bir cevap vermek ne kadar uzun sürebilirdi?
ne kadar düşünebilirdi insan?
neden bu kadar düşünürdü ya da?
dakikalar kaç sonsuzluk hızında akardı benim için?
yorgunluklarım, kırgınlıklarım;
sana olan susuzluğum, ihtiyacım
ne kadar olabilirdi en fazla?
umutsuz ve senden bihaber,
daha fazla ne kadar bekleyebilirdim seni?
bir şey söyle bana, yalvarırım.
ne yapmalıyım daha fazla?
kaç defa haykırmalıyım seni sevdiğimi?
kaç bin defa zikretmeliyim adını?
kaç ruhumu feda etmeliyim?
kaç canımı daha vermeliyim ellerine?
kaç unguentarium biriktirmeliyim?
kaç bin tane daha şiir yazmalıyım güzel ruhun için?
artık zamanı gelmedi mi sevgilim?
sonunu yazmanın,
bu hikayenin...
devamını gör...

eşikten atlayın.

'inançlarınızı kalıplaştırmayın. şuna ya da buna inanmak ya da inanmamak zorundayım gibi. ben birçok şuna ya da buna aynı anda inanıyorum bazen de inanmıyorum. illa bir tercih mi yapmalıyım? *' şeklinde tavsiyede bulunup uzaklaştığım başlık.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ispanya'yı son iki gündür etkileyen son elli yıllın en yoğun kar fırtınasının adı. şimdiye dek 3 kişi hayatını kaybetmiş ve yolda mahsur kalan 1500'den fazla kişi kurtarılmıştır. kaynak: t24.
devamını gör...

suyun öldürmeyeceğini öğrenmeleri gerekiyor. lütfen öğrensinler.
devamını gör...

soba üstüne konulan kestane ve limon kokusu. kıyafetlerin arasına konmuş bir naftalin kokusu, babanne evine adımını atmadan yüzüne çarpan o eski evin kendine has kokusu, eskiden bayramlar da kapı kapı dolaşıp topladığımız eski ve bayat kabından çıkarılan kahveli şeker kokusu, eski vitrinlerin kapağını açınca o yüze vuran hafif küfümsü kitap kokusudur.
devamını gör...

başlığı açan yazarı çok iyi anlıyorum çünkü ben de bu tarz bir ilkokul öğretmenine denk geldim. küfürsüz sözlük olması sebebiyle sıfat bulamadığım bu öğretmen yüzünden belki de öğretmenliğin kutsanmasını saçma buluyorum.

hele öğretmenler gününde kadına bilezik alıyorduk. inanılmaz! siz hiç bir doktora hayat kurtardı diye çeyrek taktınız mı? mühendis mesela. ne güzel ev yaptın diye kolye aldınız mı? zaten işini zevkle yapan öğretmenler bu tarz maddi hediyeleri kabul etmiyor bile. öyleleri de var o yüzden genelleme yapmak istemiyorum.

durduk yere aklıma geldi sinirlendim gene.
devamını gör...

ay ben bu programda ismi uzun yazarımla göz göze bakıyormuşum da kimse haber vermemiş.müzik seçimleri pek kaliteli hala kaliteli. en kaliteli en organik en doğal en portakal suları bu programda be.
devamını gör...

batılı ülkelere kıyasla türkiye'de giderek korkutucu bir hâl almaya başlayan durumdur.örneğin norveçli bir doktor uygun bakteriyel bir enfeksiyona basit bir penisilin yazabilirken türk doktorlar maalesef aynı enfeksiyon için üçüncü kuşak sefalosporin gibi daha üst düzey etkinlikte bir antibiyotik yazmak zorunda kalır. bazı durumlar da vardır ki en geniş spektrumlu antibiyotikler dahi kâr etmez artık hastaya.enfeksiyon hastalıklarında antibiyotik direnci dersinde hoca vaka örneğinde umutsuz bir şekilde şöyle demişti: 'eğer şu antibiyotiğe de direnç geliştiğini saptarsak bu hastadaki bakteride, o zaman elimizden bir şey gelmez artık'. kaldı ki örnek verdiği vaka da tam olarak bu durumda idi.
yani yapılacak tek şeyin hastanın ölmesini beklemek olması, yıllardır onca derste hissetmediğim bir korku hissettirmişti bana.

ekleme: idrar yolu enfeksiyonunda cipro yazılamıyor artık. direnç gelişti kesin olarak yani. hatta bir iye'de hangi ilacı yazmayız diye bir soru sorulsa ilk söyleyeceğimiz antibiyotik siprofloksasin olur
devamını gör...

bir nevermind ukdesidir.

belki gerçekten merak etmiştir ya da krizi fırsata çevirmek istemiştir bilemiyorum.

emin olduğum tek şey var ki biz de bu şans varken o mesaj ancak göçük altındayken gelir.
devamını gör...

en kısa tanımı uyum sağlayan olan uyum sağlayamayanı yer ve hayatta kalır olan teoridir. oldukça mantıklıdır.

ipkobaco isimli yazar arkadaşımızın uyarısı üzerine 'güç' kavramını 'uyum sağlayan' olarak değiştirdim.
devamını gör...

kurulmasına önayak olmaktan kıvanç duyacağım oluşum.

yasaklar bitiminde çamçak çamçak kımız içip eski ötüken günlerinden bahsederiz.
devamını gör...

türkiye'de de bolca bulunan isteksiz insan grubudur. genelde sabah uyanınca instagram'a bakar, akşama kadar televizyon izler ve youtube'dan da 2 video izler ve uyur. spor yapmaya üşenir, sanat yapmak istemez. kendini geliştirdiği bir alan yoktur. sabahtan akşama bilgisayar oyunu oynayan birinin bile geliştiği bir iş varken o sadece yapanları izler.

yanlış anlaşılmasın karışmak haddime değil ancak böyle insanları görmeye de dayanamıyorum doğrusu. belki de kimisinin içinde bir sporcu, kimisinin içinde bir ressam, kimisinin içinde bir besteci yatıyor. ve bir şeylerde gelişmek o insanlara acayip zevk verirdi. ancak bu tip bir yaşantı insanı depresyona, hatta belki de intihara kadar sürükleyebilir.

bu gerçekten de üzücü bir durum. bu insanlar hem yeteneklerinin farkında olmadığı için kendini yeteneksiz sanar, hem de gerçek mutluluğa, gelişmenin ve başarmanın verdiği o güzel hazza asla ulaşamaz. bu yazımda da bu tip insanlara değinmek, onların hayatlarını değiştirmek için hala zamana sahip olduklarını hatırlatmak istedim.

amacım asla nefret kusmak veya küçümsemek değildi, umarım istediğim şekilde yazabilmişimdir ve format dışına çıkmamışımdır. yazım hataları için de ayrıca özür dilerim.
devamını gör...

çok güzel bir festivalmiş. biz lisede ağzımızda yumurta taşıma yarışması yapıyorduk. püüü ulan.
devamını gör...

bittabii baklavadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

psikoloji alanındaki önemli isimlere baktığımızda, çalışmalarının kendi hayatlarından izler taşıdığını kolaylıkla görürüz.

adler'in çocukluk çağı türlü hastalıklarla geçiyor. annesinin ilgisi hastalığı boyunca kendisinde olsa da, bu ilgi 2 yaşındayken yeni doğan kardeşine çevriliyor daha sonrasında. fakat babasının her zaman favori çocuğu olmayı başarıyor. işte sırf bu yüzden, freud'un oedipus compleksini reddettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. oedipus kompleksini reddetti çünkü annesiyle hiç de yakın bir ilişkisi yoktu.

ne yazık ki adler daha 4 yaşındayken kardeşi yaşama veda ediyor. bundan sonra annesinin ilgisi adler'e çevrilir diye düşünüyorsanız eğer, yanıldığınızı rahatlıkla söyleyebilirim. çünkü adler'in sağlıklı ve güçlü bir abisi var. oynadığı oyunlarda başarılı olan, fiziksel aktivitelerini rahatlıkla gerçekleştiren bir abi ne yazık ki adler'in aşağılık (inferior) hissetmesine sebep oluyor. işte dostlarım, aşağılık kompleksi dediğimiz inferiority complex ve üstünlük kompleksi olarak bildiğimiz superiority complex kavramları da bu yaşam öyküsünden çıkıyor.

ayrıca adler, doğum sırasına göre insanların sahip olabileceği bazı özelliklerden bahsediyor. ilk doğan çocuk, ikinci doğan çocuk, en küçük çocuk ve tek çocuk olarak her birinin ayrı ayrı kişisel özelliklerinden bahsediyor. bu özellikleri okuması ve kendi kişiliğimize uyup uymadığını düşünmesi çok keyifli fakat tanımımı adler hakkında genel bilgi vermek amacıyla yaptığım için burada bahsetmeyeceğim. ilgili başlıklardan tanıma ulaşabilirsiniz*.

rüya analizlerine gelecek olursak; adler, rüyaların gizli çatışmaları ortaya çıkardığını ya da gerçekleşmesini istediğimiz dilekleri yerine getirdiğine inanmaz. freud'un aksine, rüyalarımızın mevcut sorunlarımız ve bunlarla başa çıkma yollarımız hakkında ipuçları verdiğine inanır.

örneğin, yıllar önce girmenize rağmen hala üniversite sınavına girdiğinizi, zamanın yetmediğini veya sınava yetişemediğinizi görüyorsanız büyük ihtimal akademik veya çalışma hayatınızda zorluklar yaşayıp stres altında hissediyorsunuz. dişinizi kaybettiğinizi görmek de aynı nedenle bağdaştırılabilir.

adler hakkında anlatacaklarım, aklımda kalanlar bu kadardı. seviyorum kendisini ya, aşağılık kompleksi olarak adlandırdığı kompleksi başarıya dönüştürebilmiş, psikolojiye çok önemli katkılarda bulunmuş ilham alınacak biri.
devamını gör...

aklımın kalbime sürekli söylediği sözlerden biridir.
devamını gör...

vali yolda, sokakta tek başına dolaşsa kimse tanımaz, başında bulunduğu şehrin halkının yüzde 90'ı kendisinden bihaberdir.
belediye başkanı yolda, sokakta dolaşmaya kalksa karşıdaki kaldırıma geçmesi bir saati bulur, o derece ilgi manyağı yaparlar adamı. vali, atanarak gelmiştir, belediye başkanı da şehir halkının oylarıyla seçilerek gelmiştir. şehrin anahtarı ve şehrin sahibi belediye başkanıdır.
devamını gör...

kesinlikle doğru olduğunu düşündüğüm başlık.bakınız zeki kayahan coşkun bey, bu satırları okuduğunuzu biliyorum.nickinizi de.tüm bildiklerimi unutmam bir kahve ısmarlamanıza bakar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim