zaman tüneli
giderken bütün tanımlarını silen yazar
hayır, silmekle amaçlanan ne.? yazdıklarını sen seni okuyacak olanlara yazmadın mı.. ola ki sözlük yönetimi veya birileriyle hırlaştın da sözlükten ayrılıyorsun, kolejli ergen tripleriyle ver yazdıklarımı, al verdiklerini vb tavrı niye.. ola ki sözlük istatistikleni kendince geriye kımıldattın, ne geçer eline.. geçmişteki kendi emeğine de haksızlık ettiğini, onları sen olmasan da okuyabilenler ve olumlayanlar olacağını, onları cezalandırmanın anlamsızlığınıdamı göremiyorsun. yazdıklarını o kadar önemsiyorsan bırak kalsınlar ki, okuyanlar senin kaybını, yazmamandaki eksikliği duyarak sana hak verebilsinler. eksikliğin hissedilsin.
( yanlış anlaşılmasında. kimseyi yadırgamıyor eleştirmiyorum çünkü tanımıyorum. ancak ayrılanlardaki bu kendini "silme" çabasını anlamlandıramıyorum. silinenler sizin herkese duyurmaya çalıştığınız düşünceleriniz. yani sizsiniz.)
( yanlış anlaşılmasında. kimseyi yadırgamıyor eleştirmiyorum çünkü tanımıyorum. ancak ayrılanlardaki bu kendini "silme" çabasını anlamlandıramıyorum. silinenler sizin herkese duyurmaya çalıştığınız düşünceleriniz. yani sizsiniz.)
devamını gör...
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
sözlükte kendi halimde sessiz sessiz duruyorum, girdileri okuyorum falan, hiç kimse sormuyor: kim bu çocuk? bu bana çok saçma geliyor. örnek bir davranış değilmiş gibi geliyor. örnek olarak kim bu çocuk diye sorulmasını isterdim. sonuçta tarih bilgimi şaşaalı bir şekilde sunamam belki, çünkü çok bilgili değilim ama belki de bu sorunun sorulmasıyla birliktelik öğrenmek için heves gelir içime. illa ben de buradayım ben de buradayım mı demeliyim? tamam ben bir görme görevlisiyim tamam. da. görünmeden görmeye ne kadar dayanabilirim?
sevgisizlikten kimse sağ çıkamaz
sevgisizlikten kimse sağ çıkamaz
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
biliyorum ah biliyorum
tutulumlar benim kaderim
bu oyunda vezir değilim
piyon değilim
bi bok değilim
bu şiiri teneşire tebeşirle yazdım
biliyorum böyle bir dize de yazılmıştır
benden önce kesin
bu şiiri normal sözlüke dijital harflerle yazdım
bak bu yazılmamıştır kesin
zorumdan ağladım ağladım
kimseler görmesin istedim
herkes bilsin istedim
alçaklığımı, benden gözlendiğiniz
veya açık ettiğiniz
sözüm meclisten dışarı.
burası meclisten dışarısıdır bana göresi.
onun gözlerinin olmadığı yerdir bana göresi.
şimdi bu ıssızlığın ışığında.
kime ne anlatıyorsun be amca.
off
dijital harflerle yazıyorum bunu normal sözlük'e
iyi ki varsınız dostlarım
gerçek harflerle, gerçek seslerle, gerçek nedenlerle.
aşk...
ah, aşk olur mu dersiniz?
kelimelerle?
görüntülerle?
olmaz mı dersiniz?
olur mu dersiniz?
neyi beğenmiyor özüm?
neyi çok biliyor özüm?
neyden kaçıyor gözüm?
ne bakıyorsun?
neyi beğenmedin?
kırk yıl boyunca sessiz gezindim
biraz hata etmiyeyim?
tamam, anlaştık
sıkıntıdan çatlıyıyam.
güzel antlaşma
sıkıntıdan çatlıyıyam.
bu ağların örüntüsü
kötü kalpli kim o zaman kim
of
bu kalabalıklar
beni sessizce gözler
kim dokudu bu kilimleri?
o aşk nerede?
of
kim kötü kalpli
dikildiğinde gözler üzerime:
"seni kart zampara"
benim kötü ben
kırk yıl sessizce bekledim
hah, bu gururlu inziva!
hiç bırakmadım evimin devinimini
şimdi onlarla süslü sözcüklerle söyleştiğimde:
"üf yine geldi şu feylosof özentisi"
şimdi sadelik üslubunu benimsediğimde:
"üf yine geldi bu s.timin silik tiplemesi"
şimdi hiç konuşmasam:
"kim bu çocuk"
konuşmak istiyorum
karşılıklı.
ben küp şekeri bile ikişer ikişer atarım ağzıma
katur kutur yerim
at gibi kişnemek istiyorum belki de
sadece
sadece...
kalıbımın adamı olmak istiyorum.
ne idüğü belirsiz bir cisim olmak değil.
ve efsaneye göre insan
insana buladığında her yeri
dünya bir insan evi olduğundan beri
bu yavanlık
bu renksizlik
daha da saracak bizi.
hani nerede hafifleme?
hani nerede rengarenk habitatlar?
ben dünyanın kaç bucak olduğunu unuttum
öğretir misiniz lütfen?
bu yüzler, yüzler, yüzlerce yüz
ele avuca sığdı mı dil maddesi?
tilcik.
ne bulduk?
ne bulamadık?
yediğimiz ekmek aşı, içtiğimiz alın teri,
işte geldik gidiyoruz, şen olasın halep şehri
tutulumlar benim kaderim
bu oyunda vezir değilim
piyon değilim
bi bok değilim
bu şiiri teneşire tebeşirle yazdım
biliyorum böyle bir dize de yazılmıştır
benden önce kesin
bu şiiri normal sözlüke dijital harflerle yazdım
bak bu yazılmamıştır kesin
zorumdan ağladım ağladım
kimseler görmesin istedim
herkes bilsin istedim
alçaklığımı, benden gözlendiğiniz
veya açık ettiğiniz
sözüm meclisten dışarı.
burası meclisten dışarısıdır bana göresi.
onun gözlerinin olmadığı yerdir bana göresi.
şimdi bu ıssızlığın ışığında.
kime ne anlatıyorsun be amca.
off
dijital harflerle yazıyorum bunu normal sözlük'e
iyi ki varsınız dostlarım
gerçek harflerle, gerçek seslerle, gerçek nedenlerle.
aşk...
ah, aşk olur mu dersiniz?
kelimelerle?
görüntülerle?
olmaz mı dersiniz?
olur mu dersiniz?
neyi beğenmiyor özüm?
neyi çok biliyor özüm?
neyden kaçıyor gözüm?
ne bakıyorsun?
neyi beğenmedin?
kırk yıl boyunca sessiz gezindim
biraz hata etmiyeyim?
tamam, anlaştık
sıkıntıdan çatlıyıyam.
güzel antlaşma
sıkıntıdan çatlıyıyam.
bu ağların örüntüsü
kötü kalpli kim o zaman kim
of
bu kalabalıklar
beni sessizce gözler
kim dokudu bu kilimleri?
o aşk nerede?
of
kim kötü kalpli
dikildiğinde gözler üzerime:
"seni kart zampara"
benim kötü ben
kırk yıl sessizce bekledim
hah, bu gururlu inziva!
hiç bırakmadım evimin devinimini
şimdi onlarla süslü sözcüklerle söyleştiğimde:
"üf yine geldi şu feylosof özentisi"
şimdi sadelik üslubunu benimsediğimde:
"üf yine geldi bu s.timin silik tiplemesi"
şimdi hiç konuşmasam:
"kim bu çocuk"
konuşmak istiyorum
karşılıklı.
ben küp şekeri bile ikişer ikişer atarım ağzıma
katur kutur yerim
at gibi kişnemek istiyorum belki de
sadece
sadece...
kalıbımın adamı olmak istiyorum.
ne idüğü belirsiz bir cisim olmak değil.
ve efsaneye göre insan
insana buladığında her yeri
dünya bir insan evi olduğundan beri
bu yavanlık
bu renksizlik
daha da saracak bizi.
hani nerede hafifleme?
hani nerede rengarenk habitatlar?
ben dünyanın kaç bucak olduğunu unuttum
öğretir misiniz lütfen?
bu yüzler, yüzler, yüzlerce yüz
ele avuca sığdı mı dil maddesi?
tilcik.
ne bulduk?
ne bulamadık?
yediğimiz ekmek aşı, içtiğimiz alın teri,
işte geldik gidiyoruz, şen olasın halep şehri
devamını gör...
giderken bütün tanımlarını silen yazar
olmayı dilediğim kişi. idolüm.
devamını gör...
her insanla her yerde her konuyu konuşabilen insan
ne desek bilmem ki.. her konuyu her yerde konuşmak zaten başlıbaşına bir yanlışken, birde bunu her insanla yapmak, nasıl bir akıl sağlığı işaretidir artık varın düşünün.
( ilginç olansa: başlık kurgusundaki ima, bunu sanki sınırsız bir özgüven, kültür ve cesaret sahipliği gibi göstermeye müsait olduğundan onay ve alkışta almış ha..)
yapman guzuuumm.!
( ilginç olansa: başlık kurgusundaki ima, bunu sanki sınırsız bir özgüven, kültür ve cesaret sahipliği gibi göstermeye müsait olduğundan onay ve alkışta almış ha..)
yapman guzuuumm.!
devamını gör...
kaçak çay
sek içtim bugün, ya hep ya (bkz: hiççi) olduğum için. beğenmedim. hiç o zaman.
devamını gör...
galatasaray
4 katı parayı reddedip gelen icardi'nin bugun icardiyi izlemek için sadece bir kaç ayınız kaldı dediği takım.
devamını gör...
her insanla her yerde her konuyu konuşabilen insan
şeffaf adamdır hayatta sırtı yere gelmez; tehdit edemezler, dalga geçemezler çünkü birey net.
devamını gör...
herkesin halinden memnun gözükmesi ancak gerçekte delirmiş olması
“modern insan şizofrendir.” sözünü akla getiren beyan.
devamını gör...
batman
maskeli bir sosyopat, adalet falan derdi yok sadece maskesini takıp adam dövme isteğini karşılamak için suçluları öldürmüyor ve güvenliğinin zayıf olduğunu bildiği gotham polis departmanına emanet ediyor.
bir amacı yok sadece içinde ki öfkeyi kusmak için bütün şehri kendi kum havuzu yapıyor ve bu öfkesi yüzünden durmadan insanlar ölüyor ama kendini şehrin kurtarıcısı gibi lanse ediyor.
bir amacı yok sadece içinde ki öfkeyi kusmak için bütün şehri kendi kum havuzu yapıyor ve bu öfkesi yüzünden durmadan insanlar ölüyor ama kendini şehrin kurtarıcısı gibi lanse ediyor.
devamını gör...
giderken bütün tanımlarını silen yazar
ben üşenirim.
devamını gör...
batman
bir gotham süper kahramanı. aslında 1930'ların pelerinli dedektifi desek daha doğru bir tanımlama olur. bob kane ve bill finger tarafından 1939 yılında ortaya çıkarılmış. 20. yüzyılın zorro'su yakıştırması yapılmıştır. uzak doğudan aldığı dövüş sanatını wayne holding'in teknolojik imkanlarıyla birleştirip geceleri gotham'ı adalet perdesiyle örtüp şehrin sakinlerini uykuya gönderir. simgesi yarasadır. t-rex hayranıdır. normal hayatında milyarder ve çapkın bruce wayne'dir. iki farklı kimlikle yaşar ve her biri diğer kimliğini maskeler. wayne olarak gündüzleri ve gecenin erken saatlerinde büyülü havasıyla çarpıcıdır. karanlığın en yoğun zamanında da kostümü ve maskesiyle korkutucu ve fiziksel olarak çarpıcıdır. peşinde olduklarını pataklar. sersemlettikten sonra bağlayıp adalete teslim eder. karanlıkla organik bir bağ kurmuştur. bu onun iç dünyasını da etkiler. yalnız bir şövalyedir. biz onu bir kahraman olarak severiz ama o kendisini o kadar sevmez. iki kimlikli yaşam zor değilmiş gibi bir de üstüne kendi içinde bir savaş verir. eh, sonuçta yalnızlık zor zanaattir. hikayesi de öylece akıp durur.
devamını gör...
geceye bir soru bırak
bir insan doğuştan sağır ise hangi dilde düşünür ?
devamını gör...
burdur mehmet akif ersoy üniversitesi
80'lerde akdeniz üniversitesine baglı açılan eğitim ve veteriner fakülteleri vardı sanırım burdurda.antalya yolunda bucak istikametinde yerleşkesi vardır.bir tahmin ama oldukça fazla antalyalı ögrenci olabilir
devamını gör...
giderken bütün tanımlarını silen yazar
günde 5 tanım silebiliyorsak ortalama 1860 güne ihtiyacım var. onu da yıla vurursak 5 yıldan fazla yapıyor. ulan diş fırçasıyla tünel kazıp cezaevinden kaçmak daha kolay anasını satayım.
devamını gör...
laf anlatmak yerine yanlış anlaşılmayı kabullenmek
ben kabul etmiyorum yanlış anlaşılmayı. sabrım da yüksektir çenem de yorulmaz. bi daha bi daha saatlerce anlatabilirim yeterki karşımdaki dinlemesini bilsin. dinlemediği durumlarda yapacak bişi yok, o da öyle bilsin bana ne.
devamını gör...
izmir otogarı
batı kürdistan'ın başkenti izmir'e yakışan çok kürdistani bir mekandır. bir zamanların topkapı'sını aratmaz. esenler'in seviyesinde değildir.
devamını gör...
kürtçe
konuşması kaba ve kalın geliyor. arapçada tecvitli okunmazsa kulak tırmalıyor. almancada berbat. yani ırkçılık falan yapmıyorum harbi estetik diller değiller.
ulan bir fransızcaya, italyancaya bakıyorsun şiir gibi diller, kulağın bayram ediyor. bence bunun kültürel geçmişle ilgisi var. bizim türkçe yazı olarak bence çok estetik, sözlü olarak muhtemelen türkçede biraz sert ç, ş vs olduğundan fakat eminim o kadar kaba gözükmüyordur.
ulan bir fransızcaya, italyancaya bakıyorsun şiir gibi diller, kulağın bayram ediyor. bence bunun kültürel geçmişle ilgisi var. bizim türkçe yazı olarak bence çok estetik, sözlü olarak muhtemelen türkçede biraz sert ç, ş vs olduğundan fakat eminim o kadar kaba gözükmüyordur.
devamını gör...
izmir otogarı
berbat bir yer. sidik kokuyor.
bir tane vatan evladı yok mu şu rezaleti bitirecek be kardeşim, az yiyin de bi otogar yapın.
bir tane vatan evladı yok mu şu rezaleti bitirecek be kardeşim, az yiyin de bi otogar yapın.
devamını gör...
tüvtürk
araç sahibi silkeleme aparatı. evet araçlar kontrol edilmelidir ama bu bahaneyle vatandaş si sevilmemelidir diyelim.
devamını gör...