. kimseden bir şey isteyemiyorum, gerçekten seve seve de yapsalar hayır diyemedikleri için yapıyorlarmış gibi hissediyorum. çok saçma ama buna engel olamıyorum. son olarak takıntı mı bilmiyorum ama vücuduma dokunulmasını sevmiyorum. (sarılma veya normal el kol temaslarını saymıyorum.) aslında tam olarak dokunmak değil de el kol şakası desem daha doğru olur. mesela çok mutlu bir zamanımda birisi yanağımı sıksa (pitbull misali iki parmağı birbirine değecek kadar) * o günün sonuna kadar sinir küpü olarak gezerim. kolumun mıncıklanması, belime veya sırtıma konulan ellerde parmakların hareket etmesi falan da rahatsız hissettirir.
devamını gör...

şebnem ferah - korkarak yaşıyorsan
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim