ağır troll.

az önce sırf gay olduğu için kendini dışlanmış hissettiğini ve dışlanacağını yazmıştı. inanılmaz üzülüp kendimce "ne yapabilirim" diye düşünmeye başlamıştım. iyi ki girip diğer entrylerini de okumuşum. bu sayede 17 yaşında bir gay olduğunu, ayrıca bir kız tarafından beğenilmek istendiğini, ayrıca 2 tane çocuğu olduğunu öğrendim. aferin sana dostum, o kadar içimizden birisin ki; olanlar dışarı çıkmayı unutmuş.

yapmayın böyle şeyler abi, insanın vicdanına oynamayın.
devamını gör...

mesleğe bağlı olarak da zamanla olabilen bir durumdur. mesela çok sesli bir ortamda çalışıyorsanız, makinelerin arasında vb. istemsizce duyulmadığınızı düşünür ve bağırarak konuşursunuz.
ama daha komiği bir turiste türkçe laf anlatmaya çalışan insanların sesini yükselttiğinde anlaşılacağını düşünmesidir.
devamını gör...

illa ki farklı gezegenler değil belki de.. her insan başka bir evren değil midir sanki? her farklı bilinçte var olduğumuzda, aslında farklı evrenlerde de var olmuş olmuyor muyuz?

bu akşam siz sevgili yazarlarla birlikte farklı evrenlerin hoş bir buluşması olacak gibi duruyor! ben aşırı heyecanlıyım... yayında görüşmek üzere!*

canlı ve 20:00'da!
devamını gör...

camı açıp ne mal adamlarsınız ya ne gerizekalı adamlarsınız! diye bağırmak istiyorum.

o kadar istiyorum ki ama muhatabım da o kadar komşularım değil ki başlık açıp buraya bağırmak istedim.
devamını gör...

zamanının çoğunu kitap okuyarak geçiren bir adamım ben. hem de bu yeni değil. uzun yıllardır böyle. kardeşim aynı yatakta yatmak zorunda kaldığımız fakir zamanlarımızda benim yastığımın altında kitap olurdu çoğu zaman. ben merak eden insanım. ne bulursam okumak isterim.

insanların bana kitap ve yazar önermesini de öneririm. bu kadar en güvenilir başvuru kaynağım da kardeşimdir. ama başka insanların beni bir yazarla tanıştırması beni çok mutlu eder. hatta böyle bir aracılığa mutlaka bir kahve ısmarlayarak teşekkür ederim.

ancak bu dönemlerde tuhaf tuhaf şeyler yaşamaya başladım. beni elimde kitabımla gören insanların çoğunluğu ne kadar çok kitap okuduğum konusunda beni övüp sonra bana kitap önerme yarışına giriyorlar. asla küçümsemiyorum ama beni en çok rahatsız eden iki nokta var burda.

ben hidayet romanları okumuyorum. bana göre değil. bir müslüman gençle bir ateistin kurgu tartışmaları beni hiç ilgilendirmiyor. ne halleri varsa görsünler.

ikinci nokta ise yukarıdaki yazarın da bahsettiği gibi o wattpad kitapları bana göre değil. ben saf aşk romanları, ergenlik bunalımları da sevmiyorum. beni kurt adama aşık olan vampir, vampire aşık olan zombi, zombiye aşık olan su samuru ilgilendirmiyor.

çok dolmuşum bu konuda. ben de yazınca fark ettim. gideyim de gondor’u merak edeyim ben de.
devamını gör...

öz annesini kanserden kaybettikten sonra, üvey annesi de kanserden öldü. kadın eridi gözlerimizin önünde. her anında destek oldum. 3 kardeşi daha vardı, biri down sendromlu. bakarım dedim korkma , sen yeter ki mutlu ol. okuyamam , edemem, yapamam diye düşünme dedim. ne eksikse tamamlarım dedim. yüzü gülsün diye her istediğini yaptım.
annemi kaybetme düşüncesi bile korkunçtu. o kaybetti hemde iki sefer. kendim için hiç ağlamadım. annesini hastanede görünce çocuk gibi ağladım. kaderine, başına gelenlere ağladım. ölmeye, öldürmeye bile hazırdım onun için. 3 yıldır sevgiliydik, annesinin mezarını ziyarete gittiginde öğrendim, kuzeniyle aldatıyormuş beni...

hani bazı camlar olur ya çok sağlam ama bir noktasına vurunca paramparça oluyor. aynı öyle tek zayıf noktamdan vurdu hayat beni. çok ufak hayallerim vardı. sen, ben ve kızımız alışverişe gidecektik.


"rastgele yürürken birden aklına geleyim sızlasın için. boğazın düğüm düğüm olsun. ama ağlama, ağlayamayacak kadar yansın için."


kalp kırmayın.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gayet normal erkektir. bugün o diz çöker önünüzde yarın siz. çok şeyapmayın.
devamını gör...

bir sevgi, bir de sevgisizlik insana her şeyi yaptırabilir.
boğazım düğümlendi okurken. bilmiyorum detaylarını ama ailesini yanında hissetse, ailesi tarafından sevilse buna kalkışmazdı sanırım. bu tarz bir mektubu yazan insan çevreden çok ailesine içerlemiştir. ne acı! gencecik bir evlat gitti, kalbi kırık öldü.
hiçbirimiz mükemmel değiliz. çocuklarımız için de mükemmel olmaya çalışmak yerine çocuklarımızı sevdiğimizi, onlara, onların yanında olduğumuzu hissettirmeliyiz. tüm gayretim, ileride oğlum büyüyüp bir yetişkin olduğunda "annem-babam beni çok sevdi, sevilerek büyüyen bir çocuktum" desin. bu insanın hayatta yaşadığı zorluklar karşısındaki direncidir, dayanma gücüdür, kendini iyileştirmesi için elindeki şifa kaynağıdır.
çocukluk döneminde alınan sevginin yerini hiçbir şey tutmuyor maalesef. yaş ilerledikçe, çabaladıkça üstesinde geliyorsun bir şeylerin ama diğer insanlardan çok daha fazla gayret etmek, içsel yolculuk yapmak zorunda kalıyorsun.
devamını gör...

1965 - 1980 arasında doğan insan grubu.
devamını gör...

iron (demir) lakabı ile anılan birleşik amerikalı siyahi boksör.1956'da brownsville, brooklyn'de doğdu.1985'te profesyonel boks kariyerine başladı.1986'da muhammed aliyi son maçında yenen boksör olarakta bilinen wbc ağır siklet boks şampiyonu trevor berbick'i 2.raund'da knockout!la yenerek tarihin en genç wbc ağır siklet boks şampiyonu olarak 21 yaşında tarihe geçti.tyson'ın kariyeri hızla yükselişe geçmişti.

1987'de wba ağır siklet ünvan maçı için yine muhammed ali'yi yenen bir boksör olan larry holmes ile ünvan maçına çıktı.holmes tyson'ın yumruklarına 3 raund dayandı.fakat 4.raund'da tam üç kez yeri öptü ve üçüncüde hakem maçı bitirdi.artık wba kemerinin sahibi'de tyson'dı.1985'ten 1990'a kadar çıktığı 37 maçın tamamını kazandı (33ko).


1990 yılında james douglas ile çıktığı maçı sayıyla kaybetti.ardından 1991'e kadar çıktığı 4 maçı knockout ile kazandı fakat 1991'de abd güzellik kraliçesine tecavüzden yargılanıp suçlu bulundu ve 3 yıl hapis yattı.hapishanede islam'ı seçti ve malik abdülaziz ismini aldı.hapisten sonra ünvanlarını bir süreliğine geri alsada eski mike olmaktan artık çok uzaktı ve maçlarından fazla olayları ile anılan biri haline geldi(barda kavga çıkarmak,rakibin kulağını ısırmak vs.)son maçına 2005 yılında kevin mcbridge isimli kendi klasından çok uzak bir boksörle çıktı ve 6.raund'da maçtan çekilip sonrasında boksu bıraktığını ve içinde boks yapmak için bir heyecan kırıntısı dahi kalmadığını belirtti.



bokstan sonraki kariyeri ise boks kariyerine benziyor desem çokta yanılmış olmam herhalde.


3 haziran 2005'te usa today ile yayınlanan bir röportajda tyson, "tüm hayatım boşa gitti - başarısız oldum" dedi. şöyle devam etti: "sadece kaçmak istiyorum. kendimden ve hayatımdan gerçekten utanıyorum. bir misyoner olmak istiyorum. insanların beni ülke dışına kovduklarını bilmelerine izin vermeden onurumu koruyarak bunu yapabileceğimi düşünüyorum. hayatımın bu kısmını bir an önce bitirmek istiyorum. bu ülkede benden iyi bir şey gelmeyecek. insanlar beni o kadar yükseğe koydular ki; bu imajı yıkmak istedim." tyson çok para harcamaya başlamış, phoenix, arizona yakınlarındaki lüks bir yerleşim bölgesi olan paradise valley'deki 350 güverciniyle ilgilenmektedir.


şu sıralar abd'de yasal olarak marihuana yetiştiriyor ve tüm enerjisini bu işe vermiş durumda.tyson uzun zamandır bir içici olduğunuda son yaptığı roportaj'da itiraf etii.
devamını gör...

deneyimlemeyenlerin "elinde oltayla o kadar saat beklenir mi ya?" şeklinde tepki verdikleri; oysa çok eğlenceli olan bir aktivite.
size zimmetli olan oltaların mantarlarını bi sağ baştan sola kısa bir süre sonra sol baştan sağa tekrar tekrar saymak anlatılmaz yaşanır. hele o arada mantarlardan birinin suya gömülmesi ve sizin hemen oltaya sarılmanızı anlatmıyorum bile.
su kenarına geçersiniz, elinize semaverde demlenmiş çayınızdan alırsınız. yanınızda varlığından memnun olacağınız biriyle sohbet edersiniz. bu durum sizi kısa bir süreliğine de olsa "yaşıyorum ulan bu hayatı galiba" hissi yaşatır.
devamını gör...

kardeş adamlar araştırmayı barcelona'da yapmışlar. ben ankara'da yaşıyorum. melih gökçek falandı daha düne kadar buralar. çamurla yıkanıyorduk. okeyy?

bizim henüz pet şişelerin zararını düşünmek için otuz yılımız daha var.
devamını gör...

çocukken bunu o kadar çok yapıyordum ki alışkanlık oldu hala yapıyorum. müthiş bi huy yalnız.
devamını gör...

diğer yazar arkadaşların yazdıklarını teker teker okuyayım önce dedim ancak ama uzun sürecek anlaşılan, birazcık bir şeyler karalayıp okumaya devam edeyim bari.

herkese katılıyorum, ha kafa sözlük, ha x sözlük, ha y sözlük. ad fark etmez, önemli olan ortamı, yazarları, başındaki insanların dünya görüşü vesaire vesaire. komunist sözlük falan olmadığı sürece ben burada zaman buldukça iç dökerim ve diğer yazar arkadaşlarım da aynı kafada. * ne mutlu yoldaş’a!

biz insanoğlu da ne melun canlılarız! şu telifiyle, noteriyle, hak yenmesiyle ne kadar cani insan işi illet varsa şu kısa ömründe karşılaşmış bir insan olarak söylüyorum ki, gerçekten bıktım şu tip insanlardan. * tanrıya inanıyorlarsa tanrıdan, inanmıyorlarsa da doğanın başlarına yıkılmasından hiç mi korkmuyorlar? hiç mi edepten nasiplerini alamamışlar?

amaaaan. her neyse. bir ortadan kaybolsam olaylar molaylar oluyor, ayıp yahu. aktifliğimin zirvesindeyken olsaydı olacaklar bari, daha güzelcene destek çıkardım tanımlarımla siteye. olduğu kadar artık.
devamını gör...

rahatlatır. bir de hafiften uykun gelir, mayışırsın.
devamını gör...

ergenlerin cirit attığı hikaye anlatma platformu.

kısa bir hikâye diyecek olursak: yeni okuluma kaydımı yaptırmış, ilk derste bir sıra bulmuş oturmuştum. o sırada serseri tipli biri geldi. yerine oturduğum için bana bunu ödeteceğini söyledi. berke’ymiş adı. sanırım aşık olmuştum. çıkışta kolumdan tuttu beni ve kendine çekti. onu çok istiyordum, seviştik.

elbette güzel hikâyeler de vardır ancak genel özeti yukarıda. ayrıca maalesef ki bunun için kesildiğini duysa ağacın hüngür hüngür ağlayacağı kitapların çıkma yerlerinden bir tanesidir.
devamını gör...

(bkz: anayasa kitapçığı)

(bkz: ahmet necdet sezer)
devamını gör...

kendini ve belki de hiç kimseyi sevemeyecek bir “yazar” beyanı. umarım sokaktaki kedilere tekme atan, bıyıklarını yakan, kuyruklarını kesen bir karakter olarak karşımıza çıkmazsın bir gün.
bu da “yazar”a kıçını dönmüş kedilerimin cevabı:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ee ben de size soruyorum, ne yapicam?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim