burçlara inanan insanın zeka seviyesi
başlık "kara_melek" tarafından 06.01.2021 23:16 tarihinde açılmıştır.
1.
bir maymunla eşdeğerdedir.
devamını gör...
2.
sert küfürler isteyen yazarın açtığı başlıktır.
bide maymun falan demiş tövbe tövbe.
bide maymun falan demiş tövbe tövbe.
devamını gör...
3.
argümanlarına bağlı olarak değişebilen şeydir. kimse bir inanışına göre salak ya da zeki olmaz çünkü insanlar tipleme değildir.
(bkz: tip ve karakter farkı)
(bkz: tip ve karakter farkı)
devamını gör...
4.
maymunlar burçlara inanmaz. başlık açanı kınıyorum.
ayrıca her hayvanın zeka işlevi farklı olduğundan kıyaslama da doğru değil. yine insan üzerinden kıyaslarsanız da başka bir insanı küçümsemek olur. yani sana ne hayvan oğlu hayvan. ama burca inanan da maldır biraz.
ayrıca her hayvanın zeka işlevi farklı olduğundan kıyaslama da doğru değil. yine insan üzerinden kıyaslarsanız da başka bir insanı küçümsemek olur. yani sana ne hayvan oğlu hayvan. ama burca inanan da maldır biraz.
devamını gör...
5.
nur topu gibi zeka küpü bir trolün açtığı başlık.
devamını gör...
6.
negatif.
devamını gör...
7.
balık ağlıyor, aslan kabul etmiyor maymun olmayı, kova olduğu yerde duruyor tepkisiz,terazi lastik jimnastik.
devamını gör...
8.
astrologlar söylediklerinin test edilmesinden pek hoşlanmazlar. neden hoşlansınlar?
çalışmayan şey test edilir mi? iki veya daha fazla kişinin “astrolojik” verilerini verin bakalım, ayırd edebilecekler mi? elde edilecek sonuçlar, olasılık hesapları ile elde edilenlerden daha iyi olmayacaktır. astroloji ile ilgili yapılan pekçok bilimsel test, astrologların söylediklerinin basit istatistikten daha fazla doğru içermediğini göstermiştir. bir örnek görmek isterseniz parantez içindeki (ingilizce) bağlantıya tıklayabilirsiniz (a scientific ınquiry ınto the validity of astrology - john h. mcgrew, richard m. mcfall).
buna rağmen onlar hala "yükselen burç", "tam doğum saati" vb. saçmalıklarla söylediklerinin doğru olduğunu ispatlama çabasındalar. elbette bunun sebebi var. insanlar bazı şeylerin gerçek olduğuna inanmayı o kadar çok istiyorlar ki, onbinlerce belki de milyonlarca ışık yılı uzaktaki yıldızların ya da güneş sistemindeki gezegenlerin günlük hayatlarını, sağlıklarını hatta aşk hayatlarını etkileyeceği palavrasına inanabiliyorlar. bu palavraları atanlar da bir güzel ceplerini dolduruyor. tüm yayın organlarında bir bilim köşesi bulamayabilirsiniz, ama bir astroloji köşesi bulabilirsiniz.
her ne kadar astrologlar aksini iddia etse de, astroloji, bir bilim dalı değildir. gök cisimlerini inceleyen bilim dalları astronomi ve astrofiziktir. astroloji, hiçbir bilimsel yöntem kullanmaz, kontrollü deneyler sonucunda elde ettiği çıkarımlar yoktur. ne yazık ki, bilim adamlarına mal edilmiş birtakım sahte sözler ve eski yüzyıllarda astronom-astrolog ayrımının zayıf olması sebebi ile, bilim maskesi arkasına gizlenir.
astroloji, dünyanın düz olduğuna ve evrenin merkezinde olduğuna inanılan zamanlarda ortaya çıkmış bir inançtır. hesaplamaları zodyak'a göre yapılır. wikipedia'da zodyak maddesinden kısa bir alıntıya göz gezdirelim;
"zodyak, ekliptiğin iki yanında, aşağı yukarı 10 derece genişliğinde, içinde güneş'in ve gezegenlerin döndüğü bir gökkubbe kuşağıdır. ekliptik, dünyadan bakan birinin gözüktüğü şekliyle güneş'in yeryüzü çevresinde bir yılda çizdiği görünür yörüngesinden başka bir şey değildir; diğer bir deyişle yer-merkezli sistemin bir verisidir."
12 burç, zodyak'ı izleyerek oluşturulmuştur. buradaki yıldız kümelerini izleyen eski insanlar, oluşturdukları şekilleri boğaya, balığa vb. benzetmişlerdir ve burçları oluşturmuşlardır. halbuki bu yıldızların birbiri ile alakası bile yoktur. biri 5 ışık yılı uzaktaysa diğeri 1500 ışık yılı uzaktadır. bu şekiller ise sadece dünyadan bakıldığında böyle görülür. samanyolu'nun diğer bir köşesinden baktığınızda belki de yunus burcu, düdüklü tencere burcu ve daha hayal gücünüzün yaratacağı bin çeşit burç görebilirsiniz.
eski zamanlardan bu yana yıldızların konumunda kaymalar olmuştur. devinme denilen bu eksen kayması dışında, dünya, galaksimizin ve evrenin içinde de hızla konum değiştirmektedir. sonuçta, örneğin 1 milyon yıl sonra, şu anda görünen hiçbir burç gökyüzünde görülemeyecektir. astrologlar, hemen bu kaymaya da çözüm(!) bulmuşlar ve tropikal astrolojiyi (mevsimleri temel alan) uydurmuşlardır. artık astrolojinin temeli olan yıldızların değil, güneşin hareketleri esas alınmalıdır!
pekçok astrolojik kaynakta güneş ve ay'dan da gezegen olarak bahsedilir. "yengeç burcunun yönetici gezegeni ay'dır" gibi. pluton da artık gezegen sayılmadığına göre, yönetici gezegeni pluton olanlar ne yapacak, onu da merak etmiyor değilim!
astrolojinin en çok yararlandığı davranış biçimi "forer etkisi"dir. wikipedia açıklamasını aynen yazıyorum; "bireylerin, özellikle kendileri için hazırlanmış gibi görünen ama aslında büyük çoğunluktaki insanlara uyacak kadar genel ve belirsiz kişilik betimlemelerine yüksek puan verme eğilimlerini anlatan bir gözlemdir. bu etki, astroloji, grafoloji, falcılık ve kişilik testlerinin bazı türleri gibi yaygın olarak kabul görmüş inanış ve uygulamalar için kısmen açıklama getirmektedir. bununla ilgili ve daha genel bir etki ise kişisel onaylamadır. kişisel onaylama, birbiriyle alakası olmayan ya da tamamıyla rastlantısal olan iki olay, bir inanış, beklenti ya da hipotez bir ilişkilendirmeye ihtiyaç duyduğundan dolayı, ilişkiliymiş gibi algılanması durumudur. bundan dolayı insanlar, kendi kişiliklerini algılayışlarıyla, burçlarının gösterdikleri arasında ilişki kurmaya yatkındırlar." herhalde daha iyi açıklanamazdı!
maalesef, bu konuda benim gibi katı düşünenler çok az. en iyi üniversitelerde mühendislik, tıp ya da bilim dallarından birinde okumuş arkadaşlarım arasında dahi "tipik yay burcuyum" veya "ben boğa ile pek anlaşamam" cümlelerini sarf edenler az değil. zaten bunlara inanmaya hazır, ilişkisini, iş hayatını vb. bunlara göre düzenlemeye çalışan saftirikleri saymıyorum dahi.
halkı doğru bilgilendirme görevini yapması gereken gazeteler, dergiler, televizyon kanalları, bir astrologa köşe vermeden ya da programa çıkarmadan duramıyorlar. sonuç olarak söylemek istediğim şu ; hiçbir şeye körü körüne inanmayın ve sorgulayın. bilimsel yöntemleri kullanıp kullanmadığına bakın. bugün herhangi bir astrolog çıkıp bilimsel yöntemi ile örnekleyerek, ölçerek, deney yaparak ve kullandığı yöntemi, aracı, tekniği, birimi düzgünce dökümante ederek yıldızların ve gezegenlerin insanların yaşamları üzerine etkilerini ispatlarsa, ben de bu yazıyı silip, astrolojinin ne kadar bilimsel, ne kadar önemli olduğu hakkında her ay bir yazı yayınlamayı taahhüt ediyorum. tabii ki yapamayacaklardır, yapabilselerdi, yüzyıllar boyunca yaparlardı. o zaman, aksi ispatlanana kadar benim için astroloji saçmalıktır, şarlatanlıktır ve insanları kandırmaktır...
cahiller.
çalışmayan şey test edilir mi? iki veya daha fazla kişinin “astrolojik” verilerini verin bakalım, ayırd edebilecekler mi? elde edilecek sonuçlar, olasılık hesapları ile elde edilenlerden daha iyi olmayacaktır. astroloji ile ilgili yapılan pekçok bilimsel test, astrologların söylediklerinin basit istatistikten daha fazla doğru içermediğini göstermiştir. bir örnek görmek isterseniz parantez içindeki (ingilizce) bağlantıya tıklayabilirsiniz (a scientific ınquiry ınto the validity of astrology - john h. mcgrew, richard m. mcfall).
buna rağmen onlar hala "yükselen burç", "tam doğum saati" vb. saçmalıklarla söylediklerinin doğru olduğunu ispatlama çabasındalar. elbette bunun sebebi var. insanlar bazı şeylerin gerçek olduğuna inanmayı o kadar çok istiyorlar ki, onbinlerce belki de milyonlarca ışık yılı uzaktaki yıldızların ya da güneş sistemindeki gezegenlerin günlük hayatlarını, sağlıklarını hatta aşk hayatlarını etkileyeceği palavrasına inanabiliyorlar. bu palavraları atanlar da bir güzel ceplerini dolduruyor. tüm yayın organlarında bir bilim köşesi bulamayabilirsiniz, ama bir astroloji köşesi bulabilirsiniz.
her ne kadar astrologlar aksini iddia etse de, astroloji, bir bilim dalı değildir. gök cisimlerini inceleyen bilim dalları astronomi ve astrofiziktir. astroloji, hiçbir bilimsel yöntem kullanmaz, kontrollü deneyler sonucunda elde ettiği çıkarımlar yoktur. ne yazık ki, bilim adamlarına mal edilmiş birtakım sahte sözler ve eski yüzyıllarda astronom-astrolog ayrımının zayıf olması sebebi ile, bilim maskesi arkasına gizlenir.
astroloji, dünyanın düz olduğuna ve evrenin merkezinde olduğuna inanılan zamanlarda ortaya çıkmış bir inançtır. hesaplamaları zodyak'a göre yapılır. wikipedia'da zodyak maddesinden kısa bir alıntıya göz gezdirelim;
"zodyak, ekliptiğin iki yanında, aşağı yukarı 10 derece genişliğinde, içinde güneş'in ve gezegenlerin döndüğü bir gökkubbe kuşağıdır. ekliptik, dünyadan bakan birinin gözüktüğü şekliyle güneş'in yeryüzü çevresinde bir yılda çizdiği görünür yörüngesinden başka bir şey değildir; diğer bir deyişle yer-merkezli sistemin bir verisidir."
12 burç, zodyak'ı izleyerek oluşturulmuştur. buradaki yıldız kümelerini izleyen eski insanlar, oluşturdukları şekilleri boğaya, balığa vb. benzetmişlerdir ve burçları oluşturmuşlardır. halbuki bu yıldızların birbiri ile alakası bile yoktur. biri 5 ışık yılı uzaktaysa diğeri 1500 ışık yılı uzaktadır. bu şekiller ise sadece dünyadan bakıldığında böyle görülür. samanyolu'nun diğer bir köşesinden baktığınızda belki de yunus burcu, düdüklü tencere burcu ve daha hayal gücünüzün yaratacağı bin çeşit burç görebilirsiniz.
eski zamanlardan bu yana yıldızların konumunda kaymalar olmuştur. devinme denilen bu eksen kayması dışında, dünya, galaksimizin ve evrenin içinde de hızla konum değiştirmektedir. sonuçta, örneğin 1 milyon yıl sonra, şu anda görünen hiçbir burç gökyüzünde görülemeyecektir. astrologlar, hemen bu kaymaya da çözüm(!) bulmuşlar ve tropikal astrolojiyi (mevsimleri temel alan) uydurmuşlardır. artık astrolojinin temeli olan yıldızların değil, güneşin hareketleri esas alınmalıdır!
pekçok astrolojik kaynakta güneş ve ay'dan da gezegen olarak bahsedilir. "yengeç burcunun yönetici gezegeni ay'dır" gibi. pluton da artık gezegen sayılmadığına göre, yönetici gezegeni pluton olanlar ne yapacak, onu da merak etmiyor değilim!
astrolojinin en çok yararlandığı davranış biçimi "forer etkisi"dir. wikipedia açıklamasını aynen yazıyorum; "bireylerin, özellikle kendileri için hazırlanmış gibi görünen ama aslında büyük çoğunluktaki insanlara uyacak kadar genel ve belirsiz kişilik betimlemelerine yüksek puan verme eğilimlerini anlatan bir gözlemdir. bu etki, astroloji, grafoloji, falcılık ve kişilik testlerinin bazı türleri gibi yaygın olarak kabul görmüş inanış ve uygulamalar için kısmen açıklama getirmektedir. bununla ilgili ve daha genel bir etki ise kişisel onaylamadır. kişisel onaylama, birbiriyle alakası olmayan ya da tamamıyla rastlantısal olan iki olay, bir inanış, beklenti ya da hipotez bir ilişkilendirmeye ihtiyaç duyduğundan dolayı, ilişkiliymiş gibi algılanması durumudur. bundan dolayı insanlar, kendi kişiliklerini algılayışlarıyla, burçlarının gösterdikleri arasında ilişki kurmaya yatkındırlar." herhalde daha iyi açıklanamazdı!
maalesef, bu konuda benim gibi katı düşünenler çok az. en iyi üniversitelerde mühendislik, tıp ya da bilim dallarından birinde okumuş arkadaşlarım arasında dahi "tipik yay burcuyum" veya "ben boğa ile pek anlaşamam" cümlelerini sarf edenler az değil. zaten bunlara inanmaya hazır, ilişkisini, iş hayatını vb. bunlara göre düzenlemeye çalışan saftirikleri saymıyorum dahi.
halkı doğru bilgilendirme görevini yapması gereken gazeteler, dergiler, televizyon kanalları, bir astrologa köşe vermeden ya da programa çıkarmadan duramıyorlar. sonuç olarak söylemek istediğim şu ; hiçbir şeye körü körüne inanmayın ve sorgulayın. bilimsel yöntemleri kullanıp kullanmadığına bakın. bugün herhangi bir astrolog çıkıp bilimsel yöntemi ile örnekleyerek, ölçerek, deney yaparak ve kullandığı yöntemi, aracı, tekniği, birimi düzgünce dökümante ederek yıldızların ve gezegenlerin insanların yaşamları üzerine etkilerini ispatlarsa, ben de bu yazıyı silip, astrolojinin ne kadar bilimsel, ne kadar önemli olduğu hakkında her ay bir yazı yayınlamayı taahhüt ediyorum. tabii ki yapamayacaklardır, yapabilselerdi, yüzyıllar boyunca yaparlardı. o zaman, aksi ispatlanana kadar benim için astroloji saçmalıktır, şarlatanlıktır ve insanları kandırmaktır...
cahiller.
devamını gör...
9.
(bkz: sakin ol şampiyon)
devamını gör...
10.
(bkz: çıldırtan başlıklar)
devamını gör...
11.
(bkz: hayırlı forumlar)
devamını gör...
12.
yönetim tarafından hakaret gerekçesi ile büyük ihtimal silinecek olan başlıktır. uykusuzkahve hanım nerelerdesiniz ?
devamını gör...
13.
uzattınız bu burç muhabbetini her gün salak malak ego tatmini mi bu. tamam çok zekisiniz ikna olduk.
devamını gör...
14.
inanmayan insanın zeka seviyesi ile aynıdır. isteyen, istediğine inanmakta özgürdür. isterse peyniri tanrı olarak görür, isterse kalemtıraşı. şu tür başlıklar iyice sıkmaya başladı artık..
devamını gör...
15.
öğrk yaptıran bruh moment.
devamını gör...
16.
bunun tartışılacak yanı mı var arkadaşlar . neyini savunuyorsunuz? hacı hocaya inanandan ne farkı var? ciddi ciddi soruyorum.
bir hocaya büyü yaptıran,bir yatirdan medet uman insan kadardır.onu eleştirip sonra gidip merkür retrosuna göre hayatınızı dizayn edemezsiniz.
burçları bulan batlamyus'un yıldız sistemi dokuz kez değişmiştir. adam bugün dirilse bu burçlar olmamış der.hay size ya alemsiniz afsfsf
bir hocaya büyü yaptıran,bir yatirdan medet uman insan kadardır.onu eleştirip sonra gidip merkür retrosuna göre hayatınızı dizayn edemezsiniz.
burçları bulan batlamyus'un yıldız sistemi dokuz kez değişmiştir. adam bugün dirilse bu burçlar olmamış der.hay size ya alemsiniz afsfsf
devamını gör...
17.
burçlara inanan bir kesim var bu kesim salak insanlardan olusmuyor aslında aralarında çok egitimli farkındalik sahibi olanlarda var elestirmeden önce iyi bir araştırma yapmak lazım.
devamını gör...
18.
bu astrolojiye burçlara inananlar size ne etti ?!?? ben inanıyorum ve bu sene bogaziçi tıp* bölümünü bitiricem.
devamını gör...
19.
genelde ortalama üstü. özelde benim tanidiklarimin zeka seviyesi oldukça yüksek.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak da başka bir şey. kafalar rahattır öyle herhalde.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak da başka bir şey. kafalar rahattır öyle herhalde.
devamını gör...
20.
eğlenicek birşeyler buluyoruz onu da bilim bilim diye öldürmeyin.
devamını gör...