30 yaşını geçmesine rağmen hala çizgi film izleyen insan

abimle babamın kulağını çınlattığım başlık ben ne zaman çizgi film açsam gelirler yanıma beraber izleriz, avatar, şirinler, simpsons, powerpuff girls hiç fark etmez ne olsa izliyorlar jddkddkdk

bizim çocukluğumuzun çizgi filmleri olan walt disney, susam sokağı, sylvester-tweety, varyemez amca, şirinler, ninja kaplumbağalar, road runner, kaptan mağara adamı, clementine, esteban vb. yapımlar olursa tabiki oturup izlerim. çizgi film onlardı. bu vesileyle bizi bu yaşamda tom&jerry vb. gibi bir çok güzellik ve güzel anı ile tanıştıran gene deitch'i sevgiyle anıyorum.

fil necati kırmızı çizgimizdir.

o benim

benim lan o. rick and morty izliyorum bir de regular show.

şirinler, clementine, he man, kuşağından geliyor olmama rağmen son yılların çizgi filmlerine de mecburen oldukça hakimim. zira çocuklarımın ne izlediklerini bilmem gerektiğine inanıyorum. caillou ile başlayan maceram, pijamaskeliler ile tam gaz devam ediyor. çocuklarla oturup saatlerce çizgi filmlerden konuşabiliyoruz. benim yegane favorim, doreamon'du. naptınız arkadaş doreamon'a kayboldu gitti ortadan. en sakıncalı bulduklarım "esrarengiz kasaba ve gumball" bu ikisini izlemelerine engel olamayacağımı anladığımda çünkü illaki başka bir yerde de olsa görüyorlar. sahne sahne analiz ettik. subliminal mesajları eskiden saklı gizli verirlerdi artık direk göze sokuyorlar. tadı kalmadı.

tam olarak çizgi film sayılmasa da anime ve regular show, rick n morty, family guy gibi daha çok yetişkinlere hitap eden çizgi dizileri izliyorum.

bu çizgi diziler ya da çoğunlukla animeler; çizim tarzı, renk paleti, karakterlerin çizimleri yahut karakterlerin mimikleri ile birlikte, size duyguyu daha iyi aktarabiliyor. yani örneğin bir filmde duyguyu en iyi anlayan yazar ya da yönetmen iken, duyguyu oynamak zorunda olan oyuncudur. eğer bu duygu oyuncuya yeterince net geçmiyorsa, bize de geçmiyor.

fakat anime ve yukarıda saydığım gibi olan yetişkin çizgi dizilerinde, karakterlerin mimiklerini istediğiniz gibi değiştirebildiğiniz için, duyguyu çok iyi yansıtabiliyorlar.

buna örnek olarak rainbow : nisha rokubou no shichinin animesini verebilirim. iyi karakterler ile kötü karakterler arasında ilk bakıştan anlayabileceğiniz net bir ayrım var. kötü karakterlerin mimikleri, bakışları, ses tonları sizi manipüle edip kendisinden tiksindirmeye programlanmış.

hala yaşama dair umudu olanlardır. arada izliyorum. taş devri hayranı var karşınızda

çok normal bence. ben de izlerim. özellikle de cedric ve sevimli penguenler favorim ama sünger bob'u da tv'de görsem takılırım

beyblade seyreden insandır.

ama kimse pokemon, bayblade izlemiyo muydu yaa, bi sürü tasolarımız, topaclarimiz olurdu, poki topları falan yapardık. roket takımı gibi dünyayı kurtarmaya geldik diye ayak tokustururduk falan... hala canım sıkılınca o dönemlerden bi şey açar izlerim. hala hızlı olan herkese roadrunner derim. speedy gonzales dediğim de var tabi. ağaçkakan woody taklidi yapmaya bayılırım sonra hemen açar bi bölüm de onları izlerim. vs vs vs... güzeldir çizgi film izlemek, koca bir nesil aynı dili konuşabiliyodu güzeldi, hala güzel...

41 oldum ve kimse beni mordekai ve rigby izlemekten alıkoyamaz.

beni de dahil edebildiğiniz başlık. korkarım, sonsuza kadar da böyle gidecek...

söz konusu durumdan son feci bisiklet grubunun bu kız şarkısında:

çizgi filmler mi izlesek,
hiçbir yere de gitmesek,
aşktan da ölmesek ...
iyi olur şeklinde bahsedilen insanlar topluluğudur.

tekrar ediyorum: çizgi film izlemenin yaşı yoktur!..

sirinlerden, tom ve jerry bulabilirsem tas devri…
pokemon , tsubasa bu cagda bastan izlemisligim var.
yine izlerim

cizgi film yasi mi olur

bazı çizgi filmler sırf yetişkinlere yöneliktir. hatta çocuklara yönelik çizgi film veya animasyonların bile birçoğu yetişkinlere de hitap eder, tıpkı bazı filmler gibi. kısacası 100 yaşını geçen kişiler bile çizgi film izler.

bu arada aslında her film çizgi filmdir. normal film ve fotolar bile çizgilerden ve renklerden oluşan resimlerdir aslında.

26 sından gün alan ben de genelde çizgi dizi-film izlerim.
geçenlerde samuray jack 2 sezon bitirdim.
şimdi redkite sardım, ara sıra rick and morty ye giriyorum 2-3 bölüm.
iyi oluyor, kafayı dağıtıyor.

geçen yıl can sıkıntısından heidi'nin 52 bölümünün 52'sini de izlemiştim. trt çocuk'ta yeni versiyonu çıkıyor, elim kumandada trt çocuk'a gidiyor, valla izliyorum. heidi'nin devamı sanıyordum ama genişletilmiş hâli olduğunu fark ettim. hizmetlilerin aşklarını da dahil etmişler. jeneriği de türkçeleştirmişler. hiç beğenmedim.

evet bu benim. anime, animasyon, çizgi film hala keyifle izliyorum.

en son cuphead isimli oyunun animasyonuna başladım ama pek sarmadı. inanılmaz bir çizim kalitesi ve emek vardı ama oyununda nerdeyse konuşma yok iken animasyonunda susmak bilmiyorlardı ve bu pek hoşuma gitmedi.

anime olarak da şuan toaru majutsu no index serisini tekrardan izliyorum. size de tavsiye ederim.

evdeki kumandayı veledine kaptırmıştır.

(bkz: the legend of vox machina)