antalya'da bir kadının cinsel saldırıya uğraması

allah hepinizin belasını versin, bu ülkede adalet var diyenlerinde allah belasını versin.

küfürsüz olmaz olmuyor net örneğidir.

umarım olabilecek en kötü şekilde can verirsin ve umarım o annenin de kızının da ahı yerde kalmaz.

yazıp yazıp sildim böyle mahlukata ne söylesek az kalır,tüylerim diken diken oldu .umarım gereği yapılır.

yazdım yazdım sildim.

suçlular dışarıda nasıl olabiliyor? tüm bunlara rağmen? bu kararda emeği geçen herkesin allah belasını versin. bu kız neler yaşadıysa, bu kararı verenler de bizzat aynısını yaşasın. başka türlü mazlumun halinden anlayamazsınız çünkü.

hazır serbest bırakılmışken kadının yakınlarından biri bu pisliği alıp g*t*ne kazık soka soka öldürse adalet yerini bulur mu? bence bulur. insanları buna mecbur bırakıyorlar.

ırza, cana ve çocuğa karşı işlenen kasıtlı suçlara idam cezası şart.
bu olayların önüne başka türlü geçilmez.

bir insanın ağzından değil, ancak açık kalmış bir lağım çukurundan çıkabilecek türden bir cümle.

hepimiz adalete ve sisteme bilendik değil mi yıllardır? "neden tutuklanmıyor? neden serbest kalıyorlar sürekli? hakimler neden işini doğru yapmıyor?"

sanırım tam da istenen kıvama geldik. yakında başlar "bakın hukuk sistemi yetersiz, değiştirelim ki harika olsun memleket" çığırtkanlığı.

adaletin sadece a'sını dahi uygulayan bir toplum, yönetim şekli ne olursa olsun bu hale gelmez. bakmayın siz dindar olduğunu iddia eden "dini dar"lara. şeriat falan bahane... bunların sıkıntısı, cendereyi daha da sıkıştırmak, insanları canlarından daha fazla bezdirip kontrol altına almak.

sinirimden ağladım şurada iki dakikada. o annenin durumunu hiç düşünemiyorum şu an. allah yardımcıları olsun. hak edilen ceza da hak eden kişiye bir an önce dibine kadar uygulansın inşallah.

ben daha çok bu başlık özelinde ama genel olarak bu ana haber bülteni haberciliği tarzı açılan başlıklarla ilgili bir şey sorabilir miyim yönetime?

tamam etkileşim filan anladık da, sözlüğü bu tarz iğrenç ötesi haberlerin yorumculuğuna çevirince insanların asabını bozup midesini bulandırmaktan başka ne yapmış oluyoruz?

iğrenç insanların iğrençliklerine nefret kusmak isteyen kendi özel platformlarından bunu duyursa olmuyor mu? yani ben böyle iğrenç bir başlığın içeriğini okumayı bırak yan tarafta görmek bile istemiyorum. buna bir çözüm bulamaz mıyız?

"başlıklarını engelle" opsiyonu neden yok mesela? çünkü bu arkadaş bende engelli, aynı bunun gibi bir tip daha var burayı haber sitesi zanneden onu da engelledim, ama yine de bunların bu başlıklarından kurtulamadım.

yazacak, anlatacak çok şey var ama şu tüm duygularımı özetliyor şu an:
"ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim."

hangisi daha çok kalp acıtıyor bilmiyorum bir kadının bunları yaşaması mı yoksa bunları yapan mahlukun hala aramızda olması mı? nasıl serbest kalabilir ya nasıl? aklım almıyor yemin ediyorum aklım almıyor artık. kadın hayatta diye mi? illa ki ölmesi mi gerekiyordu?

ne diyeceğini şaşırıyor insan. o kadar çok kötülüğü görüyoruz ki sosyal medya sayesinde, artık nutkumuz tutuluyor hiçbir şey söyleyemiyoruz ağzımızdan çıkacak her söz klişe olacakmış, gereksiz olacakmış gibi geliyor. okunan her vahim haberin sonunda da sanıkların serbest kaldığını okuyoruz, bir yanda yitip giden hayatlar, diğer yanda elini kolunu sallaya sallaya gezen caniler. senaryonun sonu keşke hep aynı olmasa.

o hapishane köşelerinde ne delikanlılar bulunur. ülkenin adalet bakanının yerinde olsam bunların icabına bakmadan gözüme uyku girmezdi. idam yok belki ama ölmenin de binbir çeşit yolu var. en beteri neyse ben onu diliyorum bu aşağılıklar için.

gerçekten ne diyeceğimi, ne yazacağımı şaşırdığım kan donduran haber.
sözün bittiği yer diyorlar ya, gerçekten sözün bittiği yere gelmişiz. bu adama ne küfretsen, ne ceza uygulasan kimsenin içi soğumayacak. özellikle bu annenin, bu mağdur kadının ve yakınlarının... hiçbir şekilde içleri soğumayacak.
üstüne üstlük bir de tutuksuz yargılanıyorlar. ulan bu nasıl yargı, bu nasıl adalet?
bir yazar çok güzel bir söylemde bulunmuş: "takım elbise giyip önünü iliklemiştir." #348327
takım elbise giydi diye bu vahşet hiç yaşanmamış gibi olacak mı?

sonra, neden insanlar "ihkak-ı hak" yoluna gidiyorlar oluyor.. böyle adalet sistemi olmaz olsun. bir hukukçu olarak utanıyorum.

lahımdan, dışkıdan bile daha aşağılık bir varlığın sarf edebileceği sözdür. çünkü o iğrenç madde bile en azından doğaya karışıyor, az da olsa bir faydası var. şu tür varlıkları ise, hapishanede dolduracağınız yere, yaşattığınız zamana ve onları beslemek için harcadığınız yemeğe, ve kullanmasına izin verdiğiniz oksijene yazık. bari deney malzemesi falan yapılsınlar, anca o kadar işe yararlar çünkü.

sizin hakkınızı da, hukukunuzu da, adaletinizi de...!
yeter artık be, yeter!
nedir bu haysiyetsiz, şerefsizlerin (bkz: tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı) saçmalığı ya? nedir arkadaşım bilen biri açıklasın yahu. ne yapalım biz yağmur duasına çıkanlar gibi adalet duasına mı çıkalım?
(capslock on)
'neden kendimizi bu ülkede güvende hissedemiyoruz? neden bizim adalete olan inancımızla dalga geçiyorsunuz yahu?'
(capslock off)

başlığı okuyunca bile insanın içine bir ürperti geliyor. elimden bir şey gelmediği için kahroluyorum fakat yazmak da artık kifayetsiz kalıyor.

eski türk toplumlarında kadına tecavüzün cezası idamdı.
osmanlı imparatorluğu kanunnamelerine göre kadı takdir hakkını kullanarak ya tecavüzcünün cinsel organını kestirir ya da idam cezası verirdi.
ancak sonra bu kanunnameler değişikliğe uğramış; tecavüze uğrayan kız bekarsa evlilik seçeneği teklif edilmiştir. eğer kız kabul etmezse suçlunun cinsel organı kesilir ya da idam edilirdi.

bir afrika ülkesi olan kenya’da keçiye tecavüz edene 10 sene hapis cezası verilir. kaynak1
kenya’da kadınlara tecavüz edenlere idam cezası verildiğini de hatırlatmak gerekir. kaynak2

hukuk alanında reform yapılıp suçluların hak ettikleri cezayı alması; eğer masum insanlara iftira atılmış ise iftira atanlara da caydırıcı cezalar verilmesi konusunda toplum hemfikir.
tutuklama, delillerin korunması, şüpheli veya sanığın kaçmasını önleme vb. gibi nedenlerle geçici olarak başvurulan bir koruma tedbiridir.
ceza muhakemesi kanunu’na göre tutuklama kararı verilebilmesi için ilk şart, şüpheli veya sanık hakkında “kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular” bulunmasıdır.
kuvvetli suç şüphesi varsa, ayrıca bir “tutuklama nedeni” de bulunmalıdır (cmk md. 100/1).
habere göre savcı, kamera kayıtları, doktor raporu, olay yeri inceleme ve adli tıp kimya ihtisas daire başkanlığı'nın analiz raporlarının şikayetçinin iddialarını destekler nitelikte ve şikayeti ile uyumlu olduğuna dikkat çekmiş ama tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla serbest bırakılmışlar.
aradan da bir sene geçmiş.
sözün bittiği yer derler ya…

bir tek kişiye yapılan bir haksızlık, bütün topluma yapılan bir tehdittir – montesquieu.

ne diyim, ne yazayım.. :( kelimeler kifayetsiz...

bu entry'imi okuyan beyler, sözlükte olsun, çevrede olsun dedikleriniz ve yaptıklarınız yani herşeyiyle, sizin biz kadınlara desteğiniz çok önemli, görün işte bu ülkede kadın olmak zor, gerçekten çok zor...

durakta otobüs beklerken, yolda yürürken bile taciz edenler var ve bunlar aramızda...

misal bugün çektim eşofmanları yürüyüşe çıktım yine bir araba düt dütt korna çalıyor, bu da taciz işte... yazık yazık....