türk halkının türk halkını aşağılaması
aşağılanması gereken aşağılanmalıdır. yanlış yapana yanlış denilmelidir. aman üzmeyelim, aman tadımız kaçmasın diye diye bu hale geldik. herkese gerektiği gibi davranılmalı.
devamını gör...
agora meyhanesi radyo yayını
paralel evrendeki yansımam umarım iyi işler yapıyordur. görürseniz ona selam söyleyin benden yani bana off kafalar şimdiden karıştı. iyi yayınlar diliyorum iyi iş çıkaracağınıza eminim.
devamını gör...
antidepresan etkisi gösteren şeyler
yazmak. iyi bir yazı olmalı diye kaygılanmadan yazmak. içindekilerinin tamamını kağıtlara dökerek, yalansız dolansız en adi taraflarını da belirtmekten çekinmeden yazmak. şimdi kuş gibisin. artık kağıtlar düşünsün.
devamını gör...
cheers darlin'
damiens rice surekli takıldığı barda bir kadınla çarpışır. özür dilemek maksadıyla bir kadeh içki ısmarlamak ister. birer kadeh içki içerler. ilk kadehler bittikten sonra kadın kalkmak ile kalkmamak arasında kalmışken damien bir kadeh daha ısmarlamak ister. kadın kem küm ederek teklifi kabul eder ve ikinci kadehler içilir. ikinci kadehler içilirken sohbet ilerlemeye başlar derken birer kadeh daha söylenir masaya. o sırada damien gizlice saatine bakar ve son otobüsün 15 dakika sonra kalkacağını görür. ancak muhabbet sırasında kadınla hemen hemen aynı yerde oturduklarını en azından aynı otobüse bineceklerini öğrenmiştir. "fırsat bu fırsat, bir kadeh daha içersek otobüsü ikimiz de kaçırırız, eve birlikte yürürüz" diye düşünür damien ve saatten bahsetmez kadına. birer kadeh daha içilir, damien'in sigarası da bitmiştir lakin kadından otlanıyordur. otobüs saati geçince damien saate bakar ve "aa tüh otobüs de kacti ne yapacagiz?" der. kadın da " sorun değil erkek arkadaşım gelip alacak beni" diye cevap verir. işte o an dünya başına yıkılır damien'in ama çaktırmaz. " ha iyi o zaman ya " diyerek tuvalete gider. döndüğünde ise kadın masaya üç sigara bırakıp gitmiştir. damien ise eline aldığı peçeteye bu sarkiyi yazar.
cheers darlin'
cheers darlin'
devamını gör...
tanımcı vs başlıkçı
tanımcıyım arkadaş, çünkü şimdi başlık açarım tutmaz, durduk yere üzmeyelim minik kalbimizi.
devamını gör...
sözlük yazarlarının don rengi
hani son kalmış ankettir diye ben ekleyeyim dedim çünkü yaşı, boyu, kilosu, saç rengi ve tipi hatta şekli, kullandığı oje renginin kodu gibi her şey soruldu geriye bi bu kaldı bunu da ben sorayım da her şey tam olsun bari.
devamını gör...
musicbuddy
devamını gör...
örnek vatandaş (yazar)
yağız anadolu delikanlısı. kara kaş kara göz bir kardeşimizdir. ilgilenen gelin adayları ile görümce sıfatıyla mülakat yapabilirim.
devamını gör...
6 kelimelik otobiyografi
devamlı eksile eksile ruhumda parça kalmadı.
devamını gör...
terza rima
türk şiirinde bu kadar az kullanılmış bir nazım şeklini yazmaya değer mi diye düşündüm. sonra da, hadi kimseye eziyet olmasın, yazayım, aradan çıksın dedim.
önce, terza rima italyan edebiyatı'na özgü bir nazım şeklidir ama, bizde italyanca hiçbir zaman moda olmadığından, bu nazım şekli, italyanlardan fransızlara ve dahi diğer avrupa milletlerine yayıldıktan sonra, biz şimdi nasıl ingilizceciysek, geçmişte de fransızcacı olduğumuzdan, özellikle servet-i fünun (bkz: edebiyat-ı cedide) döneminde sanatçılarımız gerçek birer fransız edebiyatı hayranı olduklarından, bu nazım şeklini oradan görüp şiirimize kazandırmışlardır diye başlayalım. (tekrar okuyunca bir yanlış gördüm onu düzelteyim dedim, bir baktım! aman tengrim! yuh be! bir paragraflık cümle. siz siz olun böyle bir paragraflık cümleler kurmayın :))
şiirimize kazandıran da servet-i fünuncuların en baş, birinci, süper star sanatçısı tevfik fikret'tir tabii ki.
tevfik fikret, tek bir şiir olarak-->'şehrâyîn' (1899) denemiş, sonra da kendisiyle ilgilenmemiştir. zira, kendi şiir tarzına en uygun şiir nazım şekli, yani (bkz: serbest müstezat) kendisine yetip artmaktadır.
bu nazım şekli daha sonra da öyle aman aman kullanılan bir nazım şekli değildir. zaten serbest müstezattan sonra, şairlerin nazım şekli konusunda önü açılmış, daha sonraki yıllarda nazım şekli denen kısıtlamalar zincirinin zincirlerini kırarak özgürlüklere yelken açmışlardır.
bunca ön açıklamayı yaptıktan sonra, terza rimanın ne menem bir nazım şekli olduğuna şöyle bir bakalım:
1. üç dizelik bentlerle kurulur ve bent sayısı belirsizdir. kafanıza göre uzatabildiğiniz kadar uzatabilirsiniz.
2. dize kümelenişi ve kafiye düzeni; aba bcb cçc çdç ded efe..... diye gider. ki biz bu şekilde kafiyelenişi şahane bir şekilde adlandırmış ve bu tür kafiyelenişe örüşük kafiye (/uyak) demişizdir.
ve son dize çok ama çok önemlidir. bu son dizenin çok güçlü kuvvetli olmasına acayip dikkat edilmelidir. sırf bu son dize yüzünden yıllarca şiirini bitirmek için bekleyen şairler vardır.
3. bu nazım şeklinin en büyük önemi, çağdaşlarını ve dahi kendisinden sora gelen dünya sanatçılarını derinden etkileyen dante'nin, o ünlü, o eşsiz, o uhrevi 'ilahi komedya'sını bu nazım şekliyle yazmış olmasıdır. terza rima, dante'den ve ilahi komedya'dan sonra yaygınlık kazanmıştır.
ekleme: tekrar okuyunca önemli bir eksiklik olduğunu gördüm. örnek yoktu. cevdet kudret hocanın yaptığı ilahi komedya çevirisinden birkaç bent iş görür diyerek ahan da buraya iliştiriyorum:
hayat yolu ortasında kendimi
karanlık bir orman içinde buldum.
anladım yolumu kaybettiğimi.
aklıma geldikçe hâlâ korktuğum
bir yabani, haşin, büyük ormanı
anlatırken bile ürperiyorum.
ölümden daha korkunç buldum onu,
ama başka iyi şeyler de vardı,
söyleyim onların ne olduğunu.
..............................................
umarım bu dert dolu dünyayı sizin için bir nebze aydınlatabilmiş ve çok da gerekli olmayan bu bilgi ile kafalarınızı gereksiz yere doldurmamışımdır. en derin sevgi ve selamlarımla.
önce, terza rima italyan edebiyatı'na özgü bir nazım şeklidir ama, bizde italyanca hiçbir zaman moda olmadığından, bu nazım şekli, italyanlardan fransızlara ve dahi diğer avrupa milletlerine yayıldıktan sonra, biz şimdi nasıl ingilizceciysek, geçmişte de fransızcacı olduğumuzdan, özellikle servet-i fünun (bkz: edebiyat-ı cedide) döneminde sanatçılarımız gerçek birer fransız edebiyatı hayranı olduklarından, bu nazım şeklini oradan görüp şiirimize kazandırmışlardır diye başlayalım. (tekrar okuyunca bir yanlış gördüm onu düzelteyim dedim, bir baktım! aman tengrim! yuh be! bir paragraflık cümle. siz siz olun böyle bir paragraflık cümleler kurmayın :))
şiirimize kazandıran da servet-i fünuncuların en baş, birinci, süper star sanatçısı tevfik fikret'tir tabii ki.
tevfik fikret, tek bir şiir olarak-->'şehrâyîn' (1899) denemiş, sonra da kendisiyle ilgilenmemiştir. zira, kendi şiir tarzına en uygun şiir nazım şekli, yani (bkz: serbest müstezat) kendisine yetip artmaktadır.
bu nazım şekli daha sonra da öyle aman aman kullanılan bir nazım şekli değildir. zaten serbest müstezattan sonra, şairlerin nazım şekli konusunda önü açılmış, daha sonraki yıllarda nazım şekli denen kısıtlamalar zincirinin zincirlerini kırarak özgürlüklere yelken açmışlardır.
bunca ön açıklamayı yaptıktan sonra, terza rimanın ne menem bir nazım şekli olduğuna şöyle bir bakalım:
1. üç dizelik bentlerle kurulur ve bent sayısı belirsizdir. kafanıza göre uzatabildiğiniz kadar uzatabilirsiniz.
2. dize kümelenişi ve kafiye düzeni; aba bcb cçc çdç ded efe..... diye gider. ki biz bu şekilde kafiyelenişi şahane bir şekilde adlandırmış ve bu tür kafiyelenişe örüşük kafiye (/uyak) demişizdir.
ve son dize çok ama çok önemlidir. bu son dizenin çok güçlü kuvvetli olmasına acayip dikkat edilmelidir. sırf bu son dize yüzünden yıllarca şiirini bitirmek için bekleyen şairler vardır.
3. bu nazım şeklinin en büyük önemi, çağdaşlarını ve dahi kendisinden sora gelen dünya sanatçılarını derinden etkileyen dante'nin, o ünlü, o eşsiz, o uhrevi 'ilahi komedya'sını bu nazım şekliyle yazmış olmasıdır. terza rima, dante'den ve ilahi komedya'dan sonra yaygınlık kazanmıştır.
ekleme: tekrar okuyunca önemli bir eksiklik olduğunu gördüm. örnek yoktu. cevdet kudret hocanın yaptığı ilahi komedya çevirisinden birkaç bent iş görür diyerek ahan da buraya iliştiriyorum:
hayat yolu ortasında kendimi
karanlık bir orman içinde buldum.
anladım yolumu kaybettiğimi.
aklıma geldikçe hâlâ korktuğum
bir yabani, haşin, büyük ormanı
anlatırken bile ürperiyorum.
ölümden daha korkunç buldum onu,
ama başka iyi şeyler de vardı,
söyleyim onların ne olduğunu.
..............................................
umarım bu dert dolu dünyayı sizin için bir nebze aydınlatabilmiş ve çok da gerekli olmayan bu bilgi ile kafalarınızı gereksiz yere doldurmamışımdır. en derin sevgi ve selamlarımla.
devamını gör...
çaylak olduğu halde tanım girmek
bir sözlükte yazar olmayı ego kasma meselesi yapan insanların olduğunu gösteren başlıktır. tanım girmeyip de ne yapalım? gidip bir köşede ağlayalım mı anlamadım.
devamını gör...
beynelmilel
uluslararası manasına gelen kelimedir.
devamını gör...
rüya
iradesiz hayaller deposu.
hayal kurarken ipler bir nebze de olsa bizim elimizde, o öyle olsun bu şöyle dursun diye kıstaslarımız vs var, istemediğimiz hiç bir şey yok hayal denilen kelimenin içinde.
ama rüya denilen halt nasıl bir şeyse en garip, en iğrenç, en kötü hallerimizi / kurmak isteyip de kuramadığımız hayallerimizi de çıkarıp koyuyor önümüze ara sıra, öyle bi şerefsiz!
neyse anacım, ne diyordu alkinoos ioannidis ?
/ onerio itane / *
hayal kurarken ipler bir nebze de olsa bizim elimizde, o öyle olsun bu şöyle dursun diye kıstaslarımız vs var, istemediğimiz hiç bir şey yok hayal denilen kelimenin içinde.
ama rüya denilen halt nasıl bir şeyse en garip, en iğrenç, en kötü hallerimizi / kurmak isteyip de kuramadığımız hayallerimizi de çıkarıp koyuyor önümüze ara sıra, öyle bi şerefsiz!
neyse anacım, ne diyordu alkinoos ioannidis ?
/ onerio itane / *
devamını gör...
karşı cinste en çok değer verilen özellik
zeka.
bir de olmazsa olmazım zeka.
zeki olursa tadından yenmez.
zeka demiş miydim?
bir de olmazsa olmazım zeka.
zeki olursa tadından yenmez.
zeka demiş miydim?
devamını gör...
pazardaki kadınları taciz eden ihtiyar sapık
bir de bunlar bizden önce aşılandı sanki yaşamak en çok onların hakkı gibi.
devamını gör...
portishead
sour times isminde bir başyapıtları vardır. zaten sour times'ın da bulunduğu dummy albümü; roads olsun, wandering star olsun, mysterons olsun, ya da efendime söyleyeyim glory box olsun, sanat eserinin sözlük anlamıdır. öyle güzel, öyle tatlıdır.
devamını gör...
yazarların yastığa kafasını koyduğunda düşündükleri
yastığa beş kala uykusuzluktan bayıldığımdan, benim için mevzu bahis olmayan düşüncelerdir. gün içerisinde yedi düvenin yedi ceddini detaylı olarak düşünüyorum bir de yatakta kimseyi düşünemem valla. yatın, uyuyun...
devamını gör...