balık,köfte,kızartma gibi kokan ve ocağı batıran yiyecekleri balkonda yapmamı sağlayan nesne.
pikniklerde bunu taşıyan hep aynı kişidir istisnasız.ucuz ve taşınması kolay olduğundan vazgeçilmezdir.
devamını gör...

bazen aynaya bakmaya korkuyorum, içeride avaz avaz acı çığlıklar atan beni görmemek için.
o an kulaklık full ses, hareketli bir şarkı var bedenimin müziğe uygun figürler sergiliyor görünürde oysa gerçek bambaşka, hadi kolaysa gözlerine baksana...
devamını gör...

çocukken iple çektiğim günlerdi.
devamını gör...

öncelikle sakin olalım sevgili yazarlar. devlet memuru falan değilim, bilakis özel sektörün her türlü alavere dalaveresini görmüş, bilfiil yaşamış bir yazarım yalnızca.
-medeni ülkelerde bugün işçi sınıfı mutluysa bu işverenin ehlileştirilmesinden kaynaklı. türkiye'de özel sektör rabbena hep bana kafasından vazgeçmez, çünkü devlet özel sektöre muhtaçtır, yeri gelir vergisini affeder, yeri gelir ithal ürüne kota koyar, yeri gelir işçiyi nasıl hangi şartlarda çalıştırdığını görmezden gelir, sendikaları baltalar, tepelerine truva atları yerleştirir. bu şımarıklığa elverişli ortam insan doğasından kaynaklı özel sektörü bugünkü gibi bencil, açgözlü birer piyasa oyuncusu haline getirir. maaşlar kuş kadardır, beklentiler dağ. beyaz yakalı diye tabir ettiğimiz tabakaya geçebilen kesimde de aslında durum farklı değildir. görece iyi şartlarda yaşar, ama emeğinin karşılığını alamadığını bilir. oyun taktiği bir gün yükselip çok para kazanabileceği ümidini diri tutmak üzerine kuruludur, nitekim aralarından yükselenler olur ve maaşları artar. diğerleri bilirler ki oraya çıkmak için ya yukarıdakini aşağı çekeceksin ya da çok çalışacaksın.

- devlet memurlarının bir kısmı bugün diyelim ki 4.500 tl-5.000 tl bandında işe başlarlar. ama 1/4 tabir ettiğimiz zurnanın son deliğine ilerlediğinde dahi, o maaş bugünkü şartlarla 10.000 tl olmaz. belli başlı bir kaç meslek hariç. (2021'de tuğgeneral maaşı 11.000 tl civarında olacak örneğin) burada koçun motivasyon taktiği her zaman az maaş ama garanti maaştır. yani hayaller umutlar falan yükseltilmez. memur işini yapar, o günkü iktidarla ve sicilini elinde tutan amirleriyle iyi geçinirse şef olur, müdür olur, üst banta biraz daha hızlı yaklaşır. hayalleri düşük olan insanı motive etmek zordur, dolayısıyla yan haklarla desteklenir, ufak tefek mesaiden kaytarmalara göz yumulur. esnek çalışma saatlerinin türevi. bu da sonuç olarak verimliliği düşürür, verimin düşük olduğu yerde 3 kişinin yapacağı işi 5 kişi yapar.

bu kadar cümleyi niye yazdık? ben bunu yorumlamak yerine hercule poirot'a bağlayıp tanımı soruyla bitireyim. sizce asıl suçlu kim? bu paradokstan nasıl çıkarız?
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dalgınlık veya unutkanlık sonucunda oluşan yanlışlıkla yapılan anlamına gelir.
devamını gör...

bugün cuma arkadaşlar dayanın az kaldı! günaydın sözlük!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

fenomen olmak için sözlüklerde saçmalayanlarla ölümüne kapışacak grup.

bu tür çabalar nerede olursa olsun gülünç ve anlamsız gelir bana.
devamını gör...

tek yaşayan benim son birkaç aydır yaptığım eylemdir. oturma odasında vakit geçiriyorum zaten yatağa gitmek zor geliyor..
devamını gör...

ilk zamanlar yanından geçerken küçük oğlum ağlıyordu korkudan. sonra zamanla alıstık. yesildere'de ki atatürk heykeline dünyanın lafını edenler bunun için hiç bir şey söylemedi ya en çok buna üzülüyorum. neticede ikisi de heykel ve ikisine de gerek yok. bu kadar geniş bir alanın bu kadar boş bir yığınla heba edilmesi güzel izmir'in tercihi.
devamını gör...

antik yunan'da kutsal sayılan ağaç. çoğunlukla devlet malıydı; dolayısıyla ne kesilebilir ne de yakılabilirdi.
athena ile poseidon, atina'nın yönetimini üstlenmek amacıyla bir rekabet içindedir. zeus, insanlığa en değerli ödülü veren hangisi olursa yönetimin de onun eline geçeceğini söyler. bunun üzerine poseidon, üç dişli mızrağını akropole saplayarak tuzlu bir göl oluşturur. athena ise şehirde bir zeytin ağacı yetişmesini sağlar ve bu bitkinin insanlığa olan sayısız faydasını anlatır. böylece rekabetten galip çıkarak atina'nın yönetimini eline alır.
tanrıçanın o vakit yerden fışkırtmış olduğu kökten çıkan on iki filize m.ö. 5. yüzyılda hala tapıldığı söylenir.
devamını gör...

şimdi bir hobinin olması için para lazım ve çoğunluğun da maalesef hobiye ayıracak parası yok. hayattan zevk alınması lazım ki bir de hobi edinebilsin insan ama o da yok.
devamını gör...

en yaratıcı kullanıcı adlarından birine sahip sıcakkanlı yazar.
devamını gör...

miktarı önemli olmayan kavramdır.

bereket getirdiğine inanılır.

siftah yapılacak ürün için pazarlık yapılmaz.
devamını gör...

bu nasıl tasvir etmektir ya. sanki gidip gördüler. canları ne istiyorsa, onu anlatıyor olacak diye. bunlar kadınla, seksle kafayı bozmuşlar, din adı altında zihniyetlerini örtmeye çalışıyorlar. sonra en ufak şeyden tahrik oluyorlar, kendilerini suçlu görmek yerine, kadını suçluyorlar.
bir de neden cennette hep sadece erkekler zevk alıyor her şeyden? hayır gideceğimden/gidebileceğimden değil de, bu nasıl çifte standart?
devamını gör...

cehaletin övüldüğü bir toplumda az bile. sen bunlara bakma hocam. senin arkanda binlerce yetiştirdiğin bilim insanı var. onların arkasında yedikleri haram lokmaları, haksız kazançları, emeksiz makamları var ve tutuşmaya başladılar. bizim hep aklımız hür, vicdanımız hür, irfanımız hür olacak.
devamını gör...

yemek yemediğimiz durumlarda kurtarıcı işlevini görür. ilk çiğ köfteci dükkanı açıldığı zaman önünden geçtiğimde bir baktım, açılış yapılmış, balonlar, çiçekler, çelenkler vs. içimden dedim fazla uzun sürmez, yakında kapatır gider, mevsimlik çiçekler gibi ömrü kısa olur diye ama yanılmışım. hatta o dükkanın sahibine de itiraf ettim aklımdan böyle düşüncelerin geçtiğini. o dükkan şimdi dokuzuncu senesine girdi herhalde. ilk öncüsü orası oldu ve ardından diğer markalar da pıtrak gibi şube açtılar. arz oluyorsa talep de geliyor.
devamını gör...

hz ali diyor ya; "asla sahip olmadığın şeyler için üzülme! kısmetinde varsa, onlar seni bulur zamanı gelince"
"her şey gelip geçici ey gönül. bak az önce aldığın nefes bile geldi geçti."
devamını gör...

"nasıl ki kafa sayısı kadar düşünce çeşidi varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır."

anna karenina- l.n. tolstoy
devamını gör...

tam olarak bu çalıyor şuan.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim