boltzmann sabiti
avusturyalı fizikçi ludwig boltzmann tarafından tanımlanmış olan, mutlak sıcaklık ile kinetik enerji arasındaki ilişkiyi tanımlayan ve k harfiyle gösterilen sayı.
yaklaşık olarak 1.3807 x 10-²³ m².kg.s-².k-¹ değerindedir.
yaklaşık olarak 1.3807 x 10-²³ m².kg.s-².k-¹ değerindedir.
devamını gör...
antika
başlık bir vemiz ukdesidir.
eski olması, nadir rastlanması, güzel ve kaliteli olması, yüksek değere sahip olması gereken sanat eserleri ve eşyalardır. antika nitelemesi ülkeden ülkeye de değişiklik gösterir. abd'de antika eşya 100 yaşında veya 100'den büyük olmalı, avrupa ülkelerinde ise 50 yaş ve üstü eşyalar antika sınıfındadır.
antika hevesi, günümüzde "kullan ve at" anlayışına sahip popüler tüketim kültürüne de karşı duruşu da vurgular. antika eşyalarda öz ile biçim ve sanat ile estetik bir araya geliyor. antika eşyalar, ikinci el satanlardan tedarik edilebilir. türkiye'de büyük kentler ve dünyanın her köşesinde antikacı ve ikinci el dükkanları açılıyor. tabi ikinci el tabiri yerine antikacı dükkanı demek daha popüler hale gelmiş.
antikacılarda ve antika koleksiyonerlerinde gaz lambaları, eski soba, şamdan, heykel, tablo, saat, lambalı radyo, gramafon, pikap, film makinesi, fotoğraf makinesi, daktilo, gaz ocağı, yöresel kıyafetler, kilim, plak çeşitleri, tarım aletleri, koltuk, piyano, karpuzlu lamba, cezve, sahra telefonu, dikiş makinesi, müzik aletleri gibi akla ve hayale gelmeyecek eşyalar görülür.
eski olması, nadir rastlanması, güzel ve kaliteli olması, yüksek değere sahip olması gereken sanat eserleri ve eşyalardır. antika nitelemesi ülkeden ülkeye de değişiklik gösterir. abd'de antika eşya 100 yaşında veya 100'den büyük olmalı, avrupa ülkelerinde ise 50 yaş ve üstü eşyalar antika sınıfındadır.
antika hevesi, günümüzde "kullan ve at" anlayışına sahip popüler tüketim kültürüne de karşı duruşu da vurgular. antika eşyalarda öz ile biçim ve sanat ile estetik bir araya geliyor. antika eşyalar, ikinci el satanlardan tedarik edilebilir. türkiye'de büyük kentler ve dünyanın her köşesinde antikacı ve ikinci el dükkanları açılıyor. tabi ikinci el tabiri yerine antikacı dükkanı demek daha popüler hale gelmiş.
antikacılarda ve antika koleksiyonerlerinde gaz lambaları, eski soba, şamdan, heykel, tablo, saat, lambalı radyo, gramafon, pikap, film makinesi, fotoğraf makinesi, daktilo, gaz ocağı, yöresel kıyafetler, kilim, plak çeşitleri, tarım aletleri, koltuk, piyano, karpuzlu lamba, cezve, sahra telefonu, dikiş makinesi, müzik aletleri gibi akla ve hayale gelmeyecek eşyalar görülür.
devamını gör...
aile formatlı sözlük olsa akışta olabilecek başlıklar
devamını gör...
ortamlarda entelektüelmiş gibi görünüp aslında bomboş olan kişi
arkadaş bu neyin ezikliği böyle anlamış değilim. madem bulunduğun ortamda komplekse kapılıyorsun, girme o tarz ortamlara. ya da olduğun gibi davran.
mevlana ne demiş
''ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.,,
mesela ben hiç kasmam. yeni girdiğim bir ortamda derim bomboş biri olduğumu. bunu kime söylesem acil olarak bir işi çıkıyor hep ve müsait olduğunda arayacağını söyleyip gidiyor. henüz arayan olmadı, aciliyeti olan işlerini bitiremedilerse...
ekleme: aşağıda arkadaşın biri yazmış çok ekşivari başlık diye. ekşi'de böyle bir başlık gördüğümü hatırlamıyorum. belki de vardır. buradaki açılan başlıklarda kullanılan kalıpların benzemesi gayet normal.
senin önerin nedir mesela? ne tarz başlıklar açıp yorumlar yapalım? ciddi anlamda soruyorum.
mevlana ne demiş
''ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.,,
mesela ben hiç kasmam. yeni girdiğim bir ortamda derim bomboş biri olduğumu. bunu kime söylesem acil olarak bir işi çıkıyor hep ve müsait olduğunda arayacağını söyleyip gidiyor. henüz arayan olmadı, aciliyeti olan işlerini bitiremedilerse...
ekleme: aşağıda arkadaşın biri yazmış çok ekşivari başlık diye. ekşi'de böyle bir başlık gördüğümü hatırlamıyorum. belki de vardır. buradaki açılan başlıklarda kullanılan kalıpların benzemesi gayet normal.
senin önerin nedir mesela? ne tarz başlıklar açıp yorumlar yapalım? ciddi anlamda soruyorum.
devamını gör...
yks 2022
sınav zor değil de bu dönemde uğraşacağınız dış etkenler için allah yardımcınız olsun arkadaşlar.
devamlı kendi bebesini öven bir yenge, devamlı size ne yapmanız gerektiğini söyleyen büyükleriniz, devamlı sizi bir şeyleri doğru yapmadığınız için suçlayan hocalarınız, "o bölümü yazma, bu bölümü yazma, işsiz kalırsın, güçsüz kalırsın" diye darlayan çevreniz, kendi iç duygu yoğunluğunuz, size asıl sınav olacak. maalesef yks'den daha zor olacak bunlar.
devamlı kendi bebesini öven bir yenge, devamlı size ne yapmanız gerektiğini söyleyen büyükleriniz, devamlı sizi bir şeyleri doğru yapmadığınız için suçlayan hocalarınız, "o bölümü yazma, bu bölümü yazma, işsiz kalırsın, güçsüz kalırsın" diye darlayan çevreniz, kendi iç duygu yoğunluğunuz, size asıl sınav olacak. maalesef yks'den daha zor olacak bunlar.
devamını gör...
elfida

bu şarkinknşarkının hikayesi, öncelikle elfidanin kelime anlamı: gözden çıkarılmış kadın demek. haluk levent 10 yaşında kanser olan beyzanura bu şarkıyı yazmıştır. doktorlar kanser olan beyzanur için ailesine beyzanuru gözden çıkarın ölümü yakın deyince haluk bu durumdan çok etkilenir ve arkadaşına anlattığında, arkadaşı da yani kızımız elfida mı deyince haluk arkadaşına elfida ne demek diyince kelime anlamının gözden çıkarılmış kadın olduğunu o zaman öğrenir ve şarkıyı besteler. şarkıyı ilk beyzanura ölmeden önce çalar . anlamasın diye bazı yerlerini değiştirerek söyler.
şarkının sözleri
şımartılmamis aşkın( yani hastalıktan dolayı çocuklugunu yaşayıpta şımarılmaya vakit bulamamış )
sessizliğe yakın (maalesef ölüm yakın )
kim bilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların ( hastalıktan eksik kalmış yanlarının yüzyıl ömre bedel olduğunu)bilmek
sisliymiş kirpiklerin, ve gözlerin yağmurlu
yorulmuşsun, hakkını almış yılların
bu şarkı çok pahalı dinlemek için önce bir şeyler kaybetmek gerek ." güzel şarkıların kötü anılara ihtiyacı vardır" cümlesi tamda bu şarkıya uygun. herkesin yüreğine gömdüğü bir elfidasi vardır ondan vazgeçmeyin.
devamını gör...
kasabanın cadıları
türkiye’de kasabanın cadıları adıyla yayınlanmış, 1987 yapımı komedi filmidir.
bu filmi zamanında 2/3 kere izlemiştim ve defalarca da çıksa karşıma yine izlerim. ama bugün the shining’i izleyince aklıma geldi tekrar. filmin içinde jack nicholson var bir kere. diğer oyuncular da cher, susan sarandon ve michelle pfeiffer. yani yıldızlar geçidi gibi bir film. yöneten ise george miller.
alexandra, jane ve sukie farklı karakterlere sahip, 3 yakın arkadaştır. birinin eşi ölmüş, diğeri boşanmış, diğeri ise eşimi terk etmiştir. bu üç arkadaş aslında cadıdır ama henüz cadı olduklarından haberdar değillerdir. sonra kasabaya gizemli bir adam gelir(nicholson) ve bütün kasabayı büyüler; felicia adında bir kadın hariç. sadece o kadın, bu adam hakkında olumsuz hislere sahiptir.
bu üç kadın da önce birbirlerinden habersiz daryl (nicholson) ile birlikte olurlar. daryl 3 kadını da idare etmektedir, tabi yalancının mumu yatsıya kadar misali, 3 arkadaş birbirlerinden haberdar olur. ama daryl de ‘şeytan tüyü’ vardır ve 3 kadını da kendisiyle büyük bir malikanede yaşamaya ikna eder.
devamını anlatmayayım. ama gerçekten iyi bir filmdir. fantastik komedi diyeyim türüne. nicholson da the shining’dekine benzer hallere giriyor filmde. çok da sevimli. şöyle:

foto kaynak: amp.onedio.com/haber/seytan...
kadınlar cadı ise daryl bambaşka bir şey haliyle. yukarda tüyo verdim*. filmin her partını sevsem de , nicholson’ın özellikle sondaki performansı harikaydı. bu da resmi fragmanı. izlemediyseniz, izleyin efendim. iyi seyirler.
bu filmi zamanında 2/3 kere izlemiştim ve defalarca da çıksa karşıma yine izlerim. ama bugün the shining’i izleyince aklıma geldi tekrar. filmin içinde jack nicholson var bir kere. diğer oyuncular da cher, susan sarandon ve michelle pfeiffer. yani yıldızlar geçidi gibi bir film. yöneten ise george miller.
alexandra, jane ve sukie farklı karakterlere sahip, 3 yakın arkadaştır. birinin eşi ölmüş, diğeri boşanmış, diğeri ise eşimi terk etmiştir. bu üç arkadaş aslında cadıdır ama henüz cadı olduklarından haberdar değillerdir. sonra kasabaya gizemli bir adam gelir(nicholson) ve bütün kasabayı büyüler; felicia adında bir kadın hariç. sadece o kadın, bu adam hakkında olumsuz hislere sahiptir.
bu üç kadın da önce birbirlerinden habersiz daryl (nicholson) ile birlikte olurlar. daryl 3 kadını da idare etmektedir, tabi yalancının mumu yatsıya kadar misali, 3 arkadaş birbirlerinden haberdar olur. ama daryl de ‘şeytan tüyü’ vardır ve 3 kadını da kendisiyle büyük bir malikanede yaşamaya ikna eder.
devamını anlatmayayım. ama gerçekten iyi bir filmdir. fantastik komedi diyeyim türüne. nicholson da the shining’dekine benzer hallere giriyor filmde. çok da sevimli. şöyle:

foto kaynak: amp.onedio.com/haber/seytan...
kadınlar cadı ise daryl bambaşka bir şey haliyle. yukarda tüyo verdim*. filmin her partını sevsem de , nicholson’ın özellikle sondaki performansı harikaydı. bu da resmi fragmanı. izlemediyseniz, izleyin efendim. iyi seyirler.
devamını gör...
iko (yazar)
paralel yapı olarak mor mahlasımı günlük 500 karma karşılığında kiraya vermeyi düşünüyorum. kira bedeli ise sözlük kasasına değil benim kendi karmama eklenecektir. ön talep toplama dönemi başlamıştır. pazarlık sünnettir.
devamını gör...
bayramı buruk geçen yazarlar
tam geçen yıl bu bayram aramızdan ayrılan canım babam bu bayram sensiz. ve hep eksik.
devamını gör...
kuşlar gerçek değildir
e ben uçuyorum ama fiziksel olarak olmasada...
devamını gör...
e-devlet
'nerede tanıştınız?'sorusuna.
e-devlet cevabını almaktan korktuğum kurum.
yakındır diye düşünüyorum.
beğeni, takip ne bileyim özel mesaj falan olayı gelir mi gelir.
dürütme olsa güzel olur bak. onu bunu dürterdim. zaten huyum kurusun sataşmayı seviyorum.
e-devlet cevabını almaktan korktuğum kurum.
yakındır diye düşünüyorum.
beğeni, takip ne bileyim özel mesaj falan olayı gelir mi gelir.
dürütme olsa güzel olur bak. onu bunu dürterdim. zaten huyum kurusun sataşmayı seviyorum.
devamını gör...
nefret
duyguların belki de en güçlüsü olan nefret insan doğası açısından ulaşılması en kolay duygudur. insan ve insan sağlığı üzerindeki etkisi o kadar derin ve anlaşılmazdır ki. bazen bir kibrit çöpü bile nefretin alevlenmesi için yeter de artar bile. böyle bir durumda bize düşen tek şey ise ondan olabildiğince uzağa kaçmak ya da ona teslim olmaktır. ondan olabildiğince uzağa kaçabilmek için yapmamız gereken tek şey belkide o an nefret kadar güçlü olan sevgi denen silaha sarılmaktır. çünkü nefret denen bu illete teslim olursak başta sağlığımız olmak üzere elimizde bulunan her şeyi kaybetme olasılığımız oldukça yüksektir. sağlık demişken bu sadece bedenen kaybedeceğimiz bir sağlık değil bilindiği üzere her şey kafada bizim düşüncelerimiz aracılığıyla şekillenmektedir ve bu süreçte öncelikle kaybedeceğimiz en önemli şey akıl sağlığımızdır. şöyle düşünebilirsiniz bu süreçte kaybedeceğimiz en önemli şey ailemiz, dostlarımız ve sevdiklerimizdir. ama öyle değil nefretle başlayan bir düşünce sistemi her şeyden önce sinsice bize akıl sağlığımızı kaybettirir ve akıl sağlığımız yerinde olmadıktan sonra ailemiz, dostlarımız ve sevdiklerimiz birer birer içimizde büyüttüğümüz nefrete kurban gider. onlar elimizden kayıp giderken nefret denen bu duygu bizleri öylesine esiri etmiştir ki umrumuzda bile olmaz üstüne içten içe onlara da nefret beslemeye başlarız. hani en önemli şey ailemiz, dostlarımız ve sevdiklerimizdi. bir kere nefret denen duyguya akıl sağlığımızı teslim etmişiz çevremizdekilerin ne önemi var ki onlar bizi terk ettikten sonra. ve sonuç olarak önemsizleştiler işte nefret duygusuna teslim edeceğimiz yeni bir şey çıktı. beni terk ettiler oysaki ben bir şey yapmadığım halde. böyle böyle kafamızın içinde kurdukça kurar bilendikçe bileniriz. artık nefret bizi sarıp sarmalamıştır bizi ta ki sevgiye teslim olana kadar nefretin can düşmanına.
devamını gör...
yaşam enerjisini tüketen şeyler
cahil, anlattığını anlamak istemeyen insanla muhatap olmak.
devamını gör...
kasada ödeme yaparken bozukluk için cepleri karıştırmak
genel olarak bozuk para taşımayı hatta para taşımayı sevmeyen bir insan olarak temassız ödemeyi tercih ediyorum.
yok efendim 6 lira tuttu 10 lira uzattım bir liranız var mı beyefendi falan hiç bana göre değil.
temassız ödeyeceğim ben diyorum ve dıt, finito.*
yok efendim 6 lira tuttu 10 lira uzattım bir liranız var mı beyefendi falan hiç bana göre değil.
temassız ödeyeceğim ben diyorum ve dıt, finito.*
devamını gör...
türkiye'de siyasilere çok saygı gösterilmesi
bu tüm dünyada böyledir sayın yazarlar. özellikle geri kalmış ülkelerin geri kalma nedenlerinden biri de budur. yöneticilerin gelip geçici olduğunu unutan cahil halk, onu haşa baki kalacakmış gibi görür. bu da yöneticilerin yavaş yavaş ilahlaştırılmasına neden olur. en sonunda da bazı ülkelerde örneğini gördüğümüz bir durum yaşanır: yönetici haşa peygamber gibi sıfatlar ile karşılanır, karşısında kefen giyilir. saygı tabii ki olmalıdır ama bu saygı dozunu aşarsa, örneğini verdiğimiz gibi putlaştırmaya kadar gider.
devamını gör...
yazarların eleştiriye tahammül seviyesi
yapana göre değişebilen seviye.
birine fikrini sorduğum zaman, olan eleştiriyi muhasebe edebilirim.
fikrini sormadığım kimseden gelen eleştiriyi kişisel alanıma müdahale diye algılarım.
ortaya bir ürün çıkardığım, kamuya mal olduğum durumlar için de eleştirideki üsluba göre değerlendiririm.
saldırı maksatlı eleştiriyi hiç ırgalamam.
birine fikrini sorduğum zaman, olan eleştiriyi muhasebe edebilirim.
fikrini sormadığım kimseden gelen eleştiriyi kişisel alanıma müdahale diye algılarım.
ortaya bir ürün çıkardığım, kamuya mal olduğum durumlar için de eleştirideki üsluba göre değerlendiririm.
saldırı maksatlı eleştiriyi hiç ırgalamam.
devamını gör...
30 yaş üstü yazarlar uçurulsun kampanyası
18 yaş altı yazarlar sözlükte 13:00 ile 16:00 saatleri arasında yazabiliyor diye biliyorduk.
demek kural değişmiş.
demek kural değişmiş.
devamını gör...
bir yazarın tüm entrylerini okumak
buraya geldiğimden beri yaptığım bir şey. birinin bir entry'sini beğeniyorum ve bu kafadan acaba başka hangi sesler çıkmış diyip dalıyorum profiline. pek bir keyifli.
devamını gör...

