spor müsabakası saçmalığı
çok fanatik takılmamamızı ve futbolu sadece zevk için izlememiz gerektiğini hatırlatan başlık. hiçbir şey için kalp kırmaya değmez. hele başkalarının kazanç sağladığı bir spor dalı için.
devamını gör...
efendi erkeklerin çok sıkıcı olması
erkeklerin de işi zor ne yapsalar yaranamıyorlar yahu.
devamını gör...
samsun’da sokak ortasında eşi tarafından şiddete uğrayan kadın
ya bu nasıl bir hayvanlıktır.
kadıncağıza ayrı dertlendim çocuğa ayrı içim parçalandı.
videoyla çekim yapana kadar insenize aşağıya en az iki kişisiniz evde.
kadıncağıza ayrı dertlendim çocuğa ayrı içim parçalandı.
videoyla çekim yapana kadar insenize aşağıya en az iki kişisiniz evde.
devamını gör...
televizyon atarisi
ben de küçükken atari oynamayı çok severdim. kardeşimle oynardık. eskiden pahalı olduğu için harçlık biriktirerek alırdık. kasetler rengarenk olurdu. epey oyunumuz vardı . adaptör tv'ye bağlanır , elektrik kesintisi ya da yazın ısınmaktan patlayan adaptör korkulu rüya olunurdu.
devamını gör...
blue velvet
blue velvet nereden başlasam anlatmaya benim david lynch hayranlığımı başlatan filmdir. film diğer lynch filmleri gibi sıkıcı insanların olduğu sıkıcı kasabalar görürsünüz. evinden bir süredir uzak olan jeffrey beaumont babasının geçirdiği kalp krizi üzerine geri döndüğünde evinin yakınlarında kesilmiş bir kulak bulur bu kulak sahnesi defalarca defalarca izletilmelidir sinema dersi açısından. polisin vakayı çok sallamaması üzerine olayı kendisi araştırmaya koyulan jeffrey kendisini karmaşık bir dizi olayın içinde bulur. ulan bulmuşsun kulağı yolun ortasında baş geç belaya bulaşma diyesi gelir insanın filmin bazı yerinde ama olmaz yine klasik lynch yorumu ile bulaşacak. jeffrey'in iki kadın arasında olan ikilemleri rüya gibi eşini çok severken aslında ondan nefret ediyor olması ve bilinç altında ondan aldığı intikamlar tadından yenmiyor. aslında filmin açılış sahnesinde bir kulak gösterilerek nereye doğru yola gideceğimizi baştan belirtmiştir ama biz bunu çok sonra anlarız. kara bir filmdir her açıdan konu olsun işleniş olsun komedi düzeyi olsun klasiktir ve benim şahsi fikrimce 80'lerin en güzel filmlerindendir. filmin esin kaynağı olan bobby vinton şarkısı filmde çok yerde çalar ve istemsizce eşlik edersiniz. isabella rosellini ilk aşklarıdandır bu arada kadın kelimesinin anlamı gibidir.

ayrıca boby vinton şarkısı:
dinlemek için
*

ayrıca boby vinton şarkısı:
dinlemek için
*
devamını gör...
atatürk ne yaptıysa doğrudur ve asla sorgulanamaz
bunu söyleyenler de genelde şeyhlerinin protez uzuvlarını öpen tipler oluyor. bayağı ironik...
devamını gör...
veba
veba, insanların başlarına gelen bir felaketi önce şaşırarak karşılaması,nedenlerini sorgulaması sonra yavaş yavaş eldeki duruma alışmalarını, hissizleşmelerini anlatıyor. derin bir analiz görüyoruz eser de albert camus bir doktoru, hasta odasını bir fareyi bile o an oranın içindeymişsiniz gibi sunuyor. deney alanına girmiş gibi hapsoluyorsunuz.
insan özgürdür görünen budur fakat yazarımız görmeye cesaret edemediğimiz bir esaretle baş başa bırakıyor bizi. tehlikelerin bizi tutsak ettiğini ölümlerin ne kadar sıradanlaştığını tepkilerin azaldığını vurguluyor. kitabın bir yerinde bir sinek gibi ölüyorlardı yazıyordu.
kayıpların, gidişlerin önemi olmadığı bir dünyanın yansıtılması gibiydi.
kitaptaki beklenmedik veba salgınını günümüzde coronavirüs salgınıyla uyarladığımızda insanlığın vermiş olduğu tepkinin hiç değişmediğini tüm şeffaflığıyla görmüş oluyoruz. hatta 1947 de yayınlanan bu eserin tüm zamanların gerçekliğine ışık tutmuş olması, hep aynı döngünün içindeymişiz gibi hissettiriyor.
veba, salgın adı altında insanın korkularını,ızdıraplarını karanlık duygularını temsil eder. camus, dini öğretilerin insanın hayatı sorgulamasında yeterli kalmadığını gösteriyor. insanın kendi kendini kolayca yok edebileceğini sembollerle anlatıyor. kitaptaki baş karakter doktordur. her türlü zorluğa rağmen ayakta durmaya çalışan ve insanlara umut olan bir karakterdir. veba'yı anlamaya algılamaya çalışan ve bunun önlenmesi için sorgulamayı yapan insanın temsilidir. hayata anlam katmanın bizim elimizde olduğunu çağırıştırır.
veba etkili olduğu oranda vasatlığı da artıyordu.aramızdan hiç kimsenin artık öyle coşkulu duyguları yoktu.herkes tekdüze duygular içindeydi. artık bunun sonu gelmeli, diyordu…
artık bunun bir sonu gelmeli! düşündüren, sorgulattıran, katlanamadığımız duyguları anlatan, bilmeden acı çektiğimizi farkına vardıran bir eser. camus farkıyla...
insan özgürdür görünen budur fakat yazarımız görmeye cesaret edemediğimiz bir esaretle baş başa bırakıyor bizi. tehlikelerin bizi tutsak ettiğini ölümlerin ne kadar sıradanlaştığını tepkilerin azaldığını vurguluyor. kitabın bir yerinde bir sinek gibi ölüyorlardı yazıyordu.
kayıpların, gidişlerin önemi olmadığı bir dünyanın yansıtılması gibiydi.
kitaptaki beklenmedik veba salgınını günümüzde coronavirüs salgınıyla uyarladığımızda insanlığın vermiş olduğu tepkinin hiç değişmediğini tüm şeffaflığıyla görmüş oluyoruz. hatta 1947 de yayınlanan bu eserin tüm zamanların gerçekliğine ışık tutmuş olması, hep aynı döngünün içindeymişiz gibi hissettiriyor.
veba, salgın adı altında insanın korkularını,ızdıraplarını karanlık duygularını temsil eder. camus, dini öğretilerin insanın hayatı sorgulamasında yeterli kalmadığını gösteriyor. insanın kendi kendini kolayca yok edebileceğini sembollerle anlatıyor. kitaptaki baş karakter doktordur. her türlü zorluğa rağmen ayakta durmaya çalışan ve insanlara umut olan bir karakterdir. veba'yı anlamaya algılamaya çalışan ve bunun önlenmesi için sorgulamayı yapan insanın temsilidir. hayata anlam katmanın bizim elimizde olduğunu çağırıştırır.
veba etkili olduğu oranda vasatlığı da artıyordu.aramızdan hiç kimsenin artık öyle coşkulu duyguları yoktu.herkes tekdüze duygular içindeydi. artık bunun sonu gelmeli, diyordu…
artık bunun bir sonu gelmeli! düşündüren, sorgulattıran, katlanamadığımız duyguları anlatan, bilmeden acı çektiğimizi farkına vardıran bir eser. camus farkıyla...
devamını gör...
melisho (yazar)
canım canım. zeka küpü. bayılıyorum kendisine.
sözlükte olmasa galiba pek aktif olmazdım bende. onsuz bir sözlük cidden düşünemiyorum. geçenlerde kafa iznine ayrılma karizması hakkında geyik yaptık mesela sısısıs ama gitme işte.
bazı bazı huysuz olduğum günlerde darlıyorum kendisini, yalandan 3-4 gün küs kalıp, barışıyoruz hahaha iyiki var ya. ne diyebilirim. cici.
sözlükte olmasa galiba pek aktif olmazdım bende. onsuz bir sözlük cidden düşünemiyorum. geçenlerde kafa iznine ayrılma karizması hakkında geyik yaptık mesela sısısıs ama gitme işte.
bazı bazı huysuz olduğum günlerde darlıyorum kendisini, yalandan 3-4 gün küs kalıp, barışıyoruz hahaha iyiki var ya. ne diyebilirim. cici.
devamını gör...
kolay giren ama zor çıkan şeyler
göze giren kirpik.
devamını gör...
küçükken inandığımız yalanlar
taşa oturma çocuğun olmaz ilerdee..
devamını gör...
evinizdeki manevi değeri yüksek eşyalar
bin dokuz yüz altmış yediden 2012'ye kadar tutulmuş baba günlükleri.
devamını gör...
grass widow
2009 yılında san fransisco'da kurulmuş ama ne yazık ki 2013 yılında son bulmuş, noise pop diyebileceğimiz ama tam olarak tarzını anlatmaya gerçekten gücümün yetmediği, deneysel ve bir o kadar da karmaşık bir müzik grubu; aynı zamanda en sevdiğim müzik grubu!
bu müzik grubunu size şöyle anlatabilirim aslında, surf rock ritimlerine eşlik eden korosal indie pop vokaller?! evet, yine anlatamadım ama olsun. bateride minnoş lillian maring, basta sevimli hannah lew, ve gitarda minnako raven mahon bulunuyor bu müzik grubunda.
şarkı sözlerinde de oldukça yerinde feminizm göndermeleri ve zamanın erkek egemenliği hakkında eleştiriler yapıyorlar bu ablalar.
bu ablalarımızın 3 adet çok hoş stüdyo albümü mevcut.
ilki kendi isimlerini kullandıkları debut albüm olan, 2009 yılında çıkmış grass widow albümü. bu albüm ilk olmasına rağmen benim için en başarılı olanı, hele ilk giriş şarkıları to where var ya... durun ben buraya bırakayım da dinleyin; to where
hemen ardından bir yıl kadar sonra past time çıkmış, past time içlerinde en piyasa yapmış olanı diyebiliriz, en bilindik şarkıları bu albümde yer alıyor.
ve sene 2012 olduğunda ise internal logic cıkmış ve hemen ardından da dağılmak zorunda kalmışlar. internal logic, oldukça underrated bir albüm diyebiliriz, tabi sebeplerinin başında bir klip çekemeden veyahut bir turnede şarkılarını doğru düzgün seslendiremeden dağılmış olmalarını da ekleyebiliriz bir kenara.
keşke hiç dağılmasalarmış diyorum kendilerini ne zaman dinlesem... çünkü benim için bir alternatifleri yok, müziklerine benzeyen şeyler üreten bir müzik grubu ne yazık ki yok; kendileri benim için eşsiz kelimesinin karşılığı
bu müzik grubunu size şöyle anlatabilirim aslında, surf rock ritimlerine eşlik eden korosal indie pop vokaller?! evet, yine anlatamadım ama olsun. bateride minnoş lillian maring, basta sevimli hannah lew, ve gitarda minnako raven mahon bulunuyor bu müzik grubunda.
şarkı sözlerinde de oldukça yerinde feminizm göndermeleri ve zamanın erkek egemenliği hakkında eleştiriler yapıyorlar bu ablalar.
bu ablalarımızın 3 adet çok hoş stüdyo albümü mevcut.
ilki kendi isimlerini kullandıkları debut albüm olan, 2009 yılında çıkmış grass widow albümü. bu albüm ilk olmasına rağmen benim için en başarılı olanı, hele ilk giriş şarkıları to where var ya... durun ben buraya bırakayım da dinleyin; to where
hemen ardından bir yıl kadar sonra past time çıkmış, past time içlerinde en piyasa yapmış olanı diyebiliriz, en bilindik şarkıları bu albümde yer alıyor.
ve sene 2012 olduğunda ise internal logic cıkmış ve hemen ardından da dağılmak zorunda kalmışlar. internal logic, oldukça underrated bir albüm diyebiliriz, tabi sebeplerinin başında bir klip çekemeden veyahut bir turnede şarkılarını doğru düzgün seslendiremeden dağılmış olmalarını da ekleyebiliriz bir kenara.
keşke hiç dağılmasalarmış diyorum kendilerini ne zaman dinlesem... çünkü benim için bir alternatifleri yok, müziklerine benzeyen şeyler üreten bir müzik grubu ne yazık ki yok; kendileri benim için eşsiz kelimesinin karşılığı
devamını gör...
cumhuriyet tarihinin en düşük nüfus artış oranı
eğitim ve farkındalığın yüksek olmasındandır.insanlar gelecek sunamadıkları çocuklar dünyaya getirmek istemiyorlar. bakabildikleri kadar veya kaliteli yaşam sunabilecekler mi daha çok ona bakıyorlar bence.
devamını gör...
normal sözlük'teki gruplaşmanın hissedilmeye başlanması
bugün sabahtan beri online olup bir şey yazmadım. yazasım gelmedi. biliyorum özlediniz.
yazmayıp gözlemlemeye başladım ve güzelim sözlüğün adeta bir lise sınıfına döndürüldüğünün farkına varmam zaman almadı.
bütün ketumluğumla gözlemeye devam edeceğim ve gerekirse asgarddan bütün çeteyi çağırıp burayı başınıza yıkacağım.
yazmayıp gözlemlemeye başladım ve güzelim sözlüğün adeta bir lise sınıfına döndürüldüğünün farkına varmam zaman almadı.
bütün ketumluğumla gözlemeye devam edeceğim ve gerekirse asgarddan bütün çeteyi çağırıp burayı başınıza yıkacağım.
devamını gör...
bir kadını kırmadan ona şişman olduğunu söylemek
bir kadına şişman olduğunu ima edecek ve hatta doğrudan yüzüne söyleyecek kadar görgüsüz ve kötü kalpli insanların yapacağı iş.
çünkü kırmadan birine şişman deme ihtimaliniz sıfır.
o yüzden bu tarz bayağı davranışları olan insanlardan kaçınmakta fayda var.
ayrıca o şişman değil. gürbüz .
çünkü kırmadan birine şişman deme ihtimaliniz sıfır.
o yüzden bu tarz bayağı davranışları olan insanlardan kaçınmakta fayda var.
ayrıca o şişman değil. gürbüz .
devamını gör...
ankara grisi
şehirden tamamen ayrıldığında anlarsın artık en sevdiğin renktir.
devamını gör...
kitap okuma aşkını kazandıran kitabın ismi
ilkokuldayken gülten dayıoğlu' nun kitapları bana okuma aşkını kazandırmıştı*. konu, kurgu ve anafikir olarak çocuklar için muhteşem eserler vermiştir.
devamını gör...
ülkenin geri kalmışlık belirtileri
cinsel açlık ve yobazlık.
devamını gör...
