zaman tüneli

bugün kızımla bu fotimiz çıktı karşıma. bu fotoyu sözlük yazarlarının gençliği gibi bi başlığa atmak lazım aslında. 7 sene öncesi. şu an ikimiz de daha da şişkoyuz canım kızımla :")))

zeytinburnu

(bkz: the mentalist)

karbonat çok iyi bir çözümdür.

olmaz lafını kabul etmiyorum, duymamış olayım, sana bunu yasakladım. diyen hanımdır.

otoriterdir diyemem. sadece karşısındaki erkeğin kendisine itiraz edemeyeceğini biliyordur. yasakladım diyen dillere kurban olası..

allah cümlemize böyle tatlı hanımlar nasip etsin inş. yüce rabbim iyi ki kadınları yaratmış. çok da iyi etmiş. yoksa biz nasıl hayal dünyamızda hanım sevgisiyle adam olacak ve böyle başlıklar açacaktık?

baba, dayı , şef. 3 koldan her cephede taarruz halindeyim lakin usanmak yok. şunu duymak yetiyor.

2012 almanya çıkışlı biyografik film.

film kötülüğün sıradanlığı olgusunu ileri süren hannah arendt yaşamı hakkında önemli bilgiler veriyor. tabi pek çok önemli insanın yaşamı hakkında da. israil ve siyonistler hakkında ise zaten bildiğimiz şeyleri pekiştiriyoruz filmi seyrederken ve yanılmamışım diyerek içimizden, rahatlıyoruz..

benim kişisel fikrim : hannah arendt'in gayet yerinde (ve sonuna kadar katıldığım) felsefi/olgusal tespitleri ile, yaşadığı inanılmaz hayal kırıklıkları silsilasyonunun intikamını almaya çalışmış. (ister ya da istemez..)

hannah arendt'i bir filozoftan fazlası yapan şey ise inanılması güç cesareti. insanlık tarihinin en önemli ve dehşetli olaylarından biri (nazi almanyası) hakkında, herkesin günümüzde bile hala kanıt aramaya çalıştığı durumları dünyanın yüzüne vurmuş.

"aziz peder, kış lastik fiyatları diyorum amma artmış değil mi.. yılbaşı hediyesi olarak düşünen gıdısı öpülesi hayırseverler de var mıdır dersin.." :)
(hayta oğlum güya espri yapıyor. sanırım ya annesinden ipucu aldı, ya siparişte bulunuyor aklınca. ah güvenliğini ilgilendirmese, müthiş cevaplarım var ama, can güvenliği. o kazanacak.)

biz sana hiçbir şey beğendirmek zorunda değiliz dediğim yazar tipi. hoş bazen buraya girilen tanımları, yazıları ben de beğenmiyorum insanlar bazen hakikaten yazmış olmak için yazıyor birde benim gibi günlük cinsinde kullananlar ama tek tük. hoş ben kendim kadar edebi tanımla anlatan görmedim. özetle kimse kimseye yazılarını beğendirme mecburiyetinde değil. sen yazmak mı istedin yaz kardeşim. kısa veya uzun yaz gitsin.

31

istanbul'da hala günün büyük bir saatinin güneşli ve aralık ayına göre yumuşak geçtiği gerçeğidir.

istanbul'da toplasan 2 ay sert kış oluyor arkadaşlar. ocak, şubat biraz da mart işte.

bedensel açıdan 30larda gibi ama 40lara yakın 30lar.
zihinsel açıdan 13.
eksiği var fazlası yok*

chatgpt ilee ilgili içimden geçenler ;
youtube.com/shorts/ouxlVeYU...

yapmayın öyle aptalca şeyler.

sorun tanımınızda değil, sizin memeniz yok.**

satanı içeni, bu pisliğe bulaşmış hangi geri zekalı varsa alayını içeri atabilirler.
zerre saygım olmayan bir konu.

bir şey olursa yaz demiştin. çok şey oldu , yazamadım .

beğense de bu pek nadir olur. zihnimde şöyle canlanıyor.

1 - sağlıklı beslenme
2 - her gün duş
3 - bölgede kıl olmaması.
4 - kaliteli içerikli stick
5 - koltukaltı pedi (özellikle yaz aylarında)
6 - temiz kıyafetler

şunu 2025 yılında yine açıkladık,
şimdi sırada sakız orucu bozar mı sorusunu tartışabiliriz.

insanlar mağarada yaşarken mutfak var mıydı yoktu. zaten ocak ateş. o zaman mutfakta ateşin yanında olmalıydı. insanlar evlere geçince bu sefer mutfak aslında depo gibi bir yer olmuş. yiyeceklerin konduğu bir yer.
anadolu da evlerin içinde su olmadığı dönemlerde. buzdolaplarının olmadığı tel dolapların çömleklerin koyun derisinde peynirlerin çömleklerde pekmezlerin olduğu dönemlerde mutfak bir depo gibi bir yerdi demek ki. yemeği ocakta sobada yaparlar sonuçta. sonra evlere su geldi elektrik geldi en önemlisi buzdolabı geldi. işte o zaman bir ayrı odaya gerçek bir mutfağa ihtiyaç duyuldu.
ürünler nerde duracaktı nerede yemek yapılacaktı.
evin her yerine soğan kokusu ye ek kokusu sinerdi.
sonraları zaten davlumbaz fırın derken mutfağa bu sefer masalar televizyonlar taşındı.
mutfak bir odadan fazlası oldu.
demek ki mutfak aslında evin en önemli kısmı.
ben amerikan mutfak sevmiyorum. bizim gibi ülkeler için iyi bir şey değil.
ve bakıyorum ev ilanlarında gerçekten çok kötü mutfaklar var. çok küçük mutfaklar çok dar çok bakımsız tezgahlar. çok küçük tezgahlar.
ya artık bu devirde mutfak büyük olmalı geniş olmalı.