abdullah çatlı

illegal oluşumların yaptığı silah/uyuşturucu ticaretini -olması gerektiği üzre- etik ya da ahlaki boyutlar açısından değil de, hukuk boyutu açısından ele alanlar tarafından vakti zamanında "hukuk iktidarların fahişesidir" demiş mikhail bakunin'in haklı çıkartılmasına sebep olmuş kişidir kendisi. italyan siyaset felsefecisi giorgio agamben ise, "hukuğun görevi, hakikatten ya da adaletten bağımsız olarak, hüküm vermektir" der ve ekler, "bugün, dünya üzerinde cürüm işlememiş bir devlet görevlisi yoktur".

hülasa, mesele neyin "suç" olup olmadığı değildir.

mesele, devlet gibi kavramların arkasına sığınarak insanlığa karşı cürüm işlemeyi, eroin tacirliğini savunacak kadar alçalmamaktır.

susurluk vakasında hayatını kaybeden 3 kişiden biri. ölümü , devlet - polis - mafya üçgenini soru işaretleriyle akıllara kazımıştır.

bi sözünü çok severim ;
kurt saldırmaya karar vermişse , ne sürüyü hesaba katar ne de çobanı.

kimileri tarafından katil kimileri tarafından kahraman olarak nitelendirilen ülkesi adına bir çok şeyi göze alan sanıldığı kadar temiz olmayan ama sanıldığı kadar da kirli olmayan bahçelievler katliamı olarak bilinen olayın planlayıcısı ve baş sorumlusu olduğu iddia edilen asala'ya karşı düzenlediği operasyonlar hala unutulmayan susurluk kazasından ölen(öldürülen)ı kolay kolay unutulmayacak adamdır.

(bkz: derin devlet was here)

bugün yaşasaydı nasıl biri olurdu merak ettiğim şahıs. bence bozuk bir türkçeyle el yazısı ile kaleme alınmış eski moda mektuplar yazarak aleme nizam vermeye çalışmak yerine belki hakkında açılan tüm davalardan zaman aşımından ya da sihirli bir değnek marifetiyle kurtulup vekil olup hatta bakan falan olup siyaset yapardı.

bir de tamamen gereksiz bir detay ama bu başlığı okuyacak bir kısım yazarın ilgisini çeker diye tahmin ettiğim bir iki kelam edeyim.

hani şimdi kurtlar vadisi sözde gerçek hayatta yaşamış kişileri isimlerini değiştirip ama çok da değiştirmeden diziye konu ediyordu ya işte bir kısım "inançlı" * izleyiciye göre de polat alemdar aslında abdullah çatlıymış falan filan.

alaaddin çakıcı ve süleyman çakır arasında çok net bağlantılar senaryoda yazılmışken polat alemdar ile abdullah çatlı arasında hiç bağlantı yoktur.

abdullah çatlı eğer bir vadi karakteri olacak olsaydı kesinlikle pala olurdu. belki sesi görüntüsü vs olarak değil ama duruşu ve pozisyonu olarak en yakın onu görüyorum.

ayrıca susurluk kazası sürecinde adı sıkça anılan özel harekat polislerinin çatlı ile tanımaları bir yana pala'nın adamları olan bedir ve kral faruk ile benzer işlere imza attıkları dizide de susurluk tutanaklarında da görülmektedir.

bu tip adamları göklere çıkaran bir insanın siyaset bilgisinden şüphe ederim. yahu bunlar 16-17 yaşında vatan millet aşığıyken bir şekilde mit'teki bazı insanların ya da suç örgütlerinin içine karışmış haliyle de sonra oralardan çıkamayıp yitip gitmiş adamlar.

bana ideal devleti en basit haliyle anlat deseniz size "medeniyettir" derim. medeniyet ise yazıdır, belgedir, kurum, kuruluşlardır. devlet öyle sözde türkçü turancı, kendilerini çerkes ethem sanan kabadayıcıkların emrindeki bir yapı değildir. devlet yaptığı her işi kayıt altına alır çünkü hesap vermesi gereken yargı ve milleti vardır.

türk milletini koruyacak insanlar ve yapılar bellidir. bizi koruma yetkisi bu tip mafyatik tiplerde değil türk polis teşkilat'ında, türk silahlı kuvvetler'inde ve milli istihbarat teşkilatı'ndadır. bu kurumlar haricinde kimseye minnet duymak zorunda değiliz. olağanüstü haller (iç savaş, işgal, devletin tiranlaşması vs.) yokken ülkeyi korumak kimsenin haddine değildir. öyle olsaydı memlekette herkes kendi ordusunu kurardı.

sanılanın aksine asala'yı bitiren kişi değildir. o dönem asala'yı yok etmek için iki tim oluşturulmuş birinci tim hiram abas liderliğinde lübnan'da asala'ya karşı mücadele edecek, ikinci tim de o dönem ülkücüler arasında sivrilen abdullah çatlı ve arkadaşlarından oluşuyor avrupada mücadele etmek için.

yaptıkları eylemlerin hepsinde asala örgütünün elebaşları yaralanarak veya hiç yara almadan kurtulmuşlardır.
hiram abas lübnan’da etkili olurken abdullah çatlı’nın yaptığı suikastler sonuçsuz kalmış ancak asalaya korku vermıştir. ayrıca kendisi yurt dışında kosta rikada eğitim görmüştür. bunun hakkında da pek çok söylenti vardır.

bir kısım kosta rika yı işgal etmek isteyen grup için bilgi toplama maksadıyla gittiğini bir kısımda yabancı servisler tarafından eğitim için gittiğini söylüyor. ancak kosta rika'da bir zamanlar bulunduğu biliniyor ve burada çakal carlos olarak bilinen yüzyılın en büyük suçlusu ve teröristi olan ilich ramirez sanchez le burda tanıştığı söylenmektedir

karanlık kişilik. ülkenin işine yaramış mıdır, belki. yine de ben kendisinden hazzedemem, elinde masum kanı olan biridir.
(bkz: bahçelievler katliamı)

kimilerine göre gladyonun tetikcisi, kimilerine göre devlet ebed muded'in bir neferi.

alaattin kanat diyorum.

t: ekmek bulamayınca eroin satan eleman!

düşünsel karşıtlarını hadi bırakın, eski mit müsteşarlarından mehmet eymür'den dinleyin birde bu kahraman!ı.. youtube'da dolaşıyor.. pkk ile işbirliği halinde uluslararası uyuşturucu ticareti yaptığı, 'ben de geleceğimi düşünmek zorundayım' bahanesi ile de kendisini savunduğunu söylüyor. zaten bu konuda da yargılandığı, arandığını söylüyor.. idealist anlamda bir ülkücü, dava insanı filan olmadığını belirtiyor..konuya objektif bir yaklaşım açısından düşündürücü olmalı..

sanki polat alemdaar

esrarengiz bir adam kendisi.

fakirin fukaranın mahallesini bombalayıp belçikaya kaçan bikaç komünisti ortadan kaldırdıysa gözlerinden öperim.
komünistlerin ak kaşık olmaması. emperyalistlerin kiraladığı maşa olmaları.

ülkücülerin parasını iç ettiği ortaya çıkan abdullah çatlı mı?
hani kuyumcu dükkanı açmıştı kendisine...
kimilerine göre vatansever bir kahraman...
bana göre eli kanlı faşist bir katil...

sözde vatansever özde menfaatsever uyuşturucu kaçakçısı olan tetikçi ve katil. daha sonra çatlı'nın ülkücülerin parasını zimmetine geçirdiği ortaya çıkmıştı. iyi bilmezdik, en sonunda nalları dikti.