petrol
kokusu, kadın parfümü kokusundan daha çekici gelen, dünya politikasının başat belirleyicilerinden biri.
devamını gör...
lhermitte bulgusu
multipl skleroz hastalığında görülen baş fleksiyonda iken(çenemizi göğsümüze değdirdigimiz hareket) vertebrada aşağıya inen elektrik çarpma hissi bulgusuna verilen isimdir.
devamını gör...
namuslu kadın evinde oturur
beynini kullanmayan insan beyanıdır. kimsenin namusu ve şerefine kimse laf edemez ki zaten namus da evde oturmakla ölçülmez. azıcık düşünerek, puan için insaniyetten ödün vermeyerek başlık açın lütfen.
devamını gör...
gandalf vs recep tayyip erdoğan
birisi asası ile diğeri emrindeki savcılarla terbiye eder.
ama hangisi hangisidir onu bilemiyoruz tabi.
sizi yoldaşsız bırakmak istemem *
ama hangisi hangisidir onu bilemiyoruz tabi.
sizi yoldaşsız bırakmak istemem *
devamını gör...
özenilen evli çiftler
dayım ve yengemin evliliği. dayım denizci yengem endonezyalı. ikisi de türkiye'de çok az vakit geçiriyor. burada olduklarında da sürekli tatil falan yapıyorlar. bir keresinde sırf uyku tutmadı diye gecenin bir vakti tatil yapmaya gittiler. böyle bir evlilik istiyorum işte.
devamını gör...
arada bir gelen çekilmez olduğun hissi
ben kendime bile tahammül edemezken bana neden birisi tahammül etsin ki.. hayır insanlar uyuyunca dinlenir ben yataktan bile yorgun kalkıyorum.. sanki uykuda bile düşünmeye devam ediyorum.kafamın içi uçak pisti..
devamını gör...
köy enstitüleri
beyaz zambaklar ülkesi'ni okuyanlar kırsaldaki korkunç sefaleti ve cehaleti bilir. osmanlı kırsalı o dönem belki fin kırsalından bile beterdi. dönemin anadolu kırsalını anlatan tek bir eser dahi okumuş birinin içi sızlamıyorsa köy enstitülerinden komünist yuvası diye bahsetmesi normaldir. aynı zihniyet üniversiteyi de fuhuş yuvası olarak görüyor.
1923 yılında 5 bin okulu ve yalnızca 10 bin öğretmeni olan, neredeyse hiç doktoru olmayan fakir cumhuriyet'in en önemli kalkınma hamlesidir. halkın %80'inin kırsalda yaşadığı düşünülürse yeterli kaynağı olmayan genç cumhuriyet için son derece akılcı bir çözümdür. sonraki yıllarda iklim ve kırsal alan anlamında türkiye'ye benzer ülkelere de bu kalkınma metodu bm tarafından önerilmiştir. bu enstitüler sadece okur yazarlık değil, tarım ve sağlık gibi osmanlı kırsalının yüzyıllardır kökünü kazıyan dertlere de çare oluyordu. zaten çok hızlı netice vermişti: okur-yazarlık hızla yükselmiş, tarımsal üretim artmış, bebek ölüm oranları düşmüş ve nüfus da haliyle artmıştı.
proje doğu vilayetlerinde de uygulanabilseydi ne aşiretler ne de feodalite kalır, pkk gibi bir derdimiz de olmazdı. köylüyü topraklandırma yasasına karşı çıkan büyük toprak sahibi adnan menderes tarafından abd talimatıyla sonlandırıldı. gerisi malum.
1923 yılında 5 bin okulu ve yalnızca 10 bin öğretmeni olan, neredeyse hiç doktoru olmayan fakir cumhuriyet'in en önemli kalkınma hamlesidir. halkın %80'inin kırsalda yaşadığı düşünülürse yeterli kaynağı olmayan genç cumhuriyet için son derece akılcı bir çözümdür. sonraki yıllarda iklim ve kırsal alan anlamında türkiye'ye benzer ülkelere de bu kalkınma metodu bm tarafından önerilmiştir. bu enstitüler sadece okur yazarlık değil, tarım ve sağlık gibi osmanlı kırsalının yüzyıllardır kökünü kazıyan dertlere de çare oluyordu. zaten çok hızlı netice vermişti: okur-yazarlık hızla yükselmiş, tarımsal üretim artmış, bebek ölüm oranları düşmüş ve nüfus da haliyle artmıştı.
proje doğu vilayetlerinde de uygulanabilseydi ne aşiretler ne de feodalite kalır, pkk gibi bir derdimiz de olmazdı. köylüyü topraklandırma yasasına karşı çıkan büyük toprak sahibi adnan menderes tarafından abd talimatıyla sonlandırıldı. gerisi malum.
devamını gör...
düşerim
(bkz: metin altıok) şiiridir. (bkz: fazıl say)'ın bestelediği 2003’te yayımlanmış olan metin altıok ağıtı albümünün ilk eseridir. albüm 2003’te düzenlenen metin altıok oratoryosu tarafından harbiye açık hava tiyatrosunda sahnelenmiş. sadece bu albümde olan ilk eser değil aynı zamanda fazıl sayın 2013’te yayımlanmış olan ilk şarkılar albümünde 8 farklı şaire ait şiirlerin bestelenmiş olduğu albümün de ilk eseri. 2013 yılında yayımlanan albümde ki farklılık ise eser de vokal olarak fazıl say’a eşlik eden insanı huzura boğan sesi ile (bkz: serenad bağcan).
şiir:
bazen oturduğum yerde
kendi kendime dalıp giderim,
bulanık geçmişimle.
genişleyen halkalar çizerim,
bir düşün uyanık imgesine.
gölünüze taş düşerim.
sizse hep konuşursunuz
sığınıp kof sözlere,
kaçarak kendinizden
uğuldayan hüznünüzle.
telâşla geceyi bulursunuz.
gözünüze yaş düşerim.– metin altıok
bestelenmiş eser:
vokal: serenad bağcan
piyano: fazıl say
söz: metin altıok
şiir:
bazen oturduğum yerde
kendi kendime dalıp giderim,
bulanık geçmişimle.
genişleyen halkalar çizerim,
bir düşün uyanık imgesine.
gölünüze taş düşerim.
sizse hep konuşursunuz
sığınıp kof sözlere,
kaçarak kendinizden
uğuldayan hüznünüzle.
telâşla geceyi bulursunuz.
gözünüze yaş düşerim.– metin altıok
bestelenmiş eser:
vokal: serenad bağcan
piyano: fazıl say
söz: metin altıok
devamını gör...
kadının beyanı esas olmalı mıdır sorunsalı
bu durum ülkemizde özellikle cesur birkaç hakimin kararları sebebiyle gündeme gelmiştir. benim farklı zamanlardaki araştırmalarımdan bulduğum kadarıyla öncelikle kadının beyanının esas alındığı ülkemizde bilinen ilk olay ve karara bakalım: olayın mağduru bir kadın avukat. mağdur avukat, yanında çalıştığı avukatın cinsel saldırısına maruz kaldığını iddia ediyor ve yerel mahkeme “suç kanıtı aramanın birçok olayın karşılıksız ve cezasız kalması gibi istenmeyen bir sonuca yol açacağı ve şikayetçinin başkasına zarar vermek için kendisine zarar vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı” gerekçesiyle sanığa ceza veriyor, yargıtay da bu cezayı onuyor. özellikle o dönemin şartlarında -karar 2002’de veriliyor- şöyle bir gerekçe belirtiyor mahkeme: “söz konusu olan olayda henüz avukatlık mesleğinin başlangıcında bekar genç bir bayan olup kendisiyle ilgili böyle bir iddiayı ortaya koymasında toplumumuzda hakim olan sosyal ve ahlaki değerler de gözetildiğinde, kişiliğinin ve mesleki saygınlığının zarara uğrayacağı muhakkaktır. başkasını zarara uğratmak isterken kendisini zarara uğratması insanın doğasına aykırı bir olgudur.”.
işte burdan hareketle cinsel suçların doğaları gereği kanıt bırakmayan suçlar olduğundan kadının beyanının esas alınmasının olağan olduğu sonucu çıkıyor. fakat özellikle yukarıda alıntıladığım ve ülkemizde ilk örnek olarak kabul edilen bu olaydaki gibi her somut olaydaki veriler de dikkate alınarak iftiraya kurban gidilmesinin önü kapatılmalıdır. ayrıca bu durumun masumiyet karinesi ile çelişmesi de ayrı bir sorun ancak en azından burdaki mahkeme gerekçesi bana haksız gelmiyor.
bu konuya ilişkin ilgilileri aydınlatacak bir makaleyi şöyle bırakalım:buradan
işte burdan hareketle cinsel suçların doğaları gereği kanıt bırakmayan suçlar olduğundan kadının beyanının esas alınmasının olağan olduğu sonucu çıkıyor. fakat özellikle yukarıda alıntıladığım ve ülkemizde ilk örnek olarak kabul edilen bu olaydaki gibi her somut olaydaki veriler de dikkate alınarak iftiraya kurban gidilmesinin önü kapatılmalıdır. ayrıca bu durumun masumiyet karinesi ile çelişmesi de ayrı bir sorun ancak en azından burdaki mahkeme gerekçesi bana haksız gelmiyor.
bu konuya ilişkin ilgilileri aydınlatacak bir makaleyi şöyle bırakalım:buradan
devamını gör...
je-
çok hızlı davrandım galiba, sonunu getiremeden satır bitti.
devamını gör...
cahit sıtkı tarancı
karasevda
bir kere sevdaya tutulmaya gör;
ateşlerde yandığının resmidir.
aşık dediğin, mecnun misali kör;
ne bilsin alemde ne mevsimidir.
dünya bir yana, o hayal bir yana;
bir meşaledir pervaneyim ona.
altında bir ömür döne dolana
ağladığım yer penceresi midir?
bir köşeye mahzun çekilen için,
yemekten içmekten kesilen için,
sensiz uykuyu haram bilen için,
ayrılık ölümün diğer ismidir.
cumhuriyet dönemi şairlerindendir.
şiir dışında hikâyeler de yazmışıtır.
"sanat için sanat" anlayışıyla eserler vermiştir. en bilinen şiiri 'otuz beş yaş' şiiridir. ama ben bu şiirini daha çok severim.
cümlelerinde sevdayı gerçekten hissettiyor bu şiir. anlatmak istediğini çok da güzel anlatıyor.
çok sevmemin nedeni de içinde kendimden birçok cümle görmem. sanki benim duygularımı yazmış gibidir. o yüzden de benim için eşsizdir.
bir kere sevdaya tutulmaya gör;
ateşlerde yandığının resmidir.
aşık dediğin, mecnun misali kör;
ne bilsin alemde ne mevsimidir.
dünya bir yana, o hayal bir yana;
bir meşaledir pervaneyim ona.
altında bir ömür döne dolana
ağladığım yer penceresi midir?
bir köşeye mahzun çekilen için,
yemekten içmekten kesilen için,
sensiz uykuyu haram bilen için,
ayrılık ölümün diğer ismidir.
cumhuriyet dönemi şairlerindendir.
şiir dışında hikâyeler de yazmışıtır.
"sanat için sanat" anlayışıyla eserler vermiştir. en bilinen şiiri 'otuz beş yaş' şiiridir. ama ben bu şiirini daha çok severim.
cümlelerinde sevdayı gerçekten hissettiyor bu şiir. anlatmak istediğini çok da güzel anlatıyor.
çok sevmemin nedeni de içinde kendimden birçok cümle görmem. sanki benim duygularımı yazmış gibidir. o yüzden de benim için eşsizdir.
devamını gör...
kitap okuyan sevgili
bi de çay eşliğinde yan yana okunursa tadından yenmez..
devamını gör...
bir yazar ile karşılıklı artı oy vermek
buraları sevimli kılan bir eylemdir.
devamını gör...
grimdark
fantastik edebiyatın, anti-tolkien yaklaşımı sergileyen, kan ve kaosun hakim olduğu alt janrı. iyi ve kötü diye kesin bir ayrım içermez aksine en masum görünen karakterin bile tam olarak iyi sayılamayacağı bir evren sunar. karakterleri ahlaki bir sorumluluktan muaf tutar. anti kahramanların cirit attığı, insanın kâbuslarında bile göremeyeceği kadar salt kötü karakterlerin iç organlarla balo solunu süslediği enteresan bir türdür. bugün en çok bilinen örneğini george r.r. martin, a song of ıce and fire serisiyle vermiştir. grimdark, ismini warhammer 40,000 oyununun sloganından almıştır: " in the grim darkness of the far future there is only war."
edebiyat dünyasında oldukça küçümsenen ve ötelenen bir tür olduğunu söylemekte fayda var. fantastik kurgunun destansılığından tamamen ayrı düştüğünü ve ilgi çekmek için yazıldığını söyleyen otoriteler mevcut.
edebiyat dünyasında oldukça küçümsenen ve ötelenen bir tür olduğunu söylemekte fayda var. fantastik kurgunun destansılığından tamamen ayrı düştüğünü ve ilgi çekmek için yazıldığını söyleyen otoriteler mevcut.
devamını gör...
yarıda bırakılan kitaplar
tutunamayanlar.
hayat enerjimi alıp götürdü yaşama tutunmakta zorlanınca bu kararı aldım.
hayat enerjimi alıp götürdü yaşama tutunmakta zorlanınca bu kararı aldım.
devamını gör...
asgari ücret
geçinilmeyecek ücret. bununla geçinilecek diyen sorumluların, bu parayı garibana uygun bulanların da asgari ücretle çalıştırmayı çok isterdim.
devamını gör...
çizgi film izleyen dede
30-40 sene sonra olmayı planladığım.
devamını gör...
sıcak ve nemli ortam
fasulyenin filizlenmesi için ideal ortam. hepiniz ilkokulda fasülye deneyi yapmışsınızdır.
devamını gör...
yaya yolunda bisiklet kullanan insan
doğru düzgün bisiklet yolu olmadığı için mecbur kalmış insandır..
devamını gör...
sabah olunca gelen hayat çok güzel la hissi
o his nereden gelmektedir? neden bana gelmemektedir? akşama doğru bana da geldiği olmuştur ama sabah uyanınca hayat nasıl güzel gelebilir? uyanmak mesela hiç güzel değil. yine de belki bir gün bana da gelir de, ben de denerim nasıl bir hismiş.
devamını gör...