hasta kişilerin sağlıklı kişilerin hes kodunu kullanması
insan sağlığını tehdit eden primatlardır, cahillerdir.
devamını gör...
bir abinizin normal sözlük gözlemleri
katıldığım tespit, akışta cidden tanım girecek başlık çok az. muhabbet başlıkları artmakta ki muhabbet etmek istiyorsanız sevgili yazarlar, forumlar mevcut fazlasıyla. sözlüğü başkalarının yorumlarını, tecrübelerini görmek için, bilgi edinmek için ziyaret ediyor insanlar. dozunda olduğu sürece sorun yaratmaz elbette, ama dikkatli olmak gerek.
devamını gör...
türklerin uzman olarak doğduğu konular
(bkz: herbokolog)
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
değerli kardeşim bengaripsengüzeldünyaumutlu'ya çok teşekkür ederim. güzel bir yayın oluyor. malum ben programa denk gelemediğim için bayağı şikayetçiydim. sağ olsun bu vesile ile 3 istek türkümüzü de hazır programı dinleyebilecekken, yayınladı. demiri toz ederler, tevhid ve düşürdün aşkın narına adlı eserlerin arka arkaya gelmesi eşimle beni ziyadesi ile mutlu etti. bu arada iletiyi yazarken marikaki'nin anonsuna denk geldim, efe/ege damarım kabardı var olsun kendisi.
devamını gör...
dizi alışkanlığı olmayan birine tavsiye edilebilecek diziler
sen de bizimle dizi izlemek zorundasın gibi bir başlık olmuş*
alışkanlık şart tabi,dizi mi,hemen başlıyorum.
alışkanlık şart tabi,dizi mi,hemen başlıyorum.
devamını gör...
en çabuk unuttuğumuz şey
- yediğimiz öğünler
devamını gör...
ölümlü dünya
kara mizahın en efsanesi. ali atay bu işi çok iyi biliyor. feyyaz yiğit ve doğu demirkolun oyunculuğu harika. amae espri anlayışı düşük olan insanların güleceğini sanmıyorum. bir zamanların klişesi “cem yılmaz çok iyi komedyen abi, herkes anlamaz...adam ince espri yapıyor” aynen bunun için de geçerli bence.
zaten filmi bir kere izledikten sonra replikleri falan ezberliyorsun. sonra günlük hayatında bir olay/mevzu oluyor, sen “şak” diye yapıştırıyorsun repliği.
zaten filmi bir kere izledikten sonra replikleri falan ezberliyorsun. sonra günlük hayatında bir olay/mevzu oluyor, sen “şak” diye yapıştırıyorsun repliği.
devamını gör...
imparatoriçe theodora
bugün ayakta olan ayasofyayı yaptıran roma imparatoru 1. jüstinyen'in eşi.
fakir olarak büyüyen theodora bazı tarihçilere göre fahişelik veya sirklerde dansçılık yaparak geçimini sürdürür. ileride roma imparatoru olacak ve kendisinden 14 yaş büyük olan flavius petrus sabbatius ıustinianus (1. jüstinyen) ile aşk yaşar. soylu değildir. ileri gelen insanların saygı duymadığı tabakadandır. jüstinyen imparator olduktan sonra kendisi ile evlenebilmek için yasa değiştirir. bildiğimiz ayasofya'nın yapılmadan önce yerinde bulunan ikinci ayasofya'da evlenmişlerdir. böylelikle roma imparatoriçesi olmuştur.
bugün sultanahmet meydanında kalıntılarını da görebileceğiniz hipodromda başlayarak şehre yayılan nika ayaklanması sırasında kaçmaya hazırlanan eşi 1. jüstinyen'i meşhur konuşması ile cesaretlendirerek ayaklanmayı bastırmasını sağlar. jüstinyen tahtında kalır. harabeye dönmüş şehri yapılandırarak ayasofyayı yaptırır.
theodora eşinden önce vefat eder ve havariyyun kilisesine gömülür. (bugünki fatih cami) hayatı benim de yaşadığım şehirde, belki de çok kereler yanından öylece geçip gittiğim yerlerde geçmiştir.
hakkında bir çok kitap yazılmıştır. daha iyi tanıyabilmek için radi dikici'nin sürükleyici theodora romanını da okuyabilirsiniz.
kaynak

fakir olarak büyüyen theodora bazı tarihçilere göre fahişelik veya sirklerde dansçılık yaparak geçimini sürdürür. ileride roma imparatoru olacak ve kendisinden 14 yaş büyük olan flavius petrus sabbatius ıustinianus (1. jüstinyen) ile aşk yaşar. soylu değildir. ileri gelen insanların saygı duymadığı tabakadandır. jüstinyen imparator olduktan sonra kendisi ile evlenebilmek için yasa değiştirir. bildiğimiz ayasofya'nın yapılmadan önce yerinde bulunan ikinci ayasofya'da evlenmişlerdir. böylelikle roma imparatoriçesi olmuştur.
bugün sultanahmet meydanında kalıntılarını da görebileceğiniz hipodromda başlayarak şehre yayılan nika ayaklanması sırasında kaçmaya hazırlanan eşi 1. jüstinyen'i meşhur konuşması ile cesaretlendirerek ayaklanmayı bastırmasını sağlar. jüstinyen tahtında kalır. harabeye dönmüş şehri yapılandırarak ayasofyayı yaptırır.
theodora eşinden önce vefat eder ve havariyyun kilisesine gömülür. (bugünki fatih cami) hayatı benim de yaşadığım şehirde, belki de çok kereler yanından öylece geçip gittiğim yerlerde geçmiştir.
hakkında bir çok kitap yazılmıştır. daha iyi tanıyabilmek için radi dikici'nin sürükleyici theodora romanını da okuyabilirsiniz.
kaynak


devamını gör...
berkin elvan
ekmek almaya gitmediğini hepimiz biliyoruz. asıl sorun:polisin biber gazınu mermi gibi kafaya isabet atmaya çalışması, biber gazı kapsülü yere atılır amacı zarar vermek değil insanları dağıtmaktır.
ayrıca çocuk olduğunu fark ettiği birine bunu yapması ayrı bir vahşilik. çocuk bu kaldırım taşı bile atmaya çalışsa ne kadar atabilir? ne kadar zarar verebilir?
kapsül gözüne girip kör olan, ağzına gelip bütün dişleri kırılan insanlar vardı... ne desek boş. ortadoğu bura insanlar sadece zarar vermek istiyor.
ayrıca çocuk olduğunu fark ettiği birine bunu yapması ayrı bir vahşilik. çocuk bu kaldırım taşı bile atmaya çalışsa ne kadar atabilir? ne kadar zarar verebilir?
kapsül gözüne girip kör olan, ağzına gelip bütün dişleri kırılan insanlar vardı... ne desek boş. ortadoğu bura insanlar sadece zarar vermek istiyor.
devamını gör...
belgrad ormanına kamera yerleştirilmesi
public' cileri üzmüştür.
devamını gör...
eski sevgiliyi unutamamak
ben galiba unutamadım ya. 2012 senesinde ayrıldık. adam evlendi. adamın çocuğu oldu. adam çoğaldı ben hala tırı vırı. güzel çocuk yapmış ama tebrik ediyorum. belki benden yapsa güzel olmazdı bilemeyiz kısmet. unutun gitsin.
devamını gör...
yazarların otobüste yaşadığı en garip olaylar
küçükken otobüsle ankara'dan malatya'ya seyahat ederdik. tahmini 5,6 yaşlarında falanım. annem de beni, rahat uyuyayım diye otobüste boş koltuk olursa oraya yatırırdı.
otobüs x yerinde mola verince annem de tuvalete gitmiş. ben de o sırada arka koltukta uyuyorum tabi. o an ne olduysa uyandım ve annemi göremeyince korkup bende otobüsten indim. etrafa bakınıyorum, annemi bulmaya çalışıyorum ama yok. en sonunda ağlamaya başladım. başka otobüsün şoförü beni farketti. "gel annen burada" deyince ağlamayı bıraktım ve adamın elini tutup otobüse bindim. şoför de otobüse bindi ve otobüs hareket etti. adama diyorum ki "hani nerde annem" ? .
" arkada ya çocuğum" diyor . bakıyorum ama otobüsün içi de karanlık zar zor görüyorum milleti "ama annem yok ki burda" diyorum.
hareket eden otobus birden aniden duruyor. meğersem beni bulup otobüse bindiren şoför başka bir yolcunun çocuğuyla beni karıştırmış. hemen otobüsten indiriyor beni anons geçiyorlar. "kız çocuğu bulduk kayıp kiminse gelsin alsın " diye. *
annem de o sira tuvaletten çıkıp bindiğimiz otobüste beni bulamayınca paniklemiş. anons sayesinde buluyoruz annemle birbirimizi. tabi o sevinçten ağlıyor ben de kızacak korkusundan. yol boyunca dibinden ayırmıyor beni.
kızılay' da en az 7 kere kaybolan ve her seferinde "bir daha bu çocuğu kaybederseniz sosyal hizmetlerden alırsınız" diyen polisleri ikna etmeye çalışan babam geliyor aklıma *
çok kaybolan bir çocuktum, bu zamana kadar yaşamış olmam bile büyük bir şans.
otobüs x yerinde mola verince annem de tuvalete gitmiş. ben de o sırada arka koltukta uyuyorum tabi. o an ne olduysa uyandım ve annemi göremeyince korkup bende otobüsten indim. etrafa bakınıyorum, annemi bulmaya çalışıyorum ama yok. en sonunda ağlamaya başladım. başka otobüsün şoförü beni farketti. "gel annen burada" deyince ağlamayı bıraktım ve adamın elini tutup otobüse bindim. şoför de otobüse bindi ve otobüs hareket etti. adama diyorum ki "hani nerde annem" ? .
" arkada ya çocuğum" diyor . bakıyorum ama otobüsün içi de karanlık zar zor görüyorum milleti "ama annem yok ki burda" diyorum.
hareket eden otobus birden aniden duruyor. meğersem beni bulup otobüse bindiren şoför başka bir yolcunun çocuğuyla beni karıştırmış. hemen otobüsten indiriyor beni anons geçiyorlar. "kız çocuğu bulduk kayıp kiminse gelsin alsın " diye. *
annem de o sira tuvaletten çıkıp bindiğimiz otobüste beni bulamayınca paniklemiş. anons sayesinde buluyoruz annemle birbirimizi. tabi o sevinçten ağlıyor ben de kızacak korkusundan. yol boyunca dibinden ayırmıyor beni.
kızılay' da en az 7 kere kaybolan ve her seferinde "bir daha bu çocuğu kaybederseniz sosyal hizmetlerden alırsınız" diyen polisleri ikna etmeye çalışan babam geliyor aklıma *
çok kaybolan bir çocuktum, bu zamana kadar yaşamış olmam bile büyük bir şans.
devamını gör...
hayvanlar bir ülke olsaydı
israil, bal porsuğu olurdu. boyu küçük işlevi büyük.
devamını gör...
polinezya
pasifik okyanusu'nda bulunan 1000 civarı irili ufaklı adanın olduğu bölgeye verilen isimdir. yeni zelanda, hawaii ve paskalya adası'nın (rapa nui) oluşturduğu üçgende ve içindeki diğer adaları kapsar. adı sık bilinen diğer polinezya adalarından bazıları şunlardır: samoa, tonga, tahiti, bora bora , christmas adası, tuvalu vb.
bu bölge dünyanın en güzel denizlerinden bazılarına, çok renkli bir polinezya kültürüne ve inanılmaz derecede sıcakkanlı bir topluma ev sahipliği yapar. gidip görülesi yerlerdendir.
bu bölge dünyanın en güzel denizlerinden bazılarına, çok renkli bir polinezya kültürüne ve inanılmaz derecede sıcakkanlı bir topluma ev sahipliği yapar. gidip görülesi yerlerdendir.
devamını gör...
meb'in suriyelilere a2 türkçe zorunluluğunu kaldırması
ülkemizin demografik yapısını temelden değiştirmeyi ve hatta yok etmeyi hedeflemiş “şahsım “ hükümetinin yaptığı icraatlerden biridir. şaşırmadım.
devamını gör...
kitap alıntıları
yaşam, enstrümanları akortlu da olsa, akortsuz da olsa, devamlı çalan bir orkestradır.
ölüm bir varmış bir yokmuş
ölüm bir varmış bir yokmuş
devamını gör...
yorgan
yazları bile kullandığım kalın örtü
devamını gör...