zaman tüneli

bana sunda ya da bunda aileyi suclamak cok ergence geliyor.
millet cocuk esirgeme kurumundan cıkıp iş adamı oluyor.

benim hayatımda cok kotu secimler ust uste geldi. yanlıs ozel hayat secimleri bitirdi beni en cok.

ne yapsam kusursuz yapardım erkekler olmasaydı;)
devamını gör...

kaderin, daa ziyade "başa çorap örmek" huyundan şikayet edilir ama, demekki örümcek bir tarafı da var.. (vay olmayan zalım kader vay.!)
devamını gör...

etiketlene bilimi.
ateist bmw 3.18 kullanir mi, onu da alsak
devamını gör...

eğlenceli bulduğum her şeyi yaparım…
paskalya da kutluyorum, ramazan da hatta hanuka bile…*
devamını gör...

anladığım kadarıyla "extended module" denen ve xm olarak kısaltılan, triton'un fasttracker 2'si ile tanıtılan audio dosyası formatı türünü çalabilmesi için yapılan ama sonra flac ve ape gibi [kayıpsız ses formatları] birçok ses dosyası formatını da plug-in'ler ile çalabilir hale getirilmiş, un4seen developments tarafından geliştirilen free/ücretsiz medya oynatıcısı. hatta video dosyaları da oynatılabiliyormuş galiba, uygun plug-in(ler) eklendiğinde. ben önüme gelen yararlı olabilir dediğim plug-in'ini kursam da flac ve ape dışındakileri denemedim henüz.

aşşşşşşşırı uzun senelerdir kullandığım foobar2000'i aratmadı bana şimdilik. yani ikisi de aynı işi kusursuz görüyor gibi ve ikisi de sisteme çok minimal yük bindiriyorlar, ki bu bakımdan xmplay mininin de minisi olabilir. haha. hatta xmplay'in bilgisayarda kapladığı yer, foobar'ın 20'de 1'i falan galiba. gene de foobar'ınki de 7mb falan yani. sadece xmplay'in 300 küsur kilobaytlık boyutu şaşırtıcı seviyede az denebilir. xmplay'in default skin'inin dark modu, aşağıda görebileceğiniz gibi rengine de parlement mavisi tonunda bir ayar çekince gözüme daha fazla hitap ettiğinden bir süredir bununla müzik dinlemeyi tercih ediyorum laptop'umdan. kompakt bir boyutu olsa da mini mode'a getirerek iyice daraltabilirsiniz de tek butonla.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

1998'den beri varmış aslında xmplay ve son versiyonu çıkalı da daha 1 sene bile dolmamış, ki bu tarz teknolojiler için hiç de çok zaman geçmemiş son güncellemesinin üzerinden diyebilirim. foobar2000'inkine de baktım ve onun son güncellemesi geleli daha 2 ay bile olmamış. haha. gene de benim gibi çok basit çekilde albüm açıp dinlemek gibi basit/temel amaçlar dışında bir anlam ifade etmeyen bu tarz programlar için öyle sık güncelleme olayı da pek şart değil zaten.

ekşi'de birinin yazdığına göre xmplay'de uygun plug-in kurulumuyla zip, rar, 7zip gibi sıkıştırılmış dosyaları ayıklamadan sıkıştırılmış haldelerken de müzik dosyaları açılıp dinlenebiliyormuş, ki bu bence müthiş bir şey.

video oynatıcı olarak da mpv adlı medya oynatıcısını kullanıyorum senelerdir ben #2584009 ve bu da sisteme 0'dan hallice yük bindiriyor; o kadar az yer kaplamasa da işte sisteme yük bindirmiyor gibi bir şey, video oynatırken. xmplay'i de kurmak bile gerekmiyor. 322 kb gibi bir boyutta olduğundan şak diye iniyor xmplay ve işte kolaylıkla erişilebilen plug-in'lerinden de gereklileri eklediğiniz anda müzik oynatıcınız hazır.

ilgilenebilecekler için: support.xmplay.com/index.php

konuyla doğrudan alakalı değil ama mpv'yi denemek isteyenler için de official link bırakayım dedim: mpv.io/installation/

yani ben şimdiye kadar dümdüz işte albüm açıp dinledim sadece bununla ve bana foobar2000'i aratmadı.

gene de foobar'a da dönebilirim tabii belki. xmplay'i kullanmaya başlayalı fazla olmasa da sevdim gibi şimdilik; işte zamanla foobar'a döneyim de diyebilirim, belli olmaz.

ekleme/güncelleme: enhancer v0.17 adındaki plug-in'i de kurdum sonra. çok övmüşler zira. ses kalitesini artırıyormuş, bozmadan. yalnız kurduktan sonra ayar yapmak gerekiyor mu yoksa kurar kurmaz etkinleşti mi, orasını hiç bilmiyorum. bir ara bakıp kurcalarım belki. bir süre sonra gelen bir edit: etkinleştirmek gerekiyormuş. biraz kurcaladım da equalizer ayarları falan gibi bir şeyler... hiç işim olmaz ve hemen deaktive ettim.
devamını gör...

ailesi buna isim verirken, eğitip yetiştirirken, üstad mehmet akif kişiliğinden haberdar değiller miydi acep. yoksa 'acaba bir umut' diye mi düşündüler.. hayat acımasız gerçeklikte malum. olmayacaksa olmuyor.. işte görüyorsunuz.
devamını gör...

aptal aptal seninle beraber uzaklarda tepelerde büyük bir evde telefonları komple kapatmış yalnız ikimiz hafif bir müzik loş bir ışıkta elimizde içeceğimiz dışarıda kar yağarken şöminenin altında birbirimize sarılıp camdan karın usul usul yağışını izleyip birbirimizi severdik.. ama yok sen benim yerime illa karapürçüklü arkadaşlarınla kalmayı seçtin ne diyim benim için bu defter kapandı artık senin isminde birini bile duymak istemiyorum mümkünse görmeyelim hiç birbirimizi çünkü ben vazgeçip gönlümden sildiğimi gözümden de siliyorum..
devamını gör...

evet demin ateistlerin el kitabına baktım cidden noel kutlamaz yazıyor. umarım bu maddeyi değiştirirler de ateistler gönül rahatlığıyla noel kutlamaya başlayabilirler.


ateyiz noel kutlamaz

ateist el kitabı.
devamını gör...

yaşamak
devamını gör...

teşekkür ederim ben yeni kapandım
devamını gör...

açık bir kadına “tesettür denemek ister misiniz” diye soruluyor ve ortaya güzel manzara çıkıyor.

sizce açık hali mi yoksa kapalı hali mi daha güzel?

x.com/Asenamiz/status/19991...
devamını gör...


“neo-cihad”ın yükselişi: washington nasıl yeni bir islamcı türü yaratıyor?

abd, aktif olarak yeni bir islamcı aktör kategorisi oluşturuyor: dini kimliği ve askeri işleviyle selefi-cihadist, siyasi duruşuyla müslüman kardeşler'e benzeyen melez bir hareket. bu, kasıtlı olarak yaratılmış, kısmen savaşçı ve ideolog, kısmen bürokrat olan, hem ışid hem de iran'a pragmatik bir alternatif olarak sunulan bir yaratık.

başka bir deyişle, washington bir neo-cihat inşa ediyor.

teorik olarak, sert bir selefi savaşçıyı alıp, ona müslüman kardeşler gibi düşünen siyasi danışmanlar verip, savaş alanını küçük bir alanla sınırlayıp, batı dilini konuşan bir medya operasyonu dayatırsanız, “sorumlu bir cihatçı” yaratabilirsiniz: aynı teolojiyi taşıyan, ancak onu evcilleştirilebilir, yönetilebilir veya yönlendirilebilir şekillerde kullanan bir militan.

bunun ne kadar yanlış olduğunu anlamak için, abd'nin birleştirdiği iki geleneği anlamak gerekir.

selefi cihatçılık, allah'ın kanunlarının her yerde ve derhal uygulanması gerektiğini savunan islamın puriten kanadıdır. sınırları, seküler yönetimi, parlamentoları, seçimleri, anayasaları, uzlaşmayı ve insan egemenliğini reddeder. iddiası basittir: yalnızca allah kanun koyar ve inananların rolü, gerekirse bu kanunları zorla uygulamaktır.

bu, el kaide, ışid ve onlardan ayrılan her grubun dünya görüşüdür. ve bu, suriye'nin şu anki cumhurbaşkanı colani'nin de defalarca kamuoyuna açıkladığı dünya görüşüdür.

müslüman kardeşler, yöntem olarak farklıdır, ancak hedefleri aynıdır. aynı nihai durumu, islami yönetimi ve ilahi kanunun üstünlüğünü savunur, ancak bunu kurumlar, seçimler, medya, sosyal ağlar ve sivil toplumu yavaş yavaş ele geçirerek gerçekleştirmeye çalışır. ihvan, on yıllar ve yüzyıllar ötesini düşünür. selefiler aceleci iken ihvan sabırlı, selefiler mutlakiyetçi iken ihvancılar stratejik, selefiler savaş alanına odaklı iken ihvancılar politik davranır.

tarihsel olarak, bu iki grup birbirlerine güvenmemektedir. biri diğerinin çok yavaş hareket ettiğini düşünürken, diğeri birinin çok pervasız olduğunu düşünür. ancak nihai hedef, arzu edilen siyasi düzen, teolojik iskelet, bunlar aynı kalır.

washington'un mevcut politikası, selefi savaşçıların disiplinini alıp müslüman kardeşler tarzı liderliğin siyasi ılımlılığı altına yerleştirirseniz, üçüncü bir seçenek elde edeceğinizi öngörüyor: müzakere edebileceğiniz bir cihatçı. ışid ile savaşabilen, iran'ı kontrol altında tutabilen, kendi radikallerini denetleyebilen ve topraklarını yönetebilen, ancak aynı zamanda islamcı kitleler arasında inançlarını paylaştığı için güvenilirliğini koruyabilen bir cihatçı.

sorun şu ki, batı her zaman islamcıları güçlendirdiğinde, ister 1980'lerde afganistan'da, ister 1990'larda gazze'de, ister 2010'larda suriye'de, ister 2011'den sonra libya'da, ister 2003'ten sonra ırak'ın sünni üçgeninde olsun, bu hareketler sonunda silahlarını batı'nın çıkarlarına çevirmiştir. bu, ideolojinin kendisinin bir özelliğidir.

selefi cihatçılık ve müslüman kardeşler, tek bir teolojik iddiayı paylaşmaktadır: egemenlik halka değil, allah'a aittir. bu egemenliğin önünde duran herkes, diktatör ya da demokrat, arap ya da amerikalı olsun, ortadan kaldırılması gereken bir engel haline gelir.

washington, bu teolojiyi yararlı bir araca dönüştürebileceğini iddia etmeye devam ediyor. ancak bu mümkün değil. uzlaşmayı günah olarak gören bir doktrini alıp, onu istikrar sağlayıcı bir güç haline getirmeyi bekleyemezsiniz. ulusal sınırları reddeden bir hareketi alıp, ondan toprak düzenini korumayı bekleyemezsiniz. şeriatın üstünlüğünü talep eden bir dünya görüşünü alıp seküler bir çerçeve içinde işlev görmesini isteyemezsiniz. onun hırslarını geciktirebilir veya geçici olarak yönünü değiştirebilirsiniz, ancak amacını yeniden şekillendiremezsiniz. bu, uzun vadeli vizyonu batı medeniyetinin temelleriyle çelişen ideolojik aktörlere bölgesel düzeni dış kaynak olarak devretmektir.

neo-cihat orta doğu'yu istikrara kavuşturmayacaktır. orta doğu'yu daha da parçalayacaktır. aşırılığı kontrol altına almayacaktır, onu profesyonelleştirecektir. ortaklar yaratmayacaktır. eskisinden daha güçlü, daha organize ve siyasi olarak daha meşru hale gelen gelecekteki düşmanlarınızı yaratacaktır.

abd gerçekten istikrar istiyorsa, yeni cihat biçimleri oluşturmayı bırakmalı ve onu üreten ideolojiyle yüzleşmeye başlamalıdır.


dan burmawi
devamını gör...

ölmek zaten oldukça kişisel bir durum, birlikte deneyimlenecek bir yanı yok. kısaca yalnız ölmek diye belirtmeye gerek yok çünkü her ölüm yalnız gerçekleşir. ölüm döşeğindeyken etrafınızı sarmış insanların olması sizin yalnız ölmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. buradaki yalnız ölmekten kastın, genel olarak hayat içerisinde yalnız geçirilmiş zamanlara dikkat çekmek ve hayatı bu şekilde yalnız olarak bitirmek ise o zaman bunun olmaması için şimdiden bir şeyler yapılmaya uğraşılabilir ancak direkt ölümün kendisiyle ilgiliyse o konuda yapılacak hiçbir şey yok çünkü herkes yalnız ölür.
devamını gör...

"köpek sesi duymak istemiyorlarmış, ben de çocuk sesi istemiyorum" demiş.

x.com/sevdaturkusev/status/...
devamını gör...

selam vermek.
devamını gör...

ara ara özellikler ekliyorum, inşallah yakında çıkaracağım ücretsiz olarak windows storeda.
githubta da açık kaynak koyacağım. geçenlerde bekleyen kelime listesini ekledim, önceden de vardı ama kullanıcı görmüyordu arkaplanda bekliyordu, şimdi hem eklenecek kelimeleri görebiliyor hem de o listeden isterse çift tıklama ile çıkarabiliyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
arayüze en son el atacağım şu an önemli olan işlevler.
buda kodlar (çok profesyonel çalıştığımdan git kullanmak bir yana dosya adları random ama sonuç güzel. o değilde benim artık git öğrenmem lazım.
devamını gör...

misafirlikte kek ikram edildi. ortası pişmemiş resmen hamurdu. çiğ keki ayıp olmasın diye yedik. üstüne yapanın ve ikram edenin ellerine sağlık dedik.
devamını gör...

samsunspor'un rakibi her anlamda daha iyi bir takım. samsunspor bal yapmayan arılarla dolu. kalecileri de tırt olunca bu sonuç normal.
devamını gör...

ölüm kalleştir dostlar.. en kalabalıklarda bile, bulur yolunu ve hep yalnız yakalar insanları..
devamını gör...

ilk baktığımda samsun öndeydi, sonra baktığımda aek. yine ayağımızı bastığımız yerde ot bitmiyor.

an itibariyle konferans ligi'nde ilk iki sıra aek oldu. kaç tane aek var iminikiyim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim