akdeniz ülkelerindeki toplumlarda görülen, doğacak çocuğa anne-babasından ”beta talasemi” geninin kalıtımsal olarak geçen bir tür kansızlık hastalığıdır.

kaynak

evlilik aşamasında resmi nikah için gerekli evraklar arasında talasemi testi sonucu her iki taraftan da istenir.

ukde idim doldum.
devamını gör...

hem fiziksel hemde ruhsal bir çalışmadır. meditasyon, nefes egzersizleri, esneme, güçlenme gibi fiziksel aktivitelerin asıl amacı zihinsel rahatlığa erişmektir. bir insanın kendine yönelik yapabileceği en iyi yatırımdır *, neden?

****
her şeyden önce sağlık. gün içerisinde yorduğumuz kasların gevşemesi ya da kullanmadığımız kasların çalışması amacıyla yapılır. işleyen demir pas tutmaz efendim. bugünkü ağrı ve yorgunluğumuza çözüm olabilmenin yanı sıra vücudumuzun erken yaşta çökmesine, dolayısıyla da ileride yaşanabilecek fiziksel ağrılara karşı bir önlemdir.

*****
saç telinizden parmak ucunuza kadar her bir dokunuzu tanımayı öğrenir, sınırlarınızı keşfedersiniz; daha da ötesini başarabilirseniz o sınırları genişletirsiniz. size kendimden örnek vereyim, dinleyin. mütemadiyen baş ağrısı yaşarım. bilirsiniz masaj yapılır, ilaçlar içilir, yazmalar düğümlenir ama hepsi geçicidir. var olan hastalığımı geçici çözümlerle iyileştirmeye çalışırken, asıl kaynağını hiç merak etmemişim. yoga size bunun için fırsat veriyor. kaslarınıza kulak vermeyi öğretiyor; siz en son ne zaman konuştunuz kendi bedeninizle? başımın ağrısına asıl sebep olan boynumdaki kasların gerilmesi olduğunu, ve bu gerilmeye de gün içindeki yoğun çalışmamın sebep olduğu farkettiğimde yeni bir bakış kazandım. bir iş yapıyorken boynumdaki kasları mümkün olduğunca serbest bırakmaya çalışıyorum ve inanın bu gerçekten işe yarıyor.

*****
yoga esnasında zihinsel bir dinginlik yaşanması beklenir. meditasyon amaçlı zihnimizi harekete geçirip zihnin içinde ne kadar çöp duygu varsa onlardan kurtulmak amaçlanır. zihninizi düzenlemeyi, neyi nasıl hissettiğinizi anlamanızı, neyin sizi gergin hale getirdiğini, zihninizde size yük olan düşünceleri.. vs anlamanıza yardımcı olur. ki bence bu çok önemli; çünkü gün içerisinde bilinçli/bilinçsiz birçok eylem içindeyken farkında olmadan bize ve çevremize zarar veren huzursuzluğu taşıyoruz zihnimizde. insanın kendini tanımasına, kendinde neyin çalışmadığına odaklanmasına yardımcıdır yoga.*

*****
yoga duruşları genelde sabittir. zorlamadan yaptığınız her hareket ile zihninizi yoklayın. kendinize süre tanıyın. ne var o sırada aklınızda? hayır, o hareket değil sizi zorlayan; bedeniniz yaşıyor, hissediyorsunuz. ölü ağırlığı olan başka bir engeliniz var, inançlarınız, endişeleriniz var. sabrınızı ve gücünüzü etkileyen şeyler var. birine olan öfke belki, ya da kendinize ait bir pişmanlık, peki ya cevap bekleyen mailler? size ağırlık olanı bulup neden bunu taşıdığınızı düşünmelisiniz. zihninizi boşaltmayı, yüklerinizi serbest bırakmayı denemelisiniz. zaman içinde bu çalışmanın stres ve öfke yönetiminize katkısı olacağına emin olabilirsiniz.

*****
yogaseverler bilirler, yeri hissetmek ve temas etmek oldukça önemlidir. sahi, en son ne zaman toprağa bastınız? belki de bizim babannelerimizin yaptıklarını biz modernize edip tekrar yaşıyor olabilir miyiz? ben derim çamurda oynamak, siz deyin yoga. toprağa basmak, yaşadığını hissetmek, dünyada var olduğumuzu farketmek için ayakkabıları çıkarıp yere uzanmak için bizlere sunulan güzel bir fırsattır. ha bir de, gökyüzüne bakmayı unutmayın : )
devamını gör...

ingilizce kökenli sözcüktür. geçmişte yaşadığımız olayların/durumların nostaljik olmadığını ya da pişmanlık duyulmaması gerektiğini, geçmişimizle barışık olmamızı ve hayata katmamızı belirtmektedir.
-geçmişimizde yaşadığımız onca pişmanlıklar ve hatalar bizler nasıl tanımlarsak öyle kalıyor zihinlerimizde. geçmişi geri getiremeyeceğini bilen onunla yüzleşen ve tecrübe olarak kabul eden çoğu birey geleceğe daha sıkı tutunacaktır.
devamını gör...

almanya ve avusturyada türkensitz olarak bilinen oturuş şekli. terzi oturuşu da denir. bağdaş kurmaktır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

görsel kaynağı wiki
devamını gör...

kafanda yaşattığın insanla, bilincinle, aynadaki yansımanın arasında dağlar kadar fark olması. ıstediğin şeyi alırken etikete bakmayacak kadar zengin olana kadar ve kendini kabullenip sevene kadar neredeyse bir ömür bitiyor, ikincisi, bu bir şey bilmiyor diyerek sizi hiç dinlememeleri, tek çocuk olmadığınız için payınıza düşen her sevginin her ilginin kardeş sayısına bölünmesi. anlatacak çok şeyi olmak ama kimsnin hikayenizi okumak ve bilmek ve dinlemek istememesi, bundan dolayı da yavaş yavaş içinizdeki çocuğun günbegün öldüğünü, artık çocuksu heyecanlar duyamadığınızı, hayatta en sevdiğiniz şey olan yeni kitap almanın ve yazmanın bile sizi sevindiremediğini görmek.
devamını gör...

dostlar açın bir roman havası, söyle bir kurtlarinizi dökün hiçbir şeyiniz kalmaz. favorim pau-bonzai , silivri'ye gitmeme dilegiyle.
devamını gör...

güzel olmaz mıydı bi tanem?
hadi hadi yaparsın sen.*
devamını gör...

adını mezarın derinliğinden alan, 2001 yapımı kara mizah bir dizi.
cenaze evi işleten bir ailenin, babalarının ölümüyle birlikte değişen hayatlarının, aile fertlerinin birbirlerini yeniden tanıyışlarının, yüzeysel ilişkilerin bir hikayesi. her biri ayrı bir absürt karakter olan oyunculara sahiptir. fragman
2006 yapımı olan dexter'da başrolü oynayan michael c hall için izlediğim, benim için kült dizilerden biri.
devamını gör...

bilimsel adı mitomani olan, kişinin, birinci yalanın ikinciyi tetiklediği, kişiyi sürekli yalan söyler hâle getiren yalanlar zinciriyle artık kendi yalanlarına inanmaya başladığı bir paradoksa sürükleyen sendromdur.

bireyin kendi öz doğrularıyla, beyninde meydana getirdiği yalanlar çelişmeye başlar. doğru sanılan her tür algı aslında bireyi yanıltan yalanlarıdır.

örnekleyecek olursak; sizden sürekli "güzel/yakışıklı" olduğunu duymak isteyen arkadaşınızı kırmaz ve yalan olsa dahi "güzelsin/yakışıklısın" dersiniz. bir süre sonra beyniniz bu algıyı doğru kabul eder. en başta size güzel/yakışıklı görünmeyen o kişi, artık yalandan tanımladığınız haliyle görünüz gözünüze.
devamını gör...

insanın babası neden ölür ki?
baba yani bu sonuçta, başka bişey değil ki.
hiç baba ölür mü ya?
yetiştiren, büyüten, ağlatan, güldüren, yıllarca çocukları için çalışan insan nasıl ölebilir ki?
bazen gece uykudan uyanıyorum, ölmemiş olabilir diyorum
devamını gör...

(bkz: yaran başlıklar)*
devamını gör...

bedenimi üşütmeyen ama kalbimde fırtınalar koparan bir ay. ama seviyorum bu kararsızlığını.
bazen çok kızdığım bir ay oluyor. doğduğum için kızıyorum ona ama onun bir suçu yok ki..
uzun yıllardır ahmet telli'nin şu satırları ile özdeşleşti benim için eylül : "ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık... "

bu eylül doğduğum için sevinirim umarım.. bu eylül hepimize sağlık, huzur ve mutluluk getirsin. bana biraz vedalar katacak ama iyi de olacak çünkü bu eylül istanbul'a kavuşuyorum.. *seni seviyorum eylül, hoş geldin!
devamını gör...

kamu yönetiminde bilginin ve yeteneğin en önemli kıstas olarak kabullenildiği yönetim şeklidir.
latince meritum (değerli) ile yunanca kratein (etki) kelimelerinin birleşmesinden oluşur.

bu yönetim biçiminde ;

– kayırmacılık yoktur: ailenizin değil, sizin kim olduğunuz önemlidir.

– yandaşçılık yoktur: başkalarının sizin için ne yapabildiği değil, sizin ne yapabildiğiniz önemlidir.

– ayrımcılık yoktur: cinsiyet, ırk, din, yaş, geçmiş önemsizdir. yetenek her şeydir.

– eşit imkânlar: herkesle aynı noktadan başlar ve yeteneklerinizin sizi götürdüğü yere gidersiniz.

– tatminkar erdemler: en başarılı insanlar, en yüksek tatmine erişirler.
devamını gör...

"unutmak mı, delisin,
gitmesem de bekler orada deniz.
gelirsem, bilmelisin
benim beklememdir burada deniz.

gitmek gibi geleceğim
denizin delisine.
delinin denizi gibi
o ne kadar giderse."

demiş özdemir asaf ve son noktayı koymuştur, unutmak imkansızdır.
devamını gör...

bu ne lan. yeter artık iğrençlikleriniz. adamın yaptığı şey iğrenç bir şey elbette. ama ondan daha iğrenci adamın yaptığı/yapmaya çalıştığı şeyi yanlış olarak görmemesi. adam yanlışı ve doğruyu ayırt edemiyorken biz bunla aynı dünyada nefes alıp veriyoruz.
devamını gör...

yeni yıla ağlayarak giren bendenizin yüzünü güldürmüştür.
devamını gör...

bir kedi tarafından sorulmuş olması muhtemel soru.
devamını gör...

ben pazardan ilk kez kitap almıştım,korsan diye bir bilgim yoktu o zamanlar,kitap satana kitapçı,simit satana simitçi denir diye ortalıkta dolandığım zamanlar ...eve gelipte kitabı okumaya başladığımda sayfaların farklı yerlerde olduğunu görüp,sayfa bulmaya başladığımda korsan kitapla tanışmış oldum,bu bana ders oldu sonra varsa param alıyordum,yoksa da almıyordum.
devamını gör...

heyoo orada kimse var mı?
hanımefendiliğimi bozmayayım diyorum ama çatlayacağım artık*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
rütbemi verin bana!?

*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim