zaman tüneli

görme engelliler derneğinde bu masalı seslendirmiştim. her kibritten sonra bir dilek ve ölüme biraz daha yaklaşma. acıklı bir kitap. insanlar mutlu bir şekilde karın tadını çıkarırken o
ölüme koşuyor. yoksulluk mssallarda özellikle çocuk masallarında daha acı verici.

sevdiğim bir masaldır.

iki tarafı da bilmediğim için olaylara hakim olamadığım kavga. ama döven ufak arkadaşın tehlikeli derecede bir esmerliği var. bu esmerlik vurduğunu yere yıkar

savaş cebeci, yine her zamanki çirkefliğiyle olduğu gibi kavgayı başlatan taraftır. kaan kazgan, alttan almaya ve insaflı davranmaya çalışmış. kavganın sonunda kaan kazgan, savaş cebeci'yi kevgire çevirerek evire çevire dövdü yani cebeci savaş, kendi etti kendi buldu.
bu olayda kazgan kaan, sonuna kadar haklıdır.

patates kızartması yemek.

kahvaltıda olsun, biranın yanında olsun, masadaki her şey (bira da dahil) bırakılıp o patates bitene kadar yeniliyor.

adamın zaten belli bir hedef kitlesi var ve bence o kitleye de gişede ulaşıyor gayet. ulaşmasa neden senelerdir film çeksin? festival filmi olarak kategorilendirilen filmlerin dünyanın neresinde olursa olsun belli bir izleyici kitlesi var zaten.

araştırmadım ama sanmıyorum ki nuri bilge'nin filmleri, bu bahsedilen diğer filmlerin gösterildiği salonlar kadar salonda gösteriliyor. hatta muhtemelen şehir, ilçe vs konusunda da yelpazesi çok geniş değil. kaldı ki tek hedef kitlesi de türk izleyicisi değil. adam bu sene cannes'da 5-6 dakika alkışlandı ya. sizce oturup kolpaçino neden benden daha çok izleniyor diye hayıflanıyor mudur şu durumda?

ezcümle, gişeye film yapayım paraları götüreyim mentalitesinde bir insan olmadığından bu kıyası doğru bulmuyorum. nbc de doğru bulmuyor bence. hissediyorum.

asıri derecede uzman bir sivrisinek yüzünden gecelerim perişan oldu. kamu kampındayım ve sivrilerin tercih ettiği bir sağlayıcıyım. perişan oldum yahu.

ilk tdkx konuşması ile tanımıştım. sonrasında çok sıkı ınstagramdan takipteydim. kalbi o kadar güzeldi ki onun ekmeğini yedi birileri için belki büyük bir hediye, umut, şans... vs vs nee derseniz artık..
hayatını kaybettiğinde o kadar çok ağlamıştım ki o kadar üzülmüştüm ki hala mesela ınstagramda takipteyim.
çıkamıyorum takipten bir de denk geldiğimde bir de profiline girip çıkayım diyorum
iyi'ki varsın iyi ki vardın
mekanın cennet olsun inşallah

4. yıl.

yeri uçmag, hep uçmag.

unutmayacağız.

muazzam bir şey. hele her gün yapmamızın gerekmesine bayılıyorum. dünyayla bağlantını kesen, sadece kendinle baş başa kaldığın hatta bir evresinden sonra kendinde de olmadığın harika bir şey bu uyku. hastasın uyuyorsun hop kalktın bi' tık daha iyisin mesela. üzgünsün, uyuyorsun uyandığında biraz daha iyi, rahatlamış hissediyorsun kendini. canın mı sıkıldı? uyu geçsin zaman. yorgunsun, uyu, dinlenmiş kalkıyorsun. kilo bile veriyorsun uyurken. daha n'olsun?

ölene kadar devam edecek bir curcuna. kimin kime gücü yeterse. verdiğimiz değerin karşılığını elbette almayacağız. çünkü bazılarının
mutlu olması için, bazılarımız değersiz olmalı.

imzalamayacağım kampanya yok öyle hazıra konmak.

uyumak

paranın gücüyle kurtarılmış bir sanatçı. hiç dinlemedim, dinleme gereği de duymuyorum.

hans christian andersen'in yazdığı çocuk kitabıdır, çünkü karakteri de bir çocuktur.
kibrit satmak zorunda kalan bir kız çocuğunun ısınmak için sattığı kibritleri yakmasını ve yanan her çöpte hayal kurmasını, sonunda ise soğuktan ölmesini anlatır.

kitap aslında bir travma sebebi olarak görülür, çünkü mutsuz sonla biter.

türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük sesidir. onun gibi bir ses gelmemiştir.

şöyle bir perform var mı ya?



(bkz: ibrahim tatlıses israil konseri)


87 almanya konser part1


96 almanya konseri


92 trt konseri


ibrahim tatlıses - harald schmidt show

maksim gazinosu 91 konseri;


bu adam amerikan, ingiliz falan olsaydı bambaşka bir yede olurdu. tamam iğrenç bir karakter, leş bir insan ancak sesi çok büyük, .çok yüksek be. çok azıcık da trol. sevmesem de seviyorum. hakkaten net duygum bu. sevmesem de çok seviyorum, saygı duyuyorum bu adama.

ben murphy a.k.a görünmez adam.

yarının neyi getireceğini bilemiyoruz ancak buna rağmen hep umut ediyoruz. güzelliklerle karşılaşabilme umudumuz bence yaşamanın en güzel yanı.

mecazi olarak bir kisinin kendini ulasilmaz zannetmesinden dolayi, o kisiyi konumlandirdigimiz yer.
fiziki olarak da harbiden boyle bir dag var ama kimsenin umrunda degil. biz mecazini seviyoruz. kisaca toto kalkmasi, uzunca sendeki guzelligin allah belasini versin, benim guzel bakan gozlerim de sagolsun.

#2359441

bakın neredeyse tam bir yıl olmuş..
biz bunu söyledik. savaşçığım.

millet 120 kiloluk adamın bir an için bir dövüşçüyü dövebileceğine inandı.
bu arada kaan da savaşın dövüsebileceği en layt dövüşçüdür..
kaanın karşısına kendi sikletinde sağlam bir boksör çıkart.
mesafe kontrolü faktörü, refleksler, çıplak el işe girdiğinde kaanın rakibini bacaktan yakalayıp yere indirmeye yönelik o hareketine süratli bir biçimde cevap olarak gelecek olan bir iki sağlam aparkat (alttan çeneye, yüze atılan yumruk) o anda kaanın fişini çeker. rakibin bacağına doğru yöneldiğinizde ister istemez yüzünüz açık hedeftir. tabii savaş'ın dövüşle bir alakası olmadığı için kurbanlık koyun gibi devrilip gitmiş..

6 gün savaşı'nda israillilerin altında ezilmiş bir arap'ın, türkleri mercimek tanesi kadar olmayan aklıyla küçümsemesi ve şanlı türk milletinin lideri atatürk'e hakaret etmesi...

atam zamanında sadece yunanlılara koymamış belli ki ses geldiğine göre bunlara da koymuş. adamlara öyle dert olmuş ki bu koyma, dile getirmişler.

helal olsun atama, yattığın yerden bile kudurtuyor bedeviyi.