zaman tüneli

yönetmen koltuğunda martin ritt'in oturduğu, 1979 yapımı dram filmidir. sendika organizatörü crystal lee sutton'ın gerçek hayattından esinlenmiştir film.

baş oyuncumuz olan sally field oscar'da en iyi kadın oyuncu ödülünü, ıt goes like ıt goes şarkısı ise en iyi özgün şarkı ödülünü almıştır. müziği de bırakayım şöyle.


tekstil işçisi olan iki çocuklu bekar norma karakterinin kötü şartlar altında çalışması ile başlıyor film. sonrasında fabrikaya görevli olarak gelen sendika görevlisi reuben ile tanışması ve sonrasından norma'nın da fabrikayı sendikalaştırma sürecinde yaşadığı tehlikekleri, zorlukları görüyoruz.

işçi sınıfını anlatan izlediğim ilk film. daha önce de izlediysem hatırlamıyorum. insanların tüm zorluklara, kötü koşullara rağmen direnişini bence güzel anlatmış film. değişim bazen tek bir kişinin yeter demesiyle bile başlayabiliyor. yeter ki bazı şeylerin farkında olunabilsin ve de umudun yitirilmemesi bence. norma karakterinin de asla vazgeçmemesi, tüm zorluklara rağmen en sonunda kazanması bunun en net örneği.

konu bağlamında çok uzak bir yere bakmamak da gerek aslında. şimdi türkiye'nin güncel manzarasında da aynı profili görebiliriz. toplumsal eşitsizlik olsun, ekonomik krizler olsun, güvencesiz bir çalışma ortamı falan olsun her şeyiyle birebir benzer. tek fark, insanların haklarını istedikleri zaman önlerine çıkan engeller, baskılar... ortada cesaret falan bırakmıyorlar yani. sonuç olarak da umutlarını yitirmiş milyonların çıplak yarası kalıyor. neyse çok uzun ve üstünde fazlasıyla konuşulacak bir mesela. kısaca ne demek istediğimi umarım anlamışsınızdır.

beğenerek izledim filmi. fazlasıyla da da düşündürdü bazı sert, acı gerçekler. ilginiz varsa izleyin derim.

#3701020 ben gelemedim, olduramadım ancaaaak;
yarın maçta görevliysen, maça gidersen, maç saatinde o civarda olursan ve bana julia şükürovska'mdan adıma bir imza, sülüman seni çok seviyorum mmuaah tarzı bi video falan kopartamazsan iki elim yakanda olur, kıyamet vaktine kadar döğüşürüm seninle haberin olsun hocam. şukurovska unutma.

şaka bir yana veleybolda bile biz 9.cuyuz göztepe 13.cü. iki takım da kötü ama biz kötünün bi çıtır daha iyisiyiz gibi. sıkıcı bir maç olacak tahminim var, ne olursa olsun. bırakalım bu ciddiliği. şaka bir yana dememe bakma. şukurovskamdan sözlüğün sülümanına özel bi imza, video falan gelmezse harbi döğüşürüz hocam bilesin aşsldkl

saray ınstagram resmi hesabı
- saraya 300 yeni cariye giriş yaptı
padişah bunu beğendi



yeniçeri twitter’ı
ulufe bu ay da yatmadı..
#ulufeleryetmiyor
#sabırtaştı


elçilerin dm den yanlış emoji kullanması kriz çıkardı
alınan karar : tizzzz kelleleri vurula


padişahın özel facebook hesabı
harita paylaşımı..
benim gönderimi venedik beğeni atmamış..
hazırlanın sefere çıkıyoruz..


halk whatsapp grubu – mahalle
— ulufe yattı mı?
— yok
— yine mi


gün sonu
ulufe yatmadı..
sefer var..
kimse nedenini bilmiyor..
ama herkes paylaşmış..

sonunu bana bırakacaksa başını da bana bıraksın. oyuncu seçimlerini de bana bıraksın. hikaye ve diyalogları da ben yazarım. yönetmen de s. gitsin o zaman.

remi, artık basit bir evcil hayvan değil; o, hukukun demir pençeleri altında ezilen, modern bir jean valjean’dır. *
bizdeki adli kontrolle serbest bırakılan kazlardan sonra gördüğüm en absürt hayvan tutuklama haberi herhalde. acayip sinir bozucu.
gerçi beziers mahkemesi, modern hukukun en cesur adımını atmış ve nihayet, ıslak sıva üzerine pati izi bırakma suçunun ciddiyeti anlaşılmış. üşenmemiş hem de 90 sayfa. ayrıca, sahibi valdes'in “bahçe keyfini bozduğu” gerekçesiyle 2 bin 50 avro tazminat ödediği kısmına bakılırsa remi'nin alelade bir suçlu olmadığı da anlaşılıyor...*
mahkemede bu dosyayla ilgilenen biri olsam utanırdım. hayvanın doğal davranışları üzerinden ceza vermek nedir? dünyalılar olarak kafayı yedik iyice.

#3813774
abicim sen de ona müdahil olmayın buna müdahil olmayın diye bize müdahil olma . senin miden böyle şeyleri kaldırıyor olabilir, sen nasıl savunmak istiyorsan biz de eleştirmek istiyoruz :d saygı biraz yahu. :d

adam açık açık "eğlenmek için yaptım" diyor. eğlenmek için bir insan elalemin manitasına yavşayan biri konumuna düşürülür mü? üstelik bu konuma düşürülen adam anonim de değil senin gibi, fotoğrafını paylaşan kimliğini açık tutan bir adam. eğlencesine ben de sana yapayım mı mesela? eğlencesine dostlarımızla bana arada laf çakıyor çünkü bana aşık, fotoğraflarıma bakarak çok afedersiniz 31liyormuş falan diye götten uydurma ithamlar sıçabilir miyim şuralara mesela?

ben de şapi ablam gibi ortaya fırlayıp 3 gün x kişiyle nickaltılaşıp 4. gün bu adam bana şantaj yaptı diye yaygara koparsam millet benim için de linçler bu arada o x kişiyi. kim olduğu önemli olmaksızın bir kadının rahatsız edilmesi söz konusu. bazı insanlar buna sessiz kalmak istemez.

senin anlamadığın şey şu ki bu hanımabla zor durumda sandı insanlar. sadece buradaki sekko laf dalaşı değil, bu kadına ben can güvenliğin var mı evinde, avukat falan lazım mı diye sordum. konular buralara getirildi çünkü. ben herhalde önüme gelene mor çatıya sığın falan demiyorum durduk yere akjxjs. 15- 20 dk sonra geldim baktım ablam döşenmiş, o zamanki manitası silfıra aşkını ilan ederken ne alaka ise işin içine beni de katıyor. bunlar olurken adamın yeni sevgilisi sözlükte falan.

sonra tuttu başka bir kadına 3 ay önceki kepazeliklerini unutup slutshaming yaptı. sonra baktık kıskandığı kadınların dmlerde bok bok adını çıkarıyormuş sevgilimin peşinde diye. bak aradan geçti bikaç ay, başka adam, aynı senaryo. ne için? eğlence için.

madem her şeylerini bu kadar gözler önünde yaşamak ve ucuz türk dizisi karakteri gibi takılmak istiyorlar, biz de kızılcık şerbeti izler gibi izleyip dilediğimizce yorum yapıyoruz :d. ne var bunda şimdi?

yazdıklarıma şükretsin, yazmadıklarım için de bana dua etsin :d. yine öyle her şeyi dökmüyoruz biz ortalığa. tek dmci bu arkadaşlar değil yoksa bize de geliyor malzeme.

yanlış. desteklemiyoruz.

panik yok ben çözüm insanıyım. elime gelen ilk şampuanımsı şeyi kafama döker devam ederim. kendimi geliştiremediğim nadide bir alandır şampuan dünyası. şampuanı annem alır. yani bir gün şundan alsa;



demek bundan varmış der hiç sorgulamam kafayı köpürtür çıkarım.

kaos mu? hani nerde? olsa olsa kaoscuktur onlar. tanım altına yorum özelliği gelmesi lazim kaos için. burda herkes bacı kardeş. aşırı naif ve steril bir ortam. ınsanı bayıyor.

filmin sonu seyirciye bırakılır, hiç sevmem, hikayeyi yazan sensin, sonunu da sen getir.

güce dengeyi getirecek kişi idi, dark side’a geçti.

yani azizim dark side zaten daha güçlüydü, bu arkadaşın light side’a gelmesi güç dengesini sağlayacaktı. sonra dark side double double güçlenmiş oldu.

anakin gibi elit jedi’ları dark side’a geçirenler utansın!

karslı arkadaş sağolsun memleketten dönüşte hediye getirmiş. bez bir çantada. açıp bakma gafletinde bulundum bir an boş bulunup. ya sanki beynime hz isa'nın çarmıha gerildiği çivileri çaktılar. resmen dehşeti yaşadım. boyle bir koku olamaz kardeşim. sanki bir düzine karslı ve muşlunun ayak kokularını konsantre hale getirip, damıtıp insani hayattan soğutacak hale getirmisler.

neyse dedim ben hassasim galiba, çoluk çocuk yer evde ama ne mümkün? poşetini açar açmaz kaçıstılar. pis mideli bir komşumuz vardı yazık olmasin diye ona verdim. o da yiyememis kedilere atmış. lan senin yemediğini kedi yer mi? onlarda yememiş.

ertesi gün arkadaş sordu. ayıp olmasın diye "yedik sağolasın, zahmet etmişsin" dedim. allah affetsin. bunu yiyen herşeyi yer arkadaş.

birisi özet geçsin yine ne taktan meseleden birbirine girdi millet?

yahu anonim olduğun bir sosyal mecrada nasıl kaos'un içine dalabiliyorsunuz.

bu balıktan iyisi kırlangıç,ikincisi de budur.

eti doyurucu ve ağırlık vermiyor. yumuşak bir lezzeti var. öneririm.

1) bizde jarse diye bilinen ve süeter, içlik gibi giysilerin yapımında kullanılan bir kumaş türü.
2) fransa'nın kuzeybatısında, fransa'ya çok yakın ama büyük britanya krallığına bağlı bir ada devleti. krallığa bağlı olmasına rağmen kendi yargı, hukuk, mali sistemine sahip bağımsız bir devlettir. jarse kumaşlar ilk kez burada üretildiği için jersey adını almıştır.

#3813832
sünnet düğününe teşrif eden ağcaların tadı da bi başkaydı.

hatırlıyorum adın bahar'dı dedi dönüp bakmadı bile ayıp denen bir şey var erkeksi yüz hatları işte ne istediniz erkeksi kemikli yüz hatları olan insanlardan sonra toplar moplar çıktı buğra muğra herkes oraya gitti soner arıca kaldı bir başına al klip de çevirmiyor artık pu allah belanızı vermesin.

doğu karadenizde hayvanlara tuz yedirildiği için bu yörenin tereyağı ve peynir ürünleri diğer yörelerdeki gibi ayak kokmaz.

buluşup kılıç mı çekelim. ya ne olacağıydı!