13 kasım 2022 istiklal caddesi'nde patlama

böyle haberler görünce duygularımın plastikleştiğini hissediyorum. yıllar önce ankara'da bir avm'nin önünde patlama olmuştu. camların patladığını, çok fazla insanın kırılan camlar nedeniyle yaralandığını hatta bu nedenle ölümlerin olduğunu hatırlıyorum. günlerce uyuyamamış, yıllarca o avm'nin önünden geçmeye korkar olmuştum. hâlâ o avm'nin önünden geçerken içim ürperir.

fakat artık böyle bir haber gördüğümde etkilenmiyorum. sanki çok uzun zaman önce bambaşka bir ülkede yaşanan olayın bilmem kaçıncı tekrarını dinliyor gibi hissediyorum. ben duygusuz, vicdansız bir insan değilim fakat üzülemiyorum. üzülemediğime üzgünüm.

umarım bu ülkece yaşadığımız son olumsuz şey olur.

güncelleme: plastikleşen duyguların hükmü bir fotoğraf görene kadarmış. çok şey söylerim ama hem bu bir şey değiştirmez hem silivri soğuk.

vpn ile yazmak zorundayım. korkularından interneti yavaşlatmışlar yayın yasağı da koymuşlar.

birkaç ay önce teröristlerin ayakkabı numaralarını bile bildiğini iddia eden bir iç işleri bakanımız vardı neden konuşmamakta merak etmekteyim ? neyse daha fazla bir şeyler yazmak istemiyorum.

hayatını kaybedenlere allahtan rahmet yaralananlara acil şifalar diliyorum. bu saldırıya her kim nasıl sebep olduysa kim yaptıysa ve yaptırdıysa allah belasını versin.

şaşırtmıyor, lakin üzüyor ve korkutuyor.

bugün gitme niyetim vardı. malum pazar. boş günümdü. evde kaldım. haberi görünce gidebilecek arkadaşlarımı aradım.

üzgünüm, bu kadar.

insanlar buraya bilgi almak için giriyor hele ki şu yayın yasağı sebebiyle. sizin bu özgün olmayan, aynı başlık altında 15 defa tekrarlanmış yazılarınızın arasında haber değeri taşıyan yazıları kaçırıyoruz. ayrıca evet geçmiş olsun ama buraya yazmana gerek yok, geçmeyecek çünkü. vakit kaybından başka bişey değil.

buradan
ilaveten:
bu terör eylemi için seçilen konsept; isiklal caddesi'nde, başı örtülü, kamuflaj pantolonlu. gerisini büyük resimciler çözer.

hakikaten bir distopya içindeyiz artık diyorum kendi kendime. yazık bir ülkenin en güzel ve en büyük şehrinde, hem de göbeğinde insanların bombalı düzenek ile hayatları kararıyor. ve biz normal vatandaşlar yayın yasağı vs.vs. adı altında bir şeylerden haberdar olamıyoruz. lan gece bari kafam dağılsın, geç saatte youtube kanallarından bir şey izlerim dedim, ne ev interneti ne de cep interneti youtube'u bile açamadı ya, açamadı resmen! yazık bize kardeşim.
bütün siyasilerin hali meydanda zaten, ne söylesem gg olacak, susuyorum.

(bakalım yakalanan kadın hk.da neler öğreneceğiz ilerideki günlerde.)

not: istanbul'da yaşayan arkadaşlar ne olur dikkat edin kendinize.
ölenlere rağmet, yaralı insanlara acil şifalar diliyorum. umarım bir benzeri bir daha olmaz, yaşanmaz.

akape çözümü bulmuş, suç orada ki banklardaymış, onları toplatmış, kaldırmış.
interneti de yavaşlatmış, iş hallolmuş, eğer bu seçimi de kazanırsa eminim ki
direk kuzey koreye bağlayacak. tüm sıkıntılar hallolacak.
işte akape, işte zeka.

ne söylesen ne yazsan boş, bu ülkenin yönetenleri ve seçmenleri kendinden bıktırdı artık.

yakalandığı ev ben mülteci eviyim, yaratığın tipi ben suri/afgan diye bağırıyor.

mesela tek suçlu o kadınımsı yaratık, konu kapandı bitti.

bu millet ne zaman uyanacak bilmiyorum. bir kesim var ki koyun gibi güdülmeye bayılıyorlar, bunun için doğmuşlar. ve bunlar varken devranı değiştirmek çok zor oluyor maalesef...

bu olay 5 gün sonra unutulacak. ve ki belki yakın gelecekte tekrarı olacak. zaten daha öncesinde de bin kez patlatıldık öldük. ölen yok yere öldüğüyle kalacak.

hesap sormaktan aciz, lanet ve yok olması gereken bir güruh var. gerçekler bu.

recep tayyip’in lağım faresi olan akit gazetesi taksim’de ki patlamadan kemal kılıçdaroğlu’nu sorumlu tutacak kadar ileri gidebiliyor.
yazıklar olsun...

buradan
hiç şaşırmadım. ülkede milyonlarca ne idüğü belirsiz kaçak pislik var. malum iktidar bunları doldurdu ülkeye çakma koca kurt da göz yumdu.

(bkz: sivil vatandaşları hedef alan terör saldırıları)

her seçim öncesi aynı terane. kaos ve korku yarat, halkı kenetle, aba altından sopayla halkı korkutmuş ol ama sonra tekrardan kahraman ol.
blacklist izleyenler bilir reymond reddington birinden bir şey isteyeceği zaman onun başını belaya sokup sonra aniden ortaya çıkıp sorunu çözüp kahramanı olurdu. senaryo çok benzer. bakın nasıl da birkaç saat içinde bulundu bombacı. boğazın dibindeki üniversite yanarken bu kadar hızlı su bulunamamıştı. bir börek pişme süresinde paketlendi terörist görüyor musun.

neyse ezanları dindiremeyecek, bayrağı indiremeyecek, bu ülkeyi bölemeyecek, toggu durduramayacak, gay evlilikleri yapamayanlar. hulogg.
gideyim de erzak kolimden çıkan makarnayı yapıp, kafama atılan çayı demliyip içeyim.

haberi aldım, 3-4 farklı açıdan çekilmiş, öncesi ve sonrası videoları izledim.
inanılmaz modum düştü, hani mental sağlığım çok iyi de değildi de, şu olay baya koydu.
türkiye'nin en kalabalık şehrinin, en kalabalık caddesinde terör eylemi oluyor yine, yıl 2022, neyin ne olduğu belli değil.
pkk ? daeş ? ışid ? ypg ? kahrolsun gerçekten terör, yok olun, belanızı bulun hasiyetsiz oçlar.
acayip moralimi bozdu.
dün kendimi eve kapattım, ışık açmadan saatlerce düşündüm. öyle işte, işe gidiyorum geliyorum, yemek yiyorum uyuyorum, ama ruhumu kaybetmiş biri gibiyim, insan içinde, ''normal'' rolu yapıyorum sadece.
ağlayasım var, yapamıyorum, güzel bir haber aldım, sevinemiyorum, bu ülkede olanlar beni ve eminim benim gibi bir çok insanı böyle yaptı.
yani durun düşünün bi, öylece durmuş kendi sonumuzu seyrediyoruz internetten, tv den. savaşanlar şuan artık mezarlarda, kaçanlar çoktan kaçtılar yurtdışına falan, biz de dona kalmışız öylece, tepkisiz, ruhsuz bir şekilde izliyoruz dostum kendi sonumuzu.

durumu özetleyen güzel bir yazıya denk geldim bugün. insanın kendi ülkesinde sadece güvenle yürüyebilmesi bile lüks haline geldi. emeği geçenlere yazıklar olsun.

istihbaratı enişte olanlardan(bkz 15 temmuz) büyük performans; teröristi elimizle koymuş gibi yakaladık.

buradan
daha neler göreceğiz...