alpay özalan

darp edilen vekile terörist diyen çok zeki arkadaşlar kutlamış bu adamı.
ulan diyelim ki mecliste terörist var. sorunu bu vekilleri ki darp edilen vekil kadın. döverek mi çözülecek sorun?
ayrıca kendisi gibi düşünmeyen herkese terörist demek de moda oldu faşolar arasında.
ha unutmadan bir de cimer ve btk'ya şikayet etmekle tehdit de var.
hani küçükken dayak yiyip , ana babasına yahut öğretmene sizi şikayet etmekle tehdit eden bebeler var ya.
hah işte bunlar o bebelerin yetişkin hali.

sert erkektir. ben hariç sözlükteki bütün erkekleri dövebileceğini biliyoruz bence.
meslisteki hareketlerini kınıyoruz. bar fedaisi gibi hareket eden bir insandır.

türkiye yüzyılının yeni tip milletvekili modeli... yorumsuz..

ülkede son 20 yılda yitirilen en önemli şeylerden birinin yaşayan kanıtı.
(bkz: devlet adabı)
mecliste kan.
ayıp.
yazık.
orası halkın temsil edildiği yer.

hayatım boyunca kavga eden iki tarafa da oy vermedim.
vermeyi de düşünmüyorum.
ikisinin de temsil ettiği milyonlarca oy var.
bilinç neydi?
bilinç yoktu.

açılın çocukluk arkadaşı geldi. sözlerimi tartarak yazacağım. zira annesi hala sağ ve annemle irtibat halindeler. çocukluğumuz beraber geçti. bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur sözünün mücessem bir örneğidir alpay. daha ilkokuldayken çok iyi futbol oynar ve teneffüslerde yaptığımız maçların gol kralı olurdu. gollerini de sayardı. okul haricinde bir sene de anadolu liseleri hazırlama kursuna beraber gittik. yaşı yetmeyenlere söyleyeyim. bu sınavlar ilkokul beşten sonra düzenlenen sınavlardı. kimisi anadolu lisesi, kimisi koleje giderdi. maddi durumu olmayan ama çalışkan çocuklar ise parasız yatılıya. ben koleji kazandım. alpay zannedersem devlet ortaokuluna gitti.

yıllar sonra izmir'in henüz anası tam bellenmemişken zannedersem lise 1'de bir hafta sonu boş ve düz çayırlık biir alana top oynamaya gitmiştik. hemen hatırladık birbirimizi. namık kemal lisesi'ne gidiyorum dedi. normalde balçova lisesi'ndeydi ama okulun futbol takımına dahil etmek için oraya kaydedilmiş. zira namık kemal lisesi o zamanlar çok üst düzey eğitim verirdi. altay'da oynuyorum dedi. hafta içi oynanan milan'ın ( van basten, gullitli zamanlar) maçına takımca gittik diye hava attı. aslında o da benim gibi göztepelidir. altay ondaki potansiyeli biliyordu. pişmesi için bir sene soma linyit spor'a gönderdiler. sonrasında altay süper lige çıkmıştı. onun oynadığı ilk sene ilk haftalarda ard arda beşiktaş ve galatasaray'ı yendiler ve o zaman takibe girdi. gerisini biliyordunuz.

özelinde alpay seküler ama aşırı milliyetçi bir aile yapısından geliyor. babası da iri yarı bir polis memuruydu. annesi çok hanımefendi bir kadındı. alpay cahil ama kurnazdır. akp'ye yanlaması onun genel karakterinin bir sonucu olduğu kadar zaten kafa yapısı anlamında da cumhur ittifakı zihniyetinde birisi. daha önce de fiziksel müdahalede bulununca, bu tür kürsü işlerini sabote etmesi için akp onun görevlendirmiş olarak görülüyor. şunu anlayalım ki artık ülkenin bir meclisi yok. tbmm sade suya tirit, etkisiz ve yetkisiz bir müessese. ancak türk halkı ilerlemeci bir yapıdadır. son zamanlarda kemalizm vurgusu da bundan kaynaklanıyor. aslında insanlar atatürkçülüğü değil ama kemalizmin hedef koyduğu batının demokrasisi ve yaşam tarzını arzuluyorlar. akp de ihvancı çizgisiyle aygırı ters tarafa koşturmaya çalışıyor. lakin cin, şişeden 1876'da çıktı. abdülhamid, o meclisin üzerine 33 sene oturdu ama yine kar etmedi. türkiye bu günleri atlatacak ama bu çiğ karakterler acı bir safra gibi hep hatırladıkça midemizi sızlatacak.

dem/pkklının kaşını yarmışlar ohhhh ne iyi olmuş.
bir de meclisten s... ederlerse değmeyin keyfimize

kimin milletvekili lan bu? benim değil. olamazda!

z kuşağı muhtemelen bilmez. bunun cansel adlı ünlü bir sevgilisi mi karısı mı ne vardı.

alpay'ı tahrik edip sahada motivasyonunu dağıtmak için rakip takım taraftarları, "caansel, fiyüvt fiyüvt (ıslık sesleri)" diye tezahürat yaparlardı.

yani alpay ile o kadar ilgilenmiyorum ki şimdi o eşinin (veya sevgilisinin) soyadına google'dan bakmaya üşeniyorum.

bir de euro 96'da, yani katıldığımız ilk avrupa futbol şampiyonasındaki ilk maçımızda hırvat futbolcu vlaoviç'i düşürmemişti. bu sebeple kendisine fair play ödülü verdi uefa. yani golü yemiştik alpay vlao'yu ceza sahası dışında, fırsatı varken indirmedi diye son dakikalarda. alpay ise, "ben sonra onu durdururum diye düşündüğümden indirmedim." dedi. yani fair play falan yok ortada. ahaha. neyse, hakikaten orada aklını kullanıp vlaoviç'i indirseydi o maç kuvvetle muhtemelen berabere bitecekti ve belki de diğer grup maçları için moral kazanıp gruptan çıkabilecektik...

neden milletvekili?
bunu sormamız gereken çok kişi var aslında...

gecenlerde eski ulastirma bakani, simdi ise alpay.
samar oglani oldu bu dem partililer.
konusmayi ogrenene dovmeye devam.

feyyaz uçar: " alpay benim evimde otururken kullandığı elektriğin parasını verip, git yatır dediğim halde bile elektriğin parasını yatırmayan kişi …. her gün eve alpay’ın borçluları gelirdi."
alpay’ın akp’de vekil olmasına tabii ki şaşırmıyoruz. neden vekil yapıldığını da biliyoruz. meclise bir tetikçi lazımdı.
fazla bel altına gelmemesine dikkat ederek soruyoruz: serhat akın neden fenerbahçe takımından kesildi?

şimdi iktidarda bülent ecevit yada kemal kılıçdaroğlu olsaydı. tiplileri cezaevlerine doldurup ftipi getirmiş sonrada cezaevlerinde ateşe verip yakmış olacaktı.
chp taraftarı gelip bidi bidi yapmasın bence...
alpay yarın chp veya hdpden de milletvekili olur, siz troller asgari ucrete devam edersiniz. bugün size taşlayın diyenler yarın ayağını öpünde diyebilir. ve sizde öpersiniz.

meclisin nasıl dizayn edildiğinin göstergesi olan olayın öznesi olabilme başarısı göstermiş futbolcu eskisi.
eski sporcu olduğu verdiği darbenin şeklinden belli. ayaklar sağlam basıyor, sağ gösterip soluyla rakibi(!?!) indiriyor. sonrası kaos zaten. ahmetin müdahalesi çok zayıf.
ne birini ne diğerini savunmam mümkün değil. çünkü bunların küslükleri 15 saniye falan sürer. bak 15 saniye diyorum.
yukarıda yazanlar bu ülkenin yüce meclisinde oldu bugün.
hala inanamıyorum ne tartışmanın konusuna ne müdahaleye ne çıkan arbedeye.
tabii bunlar olurken bir tane numunelik bunun üzerinden ecevit'e sallamaya kalkar, ecevit ile kk'yi bir tutmaya kadar götürüp bilinçaltını kurabildiği üçüncü cümlede kusuverirken sağa sola ayar vermeye kalkar.
halbuki farkında değildir ayarı ona çoktan vermişlerdir.
ecevit ceketini çıkarıp silkelese üzerinden bu ülkenin en temiz tozu dökülür. kendisinin milliyetçiliği nerelere yazdığına bakan anlar onun kim olduğunu.