anlık dalgınlıkla yapılan şeyler

bu sabah ağrı kesici içicem diye ilacı aldım. sadece suyu içip evden çıktım .

yoğurdu koklamak isterken telefonu koklayıp koku alamayınca sinirlenmiştim.

en sık yaptığım telefonla konuşurken telefonumu kaybettiğimi sanıp panikle sağa sola bakınmak.

bunu nasıl açıklayabilirim bilmiyorum ama belki de bayağı yaygın bir şeydir de beni anlayanlar olur. ben bazen bir konumdan başka bir konuma nasıl gittiğimi hatırlayamıyorum :d bunu kendimi bildim bileli yaşarım. buna dalgınlık mı denir tartışılır, mesela üni yurdundayken elimde metal yemek kabı vardı, * yemediklerimi boşalttım, sonra onunla beraber odama kadar çıktım ve odamın tam önünde aklıma dank etti ben nereye geldim diye, o tabağı hemen boşalttığım yere koymam gerekirken taa odama kadar çıkarmışım. bunu yaşarken kafamda sürekli başka bir şey olmasından mütevellit bu hali yaşadığımı düşünüyordum ancak o süre zarfında ne düşündüğümü de hatırlayamıyorum. sonra paşa paşa aşağıya indim tabi. herkes ben odama çıkarken beni izliyormuş da haberim yokmuş gelirken de yemekhaneye bir girdim herkes bana bakıyor :) sonra ben onlara gülünce onlar da gülmeye başladı, vicdansızların biri de uyarmadı sen o tabak ile nereye gidiyorsun diye. sonra 2 kez falan daha yaptım ama alıştıkları için o halime uyarmaya başladılar sağ olsunlar :)

"ay üf" diye inlemiştim hiçbi sebebi yokken ve etrafımdaki medeni insanların çıtı bile çıkmazken. bi şeye kızmışımdır muhtemelen ama keşke ben de bilseydim neye kızdığımı. bi de sesim de kıyır kıyır bi şeydir; öfkeli bi travesti gibi salınarak çıktım marketten. neye öfkelendim bilmiyorum.

15 yaşındaki bir çocuğu arabayla ezmem. neyseki durumu iyi sadece bacağı kesildi aile ile tanışıp özür diledim hoş karşıladır. iyi insanlar hala var.

oruçlu olduğunu unutup lokantaya girip yemek yemek.

ateist olduğumu unutup gece sahura kalktım dün. neyse dolapta bir sarı varmış, bahane oldu.

görmek için gözlük veya lense ihtiyaç duyan miyop bir birey olarak gece lensle uyumuş, sabah uyandığımda görme yetimin kendini iyileştirdiğini sanmıştım. güzel bir andı.

bugün yaptığım bir olaydır.
güneş başıma fazla vurdu galiba. hızlı yapıştırıcı alacaktım, satan yere girdim hızlı yapıştırıcı var mı dedim. şaşırdı, bizde olmaz o dedi. peki dedim, çıkarken düşünüyorum neden uzaylı görmüş gibi şaşırdılar, satması lazımdı aslında. çıktıktan sonra baktım, çiğköfte yazıyor. * yanlış dükkana girmişiğim. *

semaverde çay içmeye niyetlenmiştik. arkadaşım semavere su eklemek için kapağı açmaya çalışınca baca görevindeki boru ona engel oldu. bir anlık boşluğa gelip boruyu avuçlayıp çıkarmaya çalışmıştı. attığı destansı çığlık hala kulaklarımda

mutfak dolabını üstten bir sileyim derken anlık dalgınlıkla büyük bir temizlik yapmıştım, akşam kendimi halıları silerken bulmuştum.
anlık dalgınlıkla temizlik

*süpürgenin fişini prize taktım, bastım ki düğmeye çalışsın.
çalışmıyor.
bakıp prizi kontrol ediyorum.
fiş toplama düğmesine basmışım* başlık, andan itibaren salaklık olarak değiştirilebilir. teşekkürler.

*

telefon elimdeyken flaşla telefon aramak.. akıllanmayıp daha da çok yapıyorum!!

iş çıkışı servisi süren arkadaşımla aramda şu diyaloğun yaşanmasına sebep olmuştur:

-e hadi inmiyor musun?
-.kim, ney... e ben arkada oturuyor sanıyorum kendimi, bekliyorum ki kapı açılsın da ineyim.

neyse bir zahmet kapıyı kendim açtım da inebildim servisten.

çatıda sigara içerken fenerini açtığım telefonu izmarit yerine pencereden aşağı atmak en büyük fobim haline geldi.

o kadar dalgınım ki anlık bir dalgınlıkla evi yakabilirim. mecnun gibi dolanıyorum ortalıkta. hatta bu yüzden aile arasında bana tek işlemci diyorlar. çünkü bir işi yaparken bir başka iş tutamam aklımda eğer tutmaya çalışırsam da yaptığım işi rezil ederim. harbi tek işlemciyim.

en son hoşlanılan beyefendinin arabasındayken elimdeki gözlüğü aramıştım.

bu aralar aklımdan geçeni direkt ağzımdan çıkarıyorum. yani eğer boş bulunursam ya da aklım başka yerdeyse, kafamdan geçen dışarıdan duyuluyor. normalde çok temkinliyimdir ama bu aralar kendimi esnek bıraktım.

düşündüğüm bir bakmışım pat diye çıkıyor ağzımdan:)

yurtta kaşık ve çatalları bulaşık kovasına değil çöpe atmak