sözlükteki sabah sakinliği
çoğu zıpır yazarımız gececidir ve ağızlarını ayırıp henüz uyumuşlardır. ben mi ben köleyim sözlük, piramite taş taşıyoz başladı mesai. efenim o koca taşları nasıl mı şaapıyorsunuz? bir ara anlatırım hadi gene iyisiniz.*
devamını gör...
eşek olana semer vuranın çok olması
tarihin gelmiş geçmiş en ünlü komutanlarından biri olan büyük iskender; hocası aristoteles’e fethettiği topraklarda halkı nasıl yöneteceğine dair soru sorar.
aristoteles cevap verir: “yönetiminden hoşnut olmayanlar sana baş kaldıracaktır. onları sürgüne göndermen ya da tutuklatman sana karşı birlik olmalarını sağlayacaktır. onların çocukları da sana karşı kin ve nefret güdecektir.
o nedenle mantık çerçevesinde davranıp; birlikte hareket etmelerini engelleyeceksin, aralarını açacaksın. sonrasında aralarında yaşanacak kavga ya da savaşlarda hakem olacak, bu sayede herkesin gözünde saygınlık kazanacaksın. birbirlerini yok etmelerinde edilgen görüneceksin” der.
bazı ülkelerde bu sözleri doğrularcasına bazı siyasi partilerin belirli güç odaklarına hizmet ettiğini görürüz.
halkı da ayrımcılık sözleri ile sürekli olarak birbirine düşürürler. sonra da suçu başkalarına atarlar.
siyasilerin bir kısmı halkın gözü önünde birbirine girip kavga eder, tribüne oynarlar. akşam üstü ise gözden ırak bir lokantada toplanırlar. lokantadaki çalışanların cep telefonlarını toplatırlar, güvenlik kameralarını kapattırırlar, maddi çıkarları için kuzu sarması olurlar.
merhum bir siyasi lider seçim konuşmasında halka seslenir “bu düzeni değiştireceğiz”.
halktan biri cevap verir “düzen değişiyor ama düz….ü değişmiyor”.
yani “sen eşek olduktan sonra semer vurup üstüne binen çok olur” demek istemiştir. halkı ezenlerin farklı kimliklerle iktidara gelip gene halkı ezdiğini anlatmak istemiştir.
halk cahil olursa kapitalist sistem siyasi partileri kullanarak halkı sömürür. sömürüden kurtulmanın birinci yolu halkı aydınlatmaktır.
iş hayatımızda, özel hayatımızda da iyi niyetimizden faydalanıp bizi kullanmak isteyenler olabilir. onlara hayır demediğimiz müddetçe bizi başka insanlar da kullanmaya başlar.
bu arada eşekleri küçük görmemek gerek zira eşek bile düştüğü yere bir daha düşmez.
aristoteles cevap verir: “yönetiminden hoşnut olmayanlar sana baş kaldıracaktır. onları sürgüne göndermen ya da tutuklatman sana karşı birlik olmalarını sağlayacaktır. onların çocukları da sana karşı kin ve nefret güdecektir.
o nedenle mantık çerçevesinde davranıp; birlikte hareket etmelerini engelleyeceksin, aralarını açacaksın. sonrasında aralarında yaşanacak kavga ya da savaşlarda hakem olacak, bu sayede herkesin gözünde saygınlık kazanacaksın. birbirlerini yok etmelerinde edilgen görüneceksin” der.
bazı ülkelerde bu sözleri doğrularcasına bazı siyasi partilerin belirli güç odaklarına hizmet ettiğini görürüz.
halkı da ayrımcılık sözleri ile sürekli olarak birbirine düşürürler. sonra da suçu başkalarına atarlar.
siyasilerin bir kısmı halkın gözü önünde birbirine girip kavga eder, tribüne oynarlar. akşam üstü ise gözden ırak bir lokantada toplanırlar. lokantadaki çalışanların cep telefonlarını toplatırlar, güvenlik kameralarını kapattırırlar, maddi çıkarları için kuzu sarması olurlar.
merhum bir siyasi lider seçim konuşmasında halka seslenir “bu düzeni değiştireceğiz”.
halktan biri cevap verir “düzen değişiyor ama düz….ü değişmiyor”.
yani “sen eşek olduktan sonra semer vurup üstüne binen çok olur” demek istemiştir. halkı ezenlerin farklı kimliklerle iktidara gelip gene halkı ezdiğini anlatmak istemiştir.
halk cahil olursa kapitalist sistem siyasi partileri kullanarak halkı sömürür. sömürüden kurtulmanın birinci yolu halkı aydınlatmaktır.
iş hayatımızda, özel hayatımızda da iyi niyetimizden faydalanıp bizi kullanmak isteyenler olabilir. onlara hayır demediğimiz müddetçe bizi başka insanlar da kullanmaya başlar.
bu arada eşekleri küçük görmemek gerek zira eşek bile düştüğü yere bir daha düşmez.
devamını gör...
karantinada olması gerekirken cuma namazına giden adam
cinayete teşebbüsten yargılanması gereken şahıs.
devamını gör...
nadine labaki
18 şubat 1974 lübnan doğumlu yönetmen ve senarist.kefernahum, et maintenant on va où ?, ve sukkar banat filmelerinin yönetmenidir. filmlerinde oyunculuk yapan dünyalar güzeli bir kadın olduğunu hatırlatmakta da fayda var. labaki çok dilli olarak, arapça, fransızca, ingilizce ve italyanca bilmektedir.
2007 yılında sukkar banat filminin müthiş müziklerini de yapan müzisyen ve besteci khaled mouzanar ile evlenmiştir.
2007 yılında sukkar banat filminin müthiş müziklerini de yapan müzisyen ve besteci khaled mouzanar ile evlenmiştir.
devamını gör...
peeling
yüz, dudak, vücut için genellikle cildi ölü deriden arındırma amacıyla kullanılan parçacıklı ürünler.
birçok peeling mikroplastik içermesiyle deniz ve deniz yaşamını tehlikeye atıyor ancak parçacıklı yapısı çeşitli meyvelerin kabuğu veya çekirdeğinden oluşturulan doğa dostu peelingler de mevcut.
birçok peeling mikroplastik içermesiyle deniz ve deniz yaşamını tehlikeye atıyor ancak parçacıklı yapısı çeşitli meyvelerin kabuğu veya çekirdeğinden oluşturulan doğa dostu peelingler de mevcut.
devamını gör...
yazarların unutamadığı film replikleri
devamını gör...
kadınların yönlendirilmeyi sevmeleri
yönlendiremediğiniz kadınlarla birlikte olmadığınız için düşünmek istediğiniz şeydir.
ama bütün kadınların böyle olmadığı gerçeğini söylemek zorundayım, üzgünüm sizin için.
ama bütün kadınların böyle olmadığı gerçeğini söylemek zorundayım, üzgünüm sizin için.
devamını gör...
normal sözlük'ün 35 yaş istilasına uğramış olması
+39 diyerek katıldığım başlık.
bizden zarar gelmez, siz yokken biz vardık.
bizden zarar gelmez, siz yokken biz vardık.
devamını gör...
cinsel ilişki olmadan ilişki yürür mü sorunsalı
sağlıksız bir aşktır.
cinselliğin sürekli masumlukla ya da kirlenmişlikle ilişkilendirilmesi ancak bizim gibi az gelişmiş toplumlarda olan bir şey. bir insanı seviyorsan, onunla sevişmek istersin ve sevişirsin. bundan daha doğal ne olabilir ki?
cinselliğin sürekli masumlukla ya da kirlenmişlikle ilişkilendirilmesi ancak bizim gibi az gelişmiş toplumlarda olan bir şey. bir insanı seviyorsan, onunla sevişmek istersin ve sevişirsin. bundan daha doğal ne olabilir ki?
devamını gör...
insan neden okumalı sorunsalı
insan bilinçli olmak için okumalı. bilinçlenmek, hayatı daha kolay ve iyi yapmaya dair çeşitli bakış açıları geliştirmeye yarar. tabii bu da okuyanların kimler olduğuna bağlı. eğer kişi sorgulamadan, çok ezbere okursa, bilgiyi hayatına uygulamaz ve mutsuzluk daha kolay kapıyı çalar.
devamını gör...
ernest hemingway
denizci romanlarını severek okuduğum efsane yazardır.
devamını gör...
michael jackson
şarkıcının aslında vitiligo nedeniyle ten rengini açtırdığı söylenir.
eserleri arasında "they don't care about us" şarkısı favorimdir.
eserleri arasında "they don't care about us" şarkısı favorimdir.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
kitapların asla şarjı bitmez
kitapların şarjının bitmemesi kadar güzeldir,bisikletin benzin zamından etkilenmiyor oluşu.bir kitap ve bisiklet.özgürlük ucuzdur.
devamını gör...
regl ağrısı
öyle bir ağrı düşünün ki ben aslında yokum diyen filozofu bile var olduğuna ikna ettirir. hatta varlığın gelmişine geçmişine sövdürür.
devamını gör...
barda
gerçek bir hikayeden esinlenilen film. 90 dakikalık tek oturuşta bitirilebilecek ama bitirildiğinde insanın aklında çok uzun süre yer edebilecek bir film. (bkz: nejat işler) oyunculuğu bu filmde de kendini belli ediyor ve kaliteyi bir tık daha yükseltiyor. psikolojiniz sağlam değil, yaşınız küçük veya olaylardan kolay etkilenen bi tipseniz kesinlikle izlemeyin. sonra bara gidemez, sokağa çıkamaz hale gelirsiniz aman diyim *
devamını gör...
gece saat 2'de sözlüğe giren kadının asıl amacı
birçok sözlükte troll bir başlıktır.
fakat bu sözlükte;
• yazı okumak
• yazı yazmak
• bir şeyler araştırmak
olabilir. bu genelleme dahil tüm genellemeler yanlıştır.
fakat bu sözlükte;
• yazı okumak
• yazı yazmak
• bir şeyler araştırmak
olabilir. bu genelleme dahil tüm genellemeler yanlıştır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının sevmediği özellikleri
yazıyor hadi bakalım herkes doluşsun en sevmediğiniz özellikleriniz
ben başlayayım çok kafaya takıyorum
sıra sizde
ben başlayayım çok kafaya takıyorum
sıra sizde
devamını gör...
evlilik
iki insanın birlikte yaşaması için, birbirleriyle yaptıkları her şeyin ortak olduğunu, kanunen ortaya çıkacak maddi, manevi ve insani sonuçların ikisinin ortak sonucu olduğunun devlet nezdinde bir akit ile denetim altına alınmasıdır.
buradaki amaç genelde sevgi diye adlandırılsa da aslında değildir. zaten evliliğin birbirini seven iki insan arasında olacağına o kadar şartlamışız ki kendimizi sırf evlenmek için seviyor/sevdiğimizi sanıyor ya da söylüyoruz. biliyoruz ki sevmiyor olsak evlenmemeliyiz bu şekilde evlenmek doğru değil diye bir algı olduğundan evlenmek istediğimiz herkesi bir sebepten seviyor görünüyoruz. görücü usülü ile evlendiğimizde de daha önce hiç görmediğimiz tanımadığımız insana aşık olduğumuzu iddia ediyoruz hatta.
her sevgililik evlilik yolunda karşındaki insanı tanımak amacı gütmeyebilir ama günümüzde insanlar sevgili olduklarında ve yaşları da müsaitse hemen evlilik konuşmaya başlıyor. seviyor olmak evlenmek için yeterli ve geçerli bir sebepmiş gibi anlatılıyor ve insanlar evlilik düşüncesinde olmadıklarında ilişkiyi ''ciddi'' olarak tanımlamıyor bile. buradaki ''ciddi ilişki'' kavramı da zaten evlilik düşünüp düşünmediğinin bir göstergesi halini aldı ne yazık ki.
ilişkilerde amaç sevdiğin insanla olmak yerine evlenmekmiş gibi anlatıldığından günümüzde her türden insani iletişim evliliğe varacak korkusu ya da isteği oluşturuyor. evlenmeyecek olsanız da sevebilirsiniz, sevseniz de evlenmeyebilirsiniz. her şeyi evliliğe dayandırmayın ki ilişki yaşamayı öğrenin.
buradaki amaç genelde sevgi diye adlandırılsa da aslında değildir. zaten evliliğin birbirini seven iki insan arasında olacağına o kadar şartlamışız ki kendimizi sırf evlenmek için seviyor/sevdiğimizi sanıyor ya da söylüyoruz. biliyoruz ki sevmiyor olsak evlenmemeliyiz bu şekilde evlenmek doğru değil diye bir algı olduğundan evlenmek istediğimiz herkesi bir sebepten seviyor görünüyoruz. görücü usülü ile evlendiğimizde de daha önce hiç görmediğimiz tanımadığımız insana aşık olduğumuzu iddia ediyoruz hatta.
her sevgililik evlilik yolunda karşındaki insanı tanımak amacı gütmeyebilir ama günümüzde insanlar sevgili olduklarında ve yaşları da müsaitse hemen evlilik konuşmaya başlıyor. seviyor olmak evlenmek için yeterli ve geçerli bir sebepmiş gibi anlatılıyor ve insanlar evlilik düşüncesinde olmadıklarında ilişkiyi ''ciddi'' olarak tanımlamıyor bile. buradaki ''ciddi ilişki'' kavramı da zaten evlilik düşünüp düşünmediğinin bir göstergesi halini aldı ne yazık ki.
ilişkilerde amaç sevdiğin insanla olmak yerine evlenmekmiş gibi anlatıldığından günümüzde her türden insani iletişim evliliğe varacak korkusu ya da isteği oluşturuyor. evlenmeyecek olsanız da sevebilirsiniz, sevseniz de evlenmeyebilirsiniz. her şeyi evliliğe dayandırmayın ki ilişki yaşamayı öğrenin.
devamını gör...
ivanmilinski
yeşillenerek safını belli etmiş yazarımız.
devamını gör...