kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

on bine çanta alabileceği halde on liraya pazarda çanta arayıp kendine acı çektirmekten zevk alan bir ruh hastası değil sadece fakirdir.
ama bazılarımızın aksine sadece para fakiridir, bazılarımız karakter fakiri de olabiliyor ki ona çare yok.
devamını gör...

hem meşhur dinler tarihçisi mircea eliade hem de meşhur siyaset filozofu carl schmitt, onun "yaşayan en acayip insan" olduğunda hemfikirdir. metafizik hakikati farklı tradisyonları birleyerek sunmuştur. kavramsal olarak doğu-batı karşıtlığını koyması bazı kıro zihniyetin meseleyi politik bir kavgaya çekmesine yol açmıştır. kendisinin siyaset gibi kekosal bir mevzuyla uğraşması tabii söz konusu değildir. kendisi aynı zamanda bir matematikçi olduğu için metafizik ve ezoterik konularda yazdıkları derin olduğu kadar açık ve kesin bir dille olmuştur. dünyayı etkilemiş önemli bir düşünürdür, ve ilginç renkli hayatı, eserleri çok daha uzun bir yazıyı hak etmektedir.
devamını gör...

akşama yemekte sarma var.
devamını gör...

at insanı olarak konuyu başka bir platforma taşımak istiyorum.

dünya üzerinde atlar kadar estetik hiçbir yapı, doğal güzellik ve canlı yoktur.
devamını gör...

12 mart darbesinin ardından radyo ve televizyonlardan halka yapılan çağrının başlangıç kısmıdır.

aslında muhbirlik müessesi bu döneme özgü bir şey değildi türkiye’de de dünyanın herhangi başka bir yerinde de her zaman var olagelmiş bir kavramdır muhbirlik. ancak bu darbenin ardından türkiye’de beklenmedik bir saygınlık kazanmıştır.

muhbir vatandaşlar isimlerinin önüne eklenen sayın sözcüğü ile bir anda statü sahibi olduklarını zannederek üzerlerindeki eziklik ve vicdani baskıdan kurtulup kendilerini varolmanın dayanılmaz hafifliğine bırakmışlardır.

herkesin elinde kolunda tabakhaneye zamanında ulaşması gereken bir ürün varmış gibi koştur koştur birbirini ihbar ettiği bu dönem ister istemez bizi george orwell isimli kahinin yazdığı 1984 kitabına götürüyor.

kazandıkları sahte saygınlıkları ile koltukları kabaran muhbir vatandaşlar onu bunu yerli yersiz ihbar ederek sırtlarının sıvazlanmasından büyük memnuniyet duymaya başladılar.

15 temmuzda ülkede yaşananlardan sonra yine gün yüzüne çıktı muhbir vatandaşlar ama aziz nesin’in bile yazamayacağı kadar komik durumlar meydana geldi bu esnada. benim dinlediğim hikayelerden birinde eğitimci olmak için yeterince eğitilememiş iki okul müdürünün aynı gün birer dilekçe ile birbirlerini fetöcü olmakla suçladıklarını öğrendim. sebebi ise nitelikli okullardan birine müdür olmak için bir yarış içinde olmaları.

muhbirlik müessesesine saygı duymamakla birlikte bu kadar çetrefil bir işin altına girecek kadar vatansever (!) olmalarını da takdir etmiyor değilim.
devamını gör...

türkiye'ye geri döndüğünde özal'ın elini öpmüştü!!! ailemi özledim, başka çarem yoktu, onlarsız uzun yıllar yaşadım zaten, oğlum ben büyüdüğünü görmeden genç adam oldu diye, star reklamı seslendirmesini de bu bir ev ve bu evde tencere kaynamasi gerekiyor diyerek açıklamıştı..
bir dönemin devrimci billur sesli adamı ölmeden önce beni tekbirlerle uğurlayın diye bir nevi vasiyet bırakmış yine ölmeden önce bir ilahi seslendirip klip çekmişti?
devamını gör...

32. küçükken 32 yaşındaki adamlara amca diyorduk. amcalığı bırak abilik halim yok. yaşımdan küçük gösteriyorum biraz belki. ama hayata dair düşüncelerim ya da çıkarımlarım olması gerekenden daha fazla. tanımlamayı seviyorum olayları. insanlar değişmiyor, sadece yaş alıyor.

yaşın saygı duyulacak bir şey olduğunu sandım bir de yıllarca. bu yaşımda o kadar da büyük bir şey olmadığını anladım 50 yaşındaki benden çocuk adamları görünce.
devamını gör...

kanada'da kendini koruma kanunu ne amerika'daki gibi önce ateş et sonra sor gibi aşırı esnek ne de türkiye'deki gibi çok dardır. kendini korurken belli şartlar altında öldürmenin yasal olduğu kabul edilir.
kanada'da kendini koruma 26. numaralı yasanın 34. maddesiyle düzenlenir ve eve giren hırsızı öldürmek kendini koruma kapsamına aşığadaki hallerde girer. eğer kişi kendisinin veya ailesinin fiziksel anlamında zarar göreceğinden korkuyor ve kendini tehdit altında hissediyorsa, saldırgan herhangi bir silah ( bıçak, beyzbol sopası, ateşli silah vb ) taşıyorsa kendi koruma hakkına sahiptir. burada eğer kişi diyelim ki hırsıza beyzbol sopasıyla, tavalyla, bıçakla ya da silahla vurdu. ancak kişi ölmedi ve hala hayatta, yerde etkisiz yatıyorsa öldürücü atışı yapamaz. yine saldırgan kaçmaya başlamışsa ve arkadan vuramazsınız. evim dışında, parktan ya da garajdan arabanız çalınıyorsa, ya da evin içinde kişi maddi şeyler toplamış ve gitmek üzereyken eşyanızı korumak için öldüremezsiniz. ancak kişi size saldırıyorsa, silah taşıyorsa ve hırsızı bu arada öldürürseniz ceza almazsınız.
her dava kendi koşulları içinde değerlendirilirken ana nokta her zaman kendini tehdit altında hissetmek, kişi tehdit olmadığında saldırmayı bırakmak, kişi yanlışlıkla ilk atışta öldürücü darbe aldıysa ve aslında silah taşımıyorsa burada silah taşımadığını bilmiyor olmanız ya da aslında yaralamak için ateş açarken yanlışlıkla öldürmek.
kanada'da davalarda jüri kararı esastır ve bu tür durumlarda jüri genelde evin sahibinden yana karar vermektedir.
bizim eve ise hiç bir hırsızın girmesi tavsiye edilmez. gurka bıçağı, katana ve eski bir yarenlik evdedir. benim atıcılığım, japonya'da siyah kuşak alan sevgili, hellhound tadında havlayan ve hırlayan köpeğimiz jim'le, bizim eve giren hırsızın alanı terketmesi için 60 saniyesi vardır.
kanun için buradan
yorum ve ek bilgi buradan
devamını gör...

sessizlik. sadece yağmurun sesini duymak isterim.
devamını gör...

mahzuni şerif'e ait bir türküdür.
devamını gör...

yarım kalmıştır. hayatı boyunca bu yarımlığın ne olduğunu bilmeden onu doldurmaya çalışır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: coğrafya kaderdir)
devamını gör...

film önerisi diye filmin adını yazmak yerine, kim hangi filmi neden önerdiğini yazarsa bence daha anlamlı olur. misal ben en son the hunted filmini izledim.

benicio del toro oynuyor. bu adamın filmlerini seviyorum. filmin konusuna gelirsek, tanrı ibrahim'e diyor ki oğlunu benim için kurban et. ibrahim de oğlunu kurban edecekken tanrı ona kurban etmesi için bir koç yolluyor.

film bu anlatı ile başlıyor. filmin ana teması bu ama film aslında aksiyon filmi. özel kuvvetlerde görevli bir asker post travmatik stres bozukluğu yaşıyor. herkesi öldürmeye başlıyor.

1 adam herkese karşı filmlerinden biri ama fark şu. silahla değil bıçakla savaşan bir asker bu.
devamını gör...

civarındaki sokaklarda yeniden saatlerce gezmek istediğim, kaç yıldır ankara'ya uğrayamamaktan dolayı büyük özlem duyduğum, adeta burnumda tüten cadde.

belki de en çok, komşu sokaklarını ve yolculuğun kendisini seviyordum. kimi zaman billur'dan, bazen de güniz'den gelip, kuğulu'ya merhaba dedikten sonra caddeye kıvrılmak, pasaja bir ucundan dalıp hemencecik diğer ucundan çıkmak dünya üzerindeki en büyük eğlence oluveriyordu. ayaklara kara sular indikten sonraysa adres hep belliydi. kalan son gücümle, ya bülten'den ya da büklüm'den yokuş yukarı, kavaklı ilkokulu'na çıkmak. hemen karşısında bilir taksi vardır. görüp görebileceğiniz en efendi şoförleri, kraliyet enstitüsü sınavlarına tabi tutarak aldıklarına inandığım taksilerinden birine binilir ve önce otogar, sonra da eve dönüş yolculuğu başlardı.

pasaj demişken, alt katına uğramadan da geçmek olmaz. 90'ların başında satın aldığım ilk yabancı cd'lerimin çoğunu, pasajın altındaki plakçıdan edinmişimdir. zira başka yerde gerçekten bulamayacağınız, epeyce geniş bir koleksiyonu vardı nuri usta'nın. "peki deck'inde disk çalar var mı genç?" diye sorar, emin olmak isterdi satmadan önce de. bir de uzunçalardan, ferro krom kasetlere kaliteli kayıtlar alırdı, farkı anlayamazdık. birbirinden güzel anıları biriktirdiğim caddeye en kısa zamanda tekrar kavuşmak ümidiyle...
devamını gör...

kareem abdul-jabbar, 24 yaşında müslüman olan "efsane" profesyonel basketbol oyuncusu.

müslüman olmadan önceki adı:
ferdinand lewis alcindor jr.

6 sezon milwaukee bucks'da,
14 sezon los angeles lakers'da oynamıştır.

şampiyonluk yaşadığı yıllar:
1971, 1980, 1982, 1985, 1987, 1988.

rekorları:
en fazla sayı atan oyuncusu (38.387 sayı)
en fazla süre alan oyuncu (57.446 dk.)
en fazla all-star seçilen oyuncu (19 kez)
en fazla all-star maçı oynayan oyuncu (17 kez)

kaynak:

tr.m.wikipedia.org/wiki/Kar...
devamını gör...

paris montmartre

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ülkemizde başıboş köpekler ciddi bir iç güvenlik sorunu haline geldi. bu açıklama için erdoğan epey geç bile kaldı, ya da planlarının bir parçasıydı diyebiliriz. türkiye'de başıboş köpek sorunu nasıl bu derece içinden çıkılamaz bir hale geldi? 2004 yılından beri yürürlükte olan ve bu yıl kısmen modifiye edilen hayvanları koruma kanunu neden çaresiz kaldı? aslında olaylar 2004 yılından daha öncesine dayanıyor.

ben 91 doğumluyum. 90'ların ortasını ve 2000'lerin başlarını iyi hatırlıyorum. şehir merkezlerinden bu derece çok köpek görmek o dönem imkansızdı. köpekleri genelde zehir iğnesiyle vuruyorlardı. ha bide belediyenin kendi halinde çalışan garip bir elemanı vardı, ismi kör tevfik.

bu tevfik sırtında tüfek, altında süper 51 bir motorla gezerdi sokaklarda. sahipsiz köpek gördüğü zamanda çıkarır oracıkta allahına kavuşturuverirdi köpekleri. gel zaman git zaman kör tevfik öldü gitti yerini başkası aldı. fakat bu yanlış bir uygulamaydı.

bu arada bu hayvansever dediğimiz güruh o zamanlar da vardı fakat bu derece korkusuz ve aktif değillerdi. sesleri çıkıyordu ama bu olayları bastıramıyorlardı.

sonra akp hükümeti seçildi. ardından 2004 yılında kanun çıkardı, artık köpekler barınaklara 15 gün alınacak, kısırlaştırılacak ve alındığı alana geri bırakılacaktı. bu hayvansever güruha verilen ilk tavizdi aslında. köpekler zaman zaman toplandı, zaman zaman toplanmadı. belediyelerde çalışan işgüzar veterinerler genelde bu hayvansever güruhun adamıydı, köpekleri küpeleyip kısırlaştırdık dediler ama kısırlaştırma falan yapmadılar, kısırlaştırma ödeneklerini iç ettiler.

ince işlenmiş bir plandı ama basitti aslında. sokaklarda çok köpek olması demek bol bol yaralanmalı trafik kazası demek. en nihayetinde veteriner tayfasının heybeyi fazlasıyla doldurması demek. kendine hayvansever diyen hayasız güruhun mama dilenciliği yapıp, millete iban dağıtıp kesesini doldurması demek. bu tiplerin hiçbiri kesin çözüm istemezler.

bu köpeklere türkiye'nin dört bir yanında dört başı mamur barınak yap, günde üç öğün besle bunlar memnun olmazlar. ama onlarında sokakta gezme hakkı var, ama onların doğal yaşam alanları sokaklar vik vik vik gibi basmakalıp ifadelerle propaganda yaparlar. devlet bir birim kurup bu tiplerin gelirlerini, mal varlıklarını vs araştırsın altından çıkacak pisliği tahayyül bile edemezsiniz.

ha bu işin birde mama firmaları ile olan boyutu var. her yıl türkiyeye yeni bir mama fabrikası kuruluyor maşaalah. niye kurmasınlar ki? sahada 24 saat aktif menapozlu 50 yaş üstü azgın ablalar var ne de olsa. bugün her gittiğimiz markette kedi köpek maması satılıyor. bu işten de güzel köşeyi döndüler, çünkü ülkede bir kısıtlama yok, hayvanlar sokaklarda başıboş, sahipsiz, bol bol çiftleşip senede 2 kez yavruluyorlar, türkiye cennet yani bu firmalar için.

bugün girin twitter'a, haykurder gibi derneklerin paylaşımlarına, nesrin çıtırık denen hayvansever görünümlü 50 yaş üstü bir abla var onun paylaşımlarına şuan hepsi erdoğan'a ateş püskürüyor. bu gaziantep'te iki azgın pittbull'un kafasını kulağını parçaladığı kızın ailesi için bir geçmiş olsun bile yazmayacak kadar aymaz bir güruh yani bunlar.

nitekim partisini ve kendisini birçok konuda desteklemiyor olsamda erdoğan'a bu konuda hak veriyorum. bu yanlıştan dönüleceğinin sinyallerinin verilmesini çok doğru buluyorum. bu süreçte ve önümüzdeki günlerde bu hayvansever görünümlü köpektapar güruhun sesi daha fazla çıkacaktır, twitter'ı takip edin. devletin bir sonraki adımı bu tiplerle, bu derneklerle mama firmaları arasındaki rant bağlantısını çözmek olmalı. yıllarca bu işlerden rant devşiren kişilerin malına parasına çökmek olmalı.

ha ilaveten buradan bir sözümde biz köpeklerin alanlarını işgal ettik falan diye böğüren operasyon çocuklarına; köpek insan eliyle kurtlardan evcilleştirilmiş yapay bir türdür gerizekalı arkadaşım. ilk olarak kızıldereliler yapmıştır bunu kızak falan çeksinler diye. şimdi bana oradan buradan carlamayın, ağzınızın orta yerine........... anladınız siz onu. doğal yaşam alanları vahşi hayvanlarındır. ha insan olarak onların alanlarına girdik mi? fazlasıyla evet. yanlış mı? evet yanlış. fakat köpekleri doğal bir türmüş gibi kabul edip burada edebiyat parçalarsan, bende senin yedi sülalenin kulaklarını buradan bir güzel çınlatırım, hiç ahlakım olmadığı halde.
devamını gör...

genetikten yana şanslı olan kadınlardır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim