metalci gençliğin tarihe karışması
karışmadık şekil değiştirdik. bir köşede kendi kendimize paslanıyoruz. (bkz: rust in peace)
devamını gör...
bir yazarın tüm entrylerini okumak
hem yazmak ama daha çok okumak için sözlüğe girdiğimden, takip ettiğim yazarlar için mutlaka yaptığım eylem. laf lafı açıyor misali okumaya başladığım zaman devamı geliyor bir şekilde.
devamını gör...
yalnızgezenrusso
bir diziyi habersiz olarak ve aynı gün izlemeye başladığımız dizidaş, sade ve güzel tanımları olan kafadaş.
devamını gör...
adana kebabı acılı mı olur acısız mı sorunsalı
adana acili, urfa acisizdir. ıki kebap turune de tuz disinda hic bir baharat ve sogan-sarimsak turevi eklenmemektedir. adana kebabina ilave olarak ince kiyilmis suyu sıkılmis aci kirmizi biber ( yada pul biber) eklenmektedir. urfa kebabina ise sadece tuz eklenir. ıkisinin de zirhla cekilmesi makbuldur, ikisi de kuzu etiyle yapilir...
devamını gör...
yazarların kendini tanımlama şekli
hani bi bilgisayar vardır ya, oyun oynayayım dersin kaldırmaz, film izleyeyim dersin donar kalır işte aynen buyum ben. her şeyi yapacakmış izlenimi verip hiçbir şey yapamam.
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin'e verdiğim ayar
-sen buranın patronu musun be hey?
+ben sadece bir yoldaşım.
-(görüldü)
mütevazilikte yoldaş benjamin franklin gibi olun.
+ben sadece bir yoldaşım.
-(görüldü)
mütevazilikte yoldaş benjamin franklin gibi olun.
devamını gör...
belki sevişirim donu
cantasin da en dantellisini tasiyani gördü bu gözler..
don onemli..
don onemli..
devamını gör...
yolda yürürken yapılmaması gerekenler
eğer dar bir kaldırımda yürünüyorsa telefona dalıp arkadan gelene yol vermemek.
devamını gör...
yazarların kendine yakın hissettiği şirinler karakteri
somurtkan şirin.
devamını gör...
özlemek
"özlemek ne derin bir duygu böyle
özlemek ne uzun bir mesafe..."
cahit zarifoğlu söylemiş bu seferde derdimize derman olan sözleri. çok özledim ama nasıl böyle hudutsuzca, delicesine. hani içinizde bir yerlerde sürekli duran bazen çokluğunu hissettiğiniz, sizi sarıp sarmalayan. bir de bunu söyleyememek var bu sefer de özdemir asaf'tan gelmiş bu sözler
"sus be yüreğim!
ben de biliyorum özlediğimi
sus da, bilmesin özlendiğini"
ben de tam bunu diyorum sus be yüreğim! sus da bir kendime geleyim. nedir bu çektirdiğin ben ve özleyen bütün herkese. valla sözlük kusuruma bakmayın bugün biraz duygu yüklüyüm.
özlemek ne uzun bir mesafe..."
cahit zarifoğlu söylemiş bu seferde derdimize derman olan sözleri. çok özledim ama nasıl böyle hudutsuzca, delicesine. hani içinizde bir yerlerde sürekli duran bazen çokluğunu hissettiğiniz, sizi sarıp sarmalayan. bir de bunu söyleyememek var bu sefer de özdemir asaf'tan gelmiş bu sözler
"sus be yüreğim!
ben de biliyorum özlediğimi
sus da, bilmesin özlendiğini"
ben de tam bunu diyorum sus be yüreğim! sus da bir kendime geleyim. nedir bu çektirdiğin ben ve özleyen bütün herkese. valla sözlük kusuruma bakmayın bugün biraz duygu yüklüyüm.
devamını gör...
üniversitedeki kadınların yüzde 70’i başörtülü değilse orada özgürlük yoktur
yine bir yerlerde benim türbanlı bacım mağdur olmuş dedirten olay. el alem güne kahvaltıyla başlar, biz türbanlı demogojisiyle. hiç bitmiyor mk.
üç üstteki yazar benden önce davranmış. bu ülkede kız çocuklarını okutmayanlar genellikle dindar denilen kesimdi. okuyacak da ne olacak, üniversiteye gitsin de komünist mi olsun, kötü kadın(küfür yasak anladınız siz) mı olsun fikirleriyle kızları okula göndermediler. tabi bir de nasılsa evlenip ele gidecek, yapılan masraf boşa yatırım fikri de vardı.
ayrıca hanımefendiye karşı tez olarak diyorum ki; bir ülkedeki kadınların yüzde 70'i başörtülü ise orada özgürlük yoktur.
üç üstteki yazar benden önce davranmış. bu ülkede kız çocuklarını okutmayanlar genellikle dindar denilen kesimdi. okuyacak da ne olacak, üniversiteye gitsin de komünist mi olsun, kötü kadın(küfür yasak anladınız siz) mı olsun fikirleriyle kızları okula göndermediler. tabi bir de nasılsa evlenip ele gidecek, yapılan masraf boşa yatırım fikri de vardı.
ayrıca hanımefendiye karşı tez olarak diyorum ki; bir ülkedeki kadınların yüzde 70'i başörtülü ise orada özgürlük yoktur.
devamını gör...
gordion düğümü
düğümü çözen asya'nın fatihi olacaktır. iskender düğümü çözmüş, asya'nın fatihi olmuş ama genç yaşta da hastalıktan ölmüş. söylenceye göre de sabırsızlıkla çözme hareketinden dolayı lanetlenip hastalıktan ölmüştür.
devamını gör...
audiotest
ilk nick altı'nı girdiğim müthiş yazar.
bu sözlükte neden bilgi içeren entry giren yazarlara ilgi gösterilmiyor? trollerin nick altı entry kaynarken özveriyle entry giren zeki yazarların etkileşim alamaması çok acı.
bu sözlükte neden bilgi içeren entry giren yazarlara ilgi gösterilmiyor? trollerin nick altı entry kaynarken özveriyle entry giren zeki yazarların etkileşim alamaması çok acı.
devamını gör...
yeni bir sayfada sana bakmak
yılmaz erdoğan şiiri.
her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
"içinde benzetmeler olan"
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok ..
.....
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah'a inanmaktır
her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
"içinde benzetmeler olan"
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok ..
.....
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah'a inanmaktır
devamını gör...
modern talking
seksenlerde müzikleriyle sektöre yön vermiş alman müzik gruplarından. you're my heart, you're my soul ve cheri cheri lady gibi parçalar dönemin barlarında epeyce çalınmıştır.
cheri cheri lady
you're my heart you're my soul
bu da şahsi favorimdir iyi dinlemeler
cheri cheri lady
you're my heart you're my soul
bu da şahsi favorimdir iyi dinlemeler
devamını gör...
kadınların maço erkek sevdiği iddiası
kadınların...yine bir genelleme.bazı kadınlar olsun. kişilerin kendi beğendikleri,tanıdıkları,karşılarına çıkan kadınlara ortak özellik yükleyip öyle sunması doğru değil. belki de hep maço seven kadınlara denk gelmiştir o da onun kismetsizliği diyelim.
maço kelimesine bile tahammül edemeyen biri.
maço kelimesine bile tahammül edemeyen biri.
devamını gör...
dedesinin mezar taşını okuyamayan tek toplum
dedem de benim ilkokul defterimi okuyamıyordu. ödeştik.
devamını gör...
şehvetiye tarikatı
bu ülke insanının cehaletini, aklı azıcık erenlerinse bu cehaletten nemalanarak, bu ülkede, bu ülkenin insanlarına nasıl din bezirganlığı yaptığını, yapabildiğini, üstelik neredeyse tamamının ceza almadığını gözler önüne seren bir ismail saymaz kitabıdır…
2019 ağustos’unda (bkz: iletişim yayınları)’ndan yayımlanan bu kitap, inançlı inançsız okuyan her okurunu dehşete düşürecek iddialar ile doludur.
bu kitap; tarikatların bu ülkede nasıl yuvalandığını, arapça bilmeyen, kuran’ı bir kere bile açıp okumamış insanların, din ve allah yolunda nasıl sapkınlıklara vardıklarının, aklını şeyhlerinin kirasına vermiş meczupların kendi ailelerini, kanlarını, canlarını, fert fert, nasıl şeyhlerine peşkeş çektiklerini, ne uğruna peşkeş çektiklerini gözler önüne sermektedir…
bu kitap; eski bakan yardımcılarının, milletvekillerinin bu batağa nasıl sürüklendiklerini, bu kandırmacayla nasıl kandırıldıklarını, nasıl milyonlarca lira dolandırıldıklarını gözler önüne seren; okuyan okuruna hayretler içerisinde ‘’bizi kimler yönetiyor yahu’’ dedirten bir kitaptır.
bu kitap, merdiven altı tarikatlara liderlik edenlerin toplum nezdinde nasıl itibar sahibi olduklarını, legal yahut illegal bir çok tarikatin artık tarikatlikten çıkıp holdingleştiklerini, ne gibi bütçeler, ne gibi rakamlar ile oynadıklarını gözler önüne seren bir kitaptır.
gazi’den bir alıntı ile tanımımı noktalamak isterim:
‘’bizi yanlış yola sevk eden habisler, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir…’’
2019 ağustos’unda (bkz: iletişim yayınları)’ndan yayımlanan bu kitap, inançlı inançsız okuyan her okurunu dehşete düşürecek iddialar ile doludur.
bu kitap; tarikatların bu ülkede nasıl yuvalandığını, arapça bilmeyen, kuran’ı bir kere bile açıp okumamış insanların, din ve allah yolunda nasıl sapkınlıklara vardıklarının, aklını şeyhlerinin kirasına vermiş meczupların kendi ailelerini, kanlarını, canlarını, fert fert, nasıl şeyhlerine peşkeş çektiklerini, ne uğruna peşkeş çektiklerini gözler önüne sermektedir…
bu kitap; eski bakan yardımcılarının, milletvekillerinin bu batağa nasıl sürüklendiklerini, bu kandırmacayla nasıl kandırıldıklarını, nasıl milyonlarca lira dolandırıldıklarını gözler önüne seren; okuyan okuruna hayretler içerisinde ‘’bizi kimler yönetiyor yahu’’ dedirten bir kitaptır.
bu kitap, merdiven altı tarikatlara liderlik edenlerin toplum nezdinde nasıl itibar sahibi olduklarını, legal yahut illegal bir çok tarikatin artık tarikatlikten çıkıp holdingleştiklerini, ne gibi bütçeler, ne gibi rakamlar ile oynadıklarını gözler önüne seren bir kitaptır.
gazi’den bir alıntı ile tanımımı noktalamak isterim:
‘’bizi yanlış yola sevk eden habisler, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir…’’
devamını gör...
rokoko
18. yüzyılın ortalarına doğru kendisinden önceki akım olan barok akıma tepki olarak ortaya çıkmıştır. mimari ve dekorasyonda öne çıkan bir sanat akımı olsa da, tüm avrupa'ya yayılarak özellikle resim, edebiyat, müzik, heykel ve tiyatroda kısa zamanda etkisini göstermiştir.
devamını gör...
yazarların çocukken en çok korktuğu şeyler
trafik canavarı. yolda aniden canavar çıkacak zannediyordum, insanlarmış.
#577985 yalnız olmadığımı öğrendiğim başlık.
#577985 yalnız olmadığımı öğrendiğim başlık.
devamını gör...