akp'li birisiyle siyaset tartışmak
başlık "alkolik oldum" tarafından 03.01.2021 23:22 tarihinde açılmıştır.
161.
kılıçdaroğlu'nu destekleyen birisiyle siyaset tartışmaktan yeğdir. özellikle altılı masanın dağılmasına sebep olduğu şu dönemde hala destekleyeni varsa...
devamını gör...
162.
konu "akp'li birisiyle siyaset tartışmak" ama tipin biri gelmiş kılıçdar demiş.
işte böylesi leş bir zihniyetle neyi tartışabilirsin ki. sözde muhalif, özde akp'liler, akp'li dediklerimizden daha fenalar.
işte böylesi leş bir zihniyetle neyi tartışabilirsin ki. sözde muhalif, özde akp'liler, akp'li dediklerimizden daha fenalar.
devamını gör...
163.
partizan herhangi bir kişiyle tartışmak gibidir, yorar çok yorar
devamını gör...
164.
gidin deveye hendek atlatın daha iyi.
devamını gör...
165.
bir kemalistle siyaset tartışmaktan pek farklı olmayan bir olay. her ikisiyle de tartıştıktan sonra tartışmadan vatan haini ya da vadan hayını, kürtçü ya da fedöcü, ermeni tohumu ya da rum dölü olduğunuzu öğrenerek ayrılırsınız.
devamını gör...
166.
çoğu akplinin tek siyasi fikir alt yapısı 'siyasal islam gibi görünene oy veriyim de cennette sevap point sayılsın' savı üzerine kurulu olduğu için pek de tartışma sayılmayacak olandır. sizin söylediklerinizi adı gibi bilir ama kaybedecek bir şeyleri kalmadığı için zaten hayattan bezmiştir, en fazla 'ne aleagası var falan diyip konuyu değiştirir. bir köle ıslah programı olan siyasal islam çarkının dişlilerine takılmıştır, yaşamındaki bütün haklarını efendilere çatır çutur yedirdiği ve haklarından mahrum kaldığı için ölünce allahı kandırıp cennete gideceğinden emindir.
zaten yakınınız falan değilse bir akpli köle sizinle tartışmaz da. bir an önce cennet garantili ölümünü bekler.
sizi akpli bir köle yapabilmeyi ihtimal dahilinde gören efendiler belki tartışmak isteyebilirler. ona da tartışma değil kandırma denir zaten. kandıramayacağını anladığı an ortamdan tüyerler. tartışacak adama bulaşmazlar.
zaten yakınınız falan değilse bir akpli köle sizinle tartışmaz da. bir an önce cennet garantili ölümünü bekler.
sizi akpli bir köle yapabilmeyi ihtimal dahilinde gören efendiler belki tartışmak isteyebilirler. ona da tartışma değil kandırma denir zaten. kandıramayacağını anladığı an ortamdan tüyerler. tartışacak adama bulaşmazlar.
devamını gör...
167.
#2743954
her şeyi yontup yontup islama bağlayan biri ile tartışmaktan farksızdır.
her şeyi yontup yontup islama bağlayan biri ile tartışmaktan farksızdır.
devamını gör...
168.
bir tartışmaya başlamak için karşıdaki ile temel değerlerde anlaşmak lazım. mesela ben kadın dövmenin bahanesi olup olmayacağını tartışmam. bunu savunan insanla ya çatışırım ya uzaklaşırım. temel ahlak anlayışımız bu derece zıtken üzerine fikir koyup, paylaşıp bir yere gelme ihtimaliz yok.
melesa bugün ülke açık işgalde. bin yıllık yurdumuz anadolu, açık sınır politikası ile halkının elinden alındı. avrupa kaçak giren haitiliyi bile "türküm" dediği anda bize iteliyor. isveç'te ulusal kriz yaratan arap suç örgütü lideri, ev aldı diye türk vatandaşı olmuş, türk diye açıklanıyor. ülke insanı evinde surilerin, afganların dalga ve aşağılama malzemesi.
bunu yapanı x-y-z bahane ile savunacak insanla da tartışmaya başlayacak kadar ortak zeminimiz yok.
akrabam, eşim dostum... ak partili kim varsa sevdiğim, asla politika konuşmam. "domates iyi mi bu sene?", "yok tatsız". "bizim tolga da dişçiliği kazanmış". bu seviye yeterli.
melesa bugün ülke açık işgalde. bin yıllık yurdumuz anadolu, açık sınır politikası ile halkının elinden alındı. avrupa kaçak giren haitiliyi bile "türküm" dediği anda bize iteliyor. isveç'te ulusal kriz yaratan arap suç örgütü lideri, ev aldı diye türk vatandaşı olmuş, türk diye açıklanıyor. ülke insanı evinde surilerin, afganların dalga ve aşağılama malzemesi.
bunu yapanı x-y-z bahane ile savunacak insanla da tartışmaya başlayacak kadar ortak zeminimiz yok.
akrabam, eşim dostum... ak partili kim varsa sevdiğim, asla politika konuşmam. "domates iyi mi bu sene?", "yok tatsız". "bizim tolga da dişçiliği kazanmış". bu seviye yeterli.
devamını gör...
169.
buna hiçbir zaman yeltenmedim ama bazen (gazeteci sanıldığım başka benzer platformda) benimle seviyesiz ve berbat üslupla konuşmuşlardı. daha o zaman 18-19' dum sanırım. bilinçlendirmek amacıyla haberle birlikte ek yazı da yazıyordum neyse. sonrasında o amcaları çizgimi bozmayarak haşat etmiştim. "muz aromalı tezek" ise o amcalardan birine ettikleri küfürlere karşılık söylediğim hakaretti.
o insanlar da gözlemim; medeniyetten bir haber üslup ve kendini ifade etme şekli. tartışma olayları yok hemen kavgaya çevirme olayları var. ve de ezici ya da küçük düşürücü şekilde yazıyorlar. anlama kapasiteleri düşüktü. olayı hâlinde bırakmaktan ziyade kendi yönlerine çekmeleri var. konuşmaya açık ama dinlemeye ve kabullenmeye kapalı. ve ben tek kişi olarak o 3-4 kişilik gruba yetiştiriyordum.
pes eden kim mi oldu onlar. akıllanma olarak değil tabi. bu platforma benzer dedim ya başlık altına yorum yapılıyor diye düşünün ve kısıtlama yok. bir de ben yeniydim onlar ise orada kök salmış. zihniyetleri ve insanlıkları kendini belli edince başka insanlardan da tepki yemeye başladılar da öyle çeki düzen verdiler kendilerine. bir de onlar benim yazdıklarımı iğnelerken ben de onları bulup yazdıkları şeylere onlar gibi iğneleyici davrandım.
orta yol teklifleri için "insanlıkla dahi düzelmeyen insanlar olduğunuz için özür isterim. bas bas nasıl küfür ettiyseniz özürleri de öyle dileyin. onun dışında orta yol yok."
küfür etmek özür dilemekten daha insani(!) olduğu için kabul etmediler tabi ki. kroların göğüs kıllarından bir tane istedim de erkekliğine(!) yediremedi sanki.
onun dışında tüm yanlışları kabullenip hâlâ direten biri vardı. kabul ettiği şeylerin ahlaksızlık ya da karaktersizlik olduğunu bile bile. ee o zaman s. git bilinçli muz tezeği! ben senin insanlığına ya da ahlakına nasıl güveneyim? sonuçta kabullendiğin şeyler normal değil. kabulleniyorsan sen de çok farklı değilsindir yani.
normalde başta sorardım ama normale benziyordu diye sormadım şansa (!). sorunca da kendi kendiyle çelişip dobralığımı kendine yediremediğinde onu sildim. bir de ben bu kişiye "seçimden sonra kafamda tasarladığım geleceği (!) yaşarsak senin ağzına edeceğim. özellikle kadınlar konusu tamam mı?" demiştim. etmek için engellemedim, kısıtladım sadece.
çünkü benim, eğitim ve çalışma hayatımı/hayatlarımızı çalacak üstüne hayvandan beter muamele görmemize neden olacak hiçbir kimseye eyvallah'ım yok, olmayacakta.
21. yy. yıl 2023 (24 olmaya az kalmış durumda)
yok okullar ve hastaneler kadın/erkek ayrıştırılsın, yok kadınlar çalışmasın, yok bekâr kadınları sahiplendireceğiz, yok kadınları savunan yasaları kaldıralım/kaldırılsın tarzdaki söylemler engelleneceğine izin veriliyor ve ortam ayarlanıyor. istediklerince kendi ülkemizde hakları varmışçasına bizim hayattaki önemli rollerimize burunları sokuluyor. türk, türkiye kelimelerinden rahatsızlıklarını doğruca dile getirmelerine rağmen; türkiye cumhuriyeti, türk bayrağı, istiklal marşı, andımız, gençliğe hitabe, marşlarımız, mv. yeminleri, türk kadını, türk genci...
atam'ın bize 1920'lerde tanıdığı hak ve eşitliği sene 2023'te almak istiyorlar.
o yıllarda cumhuriyet ilan edilmiş 2023'te şeriat isteği dile getiriyorlar?
birkaç yıl değil çokça yy. geriye gitmek istemekte nedir?!
cumhuriyetin 100. yılına "şeriat" unsuruyla girmenin ağırlığı ya da utancı sarmıyor mu?
bana verilenleri almak ya da almaya çalışmak kimsenin haddine değil! bana verilenler emanet ve miras! terorle bağlantısının olduğu kendi ağzından gerçeklik kazanmışken ve bizim topraklarımızda tüm değer ve önceliklerimiz için bu tarz konuşma cüretini nasıl buldurdular bilmiyorum ama o laflar unutulmayacak.
ve kadın düşmanlığını yaptığın bu topraklar kadınlarla da alındı. bu topraklarda katledilmeden yaşamak, özgürce yaşamak, esitce yaşamak her insanın hakkı. bu cinsiyet ayrımcılığına ve düşmanlığına itenler ülkeyi asla ileriye taşımak istemiyor.
halkı birlik ve beraberlik içinde yaşatmak yerine birbirine öldürtmek? birbirinden nefret ettirtmek?..
"atatürk'e yapılan nankörlüğün bedelini ödeyeceksiniz." diyenler var ya. o bedel benim doğduğum yıldan başlamış aslında. (00)
türk milletine yaraşır düşünmemiş, türk milletine yaraşır şekilde okumamış, türk milletine yaraşır bir insan olmamış, türk milletinin medeniyetinden eksik kalmış, türk milletinin mirasına ve değerlerine sahip çıkmamış insanlara dönüşe dönüşe türk milleti atalarına da unuttu, değerlerini de unuttu, emanetini de unuttu, miraslarını da unuttu, unuttu, unuttu... türk milleti kim? türk milleti ne? türk ne? biz kimdik? biz neydik?..
unutma! unutturma!!.
çocukken savaşıp kazandıkları topraklarda hiç yaşama şansı olmayanlar yerine yaşarken bu neyin düşüncesizliği, neyin vefasızlığı, neyin balık hafızalığı?!
bayrak inmedi ama yüreğimize iniyor!
ezan susmadı ama insanlar susarak intihar ediyor!
savaş olmadı ama çokça ölü ve ağır yaralı var, görmüyorsunuz!
ihanet sayılacak şeyleri normalleştirmeyi kesin!
çıkın bu aptalca hayat ve aptalca düşünce anlayışından!
sizi bu günlere taşıyan insanlara layık olmaya çalışın!
kötülük, ahlaksızlık, nefret ve caniliği bırakın! içeride öldürdükleriniz dışarıdaki kaybımızdan fazla allah'ın cezaları!
bir kendinize gelin artık! bu ölü toprağını silkmediğiniz sürece toprak altını boylamanıza az kaldı!
bu vatana ait olan hiçbir şeyin kıymetini bilmemiş, bu vatanın hakkından gelmemiş, bu vatanı korumamış, atalarımıza borcunu ödemeye bile lüzum görmemişler vs. kendini "türk milleti"nden sayıp daha çok küçülmesin gözümde, onların kemiklerini sızlatmasın.
yazıklar olsun.
sadece bilmekle, sadece inanmakla, sadece görmekle, sadece konuşmakla, sadece duymakla olmuyor.
siz daha türk olmayı bile bilememiş gibi davranıyorsunuz. bu berbat. siz var ya siz yaşarken ölmüşsünüz haberiniz yok. yaşamlardan önce beyinleriniz ve hayatlarınız öldü. bitkisel hayata girmiş gibi farkında olamadınız.
biraz sorumluluk bilinciniz olsaydı, çok değil biraz...
ihtihar edenlerde sorumluluk hissetmiyor musunuz?!
açlıktan sokakta kalan veya çöpleri karıştıranlar için sorumluluk hissetmiyor musunuz?!
taciz ve tecavüze uğrayan, şiddet ölen kadinlar/çocuklar için sorumluluk hissetmiyor musunuz?!
satılan topraklarımız için sorumluluk hissetmiyor musunuz?!
bile isteye canından edilen şehitlerimiz için sorumluluk hissetmiyor musunuz?!
hastalıktan paraları olmadığı için ölenlerden yana sorumluluk duymuyor musunuz?!
mahvedilen tarihi yerler için sorumluluk duymuyor musunuz?!
öldürülen hayvanlar için sorumluluk duymuyor musunuz, avlanma ile, katletme ile?!
okula aç giden küçük öğrenciler var ya, sorumluluk nasıl duymazsınız?!
şehir değiştirmekten yoksun gençlik var nasıl sorumluluk almazsınız? onların ülke ülke gezmesi gerekirken?!
bu insanlığa hitap etmeyen düzenin bir parçası olan (ister oyla, ister direkt içinde vs.) benden uzak dursun. benim aklımda almaz, midem de almaz bu olanları!
cennet gibi ülke cehenneme dönmüş haberiniz yokmuş gibi tavırlar?!
ne bu tepkisizlik lan?!
ne bu dünden razı suskun hâller?!
savaşan insanların ailesi vardı, çocukları da vardı. anladınız mı, savaşa sadece yalnız kalmışlar katılmadı. ne bu bencil ve ahmakça düşünceler?
vatan olmadan ev olur mu? gelecek olmadan çocuk olur mu?..
sinirleniyorum. lanet düzende var olmaktan sinirleniyorum! istemedim ve istemiyorum. bağımsız olmama rağmen sorumlu hissediyorum. ben seçmedim. ben sadece bu seçimde oy kullanmışım. ama benim için saçma sapan zihniyetlerin seçtiği saçma sapan bir hayatı yaşıyorum.
ulan utanmıyor musunuz bu kadar berbat, bu kadar sınırlı, bu kadar ölü, bu kadar gelişimsiz, bu kadar yetersizliklerle dolu yaşantıya hayat demeye?
ülkenin savaştan çıktığı zamanda bile böyle hayatlar olmamıştır, böyle berbat insanlar olmamıştır. insanlar savaşta duygularını kaybetmiyor biz yaşarken kaybediyoruz anasını satmayayım.
memnun musunuz cidden? b.mbok hayatlar içinde memnun musunuz? b.mbok insanlar içinde memnun musunuz?
insan değil hayvan muamelesi gördüğünüz iş anlayışından memnun musunuz?
o kadar saate, o kadar zamana değecek bir kazancınız yok? doğru düzgün bir halt alınamıyor, bir yere gidilemiyor, gezilemiyor, aktivite yapılamıyor, etkinliği gidilemiyor, kursa gidilemiyor. dümdüz ev ve iş hayatı ve bu yıllar boyunca aynı olacak?
nasıl kabullendiniz bunu?! iş hayatına gireli 3 yıl oluyor bu iğrenç durumları kabullenemiyorum. gelir giderden az, 12/14 saat... işten bazen sırf kitap okuyamayıp film izlemediğim için çıkıyordum. böyle iş anlayışı genele bakınca hayat anlayışı mı olur?
makinede dönen çark değilim ben! insanım...
aynı yerde duramam, aynı işlevi göremem, durmadan çalışamam, sadece başkalarının hayatları için kendi hayatimi ziyan edemem.
sizi affetmeyeceğim. yaşadığımda da ölüp def olacağım zamanda da...
hakkıma giren herkese haram olsun, lanet olsun.
düzelmeye çalışın artık yeter!
büyüklerime kin ve nefret kusmak istemiyorum. ve emin olun bizden(z)'den söyleniyorsunuz ya, bizden sonra gelen alfa kuşağı biraz büyüsün o zaman sizin kulakların çını biraz olsun kesiliyor mu bakın bakalım. bu iğrençliğe mahkum ettiğiniz herkesin vebali boynunuza.
ne geçmiş ne de gelecek için anlamınız var. işleyen demire pas tutturma anlamınız var sadece. siz böyle anılacaksınız. "3 maymuna dönüştürülmüş kuşaklar, sonra ki kuşakların hayatının içine etti. ne geçmişe sahip çıkmışlar ne de bize gelecek bırakmışlar. her şeyi görüyor, duyuyor ve biliyor ama ona rağmen bize böyle yaptılar. bizi bataklığa kafamız dışarıda kalacak şekilde soktular. ve bizden şikayet ediyorlar. biz uzaydan gelmedik, biz sizden geldik."
sorumluluk alınmayan o saydığım olayların hepsi böyle giderse aşırıya kaçacak. yani ölümünden sorumlu olduğunuz daha çok insan olacak...
kendinizi düzeltin, kendimizi düzeltelim. birlikte, hep birlikte başka oluru yok...
o insanlar da gözlemim; medeniyetten bir haber üslup ve kendini ifade etme şekli. tartışma olayları yok hemen kavgaya çevirme olayları var. ve de ezici ya da küçük düşürücü şekilde yazıyorlar. anlama kapasiteleri düşüktü. olayı hâlinde bırakmaktan ziyade kendi yönlerine çekmeleri var. konuşmaya açık ama dinlemeye ve kabullenmeye kapalı. ve ben tek kişi olarak o 3-4 kişilik gruba yetiştiriyordum.
pes eden kim mi oldu onlar. akıllanma olarak değil tabi. bu platforma benzer dedim ya başlık altına yorum yapılıyor diye düşünün ve kısıtlama yok. bir de ben yeniydim onlar ise orada kök salmış. zihniyetleri ve insanlıkları kendini belli edince başka insanlardan da tepki yemeye başladılar da öyle çeki düzen verdiler kendilerine. bir de onlar benim yazdıklarımı iğnelerken ben de onları bulup yazdıkları şeylere onlar gibi iğneleyici davrandım.
orta yol teklifleri için "insanlıkla dahi düzelmeyen insanlar olduğunuz için özür isterim. bas bas nasıl küfür ettiyseniz özürleri de öyle dileyin. onun dışında orta yol yok."
küfür etmek özür dilemekten daha insani(!) olduğu için kabul etmediler tabi ki. kroların göğüs kıllarından bir tane istedim de erkekliğine(!) yediremedi sanki.
onun dışında tüm yanlışları kabullenip hâlâ direten biri vardı. kabul ettiği şeylerin ahlaksızlık ya da karaktersizlik olduğunu bile bile. ee o zaman s. git bilinçli muz tezeği! ben senin insanlığına ya da ahlakına nasıl güveneyim? sonuçta kabullendiğin şeyler normal değil. kabulleniyorsan sen de çok farklı değilsindir yani.
normalde başta sorardım ama normale benziyordu diye sormadım şansa (!). sorunca da kendi kendiyle çelişip dobralığımı kendine yediremediğinde onu sildim. bir de ben bu kişiye "seçimden sonra kafamda tasarladığım geleceği (!) yaşarsak senin ağzına edeceğim. özellikle kadınlar konusu tamam mı?" demiştim. etmek için engellemedim, kısıtladım sadece.
çünkü benim, eğitim ve çalışma hayatımı/hayatlarımızı çalacak üstüne hayvandan beter muamele görmemize neden olacak hiçbir kimseye eyvallah'ım yok, olmayacakta.
21. yy. yıl 2023 (24 olmaya az kalmış durumda)
yok okullar ve hastaneler kadın/erkek ayrıştırılsın, yok kadınlar çalışmasın, yok bekâr kadınları sahiplendireceğiz, yok kadınları savunan yasaları kaldıralım/kaldırılsın tarzdaki söylemler engelleneceğine izin veriliyor ve ortam ayarlanıyor. istediklerince kendi ülkemizde hakları varmışçasına bizim hayattaki önemli rollerimize burunları sokuluyor. türk, türkiye kelimelerinden rahatsızlıklarını doğruca dile getirmelerine rağmen; türkiye cumhuriyeti, türk bayrağı, istiklal marşı, andımız, gençliğe hitabe, marşlarımız, mv. yeminleri, türk kadını, türk genci...
atam'ın bize 1920'lerde tanıdığı hak ve eşitliği sene 2023'te almak istiyorlar.
o yıllarda cumhuriyet ilan edilmiş 2023'te şeriat isteği dile getiriyorlar?
birkaç yıl değil çokça yy. geriye gitmek istemekte nedir?!
cumhuriyetin 100. yılına "şeriat" unsuruyla girmenin ağırlığı ya da utancı sarmıyor mu?
bana verilenleri almak ya da almaya çalışmak kimsenin haddine değil! bana verilenler emanet ve miras! terorle bağlantısının olduğu kendi ağzından gerçeklik kazanmışken ve bizim topraklarımızda tüm değer ve önceliklerimiz için bu tarz konuşma cüretini nasıl buldurdular bilmiyorum ama o laflar unutulmayacak.
ve kadın düşmanlığını yaptığın bu topraklar kadınlarla da alındı. bu topraklarda katledilmeden yaşamak, özgürce yaşamak, esitce yaşamak her insanın hakkı. bu cinsiyet ayrımcılığına ve düşmanlığına itenler ülkeyi asla ileriye taşımak istemiyor.
halkı birlik ve beraberlik içinde yaşatmak yerine birbirine öldürtmek? birbirinden nefret ettirtmek?..
"atatürk'e yapılan nankörlüğün bedelini ödeyeceksiniz." diyenler var ya. o bedel benim doğduğum yıldan başlamış aslında. (00)
türk milletine yaraşır düşünmemiş, türk milletine yaraşır şekilde okumamış, türk milletine yaraşır bir insan olmamış, türk milletinin medeniyetinden eksik kalmış, türk milletinin mirasına ve değerlerine sahip çıkmamış insanlara dönüşe dönüşe türk milleti atalarına da unuttu, değerlerini de unuttu, emanetini de unuttu, miraslarını da unuttu, unuttu, unuttu... türk milleti kim? türk milleti ne? türk ne? biz kimdik? biz neydik?..
unutma! unutturma!!.
çocukken savaşıp kazandıkları topraklarda hiç yaşama şansı olmayanlar yerine yaşarken bu neyin düşüncesizliği, neyin vefasızlığı, neyin balık hafızalığı?!
bayrak inmedi ama yüreğimize iniyor!
ezan susmadı ama insanlar susarak intihar ediyor!
savaş olmadı ama çokça ölü ve ağır yaralı var, görmüyorsunuz!
ihanet sayılacak şeyleri normalleştirmeyi kesin!
çıkın bu aptalca hayat ve aptalca düşünce anlayışından!
sizi bu günlere taşıyan insanlara layık olmaya çalışın!
kötülük, ahlaksızlık, nefret ve caniliği bırakın! içeride öldürdükleriniz dışarıdaki kaybımızdan fazla allah'ın cezaları!
bir kendinize gelin artık! bu ölü toprağını silkmediğiniz sürece toprak altını boylamanıza az kaldı!
bu vatana ait olan hiçbir şeyin kıymetini bilmemiş, bu vatanın hakkından gelmemiş, bu vatanı korumamış, atalarımıza borcunu ödemeye bile lüzum görmemişler vs. kendini "türk milleti"nden sayıp daha çok küçülmesin gözümde, onların kemiklerini sızlatmasın.
yazıklar olsun.
sadece bilmekle, sadece inanmakla, sadece görmekle, sadece konuşmakla, sadece duymakla olmuyor.
siz daha türk olmayı bile bilememiş gibi davranıyorsunuz. bu berbat. siz var ya siz yaşarken ölmüşsünüz haberiniz yok. yaşamlardan önce beyinleriniz ve hayatlarınız öldü. bitkisel hayata girmiş gibi farkında olamadınız.
biraz sorumluluk bilinciniz olsaydı, çok değil biraz...
ihtihar edenlerde sorumluluk hissetmiyor musunuz?!
açlıktan sokakta kalan veya çöpleri karıştıranlar için sorumluluk hissetmiyor musunuz?!
taciz ve tecavüze uğrayan, şiddet ölen kadinlar/çocuklar için sorumluluk hissetmiyor musunuz?!
satılan topraklarımız için sorumluluk hissetmiyor musunuz?!
bile isteye canından edilen şehitlerimiz için sorumluluk hissetmiyor musunuz?!
hastalıktan paraları olmadığı için ölenlerden yana sorumluluk duymuyor musunuz?!
mahvedilen tarihi yerler için sorumluluk duymuyor musunuz?!
öldürülen hayvanlar için sorumluluk duymuyor musunuz, avlanma ile, katletme ile?!
okula aç giden küçük öğrenciler var ya, sorumluluk nasıl duymazsınız?!
şehir değiştirmekten yoksun gençlik var nasıl sorumluluk almazsınız? onların ülke ülke gezmesi gerekirken?!
bu insanlığa hitap etmeyen düzenin bir parçası olan (ister oyla, ister direkt içinde vs.) benden uzak dursun. benim aklımda almaz, midem de almaz bu olanları!
cennet gibi ülke cehenneme dönmüş haberiniz yokmuş gibi tavırlar?!
ne bu tepkisizlik lan?!
ne bu dünden razı suskun hâller?!
savaşan insanların ailesi vardı, çocukları da vardı. anladınız mı, savaşa sadece yalnız kalmışlar katılmadı. ne bu bencil ve ahmakça düşünceler?
vatan olmadan ev olur mu? gelecek olmadan çocuk olur mu?..
sinirleniyorum. lanet düzende var olmaktan sinirleniyorum! istemedim ve istemiyorum. bağımsız olmama rağmen sorumlu hissediyorum. ben seçmedim. ben sadece bu seçimde oy kullanmışım. ama benim için saçma sapan zihniyetlerin seçtiği saçma sapan bir hayatı yaşıyorum.
ulan utanmıyor musunuz bu kadar berbat, bu kadar sınırlı, bu kadar ölü, bu kadar gelişimsiz, bu kadar yetersizliklerle dolu yaşantıya hayat demeye?
ülkenin savaştan çıktığı zamanda bile böyle hayatlar olmamıştır, böyle berbat insanlar olmamıştır. insanlar savaşta duygularını kaybetmiyor biz yaşarken kaybediyoruz anasını satmayayım.
memnun musunuz cidden? b.mbok hayatlar içinde memnun musunuz? b.mbok insanlar içinde memnun musunuz?
insan değil hayvan muamelesi gördüğünüz iş anlayışından memnun musunuz?
o kadar saate, o kadar zamana değecek bir kazancınız yok? doğru düzgün bir halt alınamıyor, bir yere gidilemiyor, gezilemiyor, aktivite yapılamıyor, etkinliği gidilemiyor, kursa gidilemiyor. dümdüz ev ve iş hayatı ve bu yıllar boyunca aynı olacak?
nasıl kabullendiniz bunu?! iş hayatına gireli 3 yıl oluyor bu iğrenç durumları kabullenemiyorum. gelir giderden az, 12/14 saat... işten bazen sırf kitap okuyamayıp film izlemediğim için çıkıyordum. böyle iş anlayışı genele bakınca hayat anlayışı mı olur?
makinede dönen çark değilim ben! insanım...
aynı yerde duramam, aynı işlevi göremem, durmadan çalışamam, sadece başkalarının hayatları için kendi hayatimi ziyan edemem.
sizi affetmeyeceğim. yaşadığımda da ölüp def olacağım zamanda da...
hakkıma giren herkese haram olsun, lanet olsun.
düzelmeye çalışın artık yeter!
büyüklerime kin ve nefret kusmak istemiyorum. ve emin olun bizden(z)'den söyleniyorsunuz ya, bizden sonra gelen alfa kuşağı biraz büyüsün o zaman sizin kulakların çını biraz olsun kesiliyor mu bakın bakalım. bu iğrençliğe mahkum ettiğiniz herkesin vebali boynunuza.
ne geçmiş ne de gelecek için anlamınız var. işleyen demire pas tutturma anlamınız var sadece. siz böyle anılacaksınız. "3 maymuna dönüştürülmüş kuşaklar, sonra ki kuşakların hayatının içine etti. ne geçmişe sahip çıkmışlar ne de bize gelecek bırakmışlar. her şeyi görüyor, duyuyor ve biliyor ama ona rağmen bize böyle yaptılar. bizi bataklığa kafamız dışarıda kalacak şekilde soktular. ve bizden şikayet ediyorlar. biz uzaydan gelmedik, biz sizden geldik."
sorumluluk alınmayan o saydığım olayların hepsi böyle giderse aşırıya kaçacak. yani ölümünden sorumlu olduğunuz daha çok insan olacak...
kendinizi düzeltin, kendimizi düzeltelim. birlikte, hep birlikte başka oluru yok...
devamını gör...
170.
tartışmak mı ? yok artık.
devamını gör...
171.
o kadar boş vaktim olmuyor, eğer olursa diş fırçasıyla fayans ovalarım.
devamını gör...
172.
sadece akp'li değil herhangi birisiyle artık siyaset tartışmıyorum. çünkü boşa kürek çekmek insanı çok yoruyor.
devamını gör...
173.
belli bir seviyenin altında olan insan ile siyasi görüşü ne olursa olsun tartışmayın, aileniz ise hiç bulaşmayın. aksi takdirde
(bkz: sinir hastası olmak)
seviye belirleme turnusolu: fikrini savunurken sesini gereğinden fazla çıkarıyorsa, sözünüzü sürekli kesiyorsa, kendi düşüncesinin dışında kalanları vatan hain,yobaz vs hakaretlerde bulunuyorsa, zaten görev olarak yapılması gerekli hizmetleri lütuf olarak görüyorsa vs kendinizi hiç yormayın.
(bkz: sinir hastası olmak)
seviye belirleme turnusolu: fikrini savunurken sesini gereğinden fazla çıkarıyorsa, sözünüzü sürekli kesiyorsa, kendi düşüncesinin dışında kalanları vatan hain,yobaz vs hakaretlerde bulunuyorsa, zaten görev olarak yapılması gerekli hizmetleri lütuf olarak görüyorsa vs kendinizi hiç yormayın.
devamını gör...
174.
bu kadar berbat bir hareketin destekçisi olan ve amacını doğru bulan
(eğer destekliyorsa, amacını doğru buluyordur veya kendi amacına en yakın seçenek odur.)
bir insanla herhangi bir şey tartışmam ben. doğruları bana göre canice çünkü. biraz da eğitimsel eksiklikleri olduğunu düşünürüm. bu tür insanlarla zorunda olmadıkça iletişime geçmemeyi tercih ediyorum.
(eğer destekliyorsa, amacını doğru buluyordur veya kendi amacına en yakın seçenek odur.)
bir insanla herhangi bir şey tartışmam ben. doğruları bana göre canice çünkü. biraz da eğitimsel eksiklikleri olduğunu düşünürüm. bu tür insanlarla zorunda olmadıkça iletişime geçmemeyi tercih ediyorum.
devamını gör...
175.
siyaset kafasında kim olursa olsun kör bakan insandır. tartışmayı geçtim yanında yöresinde bulunmak istemem çünkü iki kelam edilsin başım ağrır. hiç sevmem.
devamını gör...
176.
bir akp'li ile bir chp'li
bir beton kemalist ile bir islamcı arasında çok bir fark yoktur. akıl sağlığınız için uzak durun.
bir beton kemalist ile bir islamcı arasında çok bir fark yoktur. akıl sağlığınız için uzak durun.
devamını gör...
177.
tutun ki böyle bir şey oldu ve siz siyaset tartıştınız. x veya y siyasi partisi fark etmez. fikri olarak tartışıp kazanmak istiyorsanız, tartışmayacaksınız. bırakın hayat gerekeni gerektiği gibi öğretsin
devamını gör...
178.
devamını gör...
179.
sinirden bir şeyleri yumruklamaya neden olacak eylemdir. hiç yapmayın bunu. kendi kendinize tartışıp konuşsanız en azından bir yere varırsınız, kendinizi tanırsınız ama akepeli ile tartışmak boşa kürek çekmektir. durup dururken sinirlenmenize gerek yok.
devamını gör...
180.
dinci birisiyle din tartışmaya denktir.
devamını gör...