zaman tüneli

çapulculara fırsat vermeyip ülkeyi müslüman ahlakıyla yönetmesi. atatürkçülerin hırsız cumhurbaşkanı adaylarını iş üstünde yakalayıp silkelemesi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

zihnine hançer ekilmiş hiçbir tohum, filizlendiğinde ve olgunlaştığında meyve vermeyecektir.
çiçek açabilir ancak bu meyve vereceğinin garantisi değildir. aldatıcı çiçekler döküldüğünde içi boş daldan başka bir şey kalmayacak geriye ve fayda da sunmayacak kimseye.

kardeş olmak için temiz bir zihne ihtiyaç var başka hiçbir şey kardeşliğe engel olamaz. temiz zihin ise manipüle edilemez, alet edilemez, düşman edilemez hiçbir zaman ama ne söylesek anlatması zor. toplum olarak bu bilince erişemedikçe zor. bizim tavrımız kelebek etkisi ummak ama o da bizim avuntumuz yalnızca. olsun.
devamını gör...

yillar sonra cocuklugunun gectigi mahalleye geri donmek:
biraz huzun, biraz tebessum...
devamını gör...

bok gibi kuşaktır.
her kuşak gibi. bence bizim kuşak da leşti, bir üst kuşak da.
her zaman her devirde olduğu gibi ortalamanın dışına çıkan birkaç kişi oluyor işte. bi yerde demiştim yine, bunların talihsizliği "ortalama"nın olmaması. bunların salağı çok salak, zekisi çok zeki.

ana babaları bizim kuşak ve bi üst kuşak oluyor herhalde bunların. bizde de dallamalık var o yüzden, kendinden başka bir şeyden haberi olmayan, dolayısıyla kendinden de haberi olmayan inanılmaz sığ bi nesil yetiştirdik.

gençler mençler ama 2000 ve sonrası değil mi bunlar abi? daha tamam işte 20'lerdeler. azıcık şuur olur şu yaşlarda. ufalsınlar da cebime girsinler, bizim aileden üçü evlendi bile :d *

bu çocukları bu kadar sığ ve antipatik yapan da işte internetten video izleyerek bilgi edindiğini sanmaya bunların başlaması. bizim dilci arkadaşlar o videoların "üreten" kısmındaydı mesela, altyazı hazırlıyorlardı röportajlara belgesellere araştıra soruştura. beleş hem de. :d para almıyorlardı. dil antrenmanı diye yapıyorlardı.

bu enayiler ne yapıyor allasen?
zottirik zuttirik bir şeyler izleyip kendini kültürlü sanıyor, paso ukalalık. bunlara da biz işte demek ki bi şekilde bilgiye nası ulaşılır öğretemedik. ben fena bi lisede okumadım, bize kafamıza vura vura öğrettiler. üniversite de öyleydi. teşekkür ediyorum aklıselim her hocama. bunlar anlamıyor işte şimdi, "olum çok saçma bişi söylüyorsun, onun doğrusu bu" diyosun buumır diyor.

sıfır bacım yaşayacaklar, öğrenecekler gibi naif bir yerden yaklaşmık.
yani yaşamak tek başına çare değil, anıyı tecrübeye dönüştürmek lazım. onu da mümkünse içinde süzdürüp bilgiye, kıssadan hisseye falan. bu çılgınlar bu tecrübe yolağına sahip değil gibi duruyor maalesef.

ergenlik 25ten sonra bitiyor işte.
15'te devam bunlar.

benim en kaçık, en ucube, en ürkütücü arkadaşlarım yirmilerin başında 5e katlardı bunları hem de sarhoş kafayla. * gerçi ben de etrafıma orijinal tipleri toplama konusunda iyiydim. benim tayfanın da yarısı düz insansa yarısı ortalama dışıdır, o da ayrı.
devamını gör...

atatürkçülerin 25 senedir her sene çökerttiği ekonomi. ne hikmetse bir bunlara çöküyor ekonomi ama yüzde 85 mutlu hayatından. bunlar kekrem imamoski başkanlarının çağdaş, laik, batıcı kent lokantalarda 40 liraya kuru fasulye pilav yiyip işte ülke böyle yönetilir yaşasın fransız laikliği, ölümüne kemalizm diyerek mutlu olsunlar hayatlarında.
devamını gör...

kartal maltepeye göre kadın erkek için yaşıyomuş.
devamını gör...

beni de bi adam kandirmisti bikac yil evvel.
once bikac ay arkadas arkadas bulustuk. o kadar incellikli davraniyordu ki. ılk bulusmaya 12 tane kirmizi gulle geldi. sonra adini koyduk.musmutluyuz. birkac ay sonra ben evliyim dedi. bunun ustune terk ettim.
dediim bana neden yalan soyledin.
dedi cok guzel bir ruyaydin, yasamak istedim.
kizamiyorum da yakisiklima. cani sagolsun, ne diyim.
devamını gör...

(bkz: faktor v leiden mutasyonu)
devamını gör...

1928/ 1980 yılları arasında yaşamış iranlı şair ve ressam sohrab sepehri imzalı 78 sayfalık eser; 2006 yılında yayınlandığı söylenmektedir.

sohrab sepehri adını duysam da yazdıklarını okumamıştım, bu kitabını görünce bi' okumak istedim.

şairden beklentim nedense yüksekti,
belki iranlı olduğu için kaleminin olağanüstü olduğunu düşünmüş olabilirim.

kendi adıma olağanüstü şiirler olarak değerlendiremem, ama sıradan bir şiir de değildi sanki okuduklarım, çok keskin olmayan ama ben burdayım diyen bir üslubu vardı sanki.

onun ince bir yüreğe sahip olduğunu düşünmemi sağlayan şiirlerdi, bakış açısı ve algılama biçimi kendine özgüydü, düşündüren dizeleri de oldu, mesela;
benim şehrim kayboldu dizesi bana çok tanıdık geldi, bir şehrin nasıl kaybolabileceğini deprem öğretmişti.

bayram yağmuru gibi bir şeydi yaşam dizesini etkili buldum, yaşam hakkında düşündüren bir yanı vardı bana kalırsa.

nerede olursam olayım gökyüzü benimdir dizesini de sevdim, gökyüzünün hem hiç kimsenin olamayacağını anlatırken hem de aslında hepimizin olduğunu gösterir gibiydi.

dünya ne kadar hüzünlüdür dizesi sanırım son zamanlarda okuduğum en çarpıcı sözlerden biriydi, dünyanın aslında ne kadar acıklı bir yer olduğunu bunca yalın ama etkili bir dizeyle anlatması etkileyiciydi.

beklentim daha yüksek olsa da sıradan şiirler olduğunu söylemeye gönlümün râzı olmadığını söyleyebilirim.

belki diğer kitaplarını da okuyabilirim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



babam öldüğü zaman bekçilerin hepsi şairdi.

bir şair gördüm, konuşurken bir zambağa "siz" diyordu.

yaşam alışkanlık rafına kaldırılıp unutulacak bir şey değildir.

vakit geçti, kokla ve git
ve artık güzel bir yüzü başka rüyalarda ara.

devamını gör...

deneyimlemek, hissetmek ve keşfetmek için. işte bu yüzden merak en önemli duygulardan biridir. merakını kaybetmiş bir insanın bir şeyler öğrenebildiği ya da öğrenmeyi istediği görülmemiştir.
devamını gör...

netflix u.s üyesi olamadığındandır. arada içerik olarak uçurum var çünkü. netflix türkiye gerçekten 5 para etmez.
devamını gör...

vakti zamanında ilkel bir kabileye konuk oluyor bilim adamları. gece kabilenin toplanıp şarkılar söylediği hikayeler anlattığı eğlendiği bir vakit oturup onlarla gülüp eğleniyorlar. sonra bir yaşlı söz alıp bir hikaye anlatıyor. insanın yaratılışını anlatıyor. insan ilk yaratıldığında çok mahzunmuş. ormandaki hayvanlar onu neşelendirmek için ellerinden geleni yapmışlar. insan kah gülmüş kah ağlamış. ne yaptıysalar insan biraz neşelense de eninde sonunda yine mahzun oluyormuş. baykuş demiş ki boşuna uğraşıyorsunuz ben onun içinde derin bir karanlık gördüm. o karanlık hiçbir şeyle dolmaz. insan hep böyle mahzun kalacak.

kuranda ise kalpler ancak allahın zikri ile tatmin olur yazıyor. insan ancak allahı bilip bulursa, allah kimdi, neydi, neredeydi bunu hatırlarsa tatmin olur. insanın içindeki bilgi açlığının, derin boşluğun sebebi bu. insanın yaşam amacı o boşluğu doldurmak. tabiri caizse bulmacanın eksik parçasını tamamlamak.
devamını gör...

medium candır.
devamını gör...

öbür türlü de değişmiyo yani alsan bile gene underground siteler veya torrente tamah ediyosun.
devamını gör...

aynı sen

www.youtube.com/shorts/f_Du...
devamını gör...

(bkz: kibritçi kız)
devamını gör...

çok gencim ama ilerde oğlum olursa koyacağım isimdir ya. çok hoşuma gitti. hiçbir isimden bu kadar emin olmamıştım. uzun zamandır düşünüyorum çok da ciddiye aldığım bir konu. koyulan isim o ismin anlamı çocuğun kaderini de değiştirebilir. ben buna inanıyorum.
devamını gör...

şansım eseri z kuşağı ve alt kuşakları ile daha doğrusu tüm kuşaklar ile iletişim halindeyim son dönemde. hep savundum ve dahi savaşacağıma söz verdim alt kuşaklarım için bir y kuşağı olarak, arafta kalan olarak, üst kuşağımı tanıyarak, kendi kuşağımı yaşayarak ve z kuşağının kıyısında dolaşarak mensubu olduğum kuşak gereği elbet gözlem sahibiyim ve savunma, savaşma hakkına sahibim.

son dönemdeki normalin ötesinde olan bu temaslarım alt kuşaklarıma saygı duymam gerektiğine dair düncemi her daim taze tutuyor ve bu benim için bir lütuf. ortamım gereği samimi sohbetler yapabiliyoruz ve yine bazı nedenlerden insanların uzun süre vakit geçirme arzusu duyduğu bir mekan içindeyim yani huzurlu.

hiçbir y kuşağı, x kuşağı bir z ve alfa kadar gerçek, onlar kadar doğal ve onlar kadar sorgulayıcı değildi. sohbetleri keyifli, odaklanabildiklerinde ciddi manada akıcı. ortamım odaklanmalarına müsait olduğundan ve onlara karşı yaklaşımımın anlamaya yönelik olmasından da kaynaklı gözlemleme ve keşfetme lüksüne eriştim bu güzel kuşak insanlarını. öyle ki hiç işleri olmasa dahi yanıma uğrayan, anlaşıldığı ve anlatabildikleri yerde bulunmak isteyen kuşaklar olduğunu bizzat görmeme sebep oldu şükürler olsun.

materyalist olmayan bir kuşak bu kuşak gerçek doğasına çekilen, meyil eden kuşak. örneğin üst kuşakları el alemin ne düşündüğünü önemserken bir seçim yapmak istediklerinde, z ve alfa kuşakları yalnızca seçimlerinin kendileri için, seçiminin değerleri için odaklanıyor ve değer belirliyor. bu ince nüanslar, karşımda temiz, saf, berrak bir insan olduğunu bana haykırıyor adeta.

memleket ayırmak gibi kuşak ayırmak da haksızlıktır diye düşünüyorum çünkü elbette insandır en nihayetinde ve iyisi de kötüsü de olacaktır. kötüsü ile karşılaştığımızda kuşağı yakmak yıkmak geleceğimizi yıkmaktır. öyle gerçekler ki onlar, inkar kar getirmeyecektir. anlaşmaya, kabul etmeye bakmakta fayda var çünkü ben gibi düşünenler bu güzel kuşağın yanında ve onlara her daim sarılmaktadır.

burada savaşmak, neslinle savaşmak demek. biz doğurmamış olabiliriz, onların yanlış davranışlarına biz sebep olmamış olabiliriz ama bu onları kazanmamıza engel olmamalı. onlar öğrenme çağında, hata yapma lüksüne sahip oldukları çağda ki hata yapmadan kim neyi öğrenebilir? hatasız mükemmellik ummak bizim eksikliğimiz ve hatta insanın doğasına aykırı bir beklentidir.

bırakalım değişsinler, öğrensinler ve yaşasınlar.
izin verirsek yaşayacak, nefes alacaklar.
devamını gör...

akıllı telefon bağımlılığı olabilir. kimse elinden düşürmüyor maşallah. ben dışarıda kulaklık bile takmam, mobilden internet paketi bile almıyorum. sanki herkes matrix'te de ben değilim gibi falan hissediyorum bazen.

hele biz ülke olarak bu konuda dünyada 1 numaradayız galiba. kişi başına ortalama günde 70 kere mi ne akıllı telefonumuza bakarak dünya rekoru sahibiyiz diye bir istatistik okumuştum geçtiğimiz senelerde. zaten nerede salak saçma rekor, orada biz. *

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

devamını gör...

sekko netflix filmlerini izlemeyen bir insandır.*
çok çabaladım ve netflix insanı olamadım, allah affetsin bok gibi mecra. orada izlediğim ve beğendiğim şey sayısı 1,5 falan galiba.
gitmişler oraya 762 yıllık filmleri koymuşlar, geri kalan filmler leş.
kuzenimden kullanıyorum gerekirse, ben de para ödemiyorum.
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim