ilçe olması gereken iller
çankırı ve muş.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük!
uyuyor musun hala? bugün cumartesi tabi, sen de haklısın. herkes benim gibi ne idüğü belirsiz bir uyku sorunu yaşamıyor. daha hava aydınlanmadan endişeli uyanmalar falan. neyse, madem güneşin doğuşunu yakalıyorum ben de yogayla güneş’i selamlarım, ne yapayım? senden de selam söyleyeyim mi?
uyuyor musun hala? bugün cumartesi tabi, sen de haklısın. herkes benim gibi ne idüğü belirsiz bir uyku sorunu yaşamıyor. daha hava aydınlanmadan endişeli uyanmalar falan. neyse, madem güneşin doğuşunu yakalıyorum ben de yogayla güneş’i selamlarım, ne yapayım? senden de selam söyleyeyim mi?
devamını gör...
sevdiği halde vazgeçen insan
benim. sevdiğim herkeslerden vazgeçmiş haldeyimdir. severken, oradayken, öperken bile aslında tam olarak orada değilimdir. uzaktan izler haldeyimdir bizi.
oooo şizofreni diyorsunuz değil mi? evet.
çocukken annem sık sık terk edip giderdi. annemle bizi ayıran şeyin annem değil kapı olduğuna inanırdım ilk başlarda. kapı oradaydı ve nefret ederdim o kapıdan. evimizin bir kapısının olmamasını çok isterdim. bir gün ağlamamızı kullandığını anladım, cilve yapmak için kullanıyordu terk etmeyi. ağlayıp yalvarmamızdan besleniyordu. ağlamayı bıraktım. gitmekle tehdit ettiği bir gün açtım kapıyı, dedim git.
o zamandan sonra kapı oldum. ne tam içerde ne de tam olarak dışardayım. ınsanın kendi hayatının tam ortasında duramaması, giriş kapısı haline gelmesi çok acayip bir durum. kendi hayatımı izler haldeyim. bazen oluyor arkam hayatıma dönük. insan denilen o basit varlığın sevgiyi nasıl sömürüp kullandığını daha çocukken gördüğüm için olsa gerek, bu hale geldim. kendi hayatımın bile dışında kaldım.
doğru mu yanlış mı bilemem. ama olan bu. seviyorum ama vazgeçmiş haldeyim. bi geliyorum 3 ay kalıyorum, bi gidiyorum 6 ay yokum. kaçıngan bağlanma diyorlar sanırım bu duruma. beni alıp şöyle iyisinden tedavi etmeleri lazım bence. ah keşke.
hepimize üzülüyorum gençler. iyi çocuklardık aslında ama ne hale getirildik. yasık.
oooo şizofreni diyorsunuz değil mi? evet.
çocukken annem sık sık terk edip giderdi. annemle bizi ayıran şeyin annem değil kapı olduğuna inanırdım ilk başlarda. kapı oradaydı ve nefret ederdim o kapıdan. evimizin bir kapısının olmamasını çok isterdim. bir gün ağlamamızı kullandığını anladım, cilve yapmak için kullanıyordu terk etmeyi. ağlayıp yalvarmamızdan besleniyordu. ağlamayı bıraktım. gitmekle tehdit ettiği bir gün açtım kapıyı, dedim git.
o zamandan sonra kapı oldum. ne tam içerde ne de tam olarak dışardayım. ınsanın kendi hayatının tam ortasında duramaması, giriş kapısı haline gelmesi çok acayip bir durum. kendi hayatımı izler haldeyim. bazen oluyor arkam hayatıma dönük. insan denilen o basit varlığın sevgiyi nasıl sömürüp kullandığını daha çocukken gördüğüm için olsa gerek, bu hale geldim. kendi hayatımın bile dışında kaldım.
doğru mu yanlış mı bilemem. ama olan bu. seviyorum ama vazgeçmiş haldeyim. bi geliyorum 3 ay kalıyorum, bi gidiyorum 6 ay yokum. kaçıngan bağlanma diyorlar sanırım bu duruma. beni alıp şöyle iyisinden tedavi etmeleri lazım bence. ah keşke.
hepimize üzülüyorum gençler. iyi çocuklardık aslında ama ne hale getirildik. yasık.
devamını gör...
tayf
herhangi bir bileşik dalga türünün, onu oluşturan dalgaların frekanslarına ayrılmış şekliyle ortaya çıkardığı süreklilik durumu.
yani?
örneğin güneş'ten gelen ışık beyazdır ama aslında bu tek ve beyaz renkli bir ışık olmaktan ziyade, içerisindeki farklı frekanslara sahip renkli ışıkların bir bileşimidir. yani güneş ışığının renklerine ayrıştırabiliriz ki aslında gökkuşağında, kristal avizelerde, cd yüzeylerinde gördüğümüz rengarenk ışıklar da bunun gündelik hayattan uygulamalarıdır. işte yan yana dizilmiş bu renk sıralaması beyaz ışığın tayfıdır.
aynı şekilde örneğin ses dalgalarında ve diğer dalgalarda da benzer durumlara rastlanabilir.
yani?
örneğin güneş'ten gelen ışık beyazdır ama aslında bu tek ve beyaz renkli bir ışık olmaktan ziyade, içerisindeki farklı frekanslara sahip renkli ışıkların bir bileşimidir. yani güneş ışığının renklerine ayrıştırabiliriz ki aslında gökkuşağında, kristal avizelerde, cd yüzeylerinde gördüğümüz rengarenk ışıklar da bunun gündelik hayattan uygulamalarıdır. işte yan yana dizilmiş bu renk sıralaması beyaz ışığın tayfıdır.
aynı şekilde örneğin ses dalgalarında ve diğer dalgalarda da benzer durumlara rastlanabilir.
devamını gör...
ne dinlesem
bir büyük boşluğa düşme akabinde gerçekleşen sorunsaldır. genellikle sesli kitapla son bulur .
devamını gör...
hiç swh kullanmayan yazar
benimdir. ironi yaptığımı belli etmeyi sevmem anlayan anlar zaten.
devamını gör...
fatih erkoç
yeni nesil tarafından pek bilinmeyen ülkenin en iyi müzisyenlerinden biridir.
1953 yılında istanbul'da doğmuş, piyano, trombon, kontrbas, flüt, gitar, bas gitar, keman, saksafon, ud* çalabilen yetenekli bir enstrumanist'tir.*
uzun yıllar caz orkestralarında yer aldıktan sonra katıldığı kuşadası altın güvercin şarkı yarışmasını "yol verin a dostlar" şarkısıyla kazanmış, pop müziğe geçiş yapmıştır. caz'dan para kazanamadığı için bu yolu seçtiğini söyler. 90'lı yıllarda çıkardığı albümlerle (ellerim bomboş, penceremden gökyüzüne, sana deliyim) o döneme göre oldukça kaliteli şarkılar yapmıştır.
sensiz olamam
emmoğlu
kör kuyular
1953 yılında istanbul'da doğmuş, piyano, trombon, kontrbas, flüt, gitar, bas gitar, keman, saksafon, ud* çalabilen yetenekli bir enstrumanist'tir.*
uzun yıllar caz orkestralarında yer aldıktan sonra katıldığı kuşadası altın güvercin şarkı yarışmasını "yol verin a dostlar" şarkısıyla kazanmış, pop müziğe geçiş yapmıştır. caz'dan para kazanamadığı için bu yolu seçtiğini söyler. 90'lı yıllarda çıkardığı albümlerle (ellerim bomboş, penceremden gökyüzüne, sana deliyim) o döneme göre oldukça kaliteli şarkılar yapmıştır.
sensiz olamam
emmoğlu
kör kuyular
devamını gör...
bu son deyip tekrardan yapılan şeyler
uykuya dalacakken telefona bakmak.
devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
birkaç gündür işten güçten giremediğim cağnım sözlük ne güzel olmuş yahu. radyo açılmış, istek şarkı alır olmuş falan.
hayır, canım ne alakası var nostaljik hislerle tabii gözlerim dolmadı. *
yan yana olunmasa da bundan daha güzel yan yana hissettiren bir şey olamaz sanki, hım?
ben ankara'nın abuk bir yerinde dinliyorum, diğeri izmir'de, öteki, trabzon'da... bir de online takılıyoruz üstüne...
özlediğim samimiyet, kalbime dokundunuz!
hayır, canım ne alakası var nostaljik hislerle tabii gözlerim dolmadı. *
yan yana olunmasa da bundan daha güzel yan yana hissettiren bir şey olamaz sanki, hım?
ben ankara'nın abuk bir yerinde dinliyorum, diğeri izmir'de, öteki, trabzon'da... bir de online takılıyoruz üstüne...
özlediğim samimiyet, kalbime dokundunuz!
devamını gör...
pişman olmamak için yapılması gerekenler
hiçbir şey için asla yapmam dememek, zira hayat önünüze getiriyor asla dediğiniz şeyleri.
devamını gör...
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek
dikkatle okunması hatta ezberlenmesi gereken muazzam bir adnan yücel şiiri.
devamını gör...
claranın dağdan aşağı yuvarlanan tekerlekli sandalyesi
anladığım kadarıyla yeni bir mahlas ile kendisine yeni bir sözlük sayfası açmak istemiş olan yazar. umarım bu yeni sayfa bu sefer hak ettiği gibi olur.
devamını gör...
türk bayrağının kökeni
roma ile zerre kadar alakası olmayan cezayir , pakistan , libya , malezya , mortitanya ve daha pek çok ülke bayrağında hilal sembolünü kullanır . sebebi hilalin islamı temsil etmesidir . diyelim ki libya ve cezayir osmanlı torpağı olduğu için ay ve yıldıza sahip . pakistan , malezya ve mortianya da mı osmanlı toprağıydı?
yıldıza gelecek olursak , yıldızın türklüğü temsil ettiği 1000 yıllık kaynaklarda dahi vardır , özbekistan ve türkmenistan bayrakları örnek olarak verebiliriz , hatta azerbaycan bayrağındaki 8 köşeli yıldızın da her kolunun ayrı bir türk boyunu temsil ettiği rivayet edilir .
kısacası 1400 yıl önce gelmiş bir dinin sancağı olan hilali , 500 yıl önce fethedilen romadan kalma bir sembol olarak görmek mantık dışıdır ,
hilal ve yıldızın romadan kalma bir sembol olduğuna inanmak tarih bilmemezliktir .
yıldıza gelecek olursak , yıldızın türklüğü temsil ettiği 1000 yıllık kaynaklarda dahi vardır , özbekistan ve türkmenistan bayrakları örnek olarak verebiliriz , hatta azerbaycan bayrağındaki 8 köşeli yıldızın da her kolunun ayrı bir türk boyunu temsil ettiği rivayet edilir .
kısacası 1400 yıl önce gelmiş bir dinin sancağı olan hilali , 500 yıl önce fethedilen romadan kalma bir sembol olarak görmek mantık dışıdır ,
hilal ve yıldızın romadan kalma bir sembol olduğuna inanmak tarih bilmemezliktir .
devamını gör...
insanı en sakin anında bile sinir eden şeyler
üç kişinin aynı anda konusması
devamını gör...
pınar gültekin'i öldüren caninin iğrenç açıklaması
zorla birlikte olan eskort. kendisine çok şey söylenir o ayrı burda en acı olan bunu söylediği mahkemenin hakiminin kendisine bunun ne kadar gerizekalı beyin yoksunu bir beyan olduğunu söylememesi ve belkide ciddiye alıp indirim sebebi vs yapabilecek olmasıdır.
devamını gör...
ölmüş kişilerin fotoğraflarına bakmak
albüm oluşturup arada bakarsın anlarım. geçmişi yad etmek iyidir. ama çerçeveletip duvara asmak o öldüğü ve sen yaşadığın için kendinden utanmak gibi bir şey olur. sürekli aklında bu olur.
devamını gör...
kürtaj
istenmeyen gebeliğe son verme işlemi. sadece kadının söz hakkı olması gereken durumdur. yasaklanmasının vicdanla uzaktan yakından alakası yok. yıl olmuş 2021 hala tartışılıyor olması bile içler acısı.
devamını gör...