18 aydır işsiz olan müzisyenin intihar etmesi

18 ay dile kolay 540 gün demek, 18 ay 12,960 saat demek. türkiye seçiminin bedelini ağır ödüyor. bu gün dünyanın bir çok gelişmiş ülkesinde devlet geliri olmayanlara hibe yardımında bulunuyor. bizde ise 128 milyar dolar akıbeti belirsiz. yandaş müteahhitlere yine milyarca dolar garanti ödemeler. yardım yaptık denilenler ise, insanların ücretinden kesilen işsizlik sigortası paraları. gel de şu müzisyenin ölümüne kahrolma.

çok doluyum be sözlük.
işsizlik zaten ağır yükken bir de evlisin ve 2 çocuğun var. akşam evine ekmek götürememen bile seni zaten kafa olarak bitiriyor.
kafalarına göre konulan yasaklarla gelen büyük işsizlik dalgasından kimse bahsetmiyor ve bahsetmeyecekte. ne yazık ki bu ülkede işsizlik beceriksizlik olarak görülüyor. ya da iş beğenmez diyerek geçiştiriliyor. okul okuyorsun mesela ve yıllarını harcıyorsun. akranların dışarıda gezerken sen ardını sandalyeye , kolunu masaya mahkum ediyorsun. neden ? çünkü bu ülkede işsiz kalmamak için okumalısın. ancak gel gör ki ; seni umursayan kimsenin olmadığını okul bittikten sonra anlıyorsun. büyük bir kandırılmışlık hissiyle anlamsız bir şekilde sağa sola saldırırken emsallerine bakıyorsun. ya da sistem seni ona yönlendiriyor. sosyal medyada bakınırken çaresizlik içinde kalıyorsun . içinden ağlıyorsun da dışarıya belli etmiyorsun.

sonra ailen devreye giriyor. okuduğun için senin bir yerlere geleceğini düşünüyorlar . onlarda haklı tabi. ama zamanla onlarında umudu köreliyor. körelmesinde ne yapsınlar. adam olmaz denilen dedikleri seni geçmiş ve sen hala eğitim sürecini tamamlamak ve bundan para kazanmak için yırtınıyorsun test canavarına dönüşüyorsun. kaldı ki benim adam olmaz dediklerime bir sözüm yok . herkesin bir yaşam tarzı ,anlayışı vardır ve başarılı olmuşlarsa saygımı duyar önümü iliklerim ama böyle bana göre tabi olmamalıydı.

aslında bu yaşanan acı olaya milyonlarca atanamayan üniversite mezunlarını da katmak istiyorum. o kadar genç o kadar hayal bu kadar kolay harcanmamalı. herkesin ailesi , sevdiceği var. devlet öğretmenine , sanatçısına sahip bu zamanlarda sahip çıkmayacaksa ne zaman sahip çıkacak ? kaldı ki insanların önce hayalleri ölür sonra bedeni .ruh olmadan yürüyen ceset torbalarından çok fazla da verim bekleyemezsin.

öncelikle bu intihar eden kardeşime ve atanamayan ve bunalımlardan dolayı yaşamlarına son veren kardeşlerime allah'tan rahmet diliyorum.

olmasaydı sonumuz böyle...

hayallerimiz ne şekilde olursa olsun çalan v arsa ben hakkımı helal etmiyorum.

sözüm meclisten dışarı ...

müge anlı ve türevlerinden az kafayı kaldırarak ara sıra hatırlamakta fayda var.

dilimi düğümlemiş başlık ve entrydir. keşke burada değilde medyada gündem olsa, bu bireysel değil toplumsal bir sorun, hatta pandemi ile birlikte global bir sorun olma yolunda hızlı adımlar atmaktadır.
(bkz: global araştırmalarda düzenli olarak ~40%+ çıkan depresyon oranları)

ulan bazıları akıl vermiş;

yok youtube a cover atsaymış, oğlum o işin ekipman yatırımı ne kadar sen biliyor musun? cep telefonun mikrofonu ile mi yapacak kaydı? adam işsiz işsiz! daha 2 hafta önce müzisyenlerin aç kalmamak için ekipmanlarını satmak zorunda kaldığına dair bir haber okumuştum. ulan bu insanlara ve nicelerinin kaybını devletin karşılaması lazımken adam neden youtube a video atmak zorunda olsun lan? siz komple kafayı kırmışsınız ciddi ciddi!

bir tanesi de demiş ki ıy türkü bar diyen adam duyar kasıyor türkü bar' ı geçtim saz sesini de sevmem metalciyim üzülemez miyim lan? sonuçta ölen bir insan dahası da devletin saçma sapan aldığı kararlar yüzünden işsiz kalmış ve intihar etmiş çünkü çözüm bulamamış. devletin yapması gereken işi halk yapamaz kardeşim! saçma salak konuşmayın.

18 aydır sürdürülen saçma salak yasakların bedelini ödeyen müzisyenin intihar etmesidir, başka çaresi kalmadığını düşündüğü için intihar etmiştir. toprağı bol olsun. muhtemelen yardımlardan falan da yararlanamadı.

işin acı tarafı ne biliyor musunuz bunca ölüme rağmen (ki bence cinayet bu) hala bu partiyi ve her yaptığını savunan çomarlar var.

gereksiz muhalif ajitasyonu yapmaya gerek yok. müzisyenler tüm dünyada 18 aydır işsiz.
dip: müzisyen

450 bin tl' lik çanta takanlar utansın.
halkı soyup soğana çevirenler utansın.
insan olmayan herkes utansın.

başka ülkelere giden yardımlar, başka ülkelerden gelen insanlara yapılan yardımlar, yandaş firmalara yapılan yardımlar , mesajlarla toplanan paralar bu vatandaşlarımıza dağıtılsaydı keşke

az kalmıştı be güzel kardeşim. güzel günler yakındı. keşke o günleri beraber görebilseydik.

böyle insanlar intihar ederken diğer yandan hiç emek vermeden sadece yakınları aracılığıyla torpil yaptırıp işe girenler var.

müzisyenler düpedüz ölüme terk edildi. hiçbir destek verilmedi, hiçbir normalleşme sürecinden yararlanamadılar.

cenazelerde, mitinglerde, camilerde yandaşlar fink atarken, açık havada konser verilmesine bile izin verilmedi. bar ruhsatı olan mekanlara çifte standart uygulandı, açtırılmadılar.

bilerek ve isteyerek sanatı bu ülkede bitirmek istiyorlar.

laiksen kanun önünde daha az eşitsin bu iktidar döneminde sanki. sanatçıysan hele iktidarın gözünde hiçbir değerin yok. covıd döneminde müzik enstrümanları üzerinde ötv'ye kat kat zam yapan bir iktidardan söz ediyoruz burada.

müzisyen olmayın, alkol tüketmeyin, ifade etmeyin, yaşamayın, başınızı öne eğin, polisi görüntülemeyin, soru sormayın, e napalım yani.

en azından sosyalist rejimlerde olduğu gibi müzisyenleri yakalayıp işkence etmiyolar şu an, ona da şükür.

bu günler unutulmasın diye yazıyorum sözlük. içinde bulunduğumuz umutsuzluk unutulmasın. bunun da üstesinden geleceğiz eminim, yaşadığımız baskı yaptığımız müzik üzerinde kendini gösterecek. bundan bir 5-10 yıla türkiye'den bir rammstein çıkarsa şaşırmayın.

intihar et sonra suçu erdoğana at diye röportaj verecek ahlaksız köpekleri çıkaracak insan.

öncelikle allah rahmet eylesin. çok çok üzücü bir olay. belki yanı başımızda açlıkla savaşan insanlar var ve bilmiyoruz. kahreden bir olay ama olayın bence başka bir yüzü daha var.
milyonlar verip yalılar, yatlar bilmem daha neler alan, senle benle kendini aynı kefeye koymayan koyamayan bazı şarkıcı, türkücülerin ( sanatçı diyemiyorum bile) iki günlük yolda görsem tanımayacağım, iki kası var olduğu için yada birazcık eli yüzü düzgün olduğu için oyuncu olan yeni yetmelerin, benim 25 sene çalışıp tek kuruş harcamasam biriktiremeyeceğim paralar kazanıp, çıkıp ağlamalarına anlam veremiyorum. ve açıkçası çokta üzülmüyorum. ben bile 3 5 kuruş kazanırken dişimden, tırnağımdan arttırıp birikim yapıyorsam kimse kusura bakmasın. büyük büyük kazanıp, büyük büyük harcayanlara da üzülemiyorum. bu işin arka planında yer alan kişiler ciğerimi acıtıyor sadece. sesçisi, tiyatrocusu, kameracısı, ışıkçısı ve dahası... hepsi baş tacı. ama iki kelimeyi bir araya getiremeyen birine botoks parası çıkışmadı diye de acıyamam.

ayrıca barlar, eğlence yerleri vb.içinde verilen kararı insanlık adına destekliyorum. bu virüsü atlatan biri olarak belli ki yaşamayan bilmiyor. ama o kalabalık ve o ortam biliyoruz ki kontrol altında tutulabilecek bir ortam değil.

türkiye'nin hâlini bir kere daha gözler önüne seren olaydır.

büyüyormuş ülke öyle diyorlar.

içimizdeki umutsuzluktan, gelecek kaygımızdan, geçim sıkıntımızdan bahsediyorlarsa doğru söylemişler. gün geçtikçe büyüyor.

bunun normalleşmesini istemiyorum. insanların kendi hayatlarını sonlandırmalarının normalleşmesini istemiyorum. her intihar haberinde suçu kendimde arıyorum. ne yapabilirim ben, bana ne düşüyor diye düşünüyorum.

gerçekten hiç mi yastığa kafanızı koyarken aklınıza gelmiyor? hiç mi uykunuz kaçmıyor? vicdanınız sızlamıyor mu sizin?

yazık gerçekten.

istediği, emek harcayarak ulaşamadığı hayatı yaşayamayan insanın hayata bırakacağı en güzel misar intihardır ama miras bırakmaya ne gerek vardı ve güzel yürekli insan...

bir cumhurbaşkanının eşinin 144 işçinin ailesiyle geçinebileceği asgari ücrete denk gelen bir çanta kullanmasının normal sayıldığı ülkede, intihar eden bu kardeşimizin trajedisinin sebebinin kavranabileceğini hiç düşünmüyorum.

sarayın bir dakikalık elektrik parasına sahip olmadığı için gerçekleşen olaydır.

alayınız yargılanacaksınız.

suratınıza tüküreceğiz.

ve bu adam hala pandemi, salgın, savaş her açıklamasının sonuna kuzey marmara otoyolu falan fistan çeşitli yolları yabdık ekliyor! demans desem bu hastalıktan muzdarip yaşlılara ayıp olacak! hayvanların bunlardan fazla utanması vardır yemin ediyorum.

bu sadece pandemi den dolayı olan bir olay değil türkiye'nin sanatta olan yerini gözler önüne seren bir olaydır.
bizde sanata ve sanatçıya olan saygı vardır ama galiba onların burada yeri yokmuş gibi davranılıyor. buradaki bir sanatçı yurtdışına giderse daha çok ilgi görür diye düşünüyorum.